POLİTİKA Sovyet Rusyaya yapılan son teklif Milletler Cemiyeti meclisinin yüz beşinci içtima devresi; bu müesseseye sid hususi işler ve meselelerden ziyade umumi politika noktasından büyük bir ehemmiyet bulmuştur. Çünkü İngiltere ile Sovyetler Birliğinin Avrupa- da bugünkü vaziyeti korumak maksadile aralarında yapmak istedikleri anlaşmanın maruz kaldığı büyük müşkilâtın izalesi için nihayet Cenevre meclisindeki İngiliz, Fransız ve Rus murahhasları arasında bir tesviye sureti bulunmuştur. Daha doğrusu Fransa Hariciye Nazırı Bonnet Cenevreye gelen İngiliz Hariciye Nazırı lord Halifax ile Sovyetlerin Londra sefiri Maiskinin arasını bulmuştur. Şimdiye kadar İngiltere Moskova ile yapmak istediği anlaş- manm Sovyetlerin Lehistan ile Romanyaya bunlar tarafından arzu gösterilmesi şartile yardım eylemesinden ibaret olmasında israr ediyordu, * Sevyetler Birliği ise kendisi ve İngiltere ve Fransa arasında gerek kendile- rinden biri taarruza uğradığı gerek içlerinden biri Lehistana ve Romanyaya yardım ettiği takdirde diğer iki büyük devletin de derhal ve bilâkaydı şart X üçüncü ortağa yardım eylemesi esasında israr etanişti. Fransa Hariciye Na- İşmrı iki tarafı da tatmin için Milletler Cemiyetinin mevcud misakındaki Z âza devletlerin teahhüdlerinden ilham alan bir tesviye sureti teklif etmiş- fir, Cenevrede üç büyük devlet murahhasları tarafından kararlaştırılan ve İngiliz Kabinesi tarafından tasvib edilen ve Meskovada İngiliz sefiri tara- fından ve Pariste Fransa Hariciye Nazırı tarafından Sovyet sefirine bildi. rilen projenin esası şudur: Avrupada küçük devletlerden ber hangisi; istiklâli tewvüze uğradığı zaman İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliğinden yardım İstiyebilecektir, Bu büyük devletlerden biri yardım gösterdiği takdirde diğer ikisi de tekrar müzakere ve münakaşaya hacet kalmaksızın yardımda bulunacaklardır. Son söz şimdi Moskovadadır . AKŞAM Kanun Bilcileri İSMİN I DEĞİŞMESİ Kapı açıldı. İçeriye iriyarı bir adam girdi, Selâm verdikten sonra karşı- ma geçip olurdu, ve araları pek sey- rek olan dişlerini gösteren geniş bir tebessümle yüzüme bakmağa baş- ladı: — Tanımadım de de sana darıla- yım, dedi, hele suratıma bir iyi bak, beni görmüşlüğün var mı? Gözlerin bakışı hiç değişmez. Bir- den yirmi - yirmi beş sene evveline ait hatıralarım canlandı, Dadımın kardeşini tanıdım. — Ö!Senmisin Satılmış ağa! dedim. Maşallah hiç ihtiyarlamamış- Sın. — Eh yavuzum çok şükür, deği, emme şimdi bir dertceğizim var. — Ne imiş, anlat bakalım, deyin- ce, Satılmış ismini beğenmediğini, ismini duyan şehirlilerin kendisile alay eder gibi gülümsediğini, sözün kısası ismini değiştirmek niyetinde olduğunu söyledi. Kanunu medeninin 28 ncı madde- sine tevfikan bir kimse isminin de- Zişmesini istiyebilir, Ancak, ismini değiştirmek istiyen şahıs hâkime se- bebini de göstermek mecburiyetinde- dir, Meselâ Satılmış ağanın vaziye- tinde olan bir şahıs, isminin islihza- z mucib olduğunu serdedebilir. Se- Nafia Vekfli B. AM Fuad Cebesoyun bebin muhik olup olmadığını takdir etmek, kanunen hâkime bırakılmış- tır. Hâkim sebebin muhik olduğuna kanaat getirirse, ismin tebdiline ka- rar verir, İsmin değişmesi nüfus si- cilline kayıt ve ilân olunur. Şunu da halırda tutmak gerektir ki, bir şahsın ismi değişmekle ah- vali değişmez, Bu tebeddül, o kimse- nin hüviyeti üzerinde hiçbir tesir ie- ra etmez. Meselâ, borçlarından, mü- kellefiyetlerinden kurtulamaz. Teb- diline karar verilen küçük isim ol- mayıp ta soyadı ise, ismi değişen şahsın karı ve çocuklarının soyadla- rı da tabil değişmiş olur. Bazan bir şahsın