e Fransadaki mali kalkınma - Memle- ketimizde esham ve tahvilât vaziyeti Fransada Blum ve Auriol gibi kızıl | leketler hariç - müsald tefsirler devam | etmekte ve yakında Türk . Fransız sosyalistlerin idare ettiği (Halk cep- hesi) siyasetinin maküs bir netice vermekle kalmıyarak Fransayı gerek finans ve gerek ekonomi obakımın- dan uçuruma sürüklediği iki senelik acı bir tecrübe İle sabit olduktan son- Ya, radikaller, iktidar mevklini ele ge- çirmiş ve üç sene zarfında tatbik edi- lecek bir ıslahat programı hazırlamış- lardı. O vakit sosyalistlerle komünist- ler kıyameti kopardılar, plân'n tat- bikına mani olmak için ellerinden ge- len her şeyi yaptılar, devlet memur» larının da iştirâk edeceği umumi bir grev hazırladılar; bizzat Blum, kendi tevabli ile Âyan meclisine hücum ede- rek onu dağıtmak tehdidine kadar ile- ri gitti. Müayyen gün ve saatte Fransanın her tarafında grev başlıyacak ve içti- mal hayat felce uğratılacak idi. Hü- kümet uyarık davrandı; Parisde ve memleketin mühim mevkilerinde kül Jiyetli mıkdarda asker tahşid etti, Am- me hizmetlerini ve vesaiti nakliyeyi zorla temin etti ve greve de mani ol- du. Bu suretle halkın itimadını ka zanmak sayesinde mevkii bir kat da- ha kuvvetleşen hükümet, sosyalistle- rin ve komünistlerin vesayetini tama- mile üzerinden âtarak yalnız başına, daha doğrusu milli partilere dayana- rak iş görmeğe başladı ve memleket- de ancak mucize ile tavsif olunabilecek bir tahavvül husule getirmeğe muvaf- fak oldu. Gtçen hafta zarfinda (o (beş aylık bilânço) namile Fransa hükümeti tarafından Reisicümhura arzolunan mufassal raporda bu tahavvülün takib ettiği merhaleleri ve saiklerini büyük bir alâka İle okuduk. Ekonomi ile finansın e yekdiğrinin Yâzımı gayri müfarıkı olduğunu ve bunlardan yalnız birisinde yapılacak ıslahâtın muhakkak âdemi muvaffa- kıyetle neticeleneceğine bir kere daha kanaat getirdiğini söyliyen hükümet, bu hakikati dalma gözönünde bulun- durarak işe başladığını ve binaenaleyh mili paraya asgari bir had tayin et- mek suretile flatini tesbit etmekle be- raber Fransanın ekonomi rejimi, kâr ve riziko esaslarına dayandığı için, bu kâr arzusunu körletmek değil bilâkis teşvik eylemek icab eylediğini ve bu maksadla endüstri ve ticaret erbabi- na ucuz kredi istihsaline imkânbahş olmak üzere bir taraftan bizzat kendi. $inin piyasada uzun vadeli istikrazat- ta bulunmaktan sarfı nazar ettiğini, ve diğer taraftan da kırk saatlik mesa- i haftasında bir çok tadilât yaptığını, çünkü kırk saatlik mesai usulünün işsizler mıkdarının azalmasına değil bilâkis çoğalmasına sebebiyet verdi. ginin anlaşılmış olduğunu ilâve edi- yor. İktisadi sahada gösterilen bu kolay- hklara müterafik olarak devletin masraf bütçesinde (oyapılan tasar- Tuflar ve ihdas olünan bazı yeni ver. gilerin heticesi şu olmuştur ki mem- lekette büyük bir itimad hasıl olmuş, fikri teşebbüs yeniden doğmuş, iktisa- di faaliyet artmış ve ihracat günden güne çoğalarak Fransanın harici he- sap müvazenesi düzelmeğe yüz tutmuş- tur. Hükümet, şimdiye kadar gizli tut- tuğu (Fondo de stabilisation) un ge çen kânunusani sonuna kâdar mua- melâtını da ifşa ederek âtideki beliğ erkamı neşrediyor; 1938 birinciteşrin nihaye- tindeki altın stok mevcudu 55 ton 1938 Ikinciteşrin nihaye- tindeki altın stok mevcudu 129 ton 1938 birincikânun nihaye- tindeki altın stok mevcudu 327 ton 1939 ikincikânun nihaye- tindeki altın stok mevcudu 376 ton Ve bu neticenin Para hususunda Hberal bir siyaset takip edilmesi sa- yesinde elde edildiğini, yoksa kambi- yo kontrolü vazedilmiş olsa idi, hiç bir vakit bu servet memlekete girme. miş olacağını beyan ediyor. “.. 