a POLİTİKA Filistin meselesi hallediliyor teşkil | gibi Üç senedenkeri İngiltere için siyasi ve askeri cihetten büyük bir gaile eden Filistin meselesi hem yerli halklarının, hem de bütün Arap âle- memnuniyetini celbedecek bir surette halledildi. Filistin meselesinin ” İngilterenin umumi harpte Araplara istiklâl vaadinde bulunduğu ahudi âlemine ve bohusus Amerikanın iktisadiyatı ve dolayısile siya- | eti üzerinde mühim bir unsur olan Amerikan Yahudilerine karşı da burada milli e bir Yahudi yurdu tesis etmeği tanhhüd ederek bunu Milletler Cemi- me karşı da teyid eylemesinden neşet etmiştir. iş Bu taahhüdü Yahudi âlemi, Filistine istediği kadar muhacir gönderip yerleştirmek ve nihayet burada iki bin senelik bir fasıladan sonra ilk defa | bir Yahudi devleti kurmak mânasında anlamıştı, Filistin Arapları ve bunlara | ekle olan bütün Arap âlemi ve bahusus Filistine mücavir müstakil | P devletleri de Filistinde ekseriyetin Araplarda kalması ve Yahudi mu- ii bir nihayet verilmesi ve müstakil bir Arap devletinin kurulma- yaktile İngilterenin Araplara vermiş olduğu vaadin icabatından say- | "uşlardır. Filistin Arapları davalarını kıhçla da müdafaa ettiklerinden İn- || o #iltere gerek askeri, gerek siyasi cihetten müşkül bir mevkide kalmıştı. İki Y: Mentosüna verilmiştir, bir Silterenin İl kağ GÜZEL BİR Teknik kudreti harikalar meydana Betiriyor, Otomobil sahiplerinin yü- Yünü güldürecek bir cihaz icad edildi. İngiltere mü biri kü- fük bir kutu yaptı. Bu madeni kutu in bir yerine konuyor ve ma- deni tellerle, otomobilin makinalarına Şotök bu kutu İle hiç meşgul değil- dir amma, kutu otomobil ile yakından . Günlerden bir gün kutu- Otomobiller 1927 ye kadar hayli ucuz olan oto- Mobiller 1928 de pahalandı. Amertka- “T» sistemi otomobiller 365 dolara Stılırken, değerleri seneden seneye li ve nihayet 550 dolara kadar Otomobillerin pahalanması bittabi Mlşlarına dokundu. 1938 senesinde “mobil satışları, diğer senelere nâ- #sran yüzde altmışvazaldı. | Şemsiye iflâs edecek Her halde sayın bay Chamberlain hiç te memnun olmayacaktır; hattâ #emsiyenin iflism hazırlıyar vatan- Yil kızmıştır da; çünkü şemsiyeyi ettirmek istiyen halis kan bir M9İizdiy. Bu zat, şapkaların üstüne geçirilen kaltf yapmış; bu kılıf, yağmur ya- taca, İaıpkı şemsiye gibi açılıyor ve RSaNI sudan ve sırasında güneşten B. Ali Çetinkaya hafta 80- munda şehrimize gelecek 3 Muhabere ve Münakale Vekili » Ali Çetinkayanın hafta sonunda ük m şehrimize gelmesi bökle- Yor. Vekâleti Teşkilât kanunu bu- iierde Mecliste müzakere edileceği » İ haziranda tatbikata obiş- madan önce hazırlıklar yapılacak- ii Ali Çetinkaya şehrimizde bilhas- Yeni kanunun tatbiki hazırlıkları yatında meşgul olacak, alâkadarla- T icab eden direktifleri verecektir. ren yolunda bulunan cese- ya hüviyti anlaşıldı a müddet evvel Simatyada Etye- civarında tren altında çiğnenerek MÜŞ bir kadın cesedi bulunmuştu. «inte