ismi değişmekle diğer bir şahıs mutazarrir olur, Me- selâ kendi ismile iltibas hasıl olur ve bu onun zarağını mucib olur, Kanun bu suretle zarara maruz kalmış olan kimseye değişme kararını öğrendik- ten itibaren bir sene içinde İtiraz hakkı vermiştir. Bu şahıs, ismi de- ğişen aleyhine mahkemeye müraca- at edebilir, Ancak ismin tebeddülün- den dolayı zarara uğradığını isbat etmesi lâzımgelir ki, hâkim alınan yeni ismin o şahıstan kaldırılması- na karar verebilsin, giderek elektrik fabrika. sının açılış resminde bulunduğunu yazmıştık. Yukarda Vekil Kırşehir me- busları ve vilâyet erkânı ile birlikte görünüyor. Macaristan ile Yugoslavya arasında mücrimlerin müba- delesine başlandı Budapeşte 28 (A A.) — Budapeşte ve Belgrad hükümetleri arasında si- yasi mücrimlerin zmübadelesine dair bu ayın başlangıcında Imza edilen an- Maşma mucibince hudud civarında kâ- in Kelebia kasabasında, Macaristan. da mahküm edilen dört Yuyosiav ile Xugoslavyada mahküm. edilen, beş Macar mübadele edilmişlerdir, Fransız sosyalist partisi kongresi toplandı Nantes 28 (A.A) — Sosyalist pars tisinin kongresi dün öğleden sonra açılmıştır, Paris 28 VA.A.) — «Davis Küpatış Wimbledon'da İngiltere, Fransaja 3-2 galip gelmiştir. Brükselde, Belçi- ka, Norveç'e 2-0 galiptir. Milân'da Yugoslavya, İtalyaya 2-1 galiptir, Maltada bir haftadanberi büyük manevralar yapılıyor Habeş harbi zamanına nisbetle Ada son derece tahkim edilmiştir. Bilhassa tayyareye karşı müdafaa tertibatı çok mühimdir. Bir asırdan fazla bir zarmandanberi Akdenizdd İngilterenin başlıca isti- nadgâlu ve bahri üssü bulunan Mal tada bir haftadanberi geceli gündüz- İ iü büyük harp manevraları yapılıyor. Manevralar 20 mayıs gecesi başlamış« tır, Manevralara İngilterenin Akdeniz deki donanması, ordusu ve hava kuv- vetleri iştirak etmektedir. Geceleri bütün ada gifiri karanlık içinde bu- Tundurulmaktadır, Bu manevralardan maksad, Malta“ nın hariçten donanma ve askeri kuy- vetlerle yapılacak ciddi. bir hücuma mukavemet edip edemiyeceğini gnlâ- maktır. Hüçum kuvvetinin o piştarlığına, açık denizden celbolunan ikinci muh- rip filotillâsı ile Devonshir& alayı, İr- landa tüfekendaz alayı ve yüz ikinci hava filosu tahsis edilmiştir. Maltanın bütün istihkâmları tam kadro ile işgal edilmiştir. Bu vazifeye dördüncü ağır topçu livası, İngiliz Royal topçu alayı, Malta topçu alayı, Soffolk ve Westkent alayları ve Malta Kral alayı tahsis edilmiştir. Havadan müdafaaya dört filo ile Glorlous tay- yare gemisi tayyareleri tahsis edil Maltadaki büyük harp manevraları gayet mühimdir. Çünkü bunlardan alınacak kati neticelere göre, İngil- tere devleti, Malta adasının Akdeniz donanmasına bahri üs olarak muha- faza edip etmemek hakkında son &£a- rarını verecektir. İngiliz Müdafaa makamları bu ada- nın muhafazasında ikiye ayrılmıştır. Bu ihtilâf ve münakaşa 1935 senesin- de başlıyan Habeş buhraninda belir- miş ve şimdiye kadar devam etmiştir. Bu buhran esnasında Malta; yank başında, İtalyanın bahri ve havai üs- leri bulunmasından dolayı ciddi teh- ke karşısında kalmıştı, İngiliz sevkulceyşçiterinden bir kıs- mı Malta, Akdenizin tam ortasında İngilizler için bir istasyon ve sığınacak bir mevki olduğundan, her ne pahs- sına olursa olsun, burasının üssü bah- Ti ve mevkii müstahkem olarak mu- hafaza edilmesine şiddetle taraftar- dır, Diğer bir kısmı ise, Maltanın yüzüs- tü bırakılarak, İngiliz donanmasının ve hava kuvvetlerinin , ya İskenderi- yede, yahut Cebelüttarıkta toptu bu- Tundurulmasını iltizam ve müdafaa etmektedirler, Habeşistan muharebesinde çıkan bu münakaşa, Çekoslovakyanın Alman- yaya