'Türk - İngiliz anlaşması üzerine Morpa watbuatında - totaliter mem- AKŞAM anlaşmasının da imza olunacağı bil- dirilmektedir. İngiliz - Rus mütekabil garantisi işi ufak bir tevakkuf devresi geçirmektedir, Maamafih Avrupa u- mumi siyasetinde şimdilik bir tehlike | yok gibidir. Avrupa ve Amerika borsa- | Jarında endüstri ve devlet eshamı fi- | atlerinin telkin ettiği fikir budur. Memleketimizde esham ve tahvilât vaziyeti Haftanın son İki günü bayram mü- nasebetile Ankara borsası kapalı bu- lunmasına rağmen hacim itibarile ya- pilan muamelât zararsız idi. Cüz! ok makla beraber fiatlerde gene tereffü- ler yardır. Şöyle ki: Yüzde yedi buçuk faizli harici Türk- borcu tahvilleri 19,92 lirada; ikrami- yeli Ergani, 19,05; Sıvas - Erzurum bi. rinci tertip 19,57 lira; diğer tertipler 19,67 lirada kaldılar, Yüzde beş faizli 1938 seri hazine bo- noları 94,87 lira etmektedir, Anadolu grupunda da ufak bir te- zayüd vardır. Hisse senedleri 24,50 Vira 'Tahviller 37,10 ira Mümessiller 39 lira Merkez Bankalarında gene üç lira- lık bir tezaüd var: fiat 107 liradır. Endüstriyel kâğıdlar: Aslan çimento 8,25 lira; tramvay 5,35 lira; Umum s$i- gorta 14 lira; İttihadı MİNİ 18,50 Üra; 'Terkos 4,50 lira; Bomonti 8,45 lira; İttihad değirmenciliği 10,90; Şark de- girmenciliği 0/76 lira; Telefon 9,25; Şirketi Hayriye 19 lira; Ominum 0,32 liradır, Türk Altını 1025 ve gayrimü- bâdil bonoları 9,25 kuruşta sabittir. Mısır kredi fonsiyeleri: 1903 tertibi 112,5 Jira 1911 tertibi 107 lira etmektedir. Mesud bir nikâh Geçende nişanları icra edilen Narda eşrafından merhum Sadık İbrahim Berkanın kerimeleri Saadet Berkan ile Konya valiliğine tayin edilen Üçüncü Umumi Müfettişlik Başmüşaviri Nizâ- mi Asım Atakerin dün nikâhları kiyıl- miş ve bu mesud hâdise ailece kendi aralarında tesid edilmiştir. Açık Teşekkür Babamızı bütün hastalanmalarında olduğu gibi kendisini başımızdan ayı- ran son hastalığında da yalnız ilim- leri, mesleki kudretleri ile değil bü- tün kalplerile bir kardeş gibi kendi- sini kurtarmaya çalışan çok muhte- rem profesör Âkil Muhtar ve Nihad Reşad'a ve babasına hizmet eden bir oğul muhabbetile son dakikasına ka- dar yanında bulunan çok kıymetli ve muhterem doktor Hasan Ferid'e en derin minnettarlığımızı sonsuz teşek- kürlerimizi sunuyoruz. Ahmed Ağaoğlunun çocukları, hem- şireleri; damadı ve ameazadeleri Teşekkür Babamızı başımızdan ebediyen ayi. ran büyük felâketimizi paylaşmak ve onun son teşyiinde bulunmak sureti- le bizi minnettar etmiş olan başta pek muhterem İstanbul Valisi B. Lüt- fi Kırdar olmak üzere bülün dostla- rına fikir ve kalem arkadaşlarına, talebelerine Çapa Kız Muallim mek- tebine, çelenk gönderen resmi ve hu- susi teşekküllere, memleketin muh- telif yerlerinden telgrafla - gösterilen alâkaya karşı duyduğumuz sonsuz minnet