tarafından yapılan tahkikat ticesinde, bu kadının Sirkecide bir kliyat, ambarında çalışan Hakkının nevi evlâdı ve Yenişehirde Bülbül- Bağ oturan tornacı Kaprisin ka- Yaşında şapkacı Margarita ol- anjJaşılmışlır. Margarita bir me €vvel kocasından boşanmış- i Anlaşmanın başlıca esası olarak on sene sonra Filistin tam müstakil Arap devleti olacaktır. İntikal devrinde Araplar İngiliz mürakabesi hükümet idaresine iştirak ettirilecektir. Yahudi muhaceretine beş sene sonru kati nihayet verilecek ve o za- Mana kadar gelecek muhacirlerin mikdarı yüz bini geçmiyecektir. Binaen- aleyh Filistindeki dört yüz bin Yahudi nihayet beş yüz bin olarak sabit ok ve bir milyona baliğ Arap nüfus ekseriyeti kaybolmuyacaktır. İngi- 2 - Arap anlaşmasından, Yahudi âlemi derin infial duymaktadır. Fukat İn- kın şarktaki mevkii sağlamlaşmış oluyor. Akşam a Bidayette memleketi biri Arap ve diğeri Yahudi olarak iki müstakil €vlete ayırmak istemişti, Bunun tatbikine imkân göremediğinden Londrada an anlaştırmak için bir konferans toplamıştı. Londrada Araplarla End anlşamadıklarından İngiltere Kahirede Filistin Arapları ile müs- ie I Arap devletleri mümessilleri ile müzakerede bulunarak nihayet bunlar anlaşmıştır. Anlaşmanın esasları bir beyaz kitap halinde İngiliz parlâ- İCAD nun kapağı açılıyor ve dışarı bir kâğıd | parçası fırlıyor. Kâğıdı alıp bakıyor. | sunuz, üstünde bir yazı var. Okuyorsu- nuz, hayreti.. Küğıdda otomobilin | hangi yerinin tamir edilmesi veya te- mizlenmesi lâzım geldiği yazılı. Motörün bozulmak üzere olan yeri- ni evvelden haber veren bu âlet taam- müm ederse, otomobil sahipleri için çok kârlı olacaktır. ucuzluyor Bugün yeniden Amerikada ucuzluk yarışı başladı. Otomobilleri ucuza mal etmeğe çalışıyorlar. Bu hareketin bâ- şında Ford var. Bu sene Ford fabrika- ları 350 dolara satılabilecek bir tip otomobil yapacaktır. Eğer piyasada 350 dolara otomobil bulunursa 1940 senesinde 4 milyon otomobilin satılacağını kuvvetle ümid ediyorlar. koruyor. Kullanışlı bir ciheti de var. Yağmur dinince kılıfı çıkarıyor, iyice sıkıyor, paltonuzun cebine koyuyor. sunuz. Gel gelelim şemsiyeden yana olan- lar, şemsiyeseverler bu kılıfı kullan. muyacaklardır. Elde taşınmıyacak ol- duktan sonra, şemsiyenin yerini tut- masına imkân var mıdır ya?... Piyasada Amerikan malları çoğalıyor Amerika ile aramızda yapılan yeni ticaret anlaşmasının müsbet tesirle- ri görülmektedir, Son bir hafta zar- fında gümrüklerde mutaddan 300,000 lira fazla iş olmuştur. Piyasada Ame. rikan malları çoğalmaktadır. Şimdilik -Amerikadan gelen madde- lerin ekserisini otomobil, otomobil 1e- vazımatı, radyo ve levazımatı, buz do- labi teşkil etmektedir. Hizmetçiler hakkındaki ta- limatnamenin tamamen tatbikine çalışılacak Belediye İktisad müdürlüğü, evler- deki hizmetçi ve sütnine gibi müstah- demin işlerine büyük ehemmiyet yer- meğe başlamıştır. Yapılan tedkikler neticesinde, bunlardan bir kısmının