23 Mayıs 1939 AKŞAM Sahife 7 Tazelenen bir eski iddia “ Nazar haktır !,, diyenler acaba haklımı çıkacak? : Bazı gözlerden neşredilen seyyaleler bazı insanlar üzerinde pek fana tesirler yapabilirmiş | Bir âlim tedkikte bulunmuş. Meğer ihebatlar sesten müteessir oluyorlar. * muş. Bilhassa keman bam çiçekleri şa- ! ılacak tesirler altında tutuyormuş. | Musiki, zavallı menekşeciğin «kal bine» pek dokunuyor olmalı ki ince- "cik boynunu öteye çeviriyormuş; son- Fa, veremli gibi soluyormuş, Uzun sü- &en bir musiki faslı hemen bütün çi- çekleri üzüyormuş, İ — Yalnız gül bu kaldeden müstesna miş. Âşığı Bülbül ona sazı sevdirmiş Olacak! | Bir efsane daha tahakkuk etti de- mektir, ” Fakat asil «nazar değmek efsane- &i» nin tahakkuk edişine - yahut böy- de iddin edilmesine - ne dersiniz? İnsanlar, ötedenberi cuğursuz» bazt Maddelerin, hattâ şahısların bulun. duğuna itikad etmişlerdir. Bilhassa ; #nazar» ın «hak; olduğuna inanan- i ar pek çoktur. Daha doğrusu çoktu. Her memlekette bunlara raslanıyor. du, On dokuzuncu asrın ikinci yari» &ında zuhür eden Âlimler, böyle bir itikadı hamakat saydılar, «Batıl iti» kad suhibi> diye nazara inananlarla May edip durdular. Lükin bir Avrupa mecmuasının yaz- dağına güre, «nazarı değen» insanla, Susta tecrübeler de yapılmış. Otto Rahbn isimli Amerikan bakte- tiyologu, bazı insanların bakışlarında korkunç bir kudret olduğu kanaatine Yarmıştır: Öyle bir kuğret ki, bir har Batı mahvedebilir. Öyle gözler varmış ki, şayet yaşıyan mikroplara uzun bir müddet bakarlarsa, bunları öldü- Tüyorlarmış, Ayni nazarlara maruz kalan nebatlar soluyormuş. Sonra da Âlüyorlarmış. Hattâ sahiplerinin fena ne — Maamafih bu tesirler yalnız göz va” Biküsile Bazı ahvalde ilerde de bu tahrip eğici kuvvet var- İddia şöyledir: — Uğurlu» ve cuğursuz» insanla Ta, eşyalara raslamıyan, bunun ne ol- duğunu iyi bilmez. Bilhassa Asabi çok hassas olan kadınlar bunları sezer, Hind filozoflarını nazaran canlı Cansız bütün mevcudat beş seyyar&- den birinin neşrettiği şuaa benzer şua Meşreder, Bazı ahvalde, bizim neşriya- #amızla civarda bulunan eşyanınki Uyuyor, bazı ahvalde uymuyor. Yıldız- larla da öyle. Demek ki, eskilerin «yık dızı barışmak» dedikleri bundan zu- hur ediyor. * Şayet kendimizin neşriyatımız, Ş taşan yıldızınki ile barışıksa işlerimiz <i gider, barışık değilse fena gider- Bütün bü eski iddiaların tazelen- İhesi üzerine, beşeriyeti asırlarca İş- Bal eden eski tecrübelerin hepsine birden: — Doğru değildir! . demenin doğru anlaşıldı; lâakal on doku- Rüncu asır noklai nazarı çürümüş Didu, Bazı eller de değdikleri vücudü sih- Katlendirirlermiş, Hastalarını iyileşti- , yanık acılarını geçirten, hüm- yı dindiren hassalar varmış. Ve hasslar - iddiaya nazaran - ailede İmiş, Hindiiler bu seyyalelere ««Tatvas» verivarlar Bu kadar izahattarı sonra Şu sual kendiliğinden doğuyor: — Öyleyse, fenalık getiren seyyalelere karşi kendimizi na- sil koruyalım? müneviyatlarını lerdir. Biz de bütün bu hikâyelere şimdilik kati surette inanmamağı bir tılsım diye dimağımizın içinde taşıyar ım. “ Evet, en iyi ilâç, mâneriyatı yüksek tutmak, böyle şeylere ehemmiyet ver- Yerli kumaşları İngiliz kumaşı diye Si satanlar memektir, Maamafih: — Bunlar yoktur, saçmadır! - diye kestirip atmak la bir nevi cehalettir. Ne yeni şeyler keşiediliyor. Bilhas- sa seyyale cihetinden... Cisimilerden, vücüdlerden oçıkan türlü türlü dalgaların mevcudata tür- lü türlü tesir edeceğini iddia etmek tamamile boş olmasa gerektir, Fakat bu iddialar bizi birtakım ey- hama kaptırmamalı, hayatımızın de- Bişmesine sebep olmamalı. Bakalım, fen, ileride ne diyecek? Böyle zehirler vatsa, panzehirleri de keşfedilir. r.