Neşenin haram sayıldığı memleketler Son devrede şöyle bir iddia hemen bütün dünyaca hakikatin ta kendisi &ibi kabul edilmişti: «Neş'e ve tebessüm, hayatın en kiymetli cevheridir!» Mer yerde şa söz: «Yaşamak zevki'» Sinemalarda, mecmualarda, güzete- İlerde kahkaha atan çocuklar... Otuz iki dişini birden göstererek gülen ak- İrisler... Hattâ sırılmanın daha mü- kemmel olabilmesini temin içinmiş gibi büyük ağız modası... Aksaçlı erkeklerin plâjlarda birdir- bir oynadığını görüyorduk... Şarktan garbe kadar her memle- kette, devlet reisleri halka daha s6- vimli görünmek için objektifin karşı- sında beşuştular.., Hülâsa, keyif içinde, gamsız, kasa- veisiz bir ömür sürmek... Modern ha- yatın felsefesi buydu. Bir memleke- tn de refah gradosu, halkinin gül mesi, eğlenmesi, oynaması ile ölçülü- yordu. Mıfzıssıhhacılar nazariye çıkarmış» lardı; — Bir çok hastalıklar neş'e ile te davi edilir!... Abusluk kalblere zehir Akıtır... Kahıkaha vücuttan o zehri atar.. Jimnastik yapar gibi günde bir kaç saat gülünüz... Gamı defedi- niz... Yüreğinizi ferah tutunuz... Ben de samimiyetle kani olmuş tum ki, mahzı hikmet budur.. İn sanlar, abıhayat pınarının - kendi- sini değilse bile - unsurunu teşkil eden gözlerden birini tâ kurunu ulâdanberi araya araya, nihayet yir- minci asrın ikinci rubundan sonra keşfettiler sanıyordum... Bundan ar- tik kana kana içecekler; iki günlük ömürlerini ahla, vahla ziyan ve sebil elmiyecekler; bu kanaati sarsacak pelir yeni nazariye çıkamaz diyor- Meğer, «Dünya yüzünde her şey değişir!» mütearifesi yine hükmünü yürütecekmiş... Zira işte, tebessümü Ayıp sayan rejimler zuhur etti. Almanyadan gelen arkadaşlardan biri anlatıyor; — Şişmanlığın hiyaneti vatapiye sayıldığını yazmışsınız. Okadarla da kalmiyor. Mütebessim bir çehre, t0- taliter zihniyete göre, mütereddi bir surattır. Gülümseyen, tatlı bakışlı bir delikanlılının resmini risalelerden birinde gördüm. Altında «İşte semit ruhu böyle sırıtkandır. Alman genç- leri, buna benzemez. Onlar ciddidir- ler!» diye yazılı. Yani çatık kaşlılığı pfopaganda ediyorlar... Nazi ve faşist şeflerinin yüzlerine bakınız. Daima sert, dalma barut!.. Halk da onlar gibi: Gülmüyor... Mer- gub olan ters, keskin, eşimdi haaâ> ifadesindeki bakışlar.. Burunların- dan ij aldırmıyorlar.. Suratların- dan düşen bin parça!... İşte Merkezi Avrupanın yeni mo- dası... Daha doğrusu, halk ancak refafi ve saadet olan bir memlekette güler... Mihverciler ahalinin somurttuğunu; bu hal böyle devam ederken kahka- duğunu görmüşler... Çatık kaşlılığın İyi; neş'enin İse fena olduğunu telli. yor, pulluyor, nazariye haline getiri- yorlar, Osmanlı devletinin inkıraz yılla. rında da gülmek haram, surat asık- tığı makbuldü... Of, biz de o cehen- — Odasında ölü bulunan bir zen- AKŞAMDAN AKŞAMA nemi zihniyetin ne şküne gitim bay Amcal... İ.gilr.. Belediye sarayı Stokholm beledi- sinden istenilen plânlar geldi Belediyenin Sultanahmedde tram- vay caddesinde bir Belediye binası inşasına karar verdiğini yazmıştık. Belediye, yeni