ve teşekkürlerimizin muhte- rem gazeteniz vasıtasile iblâğını sây- gılarla dileriz. Ahmed Ağaoğlunun çocukları, hem- Görmek, sesini işitmek ve pazarlık etmek arrusunda olanların Beşiktaş Sund Park sinemasına müracaadları, Şehzadebaşı (TURAN) Tiyatrosunda Bu gece: HALK gecesi Heryer 20, paradi 10, Jeslar 100, (KARABATAK) Vodril, okuyucu Aysel, Macar varyadesk “© Büyükada bir ay sonra suya kavuşuyor Büyükadalılar yıllardanberi bekle- dikleri suya “nihayet kavuşuyorlar, İki gündenberi Büyükadada iskeleden | başlıyarak Nizam caddesine doğru bö- ru döşenmektedir. Bu iş bir aya k&- dar bitecektir. Bu müddet zarfında Maden cihetindeki muvakkat iskele ve depo da yapılacaktır. Vapurlarla getirilecek su buradaki depoya boşal» tılacak, oradan yükseğe çikanlârak her tarafa tevzi edilecektir. Nihayet haziranın sonunda her tarafa su veri- lecektir. Vali ve Belediye reisi döktor Lütfi Kırdar müzmin bir şekil almış olan bu meseleyi halletmekle: şehre yeni | bir hizmette este bulu tunmuştur. 14 üncü Dağ alayına sancak verildi Bu münasebetle Kilis bir bayram günü yaşadı Kilis 2i (A.A.) — Orgeferal İzzet- tin Çalışlar 14 üncü dağ alayma san- * cak vermek üzere Kilise gelmiş ve kaymakam, muhtelif teşekküller mü- esseseleri ile on binlerce halk tara- fından coşkun tezahüratla karşılan. muştir. İzzettin Çalışlar saat 17de bilumum memurin ve mektepliler ve halkın huzuriyle yapılan merâsimde kahraman alayımıza milletin en kıy. metli armağanı olan yüce ve şerefli sancağı Dağ alayına vermiştir, Bu güzel hadise, Kilisin senelerden- beri görmediği bir bayram günü ya- şamasına vesile olmuştur. Sayın orgeneralimiz bu akşam be- lediye tarafından Halkevi salonunda şereflerine verilen elli kişilik ziyafet- te bulunmuşlardır. Edirne mebusu Şeref Aykutun cenazesi Edirnede ihtifalâtla kaldırıldı Edirne 21 (A.A.) — Edirne mebusu Şeref Aykutun cenazesi bugün me râsimle kaldırılmıştır. Törende başta general Kâzım Dİ- rik, başmüşavir, vali, kumandan, be- lediye reis vekili, Edirne mebusları olduğu halde halk, mektepliler, polis ve asker hazır bülünmüş ve cenaze Ayşekadın mevkiinden alınarak eski camide namazı kılındıktan gonra Kiyik mezarlığında hazırlanmış olan makberesine tevdi: olunmuştur, Tören esnasında söz alan general Kâzım Dirik kısa bir nutukla merhu- mun hizmet ve meziyetlerinden bah- setmiştir. General Kâzım Dirikten sonra söz alan muallim İbsan da bütün hayatı müddetince tükenmez bir heyecan ve imanla memlekete hizmet eden bü- yük ölünün hatıralarını gençlik üdma saygı ile anmıştır. Cracovie tayyarecilik konfe- ransı işini bitirdi Cracowe 21 (A.A) — Merkezi ve garbi Avrupanın sekiz imilleti mürah- haslarınm iştirak etmiş olduğu kır kınci beynelmilel tayyarecilik konfe- ransı mesaisini hitama erdirmiştir, İsveç, Belgradda bir. elçilik açıyor Stokholm 21 (A.A.) — Mebusan meclisi, Pragdaki İsveç orta elçiliği- nin ilgası üzerine Belgradda bir el çilik ihdasına karar vermiştir. Bu geceki Nöbetçi eczaneler Beyoğlu ciheti; Tünelbeşinda Mat- koviç, Bostanbaşında İtimad, İstiklâl da Halâskirgazi caddesinde Halk, Karaköyde Hüseyin Hüsnü, Sarıyer: Asaf, İstanbul tarafı: Fatih: Şehzadeba- şında Asaf, Karagümrük: Ali Kemal, Eminönü: Bahçekapıda Mehmed