hastalıklı, ahlâkan şüpheli oldukları görülmüştür. Aile harimine giren bu kabil insanların sıkı bir kontrolden geçirilmeleri lâzımgeldiğinden, bun- lar hakkında daimi bir sicil tutulması ve evvelce tanzim edilen talimatna- menin ehemmiyetle tatbik edilmesi muvafık görülmüştür. ME | B. Titulesco diyor ki: “Türk - İngiliz anlaşması Balkan paktına katiyen muhalif değildir,, “Türkiye, ingiltere ile anlaşmayı imzalamakla bütün Balkan devletlerinin menfaatlerine de , Romanyanın eski Hariciye Nazırı B. Titulesco, Paris - Soir Türk - İngiliz itilâfı, hakkında şu be- yanatta bulunmuştur: «— Türk - İngiliz itilâfı, Balkan paklına mugâyir olmak şöyle dur- sun, bu paktın mesud bir mütemmi- midir. Filhakika Balkan paktını im zalamış olan devletler, münferiden ve yahut başka bir devlet ile müştere- ken hareket eden bir Balkan devle- tinin tecavüzüne uğradıkları takdir- de, biribirine karşılıklı yardımda bü- lunmağa mecburdurlar, Diğer devle- tin küçük, yahut büyük olması haizi ehemmiyet değildir. Balkan paktı mekanizmasının oto matik bir surette faaliyete geçmesi için, bu devletin bir Balkan devletile tecavüzde teşriki messi etmesi kâfi- dir. Bu nokta, o kadar âşikârdir ki, t6- cavöz, İtalya ile beraber hareket eden bir Balkan devletinden geldiği tak- | dirde, bu mecburiyetten Yunanis- | tanı âzade tutmak için Ba'kan an- tantı konseyinin hususi bir karar vermesi icab etmiştir. Yunanistanın coğrafi vaziyeti, bu istisnayı kâfi derecede izah eder. Bu suretle Balkan paktı, Bulgaris- tan aleyhine müteveccih olmaktan uzak olup, Balkan devletlerinin em- niyetini herkese karşı muhafaza et- meğe matuf bir ittifaktır. Bu ittifak, açıkça söyliyelim, Balkan devletleri- | ni biribirinden ayırmak ve «Balkan- | lar Balkanlılarındırı. formülünden | uzaklaştırmak için, Balkan devletle- rinden birini âlet olarak kullanacak böyle büyük bir devlet hakkındadır. Diplomatik bir vesika, Balkan dev- letlerine böyle ağır teahhüdler tah- ,mil ettiği zaman, Balkan devletleri- Vilâyet ve Belediya bütçeleri - Vali bir an evvel tasdikini temine çalışacak Umumi meclis tarafından kabul edilen vilâyet ve belediye bütçeleri bir memürla Ankaraya gönderilmiştir. Vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kır- darda önümüzdeki pazar günü mü- hasebe müdürü B. Muhtar ile birlik- te Ankaraya gidecek ve bütçelerin bir ân evvel tasdikini Lemin edecektir. Belediye, bütçelerin bir saat evvel tasdikini istediğinden ve hükümet te bu hususta alâka gösterdiğinden büt- çenin haziran başında tasdik edile- rek iade edileceği muhakkak görü- lüyor. Merhum İhsan Şerifin cenaze merasimi Ölümünü teessürle yazdığımız mu- allim B. İhsan Şerif merhumun cena- zesi dün Gülhane hastanesinden m8- rasimle kaldırılmış ve cenaze nama zı Sultanahmed camisinde kılındıktan sonra Edirnekapıdaki Şehidliğe def- nedilmiştir, Cenaze alayında Maarif erkânı, yüzlerce talebe, liselerin mu- allimleri