POLİTİKA Venedik görüşmesinin neticesi Macaristan Başvekili ile Hariciye Nazırının Romada B, Mussolini ve | Kont Ciano ile yaptıkları görüşmelerden sonra Yugoslavya Hariciye Nazırı Wenedikte İtalya Hariciye Nazırı ile görüşmüştür. Bu görüşmelerdeki 6sas mevzuu şüphesiz Yugoslavya ile İtalya arasındaki münasebat teşkil elmiş- | ir, Arnavutluk vazlyetinin değişmesi ve bu memleketin müstakil bir Bal kan devleti iken İtalya ile askeri, iktısadi ve mali işleri birleşerek adeta bir İtalyan eyaleti olması esas itibarile değilse de teferruat cihetinden iki ara- da hal ve tesviye edilecek birçok meseleler bırakmıştır. İki sene evvel Belgradda akdolunan İtalyan - Yugoslav muahedesinde iki taraf da Arnavutluğun istiklâline riayet etmeği taahhüt etmiş olduk- ları ve Arnavutluk Yugoslavya için sevkulceyş cihetinden büyük ehemmi- yeti haiz olduğu halde Yugoslavya buradaki vaziyetin değişmesine ses çi- karmamış ve İtalyaya karşı itimat ve emniyetini muhafaza etmiştir. Venedik görüşmelerindeki ikinci mevzuu Macaristan ile Yugoslavya arasında anlaşma meselesi teşkil etmiştir. Macaristan şimdiye kadar gör- düğü birçok siyasi ve iktısadi müzaheretlerden dolayı İtalyaya minnettar olup Berlin - Roma mihverine bağlıdır. Macaristanın Yugoslavya ile mi. nasebalının İyi olmaması bir gün Yugoslavyanm İtalya ve hatta mihver ile münasebatını müteessir edebilirdi. Macaristanın Yugoslavyanmn şimalinde yarım milyondan fazla Macarın yaşadığı havaliyi Çekoslovakyadan aldığı Yerler gibi ilhak etmek niyetinde görünmesi Yugoslavyayı Macaristanın zahiri devletlerden uzaklaştırıp ayni tehlikeye daha büyük nisbette maruz bulunan Romanyaya yaknlaştarabilirdi. Bunun için Venedikte İtalya Hariciye Nazırı Macaristanın Yugoslav. ya topraklarında gözü olmadığını temin etmiş ve Macar ekalliyetinin va- ziyeti hakkında Macaristanın bir dilek ve düşüncesi var ise bunları bildirip uyuşmağı tavsiye etmiştir. Venedik mülâkatının neticesi müsbet olduğuna göre Yugoslavyanın İngilterenin kurmak istediği cepheye dahil olması ihtimali kalmamıştır. B. Markoviç Venedikten Berline giderek Almanya ile Yugoslavya ara- sında geniş mikyastaki iktısadi münasebalın âtisi üzerinde anlaşmağa çalışacaktır. Yugoslavyanın hem İtalya ve hem de Almanya ile anlaşma. sı şimdiye kadar muhtelif anlaşmalarda beraber yürüdüğü Romanyanın siyasetini de tadil edecektir. ilipin adalarında kanlı bir NÜFUS tahriri Malay adaları grupuna mensup olan Filipin adalarında geçenlerde bir nüfus tahriri yapıldı ve hemen hep- si meskün olan 3,500 adada 15 mil yon nüfus mevcud olduğu tesbit edil- di Böyle 3,500 adada nüfus tahriri kolay bir iş olmadığı için mahallf hükümet 25 bin memur İstihdam et- ti. Bazı yerlere heyeti seferiyeler çı- karılması lâzımgeld. Bu heyetler balta girmedik ormanları aşmağa, giddetle oakan nehirleri geçme ğe, yüksek dağlara tırmanmağa meo- Şu dakikada Şu dakikada Avrupa kıtasında beş çocuk doğdu. Bir dakikada Çin - Japon savaşın- da iki asker ölür. Nankin şehrinde afyon alış verişi | O kadar inkişaf etmiştir ki, Japonlar dakikda bin dolar kazanır. Bir dakikada Avrupada 36,000 lit- re şarap istihsal edilir. Her dakikada Amerikada 500 kişi Baroya kayı olmadığı halde avukatlık yapmak istiyen biri hakkında takibata başlandı Ankara hukuk mektebinden me- zun olduğunu söyliyen B. Enis adın- da biri İstanbul barosuna kayıtlı ol. madığı