Ç. Galatasaraylıların pilâvı Ticaret seli yapılan Galatasaraylılar önümüzdeki tahkikat bugünlerde neticelenecek Yerli kumaşlara «İngiliz mahı» dam- gası vurup piyasaya sürenler hakkın. da Ticaret odası tarafından yapılan tahkikat inkişaf etmektedir. Bu cihet hükümetin de nazarı dik- katini esibetmiş ve İktisad Vekâleti Sanayi tedkik heyeti azasından B. Hik. met tedkikler yapmak üzere şehrimi- ze gönderilmiştir. Müfettiş piyasada yaptığı kısa bir tedkikten sonra Tica- ret odasile temaslarda bulunmuş ve yapılan davet üzerine Ankaraya dün- müştür. B. Hikmetin bu mesele üzerinde 6- saslı surette ledkikat yapmak için tek. rar şehrimize geleceği zannedilmekte- dir. Ticaret odasının açlığı tahkikat netieelenmek üzeredir, pazar günü Galatasaray lisesinde toplanacaklar Galatasaray mezunları mütad pi- lâvlarını bu ayın yirmi sekizinci pa- zar günü Galatasaray lisesinde yiye- ceklerdir. Pilâv yenmeden evvel ge- çen seneki plâvda çekilen filim göste- rileceği gibi püâr hatıraları da filme çekilecektir. Bu sene pilâvlar muayyen miktar- da hazırianecağından ziyafete İşti- rak edecek eski Galatasaraylılarm davetiyelerini biran evvel almaları Tüzumu bildirilmektedir. Bu daveti- yeler Galatasaray yurdunun eski ka- rakol karşısında Raşid paşa apartı- manında 1 numaralı merkezinde ve Galatasaray klübünde verilecektir, Bulgaristanın istekleri Bir Fransız muhabiri diyor ki: Bulgarlar Trakyada bir liman ve Genubi Dobriceyi istiyorlar Merkezi Avrupada, Arnavutlukta bir tedkik seyahati yapmış olan Pa» riste çıkan Petit Parislen gazetesinin hususi muhabiri B, Louis Rouband Sofyaya da uğramış ve Bulgaristanın talepleri ve emelleri hakkında ted- kikat yapmıştır. Fransız muharrir, Bulgarların Adalar denizinde bir mah. reç istediklerini kaydettikten Sonra bazı Bulgarlarla yaptığı temasları hü- lâsa ediyor. Fransiz muhabiri Bulgar- ların Adalar denizinde bir mahrece nail olmak taleplerine karşı; — Buna imkân yoktur. Atinadan geliyorum. Ne Metaksas ve ne de diğer bir Yunan hükümeti Yunan toprakları — Venizelos, 1913 senesinde mebu- san meclisinde irad ettiği nutukta, Şarki Trakyanın Yunanistanın olma- rimizde, milliyet prensibini ileri sür- mek niyetinde değiliz. Biz hissi siya- setten vaz geçmek istiyoruz. Fakat rs. aliteler vardır, bu realitelerin birincisi, yaşamak ihtiyacıdır. Avrupanın bize tam ve normal bir varlık temin et- mekte bizden daha az menfaati yok. tur. Bu suretle asgari bir hadde indi. rilmiş olan taleplerimiz, tamamen re. alisttir. Yani iktisadi bir mahiyeti ha. izdir: 1 — Beynelmilel ticaretimiz için "Trakyada birliman sahibi olmak, 2 — Dobricede buğday ambarına ma- Mik olmak. Bunun birçok ahaliyi ihti- va eden geniş bir sahaya şamil oldu. uzakta bir noktaya kadar uzuyor. Bu körfezden evvel mevcud göl ile de mü- nâkale temin edilebilir. Araba ile ya- rım satalik bir yol. Bize Adalar denizi. ne, Akdenize, dünyaya kapı açacak cak yarım saatlik bir yol ile ayrıldığı Porto - Sagosa kadar tekrar 200 kilo. metrelik bir mesafa katetmek mecbu- riyetindedir. Komşumuz Yunanlıla. rın ihtiyar edecekleri asgari bir feda- kârlıktan edeceğimiz muazzam istifa- deyi görünüz. Rumenlerden de İstediğimiz ş6y kendileri için &hemmiyetsia, fakat bi. zim için ehemmiyetiidir. Yeniden tesisini istediğimiz 191$ hududu, bugün tabii gıdasından mah- rum bir mınlakanın iktisadi hayatını temin edecektir. Büyük sınai ve ziral bir merkez olan Varna limanı, bugün ölü bir şehirdir, Warnayı, mıntakasile beraber canlan- dırmak için Romanyanın bize 6,000 kilometre mürabbalık araziyi iade et- mesi lâzımdır. Bu, iyi münasebetlerin, dostluğun ve sulh ve müsalemetin iadesine değmez mi? Muhahabım, sözlerini böyle bitirdi. Komşu Yügoslavlar ile iyi münasebet. lerin ve dostluğun arazi terkedilmek- sizin temin edilebileceğini söyledim. — Evet, bu bal, siyasetimizin rea- tizmini gösterir. Sırp dostlarımızın hâkimiyeti alına bir çok Bulgarlar terkettik. Zira hissiyatı, sulh davası- na feda ettik bu çorak topraklara ih- tiyacımız yoktur. Birkaç kayalık için menşelerinin, ahlâklarının Ysanları. nın biribirini bu derece yaklaştırdığı iki kardeş millet arasında suitefehhü- mü idame etmek istemedik. Mütakıben Petit Parlisen muhabiri mütalâalarına devamla diyor ki: Bulgaristanın dostları, Bulgar ta- leplerine kati surette mümanaat et- mekte olan, ne Rumenler, ne de Yu. nanlılar olamazlar, Ağlebi ihtimal, Sofya, Atinaya ve Bükreşe karşı Ber- lin - Roma mihverine meyledecektir, Esasen Bulgaristan, iktisadi şeralti ve coğrafyası itibarile Almanya ile de- vamlı ve sıkı münasebetler idame edi- yor, Tamamen çifçi bir memleket olan Bulgaristan, mahsulâtını ecnebi pi. yasalarına ihraç suretile yaşıyabilir. Yalnız Alman piyasası Bulgaristana açıktır. Fransız muhabiri, Bulgaristanın Ak manyaya ihraç ettiği mahsulât hak. kında uzun uzadıya izahat verdikten sonra müşahedelerini şöyle hülâsa edö- rek bitiriyor: — Bulgaristan iktisadi istiklâlini tekrar kazanmak için bir imana ve bir buğday ambarına muhtaçtır. Bu limanı ve ambarı Yunanlı ve Rumen dostlarımız onlara hiç bir zaman ver- miyeceklerdir. Bu istiklâl mevcud ol. mayınca Bulgaristan Almanyanın ikti sadi ve siyasi hâkimiyeti ile uyuşmak mecburiyetindedir. Büyük Almanya- nın kuvveti, Bulgarlar üzerinde tesir icra ediyor. Fakat kardeş İvan dedik- leri Rusyayı sevmeğe devam ediyor. lar. Süt işi hakkında tedkikler rini yapan belli başlı esnafın adres- lerini almıştır. Bunlar da davet edi- lerek mütalânları alınacaktır. Şimdiye kadar yapılan *edkikat neticesinde şehrimizde beş bin baş inek olduğu anlaşılmıştır. Konuisyon, süt ineklerini bir yerde toplamak su- retile bir ahırlar semti vücude getir- mek fikrindedir. Aynı zamanda süt tevzi için Salıpazarında büyük bir santral yapılacaktır. Bu husustaki tedkikler bir haftaya kadar tamam- lanacaktır. Ankara ve Babıâli caddele- rinin inşası üç aya kadar bitecek Ankara ve Babıâli caddelerindeki asfalt ve mozayik inşaatının nihayet üç aya kadar ikmal edilmesi karar- aki Asfalt ve mozayik 28- mini teşkil edecek beton inşastı on beş güne kadar bitecektir. Edirnekapı “cinayeti faili adliyeye verildi Edirnekapıda bir kadın meselesin- den aralarında çıkan kavgada arka- daşı Caferi bıçakla yaralıyan Gaffar hakkında zabıta tahkikatı Ikmal edil- miş, kendisi dün adliyeye verilmiştir. İkinet sorgu hâkimliğinde yapılan isticvab heticesinde Gaffar tevkif edilmistir. Yeni binalar için oturma Şahıslara aid ev ve apartımanların inşaatı bittikten sonra oturma ruh- satiyesi alınmak üzere Belediye mer- kez heyeti tarafından bir mimarın rapor vermesi lâzımdır, Belediye reis- liği bu usulü kaldırmışlar. Bir bina inşa edildikten sonra mahalli Bele- diye şübe mühendisi râpor verecek, bu rapor üzerine fen heyeti tarafın- dan bir mühendisin reisliği altında bir heyet binanın ruhsatiye hüküm- lerine uygun olarak inşa edilip edil- mediğini tedkik edecek ve uygun görülürse ikamele müsaade edilecek- tir, Bir araba bir kadına çarparak yaraladı Büyükadada Salhane sokağında oturan bayan Nazire, evvelki gece Kumsal caddesinden geçmekte iken Mehmed isminde bir sürücünün ida- rTesindeki yük arabasının sâdmesine uğramış, muhtelif yerlerinden yara- lanmıştır. Polis, bayan Nazireyi tedavi altına aldırmış, arabacıyı da yakalamıştır. Galatada bir cadde daha asfalt yapılacak Köprüden gelip de Beyoğluna çk kacak otomobillerin Galatadaki rıh- tım caddesini takib ederek Denizbanlj önünden Karaköye çıktıkları eski Gümrükler caddesinin asfalt olarak insa edilmesi kararlaştırılmışlır.