vardı. Maarif Vekâleti na- mına cenazeye bir çelenk gönderilmiş ve Vekâlet namına bir heyet merhu- mun evine giderek, ailesine teziyette bulunmuştur. Devairde yaz çalışma saati Haziranın on beşinden eylülün on beşine kadar muteber olmak üzere, resmi dairelerin çalışma saatleri saat 9 dan 12 ye ve öğleden sonra da saat 13 ten 16 ya kadar devam edecektir. ASKERİ LİSELERDE TEVZİİ MÜKÂFAT Her sene olduğu gibi bu sene dahi Ku- leli, Maltepe ve Bursa Askeri liselerinde mükâfat olarak bermutad meşhur Singer altın, gümüş ve madeni saatler tevzi edil- miştir. B, Titülesco | nin teahhüdlerini yerine getirmek için, temsil ettikleri kuvvetlere inzi- mam edecek mütemmim kuvvetlere açık kapı bırakması tabiidir. Bunun aksini düşünmek, yani Bal- kan paktı, imza eden devletlere, büyük bir devlet ile çarpışmak tehli- kesini tahmil etmiş iken, gayelerine varmak için, başka büyük bir devle- tin yardımını aramaktan menettiğini farzetmek gülünç-olur. Balkan antantının teşekkülünü ta- kip eden devre esnasında Balkan an- tantı, ayni yolları takip edecek, yani kendi hegemonyası için uğraşmıyd- cak ve Balkanların münhasıran Bal- kanlılara ait olduğunu kabul edecek sim bir devletin yardımını aramış- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ hizmet etmiştir,, Bugün Türkiş, bu büyük devleti * bulmuştur. Bü da Büyük Britanya * dır. Türkiye, İngiltere ile böyle bir anlaşma İmzalamakla, yalnız kendi merifaatlerine değil, fakat kendisine © minnrettar olmaları lâzımgelen bü- tün Balkan devletlerinin menfaatle- rine de hizmet etmiştir. Esasen B. Chamberlain'in Avam ka mârasında yaplığı beyanafta buna dair sarih bir kayıt vardır. Evvelemin. de Akdenizde bir harp hali şıkkı var. dır. Füliyatta Balkan devletlerinden birinin, Türkiyeye karşı harp yapma- 8i faraziyesi bertaraf edilmek lâzım- dir. Zira Balkan devletlerinden hiçbi- rinin Türkiye ile deniz harbi yapma- ğa kâfi bir kuvveti yoktur. Türkiye bu sahada, köndi menfaatlerine mü- vafık göreceği itülâfı akdetmekle tar mamile serbestir ve Balkan paklı kef» disine hiçbir takyid koymuyor. Sonra, B. Chambörlain'in beyana- © tında, Balkanlarda emniyetin temini için, İngilterenin Türkiye ile müşa- yerede bulunmak mecburiyeti kayde. dilmektedir. Diplomatik sahada Tür. kiye ve İngiltere ile beraber çalışmış olanlar, bu iki memleketin muaheds- lerine sadakatlerini ve verdikleri sö zü tuttuklarını bilirler. Bu müşavere. nin, Balkan paktını ihlâl zihniyetile değil, fakat bu paktın harfiyen tat- biki suretile yapılacağına katiyen şüphe yoktur. Bunun da sebebi pek basittir; Türkiye, Balkan pâktım imzalamıştır. İngiltere de, beynelmi. iel her hangi bir tekhhüdü ihlâl ete memiştir. 