halde dün Şerife Saide adın- da'bir kadının vekili sıfatile asliye üçüncü hukuk mahkemesinde muha- | kemeye çıkmıştır. Bu sırada mahkemede bulunan B. Enisi tanıyan Osman adında biri ken- | disinin baroda kayıtlı avukat olmadı. | gını ihbar etmiştir. Bu ihbar üzerine | mahkemede cürmü meşhut yapılarak | yeni avukatlar kanununa mugayir hareket suçundan dolayı muhakeme edilmek üzere asliye üçüncü ceza mah« kemesine verilmiştir. Belediye serseri köpekleri toplatıyor Belediye sokataki serseri köpekleri toplayarak Himayel hayvanat cemi- | yetine göndermektedir. Bunlar için. | de cins ve sahipli köpekler muhafaza | altına alınmakta, serseri köpekler de | öemiyetteki fenni vesaitle imha edil. | mektedir. | Köpekleri nakleden arabaların ü- | Berinde: «Toplanan köpekleri hay. yanları koruma cemiyetinden arayı- Miz» ibaresi vardır. AKŞAM bur oldu. Bu süretle en uzak köyler- de bile nüfus tahriri yapıldı. Fakat bazı yerlerde halk bu he- yetleri köylere kobul etmedi. Hükü- met memurlarına karşı düşmanlık gösterdi, istenilen izahatı vermedi, kabile reislerinin teşvikile silâha sa- rılan köylüler ile tahrir merurları ve jandarmalar arasında kanlı müsade- meler oldu. Nüfus tahriri neticesinde Filipin adalarına 15 milyon kadar nüfus içinde bir çok ihtiyarların yüz yaşın- dan fazla oldukları meydana çıktı. neler oluyor Saatin yelkovanı altmış saniye de- vir edince Kanadalılar bin dolar yan- gın sigorta ücreti verirler. Londrada bahsımüşterek dakikada 80 liralık iş yapar. Şu dakikada Niyagara şelâlelerinden 450 ton su akar. Her altmış saniyede bir, yeryüzünün en büyük limanı Hong-Kongdan 82 | ton gemi geçer, İktisad müdürü istifa etti| Bir müddettenberi tebdili mevzuu- bahs olan ve Belediye sular idaresi idare meclisi azalığına tayin edilece- ği yazılan Belediye Iktısad müdürü B. Asım Süreyya iktısad müdürlüğün. den istifa etmiştir. Vali ve Belediye Reisi doktor Lüt- fi Kırdar Ankaradan döndükten son- ra yeni iktısad müdürü tayin edile cektir. İktısd müdürlüğü vazifesi vekâleten memurin müdürü B. Sa- mih tarafından idare edilecektir, Beyaz zehir satıcıları yakalandı Emniyet direktörlüğü kaçakçılık bürosu memurları, Kâzım, Hulüsi, Bekir ve İsmail adlarında dört beyaz zehir satıcısını cürmü meşhut halin. de yakalamışlar ve üzerlerinde yir- mi beş paket heroin bulmuşlardır. Zabıta, bu şebeke hakkındaki tah- kikatı derinleştirmeğe lüzum görmüş- tür. İki yaralama vakası * Mustafa ve Emin isimlerinde iki arkadaş sarhoşlukla kavga etmişler, Emin Mudtafayı bıçakla yaralamış- tar, Koço isminde biri ile damadı Yorgi gezmek-üzere Adaya gitmişler, bura- da bir aralık kavga etmişler. Yorgi kaynatasını başından yaralamıştır. Polis, suçluları mahkemeye vermiş: tir, Italyan kara ordusu İtalyân harp kudretinin en büyük unsuru şüphesiz kara ordusudur, Bol nüfusuna, oldukça inkişaf etmiş sa. nayie, yeni milis ve gençlik teşktiâti. na, nihayet azımsanmâyacak kadat geniş olan müstemleke teşkilâtına da- yanan bu ordu Avrupada dördüncü gelmektedir (Rusya, Almanya, Fran- sa, İtalya). İtalyann kara ordusu başlıca: 1 — Nizamiye ordusu (Ana vatan ordusu). 2 — Milis kuvvetleri. 