Ankarada güreş kampı Milli güreşcilerimiz sıkı bir disiplin altında çalışıyor Mimi güreş takımı antrenörleri Pellinen ile birlikte Güreş federasyonu tarafından ecne- bi temaslarına büyük bir ehemmiyet verildiğinden güreşçilerimizin munta- zam bir rejim altında çalışmalarını temin gayesile Ankarada bir kamp açılmıştır. Bu vesile ile milli takımı teşkil eden demanlarla kendisinden İstifade umu- lan birçok güreşçiler Ankaraya toplan- maktadır. Bir mekteb mahiyetinde ol- mak üzere Türk hava kurumunda kurulan bu kampta bilhassa disipline fazla ehemmiyet verilmekte ve gü- reşçilerin iaşesi kurum tarafından temin edilmektedir. Kumpa iştirak eden güreşçiler hafta içinde kamptan çıkmağa mü- sande alamamakta yalnız cumartesi günleri saat on birden pazar akşamı» na kadar serbes bırakılmaktadırlar, Güreşçilerin günlük çalışma prog- râmı şü şekilde tesbit edilmiştir: 7,30 kalkmak, 8 hafif jimnastik, 8,15 kahvaltı, 8,30 kamptan ayrık mak, 9,15 yürüyüşe başlamak, 11 yü- rüyüşten avdet, 12 öğle yemeği, 12,30 yatmak ve istirahat, 14 muhtelif ders- ler, 16 güreş idmanı, 19,15 akşam yö- meği, 19,45 istirahat vesaire, 21,30 yatak. Bu programa göre güreşçiler her gün saat on altıdan saat on dokuza .Kayak sporu Ankara 'kayakçıları cuma günü Bursaya hareket ediyor Ankara 23 — Uludağda Kurban bayramı tatilinden istifade edilerek yapılacak kayak sporu müsabakala- rna iştirak edecek kayakçıların se- çimi için pazar günü Elma dağında yapılmasına Karar verilen müsabaka- lar havanın çok yağmurlu ve yolla- rn çamurlu olması yüzünden yapi- lamamıştır. Öğrendiğimize nazaran Uludağda- ki kayak müsabakalarına Ankara na- mına iştirak edecek kayakçıları böl- ze dağcılık ve kayakçılık ajanı resen seçecektir. Kayakçılar müsabakalara iştirak etmek üzere önümüzdeki cu- ma günü akşamı Ankaradan Bursa ya hareket, edeceklerdir. Pazar günü Elma dağına gidemi- yen Halkevi kayakçıları da günü boş geçirmemek için Namığın başkan- lığı altında Gölbaşı istikametinde 25 kilometrelik bir yürüyüş yapmışlar» dır, Müsabakalara iştirak edecek spor» dular bugünlerde tesbit edilecektir. İstanbul muhteliti Ankaraya davet edildi Ankara futbol ajanlığı şehrimiz fut- bol ajanlığına gönderdiği bir mektup- la İstanbul muhtelitini Kurban bayra- mü tatilinde iki maç yapmak üzere Ankaraya davet etmiştir. Haber aldığ; mın devamı dolayısile İstanbul muh- telitinin Ankaraya gitmesine imkân olmadığı Ankara futbol ajanlığına ıza göre lig maçları- | kadar güreş idmanı yapmaktadırlar, Bu idmanlariçin Hacıbayramda eski bir mescid mükemmel bir suret- te düzeltilerek çalışma salonu haline getirilmiştir. Çalışmalar 8X8 ebadın- daki minderde » Eamp- ta bulunan güreşçilerin her türlü ih- tiyaçları federasyonca temin edik mektedir. Güreşçilerin idmanları /e- derasyon âzaları tarafından her gün büyük bir hassasiyetle takip edilmek» | tedir. Güreş antrenörü Pellinen ve diğer güreş hocalarının nezareti altında yapılan bu idmanlara hariçten hiç bir kimse kabul edilmemektedir. İçe- ri girmek için federasyondan izin ai- mak lâzımdır. Şimdiye kadar kuru- lan kamplarda tatbik edilmiyen bazı mühim hususat bu çalışmalarda tat- bik edilmektedir. Ezcümle güreşçilere âdabı muaşe- ret, okuma, yazma, hesab dersleri | verildiği gibi musiki de gösterilmek- tedir. Haftada bir defa sinemaya gö- türülen sporcular Halkevi harcketle- rinden de istifade etmektedirler. Güreşçilerin idmanlarında (rakip- li çalıştırma) sistemi kabul