di nm m mak Gm TARIHE GEÇEN AŞKLAR 'Bayan P AKŞAM OMPADOUR merasi 1721 de bir er. Ya kaçınca kendi. Bi çihikler subaşı. it Normant'a sa Yor, kızını da ka. - Antoinette Poisson on iki Patlasın, çal oynasın diyen Yüyün büyüyor. Büyüyor ama, bü- ha P Eüzelleştikçe, geliştikçe, kendi- Ik el siirdürmüygr. Bu hal onun Yaşı» kadri bildiğinden değildir, sekiz din kadar yanlarında kaldığı ka- da Pâpasların telkinidir, Hele başka- Yişi Papasın ona «Küçük kraliçe» de- kiz Socuğun, iliklerine işlemiştir. Se- buyu pda kendini konakta bulunca Büz > bütün bütün büyümüş, şuur. t saa ile kraliçeliği aklına ya- ehe, bir » Var İ ss ol de Le Normant'nın kardeşinin Kız helalnette ile evlenmek istedi. up TŞ€yden evvel sordu: Paran var di; ii suale Le Normant cevap ver- Yo; tün Servetimi yeğenime bırakı- Le Na Jeanne Antoinette Poisson, a Etiolles ile evlendi. day a nette olgun başak renkli, buğ- leri bi kada rince bir kadındı. Göz- Böl batı rüzgârile -pürüzlenen hı Mrs gibi mavi mi, yeşil mi, sarı nd i olmıyan fasetalı su rengini erkek yo NU. Yirmi yaşına kadar elini tüze eline dokundurmamış olun bu iki çen Ie Normant Etiolles'den oldu, Ba ... du, ii Etiolles hayatından memnun- Bu m Etiolles kocasını seviyordu. Börerder 2 karı kocanın saadetini çok Babayı vardı: Aşifte anasile çiflikler Yüna Le Normant... Anası kızını bo- —. geneliyordu. an varsa kralın gözüne gir! Yaka, OtMant da karısından bir par ki çipi Uyan yeğenini mülhakalta. ye, ikleri teftişe göndermeğe uğra- der . Bunu başardı. Adamcağız gi- Tina Kay kıskançlığını yehemedi, ka- “aygusunu söyledi. ii Pim, Sinette, , anasının İelkinlerine ka- bi gülüm © anlatmak istiyormuş gi za eğmek omuz silktiz Meğer ak-etme dedi, sana bağlıyım, Ki, ktal beni almağa kalksın... agi ”.. <a) âna kızına müjde verdi: Üy aş, Palığın sana mavi bir araba al. be e bakla kırı, ben de sana pem- *svâp diktirdim!... hazırlandı in Antoinetçı.. ndı, elbise dikildi yı Maydi Stnart ormanına tel le tormanına kadar git o Sü 15 İnci Lowis'nin ava çıktığı Isin ra baba e “OUİS öksüz büyümüştü, ana künt alı nedir bilmiyordu. Can si. Si-tek tanıdığıydı, kral oluncaya Yazan: Selâmi Sedes kadar canı sıkılmış kral olduktan son- ra gene canı sıkılmıştı: Okumak ve öğrenmek zevkini talamamıştı. Anlat- makta olduğumuz devirlerde otuz beş yaşındaydı. Güzel erkekti, kadın gör- düğü zaman üst dudağı kurur, alt dü- dağı nemlenip ürperirdi, Alt dudağı- nm nemini kurutup örpermesini gide- ren kadın, Chateauroux düşesi ölmüş- tü. Kralı avlamak gerekti. Richelleu bayan Flavacourt'u peş- keş çekmek istedi, kadın şiddetle ve nefretle reddetti. Bayan Brionne, ba- yan Popeliniere, bayan Rochechouart hamama girer gibi Lowis'nin koynuna girdiler. Kral'bu kadınlardan tiksindi, Ölen sevgilisi Châteauroux'yu sev- mişti,artık sevilmek istemiyordu. Ken- dini sevdirinceye kadar kimseyi güzü- ne kesliremiyecekti.. #5 Kral maviler giymiş, beraberinde ava çıkanların üstleri mavi. Bellerin- de hançerler... Senart ormanında kö- pekler havlıyor, borular çalıyor, atlar koşuyor. Halk avcıların peşine takıl- miş. Bu kalabalık arasında kral mavi bir araba görüyor ve soruyor: — Kimdir bu pembeli kız?... Uşağı Binet, Le Normant'ların ya- kını Binet krala sokuluyor, kulağına fıslıyor: «Sizi delice seven güzel bir kadın.» ... 25 şubat 1745.. Versailles'de göz ka- maştırıcı bir balo; hem de herkesin kılık değiştirip geldiği bir balo... 15 nci Louis, kameriye şekline girmiş; yakla- şanları görebilmesi için başının üstün. de bir meşale yanıyor. Binet, Antoi- nette kralın nerede ve nasıl olduğunu söylüyor. Binbir meşale ile aydınlanan bir park tasavvur ediniz; bu parkın orta- sında kaynaşan kalabalığa bir alay. kameriye karışıyor ve bu kameriyeler- den biri, bir kadını kolundan tutup saraya sokuyor; şakalaşıyorlar, gülüp eğleniyorlar, amma o kadar. Tekrar parka çıkıyorlar, Kral soruyor: Sizi nereye götüreyim? Antoinette cevap veriyor: — Annemin evine, Bütün ömrünce canı sıkılan, ne yap- tığını, ne yapacağını bilmiyen kralın birdenbire keyfi geliyor: «Pekin diyor. Bir arabaya atlıyorlar. 