3 — Müstemleke ordularından te- şekkül eder, Nizamiye ordusu ana vatandadır, 4 ordu komutanlığı ve 13 kolordu komu- tanlığı mıntakasında toplanmış 30 pi- yade tümeni, 5 dağ tümeni, 8 çevik tü- men ve 2 motörlü tümen ki ceman 40 tümenden terekküp eder, Tümenler çüer taburlu üçer piyade alayından. (ceman 9 piyade taburu) ve ikişer ta- burlü iki topçu alayından (ceman 4 topçu taburu) müteşekkildir. Ayrı- ca tümen emrinde bir istihkâm, bir muharebe taburu, bisikletli teşkiller, otomobil teşkilleri vardır. Kolordular emrinde birer topçu alayı, ordular em- rinde birer tank alayları bulunur (Bu motörlü teşkillerin miktarı arttır. makta ve kolordularda birer tank ala» yı bulundurmak tasavvur edilmekte. dir.) Bu nizamiye ordusunun hazer mev. cudu takriben yarım milyondur (son celbler dolayısile bü miktar 900,000 ve hattâ belki de bir milyona çıkarıl. mıştır). Milis teşkilâtı: Bu nizami or. dunun yanında ve 13 kolordu teşkilâtı. na muvazi olarak 13 faşist mıntaka komutanlığı ihdas edilmiştir. Vakıa bu teşkilât esas itibarile partinin mem- Yazan: M. Şevki Yazman leket dahilinde kökleşmesini ve emni. yetini istihsal için vücude getirilmiş- tir, Fakat Habeşistan ve İspanya harp- lerinde görüldüğü üzere bunlardan harp zamanında da istifade çareleri düşünülmüş ve bulunmuştur. Hazerde mevcud faşist lejiyonları- nın mevcudu 105 kadardır. Bu lejiyon- lar üçer taburludur ve bir piyade ala. yına tekabul etmektedir. Bunlardan başka muhtelif teşkilâta yardım etmek üzere hudud milisleri, demiryol milisleri, şose milisleri, posta ve telgraf milisleri, liman, orman müs. temleke milisleri vardır. Bütün bu teş- kilâtta muharip olarak kayıtlı bulu. nanların yeküma özi buçuk milyon ka» dardır, Gayri muharip olup yöriştiriz mekte bulunan çocuk ve gençlerin mecmuu ile birlikte İse teşkilâtlanacak insan mevcudu 10 milyon kadardır. (Erkek çocuklar 8 yaşından itibaren yani ilkmektebe başladıktan sonra teşkilâta yazılmıya mecburdurlar, Kız çocuklar için ihtiyaridir. Maamafih bunlardan yazılanların mevcudu da bir milyona yaklaşmaktadır.) Hazerde milis teşkilâtı tabur ve alay halinde bulunur, sefer zamanında ise bunlardan tümenler teşkil olunur (Ha- beş ve İspanya harbindeki kara göm- lekli tümenler gibi): İtalyanm nüfusu 43 milyon oldu- guna göre nizamiye ve kara gömlekli taburları halinde ana vatandan çıkara. cağı kuvvet 4,5-5 milyon kadar hesap olunabilir. (Vakıa İtalyanlar bu mik- tarı 8 milyona kadar çıkarıyorlar. Fa- kat bunların mühim kısmı 45 yaşın. dan yukarı müstahfaz sınıflar olduğu ve her halde memleket dahilinde zira» at, inşe nakliyat ve saire gibi hizmet- lerde kullanılacağı için ordu kadro- sundan saymak doğru olamaz.) İtalyan müstemleke ordusu: İtalyan müstemlekelerinden Libya- da 700,000 nüfusu, doğu Afrikada 12 milyon nüfusu, on iki adada 118,000 nüfusu vardır, Şu halde İtalyanın ce- man 1$ milyon nüfuslu bir de müs. 17 Habeş tugayi Ayrca ana vatandan gönderilmiş erattan müteşenkil Adisababa tümeni, 9 milis taburu, 7 jandarma taburu vardır. Libyada: 7 tümenli üç kolordu (ikisi motörlü) 2 milis tümeni on iki adada da hazer zamanında bir tugay bulunmaktadır. Büyük gayretlerle İtalya Libyada yerlilerden takriben 30-50 bin, doğu Atrikasında 200-300 bin kişilik ve far kat ana vatan ordusuna nazaran da- te yuvarlak hesap İtalyan kuvvetini 5-6 milyon tahmin etmekte hata yoktur. İtalyan hava ordusile harp ekonomisi ve bu kuvvetlerle neler yapabileceği Sualleri gelecek yazılarımızın mevzuu. nu teşkil edecektir. Pirinçeiköy cinayetinin muhakemesi Suçlulardan biri, biz kız iste- | meğe geldik maksadımız soygunculuk değildi, diyor