MARY PİKFORD Tekrar filim çevirecek, fakat kocasile birlikte olmamak şartile.. Bundan evvel iki kocasile birlikte filim çevirmesi kendisine aile saadetine malomuş Mary ve kocası Charles Royers bundan evvel birlikte çevirdikleri filimden iki sahnede Meşhur sinema yıldızı Mary Plck- ford'un genç kocası Charles Rogers ile birlikte Avrupaya geldiğini yaz- mıştık. Mary ile Charles iki sene ey- vel evlenmişlerdi. Fakat nin de mşgu ti Amerikadan ayrılmalarına müsaade etmediğinden ancak şimdi çıkabilmişlerdir. Avrup iyade İngilterede Kala- caklar istirahat edeceklerdir. Mary Pickford müdhiş bir iş ada- ihadı şirketinin Bir çök em- Jâk ve banka işlerile alâkadardır. Bor- sada da mühim muameleler yapar. İki senedenberi kendisini bu işlere hasret Bunun İçin filim çevir. memektedir. Fakat Avrupaya gelince kendisile görüşen gazetecilere bu se- ne tekrar filim hayatına döneceğini ve bir filim çevireceğini söylemiştir. 1909 senesinde filim hayatı- O zaman annesi kendi- ini elinden tutmuş ve Hollivuta gö- vazileri kızın », çok saf çehresine ba- karak derhal kendisini angaje etmiş- lerdi. Mary'ye saf genç kız rolleri yap- ni artist yavaş yavaş 'nesinde haftada 7000 ğa başlamıştır, 919 da annesinin sevkile yeni bir mukavele i miştir, Bu mukavele mucibin- ce senede 1,200,000 dolar alacaktı. 920 senesinde bu para iki milyona çıkarılmıştır ” Sahne vazii Cecil B. de Mille kızın mütemadi isteklerine kızarak Mary olmadan bir filim çevirmeğe karar ver- miştir. Sguaw Man adındaki filim Mary'nin filimleri derecesinde rağbet görmüştür. Bunun üzerine Mary tek- rar angaje edilmiştir. oKenç kız da bunun üzerine rakip bir şirketle mukavele yapmıştır. Burada Over Möorre ile birlikte filim çevirme- ğe başlamıştır, Oven o zamanın en bü- yük don juanı idi. Hemen bütün genç kızlar peşinde koşuyordu. Artık ma- ceradan bıkmıştı. Mary genç ve terü- taze bir halde, saf çehresile gelince Oven birdenbire canlandı, Mary'yı İzdivaç teklif etti, Fakat işe karıştı: kumpanya Olmaz dedi, evlenemezsiniz! — Niçin mi?... Çünkü sizin safiy tinize dair yapılan reklâmlar için milyonlar sarfettik. Herkes sizi, bil hassa Mar çocuk zannedi- yor, Evle niz bütün bu efsaneler yıkılacak, Mary gizli bir izdivaç tekli? etti. İkisi birlikte kaçtılar. Fakat Oven bu Mary ve kocası evlendikleri gün hayata tahammül edemedi, birden- bire yeise kapıldı, neşesini kaybetti ve kendini içkiye verdi. Mary 17 ya- şında ilk aşkının bu suretle mahvol- duğunu gördü Bu sirada sahne vazilerinden Griffith Hollivuta güzel bir atlet getirtmişti. Bunâ haftada 2000 dolar veriyordu. Atlet şen, pürhareketti; Adı Duglas Fairbankstı. Atlet film- lere daha canlılık vermek için rol alacaktı. Duglas evli, idi. Karısı Beth Sully müthiş bir kadındı. Çok mütehak- kimdi. Duglas bu evlenmeden hiç memnun olmamıştı. Bu sırada Mary ile karşılaştı. İki artist çök iyi dost oldular, her yerde beraber görülme- ge başladılar, Nihayet 919 senesinde boşanarak evlenmeğe karar verdi- ler, Marynin evlenmesi bir kere daha Amerikada mühim bir mesele halini almıştı, Lehte ve aleyhte birçok şey- kâmumumiye iki- ye ayrılmıştı,. Nihayet evlenmesine taraftar olanlar kazandılar, düğünle- Tİ yapıldı Duglas, Holivulun kibar ailesi olan Beverley Hillsde mükellef bir köşk | yaptırdı, burada yerleştiler, | Mary - Dug izdin 13 sene sürdü. İkisi de milyonlar kazandılar ve bir tarafa mühim para koydular. Arala- rmdaki anlaşma birlikte film çevir- meğe karar verdikleri güne kadar sürdü. «Hırçın kız; adındaki bu film ara- larında #fil. rde senin iyi görün- mekliğin için b çirkin göslerm ler», «filân sahnede beni berbad bir hale koymuşsun» gibi münakaşalara | sebep oldu. Bu kıskançlıktan utana- rak anlaşmak istediler, fakat olama- dı, ayrıldılar, Bu sırada Mary, genç ve müptedi bir jön prömye olari Charles Rogers ile birlikte «Küçük satıcı kız» adında bir film çevirdi. Charlesi himayesi altına aldı. 904 senesinde Kansasta doğmuş olan bu artist iyi saksofon çalardı. Maryden on beş yaş küçüktü. 