2 Türk - İngiliz anlaşmasile, Balkan pakti arasında katiyen hiçbir zıddiyeğ yoktur» i Bulgarların Rumenlerden almak istedikleri DOBRUCA Bulgarların Rümenlerden almak istedikleri Cenubi Dobruca, Balkan- | larda, Karadenizle Tuna arasında bir zahire ambarı mesabesindedir, 7,600 kilometre murabbaındadır. Erazi gö- * yet düzlüktür. Köstence, Dobrucanın Karadenizde en büyük iskelesidir. Buradaki Deliormenda göklere doğru yükselmiş büyük ağaçlar vardır, Fa- kat Bulgaristanın Romanyadan iste- diği Cenubi Dobrucadan Şimali Dob- rucaya geçince, toprağın rengi deği- | şir, ormanlardan eser kalmaz, Evvelce nüfusu 400,000 kadardı. 1912 de Romanya, Cenubi Dobrucayı işgal ettikten sonra, buraya kendi | milletinden çok muhâcir getirdi. Şim- diki vaziyette Rumenler de, Bulgarlar da Cenubi Dobrucanın teşkil ettiklerini iddia etmektedirler. Hicret dolayısile Türkler üçüncü de- | receye düşmüşlerdir. Ee Cenubi Dobrucanın Kavama, Şay- | la, Gâvursörütçük kasaba ve merkez- | lerile Pazarcık kazasında 30,009 Ga- | gavuz Türk yaşar. (Romanyadaki umum Gagavuz Türklerinin miktarı | 100,000 dir ve bütün Karadeniz kıyı- | larındaki Gagavuzlar 150,000 dir.) | Bünlar hristiyan Türklerdir. Dinle. rinden başka her şeyleri bizimki gibi- dir, Türkçeden gâyridil bilmezler. Aralarında münevverler de mevcud- dur, Sefirimiz B. Hamdullah Suphi 'Tannöver'in dost Romanya devleti nezdindeki teşebbüslerile, bunların ekseriyetini | maddi, mânevi şeraiti ıslah edilmiş- tir. Dobrucada çok Türk vardır. Bun- lar eskiden 150,000 miktarındaydı. Çoğu hicret etli. Hâlen kalanlar ara- sında münevverler mevcuddur. Te- şekkülleri, gazeteleri vardır. Dobrucada 150,000 Bulgar yaşar. Bu miktar evvelce daha fazlaydı. Bal- Z kan harbinden sonra 50,000 kişi Bulk garistana hicret etti. Nogay Tatarla. rı, Lipovan'lar, Polonyalılar, Alman lar da Dobrucanın ahalisi arasında. . dır. ğ Dobrucada ziraat ilerlemiştir. Bu- rada Türkler için cidden kıymetli ta- rihi hatıralar mevcuddur. Sadece | «Silistre» ismi bize neler hatırlatmaz Romalılar, Milâddan 29 sene evvel Dobrucayı mağaralarda yaşıyan İn- sanlardan ve sahillerde şehir kumun © Greklerdeni zaptettiler ve kendi dev. © letlerinin bir eyaleti haline getirdi- iler. Bilâhare idari değişiklikle, bıy'asi | Skythla minor halini aldı (yani kü çük Skitya). Akvam muhaceretleri esnasında | İ Dobruca, evvelâ Gotlara, yedinci asır da Slavlara, 679 da Bulgarlara, 971 ile İ 1186 arasında Şark imparatorluğuna, 1188 ile 1396 arasında yeniden Bulk garlara, 1396 ile 1878 arasında Os- manlı imparatorluğuna - tabi oldu. Ayastefanos muahedesi ile Romanya nın iştiklâli tanınınca, bu devlete, - Besarabyanın Ruslara verilmesine mukabil - intikal etti. Romanyarın şiddetli itirazlarına :Ağmen, Berlin muahedesinde bu mübadele tasdik olundu. ” ğ Balkan harbinden sonra Rumen Dobrucası Cenup kısmınıda, Bulgar: lara ait kısımla büyüdü (Bükreş mu- ahedesi). Umumi harpte Makenzenin “ kumandasında bir Bulgar - Alman ors dusu 1918 ağustosunda Dobrucayt “ istilâ etti 28 mart 1918 Bükreş muâ* hedesinde evvelâ Bulgaristana bira kılan Dobruca, 27 teşrinisani 1919 Neviliy (Nöyyi) muahedesile Roman yaya iade edildi. j LA