Eyüp civarında Pirinçei köyünde Mustafa adında birinin evine girerek soygunculuk maksadile Mustafanın ellerini bağlayıp dövmek, bıçakla ya- ralamak ve gene aynı köyde Halilin de evine girip Halili bağlamak, döv- mek ve tabanca ile yaralayıp öldür- mek, Halilin oğlu Yaşarı yaralamak- tan maznun Bursalı Kıpti Kaya, Mus- tafa, Resul, Ahmed ve Mehmedin mevkufen muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. Bunların, Niyazi ve Etem adlarında- ki diğer iki arkadaşları da vakayı müteakib kaçmış ve hâlen yakala- namamış olduklarından onlar hak- kındaki takibat muvakkaten durdu- rulmuştur. Dün yapılan muhakemede maz- hunlardan Mustafa şu ifadeyi vermiş- tir: — Arkadaşımız Kaya İstanbulda Halilin kızı ile evlenmek İstiyordu. Bursaya gel- di, vaziyeti bize anlatarak beraberce İs- tanbula gelip Allahın emrile kızı babası Halilden istememizi söyledi. Yedi arka- daş birleşip gece geç vakıt Bursadan bu- raya geldik ve köye gittik. Resul, Kaya, Elem ve Niyazi eve girdiler biz dışarda bekledik. Biraz sonra silâh sesleri duya- rak kaçmağa başladıksa da jandarmalar yakaladılar. Mlaksadımız soygunculuk de- gidi. Maznun Ahmed ve Mehmed de ay- ni şeyleri söylemişlerdir. Asıl vaka kahramanı Kaya ise ifade vermek- ten çekinerek «Ben hastayım. Bir tek kelime söylemeğe takatim yok. Beni sonra isticvab ediniz, demiş, Resul de ilk talıkikatta verdiği ifade- yi inkâr etmiştir. Muhakeme şahitlerin çağırılması için başka güne bırakılmıştır, Uçurma yüzündn kavga Kasımpaşada oturan on dört yaş- larında Niyazi ve Faruk isimlerinde iki çocuk uçurma yüzünden kavga çt- mişler, Niyazı, Faruğu jilet bıçağile yaralamıştır. Polis, yaralıyı tedavi altına aldır mış, suçlu çocuğu mahkemeye ver. miştir. en “mahallerde temsil veya gerek bunları ve İzmitte altı tablonun müstehcen sayılıp sergiden çıkarılması münasebetile Kanun nazarında MüSTEHCEN üstakil ressamların eserleri Anka- Ta, İstanbul, Zonguldak, Samsun ve Bursada teşhir edildiği halde İz- mitte middelumumi tarafından bu eser- lerin altısı menedilmiş ve müstehcen sa- yılmıştır. Kanunda her saçık. m müs tehcen olmadığını gösteren sarahat var- dır. Maddeleri o zikecdiyoruz. Bilhassa | aşağıdaki Matbuat kanununun 31 inci | maddesinin son kısmına dikkati gelbede- rig: İ Dindde 426 — Müstehcen ve hayasızca yazılmış her nevi kitap, gazele, risale, | mecmua, varaka, makale ve İlânları veya bu kabil resimleri, tasvirleri, fotografları, sinema şeritlerini yahud diğer eşyayı | teşhir veya bu kabil âsar ve mevzuatı t- yatro veya sinemalarda ve sair umumi gerek bu kabil gramofon plâklarını bile- rek tevzi veya furuht edenler ve etiiren- ler, yahud ticsret ve tevzi yahud teşhir kasdile tersim, tasvir, hâk, imal ve tabi veya teksir ve gramofon plâklarını imâl | melede bulunanlar veya bunların tica- retini kolaylaştırmak kasdile bu fiilleri icra edenler veya bu kabil evrak ve ep- ne Kalb sektesinden ölüm Evvelki gün Türbede tramvay du- rak yerinde Keğork isminde biri düş. müş ve kalb sektesinden ölmüştür. Balatta oturan yetmiş yaşlarında Yako isminde biri de Fatihte Malta çarşısından geçerken düşmüş ve Öl. müştür, Bu adamın da kalb sekte. sinden öldüğü anlaşılmıştır. Sirkecide bir otelde oturan B. Hak- kının karısı otuz beş yaşlarında ba. yan Emine, dün otomobille kalb has. talığının tedavisi için Gülhane hasta- Tahrandaki tramvay hattı kaldırılmıştır