935 de Duglas, Tady Ashley ile ev- lendikten sonra Mary bir müddet film çevirdi, fakat 937 de o da Char- les ile evlendi. Mary, tekrar film çevrmeğe başla- yacağını söylemekle berâber âsla ko-' casile birlikte çalışmayacağını ilâve etmiştir. Charles şimdi bir cazband şefidir. Ve bu işte kalacaktır. Edirne tütün imalâthanesi açıldı Edirne (Akşam) -— İnhisarlar ida- resi Edirnedeki İmalâthanesini fenni şekilde ıslah ederek işletmeğe başlat- mıştır. İmalâthanenin açılışında bu- Junarak tedkikler yapmak Üzere umum müdürlük işletme müfettişi B. Rakım Ulukan şehrimize gelmiştir. Son günlerde yağan yağmurlar ye. ni mahsul tütün ekimine çok faydalı olmuştur. Adana - Mersin - Payas trenleri Adana (Akşam) Haziranın on beşinden itibaren Adana - Mersin, Mersin - Adana - Payas münasebatı- nı temin eden trenlerin adedi çoğal- tılmıştır, Ayni zamanda süratler art- tırılarak zamandan da kazanılmıştır. Dörtyol - Payas münasebalı için de her gün işliyen bir tren ihdas edilmiştir. Yeni tarifeler, ziral ve ik- tisadi bakımdan olduğu kadar Maa- rif hareketleri bakımından da fay- dalı olmuştur. Çünkü bu mınlaka- larda lise ve orta okul olmadığından, buralardan Adanaya gelen talebele- rin vaziyeti temin edilmiştir; Hareket saatleri, tedris saatlerine uygun olarak tanzim olunmuştur. Amerikadaki #anial 1709 tarihinde başlıyan Amerikaya yedi milyon Alman gitmişlir 110 milyon panm muhtelif mahalleri dir. Geriye kalan yirmi beş m dünyanın muhtelii köşelerine dağıl- mışlır, Almanlar ç aceret etmi. adında m r bir Alman ri yazdığı bir eserde Alman mu uzun malümat eski “zamandanberi birinci Alman ırluğu devrinde Alman mu- hacereti Orta ve Şarki Avrupaya doğ- ru mütemadiyen yayılmıştır. Ancak Rönesans Odevri o başlangıçlarında Türk ordularının Viya kadar dayanması üzerine ti Alman müuhacereti d Fakat Türk dalgası gerileyip Al hanyadan uzaklâştıktan sonra Al muhacereti yalnız Orta ve Avrupaya değil, den memieketlere de bütün hızı İ Adolf olmuştur, Bu zat Şimali Ame- rikayı eçliler ve Almanlar ile is- kân ve imar için ku tesis etm Vefatınd tjern bu fi Emden, Stettin ve Stralsund rinin ve a dımı ile bütün Almanyaya beyunna- | meler neşrederek halkı Şimali Am a muhâcerete davet ve teşvik tir. O tarihte Hollândalılar da şimdi- ki Şimali Amerikada Nevyork hü- kümetinin bulunduğu havaliye mu- haceret etmekte idiler. yorkun eski ismi olan «Yeni Ames- terdam» ım v bir Iollinda memuru idi. Bu zaten İsveç ve Almanyadan muhâcereti teşkilâtlandırmak üzere İsw hizmetine girmişti. Fakat bu zatın gemisi fırtınaya tutulup battıktan sonra Almanların muhaceret teşki- Jâtı bozulmuş ve (Yeni İsveç) nam: nı alan havali tamamile Hollândalı- ların eline geçmiştir. Bunlardan In. gilizler, memleketi nşlardır. Maahaza Şimali Amerikaya Yerle- şen Almanlar memleketlere kuman- dan, idare adamı, tabip ve sanatkâr olarak bir çok adam yetiştirmişler- dir. Şimali Amerikaya doğru ikinel Alman muhaceret akınına Almanya- da protestar ve katolik mezhebi gay- retinden çıkan oluz sene harbi $e- bep olmuştur. Bu tahripkâr dahili harp o za manki Almanyanın ön yedi milyonu bulmuş olan nüfusunu dört milyona indirmişti. Bütün memleket kan ve sleş içinde harabezare dönmüş ve halk