15 nci Louis, genç kadını kollarının arasına alıyor, Yanaklarından, çenesinden, boynun- dan öpüyor... Derken araba duruyor, Ne oldu? Ayen dükası: Jandarma yol vermiyor diyor, * İkisini arbada yalnız mı sandınız?,, Hayır, Ayen dükası onları yalnız bi- gitmek istemediği için dükadan gek mesini rica etmiş, kral da buna razı olmuştu. Araba hâlâ du- ruyor, isli bir mo- Şale arabının içini görmeğe çalışıyor- du. Kral gene sor- du: mam. — Bir altın ver geçelim. Ayen dükası gü- Jümsedi; lira verecek olur. sak şüphelenirler, yarın zabita nere- Ye gittiğinizi öğre- nir. Beş on kuruş verelim yetişir. Para verildi, kır- baç şakladı, ara- ba yol aldı. Fransa" kralı 15 inci Louls, bayan Etolles'i ana- sının evine götürdü. | Jeanne - Antoinette Poisson, Fransa | kralı 15 inci Louls'e âşık olmuş, krah Antlonette'i sevmeğe başlamıştı... Nisan , tiyatroyu dol- duran halk, kralın locasının karşısın. daki locada bayan Etollesi görünce işi anladı. 15 inci Louis gözdesini bul- Muştu. O geceden sonra kral ile Antoinette gizlice buluştular. Nerede ve nasıl? Richelieu'ye göre, Binet onları bayan Pöinsson'un evinde buluşturdu. Ric- helicu diyor ki: Bayan Etiolles 7 nisan gece yarısı kralın metresi oluverdi. Kral henüz Antoinette'e ısınmamış- tı. Ondan hoşlanıyordu, onu seviyor- du, amina âşık değildi. Henüz tetikde duruyordu. O geceden sonra on beş İ gün kadını arayıp sormadı, Nihayet bir | gece Binet'ye dedi ki: — Bayan Etiolles ne âlemde? — Hiç sormayınız, perişan halde, Kocası size âşık olduğunu sezmiş... — Yarın gece davet edelim. Ertesi gece Antoinette sarayda ye- mek yedi. Sofrada Richelicu, Luxem- bourg Ayen vardı. Yemekten sonra krala hatırlattılar: — İspanya sefaretindeki baloya da- vetlisiniz? Kral kolunu Antoinette'in omuzuna, atkı; — Bir yere gidemem! Geç vakıt misafirler dağıldı, genç kadınla kral şafak sökünceye kadar | beraber kaldılar, Kadın içini çekiyor! — Kocamdan korkuyorum diyordu. Halbuki kocasının hiç birşeyden ha- beri yoktu, Adamcağız çiflik çiflik do laşıyordu. Kral Antoinette'e; — Sana sarayda bir dalre hazırlıya- cağım! dedi. Genç kadının sevinçten yüreği âğzı- na geldi. Artık iş yoluna girmişti, 15 inci Louis âşık oluyordu. 15 inci Louis ile Pompador Mar kizinin aşkını gelecek çarşamba sayı- mızda okuyacaksınız. Bremen'de tütün fuari Bremen 16 (A.A) — Beynelmilel tütün kongresi münasebetile burada 24 Eylülden 30 Eylüle kadar beynek milel bir tütün fuarı tertib edileceğ> tir, Aşağıdaki memleketler bu fuarş iştirak edeceklerini bildirmişlerdir; Doğu Afrikası, Brezilya, Bulgaris. tan, Küba, Danzig, Mısır, İspanya, Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Japonya, Hollanda, Polonya, Romanya, İsveş ve İsviçre, | huriyet devrinde şanlı bir alayısın, Mersinde Sahife 7 alayımıza mle sancak verildi Ordu müfettişi General izzeddin Çalışlar güzel bir nutuk söyledi, alay kumandanı mukabele giti Mersin 16 (A.A.) — Dün Mersinde | yirmi binden fazla bir hâlk huzurun- İ da büyük bir merasimle alayımıza sâan- cak verildi. Evvelce bayrakla ve Mer- ! sin dallariyle süslenerek hazırlanan büyük meydan, şehir ve köylerden ge- len halk, mektepliler ve sporcular ta- rafından daha sabahtan doldurülmi- ya başlandı. Muayyen saatte alayımız büyük üniformalı subaylar ve çok muntazam giyinmiş erleriyle yerleri- ni aldılar. Saat 16,30 da orgeneral İz- zettin Çalışlar, korgeneral Muzaffer Ergüder, tümgeneral İsmail Hakkı Akoğuz, ilbayımız Rüneddin Nasuhloğ- lu, ve bir çok askeri ümera, belediye ve Halkevi başkanları ve parti mensu- bini, devâir