ilhakından, geçen eylülde beli- ren buhranda dahi canlanmış ve şid- detlenmişti. Maahaza şimdi Melta- nın müdafaa tertibat ve kuvvetinin Habeş buhranı zamanına nazaran daha mükemmel olduğu bir hakikat tir, Malta bugün İngiliz imparatorluğu- nun Britanya adaları haricindeki bi- rinci derece bir bahri üssüdür. İtal yaya ait Sicilya büyük adasından an cak 80 mil mesafededir. - 1935 buhranında Maltanm en 26 yade hava müdafaası cihetinden 70- yıt olduğu görülmüştü. O zamandan- beri bilhassa hava müdafaası tertibatı takviye edilmiştir. Eski istihkâmlardan birçoğu mo- dern bir hale getirilmiştir. Kabili 1s- Yah olmıyanları metruk bırakılmıştır, Yeniden de bir hayli istihkâm inşa edilmiştir. Adanın piyade muhafaza kuvveti iki misline çıkarılmıştır. İngiltereden getirilmiş dört piyade taburundan baş- ka yerli milis kıtaları ve Malta alayı vardır. Topçu kadroları çoğaltılmıştır. Hava müdafaa topçu kuvvetine yeni kuvvetler #üve edilmiştir. İstihkânı Kıtalar ve diğer fen bölükleri çoğal- tılmıştır. Eski kıtaların mevcudları arttırıl. mıştır, Münhasıran Maltalılardan bir Maltanın merkezi olan Lavalef Malta alayı harp mevcudü haline ge- tirilmiştir. Adanın bütün sahillerinde mitral- yöz yuvaları tesis edilmiştir. İngitte- re Harbiye Nezareti, Maltanın tahki- mine o kadar ehemmiyet vermekte- dir Ki, gelecek ağustosta adaya gele- ceği evvelce kararlaştırılmış olan (3.7) pusluk en modern tayyare defi topları şimdiden adaya getirilmiş ve yerleri- he konulmuştur. İngiliz donanması adadan uzakta bülunduğu zaman, adanın kendi kara ve hava kuvvetleri ile kabili müdafaa olup olmadığı son manevralardan anlaşılacaktır. Adanın muhtelif noktasında İngi- liz hava kuvvetleri için merkez ve Üüs- ler vücude getirilmiştir. Eski mevcud hava meydanlarına yenileri ilâve eğil. miştir. Maltanın zaptı gayri kabil bir hale getiritmesi için daha başka te- sisat vilcüde getirilmiştir. Fakat bun- ların mahiyeti şimdilik çok gizli tutu- Tuyor. Malta, Tunus sahilinden 320 kilo- | GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Timanından bir görünüş metre mesafededir. Bu İngiliz müs- temlekesi Malta, Gozo ve Comino na mındaki üç büyücek ada ile bir hayli küçük adalardan mürekkeplir. Hepsi" nin mesahası mecmuu 316 kilometre murabbaxlır, En büyüğü olan Malta“ nın yalnız başına mesahası 246 kilo- metre murabbaıdır. Sathı devri salis kisi ve kum taşı İle mesturdur. 258 metre irtifaa kadar yükselir. Sahilleri diktir. Nüfusu 232,832 kişidir. Bunla« rın arasında sivil İngiliz unsuru 10 bin kişidir, Ada, vaktile muhtariyeti haizdi. Fakat yerli Katolik milli partisi ada- nın İtalyaya iltihak eylemesine çalış- ğından, 1930 senesi 26 eylülünde Ka“ nünuesasisi ilga edilip idaresi doğru- dan doğruya İngiliz valisine tevdi edik miştir, Napolyonun Mısır seferine ka- dar Malta, şövalyelerinin idaresi ak tında idi, İngilizler 1800 senesinde burasını zaptederek, Akdeniz donan- | ması için üssülhareke pie 29 Mayıs 1453 ün yıldönümü münasebetile Fatih Sultan Mehmed 29 Mayıs İstanbulun 'Türkler tarafından | 1453 de fethinin yildönümü olduğu için evvelki gün fetih hödisesinin hülâsasını, dün de Bizans tarihinin zübdesini ba sü- | tunda 'dercetmiştik. Bu fetih gününde | de Fatihin kısaca hayatımı anlatacağız. Çelebi Sulata Mehmedin torunu, ikinci | Muradın oğludur. Annesinin bir Sırpl ya- | hud Zülkadir oğulları soyundan Alime adlı bir Türk olduğu hakkında iki rivgyet mevcuttur, İkinci Mehmed 1420 senesinde dünyaya geldi. Daha çocukluğundan itibaren ele avuca sığmaz bir karakterdeydi. Babası onu sağlığında iki defa tahta geçirerek kendisi