arasına husumet ve dirliksizlik girmiş olduğundan bu cehennem- den kürtülmak için herkes Amerika- ya kapağı atmağa çalışmıştır. Fransa kralı on dördüncü Luinin Palatina havatisini istilâ etmesi mu- haceret akınını bir kat daha kuv- vetlendirmiştir. Fakat bu muhaceret teşkilâtsız ve kontrolsüz olduğundan soyguncuların elinde kalmşı ve ta- İhin en büyük facinlarını teşkil et- miştir. Muhacirler evvelâ hareket edecek- leri limanlarda su bulamamakta idi- ler. Sonradan gemilere istif edildik- lerinden yolda ölmekte idiler. Ameri- ka toprağına sağ gelenler kadid ha- linde idiler. 1709 senesinde Amerikaya gitmek için yola çikan 14,000 Palatina'lıdan ancak 2,880 kişi sağ olarak Amerika sahiline ayak atabilmistir. Binlerce. si karantine beklerken ölmüştür. Dört bini İrlanda ipek fabrikalarına mükellef amele olarak verilmiştir. İngiliz müstemlekesi olan Şimali Amerika halkı İngiltere krah aleyhi- ne kıyam ettiği zaman etbabı kıya- mw başlıca kuvveti Alman mühacir- lerinin teşkil ettiği alaylar idi İngilterenin kıyamı bastırmak üze- Te gönderdiği kuvvetlerin büyük kıs- Hattâ Nev- | i Minnewit isminde | muhaceret net cesini3 olduğu ndâ devşirmiş - Harbin sor lip mağlüp kardeş” gibi birr muhacereti büsbülün İeşk duğundan ekser muhs ) kaptanla arafır satılmıştır. Muba” 1 alabile” gibi cir gemileri dört y cek hacimde oldu üç misli muhacir iki, üç bunu alıy: â altı ay sürem deniz $ inde ölmekte | » Filâdeltiş gemisinin i rden ancak elli 1 yapılan Amerikan efkârı umumi hüm ve g ilan Alman muhac verilecek esini geçme kanun çıkarılm kanun ihmal edik miştir Daha eden kan r tahmil dair ere aid aldıktan çok sonra faz'a müh gemilerin musad am çıkmıştır. muhaceret artmıştır. 1840 senesinde defa Almi dan Şimali Amerikaya giden mi cirlerin sayısı yüz bin kişiyi iş” tir. 1850 de 290,000 kişiyi bulmuş tur. 1851 ilâ e kadar Şi Amerikaya 3,000 Alman gitmiştir. Bu müddet za& fında Irlandadan 4,17),000 muhacif gitmiştir. İrlanda le beraber bütün İngiltereden 8,901,000 muhacir git miştir. 1871 den 1914 senesine ka dar İtalyadan Şimali Amör den İtalyan muhacirlerin 1/727,000 kişiye baliğ olmuştur İrlandalılar İngiliz sayılmadıklari takdirde asrın ortasından umumi harbe kadar Şimali Amerikaya en 3k yade hicret eden Avrupalılar Alman Jar olmuştur. Bunlardan sonra İtak yanlar gelir 1897 senesine kadar Almanyadan denizaşırı çıkan muhaci sran Şimali Amerikâya idiler. Fakat o sene Alma meti tarafından alnan hus batın neticesi olarak Alman muhacif akınının bir kism Cenubi Amerikâ ya tevcih edilmiştir. Bu suretle Ar- jantin, Brezilya ve Şili gibi zengin memleketlere milyonlarca Alman mü haciri yerleşmiştir. Alman muhacirleri gittikleri mem- Jeketlere ana vatandaki şehir ve mıntakaların isimlerini verdikelrin- den şimdi Amerika kıtasında yi mi beş adet (Bremen) veo kadaf Brünsvic ve hesapsız (o (Haydelberg) ve Hanover vardır. — F, 14 ser Edirnede ilk koza mıakecldi alındı Edirne (Akşam) — Edirne ve havâ lisinde yetiştirilmekte olan yeni yıl kö za mahsulü idrak edilmiştir. Yeni sene mahs gerk kalite ge rekse miktar itibarile geçen yıllardan daha iyidir. Koza borsası Rüstem paşa hanında açılmıştır. Tokatın yeni valisi vazifeye başladı / Tokat (Akşam) — Vilâyetimiz vali- Yiğine tayin olunan Ankara vali mua vini bay Salâhattin Üner gelmiştir. Vali kendisi Turhaldan merasimle karşılanmıştır. Hemen vilâyet makâ mıns giden vali yanında vali vekili bağ Mustafa Özmat olduğu halde korko- mutanlığı karargâhına giderek komü- tan korgeneral Galip Türkerle görüş- müş ve öğleden sonra da bütün daire müdür ve memurlarını makamında kabul etmiştir.