müdiranı meydana gele. rek general İzzettin Çalışların çok al- kışlanan bir söylevinden sonra san- cak alaya verildi. Merasimde hazır bu. lunanların heyecanlı avazeleri, sürekli alkışları, sevinç göz yâşlarına karışa- rak sonsuz alkışlarla meydanı çınla- tiyordn. Halkevi tarafından meyda- nın muhtelif yerlerine yerleştirilen ho- parlörlerle bu kıymetli hitabeler bü- yük meydana yayıldı. Büyük resmi geçidi müteakip merasime son veril- di. Mersinliler tarafında nmisafir ko- mutanlar ve alay şerefine 130 kişilik bir ziyafet verildi. Pazartesi akşamı da alayımız tarafından ziyafet verile. cektir. Orgeneral İzzettin Çalışlar şanlı ala- yımıza sancağı verirken şu hitabeyi irad etmiştir; Alay komutanı, subaylar, erler. Mini varlığın, milli şan ve şerefin timsali, askerin en mukaddes malı i olan ve büyük Türk ulusu tarafından verilen sancağı Türkiye Reisicümhuru Mini Şefimiz İsmet İnönünün yüksek ve şanlı adına alayınıza büyük bir if. tiharla tevdi ve teslim ediyorum. San- cak, milletin ordusuna en mukaddes emanetidir. Bu sebeble de askerin çok mukaddes malıdır. Bu mukaddes ema- neti daima ve her yerde bütün mev- cudiyetinizle, hayatınızı istihkar ede- rek muhafaza edeceğinizden eminim. Değerli alay, Sen de büyük Türk tarihinde asır- larca kahramanlıklarla dolu zaferler yaratan Türk ordusunun mutlu cüm- Cümhuriyete lâyik bir hamasetle Türk | zaferlerini ebedileştirmek için düstu- | Tun ve en mukaddes borcun bu san- cak altında muzaffer olmaktır, Sizden sonra alayınıza gelecek olanlar da, bu yurdun müdafaası için bu sancak al. tında toplanacak olanlar da bu mu- kaddes borcu asla unutmıyacaklardır. Piyade alayı, Bu anda, sancağını, Türkün tarihi. nin müsbet noktası olan Sakarya mey- dan muharebesinde sana zafer k diran büyük kumandan İsmet adına verirken, o günlerdeki eşsiz kah» ramanlığın gözümün önünü yınızın adi, büyük Türk kah halâskârı ebedi şef Atatürkün onunla omu; n, zaferler ka Değerli alay, Bundan sonra da yurdün baha biçil. mez slmirlarında bu kadar dalga nimiz vardır Telin büyük mükf Onun üzerin rtarl But nz dolu bir 2 Çalışlara cevai Yüce komuta Asil Türk ngili diası olan santa S4 ak edildi. Sancağımızı aş» z. Muharebenin en tarafından ala emanet la muhafa; sikışık b anla yapacağız. Sancağır için kanımızı son damlasına kadar akis tacağız. Alayda tek bir kişi sa dahi düşmana bırakmıyacağın cağımızın ve milletimizin ve büyü mandanlarımuızın huzurunda an: riz. Bunu müteakib bütün alay hep bir ağızdan nant içeriz. diye bütün danı çınlatmıştır. mey. Taşra gazete bayilerinin nazarı dikkatine Bazı taşra bayilerinder mız mektuplürdun «AK mutlaka şu veya bu mu lardan tedarik etinek h kendilerini mecbur anlaşılmaktadır Bu zehab hakikate uygun de- ğildir. Binaenaleyh taşra bayile- rinden arzu edenler her zaman «AKŞAM; idarehanesine müra- caatla doğrudan doğruya mua meleye girişebilirler. Bu hususta «AKŞAM; idaresine mektup ya- zarak bayi şartlarını öğrenebi- lirler. Bornova zeytincilik istasyonu İzmir (Akşam) — Bornovada Ziraat Vekfletinin zeytincilik istasyonun- da hümmealı bir faaliyet vardır. Geçen sene tesis edilmiş olan bu istasyonda bir sene içinde çekirdekten 500 bin fidan yetiştirilmiş, getirilen kalem aşıla- tile aşı ameliyesine başlanmıştır. Şimdiden bir metre yükselen zeytin fidan. ları, gelecek yıl müstahsillere tevzi edilmeğe başlanacaktır. Tevzi edilecek fi- önanların miktarı 500,000 dir, Önümüzdeki yıllar, hep bu miktarda tevziai yapılabilecek ve nihayet on yıl sonra Ege bölgesinde ıslah edilmiş, mühim miktarda zeytinlik meydana gelecektir. Bu sene de gene çekirdekten mühim miktarda fidan yetiştirilmektedir. Yukarıdaki resimde, istasyonda yetiştirilen zeytin fidanları ve bunların arasında Ege siraat mücadele reisi B, Nadir Uysal ile istasyon teknikeri B, Nazım Kiliç görünüyor.