Manlsaya istirahate çekildi. Fatih birinci sefer on dört yaşında hükümdar 'akat Varna muharebesi vesilesil i Murad gene tahta geçti, İkinci sene sonra, yani İkinci Ki mubarebsinden sonra Padişah oldu nihayet babasının 1451 de vela; ürerine Manisadan dolu ditgin Edirneye geldi; kati suretle hükümdarlığı geçti. Bu sıralarda yirmi bir yaşında delikanlı idi, İsfendiyar oğlunun kızından doğma olan ve heniz meme emen kardeşi Ahmedi - bilâhare kendisile rekabete kalkmasın diye - boğdurdu. Annesinin şikâyeti üzme- rine, bu siyasi cinayeti yaptırdığı Evrenos oğlu Ali beyi de öldürdü. Bu tarihi vakınyı o zamanın ehikmeti hükümeti> diye kabul etmek, Fatih hak- kında insafsızca bir hüküm vermekten daha makuldür sanırız. Zira o devrin ve 'mütsakib devirlerin bir çok hükümdar. liklârında ayni kaldelerin cari olduğunu tarih gösteriyor. Muhakkak olan birşey varsa, Fatlb, emsalsiz derecede büyük big adam olduğunu bütün barekücile isbat etmiştir. İkinsi Mehmed, Karaman oğlu İbrahim beyin isyanını bastardıklan sonra İstan- bulu Teth için hazırlıklara girişit, Boğaz- kesen kalesini yaptırdı, EBötmede büyük toplar döktürdükten sonra İstanbul Üze- rine yürüdü. $$ günde şehrimizi ne suretle İcthettiği gazetemizde esasen uzum uza” dıya yazılmıştır. Nihsyet 145$ senesi 29 Mayıs Salı günü Topkapı İle Iğrikapı üze- rinden Türk askerleri şehre girdi; İstan- bul alındı, tarihin orta çağı nhayeğ buldu. Patih, Rumlara bir patrik tayin etti; patrik'e imtiyazlar verdi. Edirneye dönüşünde his yanel töhmeti altında bulunan sadrazamı Halil paşayı öldürttü. Devlet bir yıl sad- razamsiz idare edildi. Sonra - bâlâ İstan- bulda çarşı duran - Mahmud paşayı bu en yüksek mesnede getirdi. Fatih, İstanbulu fetihten sonra otuz sene daha hüküm sürdü, Bu müddet zar- fında bazısı muvaffakiyetsizlikle, ekserisi zaferlerle biten muharebelere girişti. Bir seferinde Belgrad önünde az daha şehid ediyordu, Şimalde, Tuna havalisinde Jan Hüniad'la, Garbde Amavad şefi İskender beyic çok uğraştı. 1459 da Yunanistan vo Sırbisatn istilâ edildi. 1462 de Trabma imparatorluğu Osmulıların eline geçti. Bu süretle Fatih Grek devletlerini imha et- miş oluyordu. İki sene sonra Bosnayı aldı Karaman hükümetine nihayet verdi Kırımı teshir edip imtiyazlı bir eyalet Haline koydu. İtalyan topraklarında ve Avusturya içinde Türk akıncıtarı kendile- rini gösterdiler. Fatih, o devrin mühim bir bahri mers kesi olan Rodos kulesini de almağa uğe rağtı, fakat muvaffak olamadı. Otluk be- linde Şark hükümdarı Uzun Hazan Fati- hin askerlerine mağlüb oldu. Fatih, yeni &ir harbe havırlamrken 1451 ds Gebzede öldü. ... İkinci Mehmed, uzun boylu, kalın ke- mikli, geniş omuzlu ve göğüslü, göğdesi bacuklarından uzun, yüksek ve mukavves kaşlı, beyaz tenli fakat kanlı, siyah kivıra cık sakallı, boynu ön tarafa meyilli, göz“ leri parlak, alnı açık, burnu şahin gagası biçimli idi Hükümdarlıktan ilk çökilişini müteekiti altı sene zarfında bütün zamanını oku mağa verdiğini söylerler. Arabca ve fars- cadan başka Lâtin, Yunan, İbrani dille. rini de öğrendiği rivayet olunur. Fatih, şiiri severdi, «Avni. müsteariii gazeller yazardı. Ati Emiri efendiye naza« ran müretteb divanı varmış. On dört gam geli 1904 de, Divanı Avni adile Berlinde Fatihin en meşhur mimari eserleri, kendi ismile bugün anılan semtte yaptır« dığı cami ve medrese, Eyüp camli ve Aya sofya medresesidir. Âlimlere hürmet eden di, Otların elerini öper, girdikleri zaman ayağa kalkardı. bu muvaffakiyetinden istihkâm müfresesi teskil edilmiştir, giant yün. anne, ininimide;, kali Fakihleki moşhun türbesinde medfunduğ, Tak ZE Saki