bir Belediye binası yapmak için Avrupanın en mükem- mel ve müterakki Belediye binala- rından birinin plânını esas ittihaz etmeği muvafık görmüştür. Belediye imar müdürü B, Hüsnü Keseroğlu Avrupadaki Belediye bina- Jarı içinde bilhassa Stokholm Belediye binasının en mükemmel evsafta ve en son sistem bir bina olduğunu ri zarı dikkate almış ve Stokholm Be. İediye reisliğine müracaat ederek binanın resim ve plânlarını getirt. miştir, Bu plân gerek binanın hari- ci manzarasını, gerek dahili kısım ve taksimatını gösteren parçaları ih- tiva ediyor, Vali B. Lütfi Kırdar, bu binanin plânlarını tetkik edecek ve beğenildiği takdirde Belediye sarayı- nın plânı da Stokholm Belediye bi- nasının plânı esaslarına göre tesbit edilecektir, Yük taşımak yüzünden Kadıköyde Rızapaşada oturan ha mal Ali ile arkadaşı Lütfullah yük taşımak meselesinden kavga etmişler, Lütfullah Aliyi bıçakla yaralamıştır. Kamyon davası Sabık makine müdürünün muhakemesi Belediyeye satın alınacak karyon İşlerinde şartnameye: aykırı muame- leler yapmak, kendi husus! otomobi- linde Belediyeye ait benzinleri sar- fetmek suçlarından maznun sabık Belediye makine şubesi müdürü B. Nusretin muhakemesine dün asliye birinci ceza mahkemesinde bakılmış. tır. Bu celsede, evvelce dinlenen şa- hitlerden itfaiye müdürü B, İhsarla diğer iki memur tekrar dinlenerek müvacehe edilmişlerdir. Mahkeme bu müvacehede, B. Nüsrete isnad olu- nan itfaiyeye alınacak levazıma alt evrakın muamelesini vaktile çıkar. mamak ve bü işleri takip eden me- murlara fena muamele yapmak :şlo- rini tetkik etmiştir. Muhakeme baş- ka güne bırakılmıştır. Nişantaşı orta mektebi Eski Valde konağında bulunan Ni- şantaşı orta mektep binasının arka- sında inşa edilen yeni paviyonun in- şaatı bittiği için dün maarif müdürü B. Tevfik Kut tarafından tetkik edil- miştir. Bina altmış küsur bin liraya mal olmuştur. Yeni paviyonda önümüzdeki sene başında tedrisata başlanacaktır. Eski Valde konağı binası da yıktı- lacak ve bunun arsasına yeni tir bina daha yapılacaktır. biliriz... Ne kâbustu 0... Allah esirge- Karilerimizin mektupları , Halbuki romatiz- malarım Aşikirdır. Bacaklarımı oyna-! tamıyacak derecede Tahatsızım, Ne yapayım? Hangi hastaneye gidip to- dari olayım. Kime akıl danışayım? Şaşırdım İbrahim Erduymaz Bugibi şikâyetler son zamanlarda sıklaşmıştır. Dikkati eelbederiz, Bu nasıl ucuzluk! Üsküdarda Salacak plâj gazinosun- Münakalât Vekilinin dünkü tedkikleri Münakalât Vekili B. Ali Çetinka- ya, dün, öğleden sonra 15 de, mınta- ka liman reisliğine gelerek hususi bürosunda geç vakte kadar meşgul olmuştur. Vekil, limanlar umum müdüründen Galata yolcu salonu hakkında malümat almıştır, Maarif Vekili Ankaraya döndü Şehrimizde bulunan Maarif Vekili B. Hasan - Âli Yücel dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmiş ve Hay- darpaşa istasyonunda Maarif Vekâ- lefi erkânı tarafından teşyi edilmiştir, Dahiliye Vekili Belediyede Dahiliye Vekili B. Faik Öztrak dün Belediyeye gelmiş, şehrin ekmek işlle