Kâ- zım, Bakırköy: Terziyan, Aksaray: Cerrahpaşada Şeref, Fener: Emilyadi, Kumkapı: Asadoryan, Küçükpazar: Hikmet Cemil, Samatya: Kocamusta- fapaşada Ridvan, Alemdar: Ankara caddesinde Arif Neşet, Kadıköy: Muvakkithane caddesin« de Halid, Üsküdar: Ahmediye, Heybe- Hada: Halk, Büyükade: Şinasi Riza, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Bey- koz, Paşabahçe, Anadoluhisarı, 'Ta- rabya, Yeniköy, Emirgân ve Rumeli- hisarındaki eczaneler her gece açıktır. Vakit gece yarısını çoktan geçmiş- ti. Uykudan uyanan kadın, kocası- nın henüz gelmediğini anlayınca bü- yük bir yeis içinde düşünmeğe baş- ladı. Bu gidişle hâlleri ne olac” Vakıa şimdilik ufak bir servetleri vardı, Lâkin kocası ayyaşın, sefihin biri olmuştu. Bir seneden fazla bir zamandanberi böyle gece sabaha karşı körkütük sarhoş olarak eve geliyor, sabahleyin ayılınca da evde eline geçen parayı alarak doğru Kku- mar oynamağa gidiyordu. İşini, gü- cünü çoktan terketmişti. Velhâsıl ko- cası bambaşka bir adam olmuş; âde- ta insanlıktan ayrılmıştı. # Böyle hâllerde Kanunu medeni: nin 356 ne maddesine dayanılarak israfı, ayyaşlığı, suihâli ve suiidare- sile kendisini veya ailesini zarurete maruz birakan kimse için 3ir vasi nasbolunması mahkemeden taleb Moskovada bir serom bulundu edilebilir. Mahkeme, işi tedkik ettik” ten ve mevzuubahis şahsı dinledik» ten sonra muvafık görürse, o şahsın hacrine karar vererek kendisine bir yasi tayin eder, Muhik sebepler olmadıkça, sulh mesi vasiliğe yakın kan veyâ sihri hızımlardan bu vazifeye ehil olan birini, yahut hacir edilecek kim) senin karı veya kocasını tercihan ta” yin eder, Umümi mahiyette ifade edilmek Jâzımgelirse, vasi vesayeti altında | bulunan kimsenin, yani muhcurun şahsına tekayyüd ve mallarını idare | ve medeni tasârtuflarda onu temsil eder. Demek ki mahcurlar, mümey- yiz olmıyanlar gibi, küçükler gibi medeni hakları kullarımak salâhiye tinden mahrumdurlar. Avukat: Emcet Ağış || gripe karşı â Serum atlardan alınmaktadır. Tecrübelere devam ediliyor Moskova (Tas) — Moskovadaki Sovyetler Birliği Tecrübevi Tababet Enstitüsü Virüsler şubesi şefi profe- sör A. Smordintizev, gripe karşı bir £e- rom bulmuştur. İ Bu antigrip serom, uzun müddet, | derisinin altına epidemik grip mikro- bu enjeksiyonları yapılan atlardan alınmaktadır. Bu seromda toplanan | muazzam miktardaki tahafiuz madde-| leri, grip virüsünü iş görmez bir hale | sokmaktadır. Bu setom, evvelâ hayvaniar üze- rinde, bilâhare de, bizzat kendi istek- lerile, enstitüde çalışan ilim adamları | ve Yüksek Tıb mektebi talebesi üze- | rinde kullanılmış ve tecrübe edilmiş | tir. Bu serdi, hususi bir âlet vasıt&” sile, gayet ice toz halinde ağızdan burundan çekmek suretile istimal? olunmavtadır. 8 Bu senenin subat ayı işinde, fenf N havalar, kuvvetli bir grip salgının”) sebebiyet vermişti. Profesör Smor© dinizev, bu esnade serumu geniş maji yasta kullanabilmiştir. Netice çok İY* çıkmış ve bu seromu koklıyanlar a sında grip, koklamıyanlara nisbetle on defa daha az tahribat yapmıştır | Koklamiyanlardan on grip vakasılif mukabil), koklıyanlarda “#ncak vaka kaydclunmuştur. Profesör, grip ile mücadele sahasıf” daki tecrübelerine devam etmektedir. Bütçeye başlarken (Baş tarafı İ inci sahifede) büyük bir kolaylık vermediği halde geleceğin önüne bin türlü felâket manzarası çıkaran maliye lâübalilik- lerinden kaçar, Artık bu davada şüp- he götürür nokta yoktur. Ne mesud tesadüf; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1939 senesi bütçesini tedkike koyulacağı günlerde meşhur bir üstadın aşağı yukarı şu mealde bazı sözlerini okudum: «Bütçe denkliği, iktisadi refahle iç- timai sükün ve râhatin ilk ana şartı- dır. Şüphe yok Kİ, bir iki yıl devlet ge- Jiri ile masrafı arasında biraz fark bulunması, derakap ekonomik felâ- ketlerle siyasi devrilemeler husule ge tirmez, lâkin önüne geçilmek ihtimali olmıyan şeametli hakikat şudur Ki, | eğer ehemmiyetli bir bütçe açığı dev- letin müvazenesinde devam &dip du- rursa, iktisadi inhidamlarım ve içti- mai karışıklıkların men'ine imkân bulunamaz.» Bir an İçin bile teredâüd mümkün mü? Değil sade kendimizin impara- torluk zamanındaki mali tarihimizi, son devirlerde en büyük Avrupa dev- letleri taralından başvurulan bazı mağşuş tedbirlerin dahi ne korkunç neticeler verdiğini kolayca hatırla- maz mıyız? Şu sebeple memnun olarak karşı- Luyacağımız başlıca hâdise şudur: Türkiyede denk bir bütçeye varmak hususunda, milli hükümetin teşekkü- lündenberi sarfedilen samimi gayret. Bizce eski ve yeni zamanların mali | sihniyetindeki en esaslı fark bu nok- tadır. Gerçi tekmil cihanda yeis verici bir manzara görülüyor; ya birçok devlet- ler, günden güne çoğalan harp ihti- malleri karşısında Mili müdafaa büt- çelerini şişire şişire çatliyacaklar ve yahut bu müdafaayı teminde kusur ederek daha kuvvetli düşmanlar pen- çesine düşeceklerdir, Şu fikri bugün var; ancak metod ve İtidalle düşüm mek prensipini kendine şiar edineğ; hükümet bu sahada mutedil bir yö aramış bulunuyor, Türkiye kendi MiMi müdafaası | her vakit en hayati mesele bildi vE 'Türk unsuru hayatını da, parasını öf bu uğurda her defa büyük cömerdlik le sarfetti. Hiç değiştirmiyeceğimis) bu haslet, milletimizin ezel? şinrdii Yarin millet vekilleri, bütçenin mü zakcresine başlarken bu hakikati e bette unutmuıyacaklardır. Ancak bi hakikat, onlara fedakâr milletin Dİ. santimint dahi kâyıtsızlıkla sarfetti”. meinek hususundaki kıskanç dikkat ve özenli itina vazifesini bir kete 8” ba hatırlatacaktır. Boşuna sarfiyattf bulunan, lüzumlu yerde para bula maz, derler, Gayet doğrudur. Yaln£ hususi maişetimizde değil, devlet b# yatında dahi... Hükümetin ileri hamlelerimizi öy! durmayacak verimli inkişafları, ik sadi ve mali şartlarımızın icaplaril” bağdaştırmak için sarfettiği gayret biliyorduk. Bütçe encümeni de uzuf ve derin incelemelerle vaziyeti büsbü" tün aydınlattı, Şimdi sıra sayın m€ busların... Alacağını hak, adalet ve nisfet d# iresinde mükelleften tahsil eden W borcuna tam bir sadakat göstererek alacaklısına hiçbir zaman kaybetti” miyen dürüst ve sağlam bir hazin& işte Cümhuriyetin ideali budur, İnkr lâpçı Türkiye Maliyesine başka vasi yakıştırılamaz. Demek ki, bütçe siy#” setinde de umdemiz şu olmalı: Her gün demokrasiye daha yakif ve her gün demagojiden daha uzak- Fazıl Ahmed Aykaç Brükselde beynelmilel su sergisi açıldı Brüksel 21 (A-A.) — Beynelmilel #€ sergisi, bugün merasimle ve paris” bir surette pimi papi