yakından alâkadar olmuştur. Lâstik çalanların muhakemesi Ahıtkapıda lâstik fabrikasında beş yüz çift kadar lâstik ayakkabı ökçesi çalmaktan mazmun Ahmed oğlu Mus- tafa, sucu Salih, Mehmed oğlu Mus. tafa, ve bunların hursızlık olduğunu bilerek satın almaktan mâznun on kunduracının o Muhakemeleri dün Sultanahmed birinci sulh ceza mah- kemesinde bitirilmişlir. Muhakeme neticesinde bunlardan suçu sabit olan sucu Salih on dört ay hapse, o kadar müddet te emniyeti umumiye neza- reti altında bulundurulmağa, Ahmed oğlu Mustafa on gün hapse, 7 Hra para cezası ödemeğe, diğer on kun- duracı da üçer lira para cezasına mahküm edilmişlerdir. Mehmed oğlu Mustafanın suçu sabit görülemedi- inden beraet etmiştir. Bay Amcaya görel... .. Sütnine Alman, Mürebbiye İn- Hava hücumu İkinci hücuma karşı tedbirler tesbit edildi Cümartesi günü İstanbula yapılan hava tâarruzundan başka ikinci bir taarruz daha yapılacağını yazmış- tık. Pasif koruma âmiri bizzat emri- yet müdürü olduğundan bu ikinci taarruza karşı alınacak koruma ted- birlerinin tatbik programı da bizzat emniyet müdürlüğü tarafından ha- zırlanmıştır. Bu denemede vilâyel yalnız nâzım vazifesini görecektir. Bu seferki hava taarruzunda pasif korumayı daha ziyade kolaylaştır- mak için şehirde mevcut canavar dü- dükleri artırılmıştır. Şehrimizde bulunan Dahiliye Ve- kili B, Faik Öztrak dün Belediyede meşgul olduğu sırada vali muavini B, Muzafferi nezdine çağırarak cu- martesi günkü taarruz neticeleri hakkında malümat almış ve yeni bir " taarruza karşı alımacak tedbirler et- rafında görüşmüştür. Diğer taraftan cumartesi günkü hava taarruzunda şehrimiz Amerikan başkonsolosu ile Amerika selareti ataşemiliteri sokakta bulunmuşlardı. Amerikan başkonsolosu vilâyete gelerek cumartesi günkü hava taar- ruzu esnasında halkın gösterdiği in- tizim 've soğukkanlılığını takdir et tiğini ve halkın tebrike şayan oldu- ğunu söylemiştir. Feci bir kaza Flober tüfeğile arkadaşını öldürdü Dün Büyükçekmecede feci bir ka- za olmuştur. Vaka etrafında şu ma- Yümatı aldık: Büyükçekmecede mu- allim B. Cevdet birkaç gün evvel oğ- lu Semihe bir flober tüfeği satın ali- mıştır. Evvelki gün Semih kuş vurmak üzere tüfekle sokağa çıkınca arkada- şı Mustafaya Traslamış ve tüfeğini göstermiştir. Mustafa tüfeği eline almış ve içinde kurşun olduğunun farkına varamıyarak karıştırmağa başlamıştır, Tüfeğin namlusu Semihe döndü- ğü sırada birdenbire ateş almış, çi- kan kurşun karşıda duran Semihin başına İsabet ederek tehlikeli süret. te yaralamıştır. Yaralı Semih de-hal Cerrakpaşa hastanesine akldırılmış- *sa da başındaki yaranın tesirile öl. müştür. Adliye doktoru B. Enver Karan ta- rafından yapılan müayene neticesin- de Semihin cesedinin gömülmesine ruhsat verilmiştir. Kaza etrafında müddelumumilik tahkikata el koy- muştur. Adliye müsteşarı Adliye müsteşarı B, Selim Nafiz dün öğleden evvel ve sonra adliyeye gelerek müddelumumilikte mühtelif adliye işleri üzerinde meşgul olmuş, yeni teşkil olunacak münferid hâ. kimli ceza ve hukuk mahkemeleri teşkilâtı ve bunların birleştirilmesi etrafında tedkikatta bulunarak di. rektifler vermiştir. ... Şolör Rus. Uşak Arnavuti. Hepsini sorguya çektim, fakat ölü- | | Iktisadi meseleler | İAmerikada, Türk malları ; hakkında Alman propağandası Amerikada bulunan bir fabrikatör, İstanbuldaki bir tcarethaneyo şu mektubu yaziyor: «İstediğiniz siparişe cevap overemiyeceğim. Çünkü size sattığım malm parasını almak kabil olamıyacaktır, Bunun da sebebi, Al- manya, ğ maddelerine bağlanmış olmasıdır. Bu yüzden hiç bir memlekete ihra- cat yapmanıza İmkân yoktur.» Bundan başka bir ticarethane sâ- hibi de, bir Amerika firmasından in- şant malzemesi istemiş, o da şu ce vabı almıştır: «Buradaki gazeteler. de okuyoruz, Almanya, Türkiyenin ihracat maddelerini satın almış, baş- ka memleketlerle ticaret yapmanıza imkân kalmamış, Bu şerait altında, size mal göndermemek hususunda beni haklı bulursunuz.» Bu mektupları, kendisini tanıdı- ğım iki. iş adamından öğrendim. Bunun haricinde Amerikadan bu tarzda mektup alan ticarethaneler mevcud olduğuna şüphe yoktur. Bü- tün bunlardan öğreniyoruz ki Ame- rikada Türkiye ekonomisi aleyhine Alman propagandası var, Bu propağanda neden yapılıyor? Sebebini izah edelim: Son senelerin dış ticaret istatistiklerine göre, Ak manyadan sonra ihracatımız Ameri- kaya vaki olmaktadır. Bu suretle, Amerika, mallarımızı satın almak hu- susunda, Almanyaya rakip olmakta dır. Eğer dış ticaret bilânçolarımız- da, Amerikanın mevkii azalırsa, Ab manya, ham maddelerimizi satın al- mak hususunda tamamen rakipsiz kalacaktır. O zaman Alman firmala- rı, karşılarında bir rakip görmiyerek istedikleri gibi fiatlere tahakküm. edeceklerdir. Halbuki tiftik, yapağı, kuru meyva, tütün gibi en mühim ihracat maddelerimizin en büyük müş- terilerinden biri de Amerikadır. Almanyanın, dış ticaret teşkilâtı, "Türkiye piyasasından, Amerikayı or- tadan kaldırmak için, Amerikada bile propağanda yapmaktadır. Belki de Amerikadan bu mektupları yazanlar ve Amerikan gazetelerine bu malü- matı verenler Almanlardır. Bütün bu propağandalara karşı koymak zamanı gelmiştir. Amerika ticaret ataşemizin, bilhassa Nevyork sergisinde bulunan heyetimizin, boş vakit kaybetmeden, bu propagan- dalara mukabele etmeleri lâzımdır, Bu propağandalar devam ederse, Amerika ile en iyi şerait altında yapı- lan bir anlaşmadan da istifade edi. lemez. — Hüseyin Avni ..—msanasasaasassarasasasasarsasarsaasassasaai Bebek - İstinye yolu Bebek - İstinye yolu hakkında oku- yucularımızdan birinin şikâyetlerin. den evvelce bahsetmiştik. Bu neşri. yat üzerine Nafia Vekâleti alâkadar olmuş ve keyfiyeti fülen tetkik ci. mek üzere bir müfetliş göndermişti. Müfettişin Nafia Vekâletine verdiği raporda inşaatın teahhuruna ortada hiçbir ciddi sebep olmadığı ve inşa- atın tabii seyrinde devam ettiği tes- bit edilmiştir. Gazelelerdeki makul ve ciddi şikâ- yetler üzerine Nafla Vekâletinin mü. fettiş göndermek suretile gösterdiği bu hassasiyet pek yerindedir. B. A. — Sebep dostum © meydanda