edilmiş- tir, Bu.suretle milli takım elemanla” rmın karşılarında daima bir rakib bulunmaktadır. Bu kamp nisan s0- nunda bitecektir. Stadlar komitesi mesaisini bitirdi Ay başında Parti merkezinde Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdarnı baş- kanlığı altında toplanan klüp murah- haslarının spor kllipletinin en büyük ihtiyacını karşılıyacak olan antren- man sahalarının temini için bir he- | yet seçtiklerini ve bu heyetin anfren- man yapmağa elverişli mahalleri ted- kik ederek hazırlıyacağı raporu Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdara ve- receğini evvelce bildirmiştik, Fethi, | Muhtar, Fuad ve Nuriden mürekkeb olan heyet ay başından itibaren şeh- rimizin anlerenmana elverişli saha- ları üzerinde yaptığı tedkikatını bi- yirmiş ve dün Parti merkezinde bir toplantı yaparak hazırladığı rapor raporu Vali ve Belediye reisi B, Lütfi Kırdara takdim dim etmiştir. Üliembelepoen böl hükmen mağ- Pazar günü Fener stadında Sü- Teymaniye ile karşılaşan İstanbulspor Klüpleri, beden terbiyesi umum mü- dürlüğünün yüksek mekteb talebele- tinin oynıyamıyacağı yolundaki mem- nulyetine rağmen takımında üç üni- versiteli . sporcuya yer verdiğinden dolayı Sülyemaniye tarafından yapı- lan İtiraz üzerine dün akşam mınta- ka merkezinde toplanan lg heyeti İstanbulspor klübünün hükmen mağ. lübiyetine karar vermiştir, İstanbulsporluların bu kararı umum müdürtük nezdinde protesto edecek- leri ve kendilerinin haklı olduklarını isbat edecekleri söylenmektedir, * Leninin yıldönümü Büyük tiyatroda yapılan toplantıda B. Çerbakof'un bir nutku Moskova 23 (A.A) — Tas ajansı bil. diriyor: Leninin yıldönümü münase- betile Büyük tiyatroda yapılan bir toplantıda B. Çerbakof bir nutuk söy- liyerek on beş yıl zarfında Sovyetler birliğinin katettiği yolun bilânçosu- nu yapmış ve demiştir ki: «Slalinin idaresinde Lenin yolunu takib eden komünist partisi cihan- şümul mahiyette tarihi muvaffakı- yetler kaydeylemiştir. Elektrikleşme plârı muzaffer ol- muş, üç misli fazlasile başarılmıştır. 1938 de santraller 36,5 milyar kilovat elektrik vermiştir. Sovyetler birliği 1923 de bu sahada 19 uncu sırada geliyorken 1937 de üçüncü olmuştur. Mili sosyalist ekonomisine konan sermaye iki beş yıllık plânda 167 mil. yar rubleye ve yalnız 1938 yılında da 35 milyar rubleye baliğ olmuştur. 1938 de Sovyet endüstrisi 15 milyon ton font, 18 milyon ton çelik, 50 mli- yon traktör ve 200 bin otomobil çı- karmıştır. 1938 de büyük endüstri- nin istihsalâtı 1923 den 23 misli faz- Jadır, Sosyalist ziraatin temelini bugün 250 bin kolkoz, 6344 ziraat makinesi istasyonu, #74bin traklör, 150 bin kombine ve yüz binlerce diğer ziraat makinesi teşkil etmektedir. Polisler üç kilo esrar ele geçirdiler Kadıköyde Mısırkoğlunda İbrahim isminde birinin evinde zabıtaca araş- tırma yapılmış yarım kilo esrar bu- Tunmuştur. Aynı evde oturan Naile, Lütfiye ve Mürüvvet haklarında da tahkikat yapılmaktadır. Galatada Faik, Salih ve Enver ad- larında üç kişinin evlerinde yapılan araştırmada üç kilo esrar bulunarak müsadere edilmiştir. Kâmil adında biri de, Bulatia Salmatomrukta ça- yırda afyon çekerken yakalanmış, Üzeri aranınca ceviz kadar bir afyon parçası bulunmuştur. Elini cereyana kaptırdı Bakırköy istasyon meydanındaki elektrik kulübesinde makineyi temiz- yen Kadri isminde biri, elini cere- yana kaptırmış, zabıta tarafından Cerrahpaşa hastanesine yatırılmış- tar. Alışveriş yüzünden kavga 'Tepebaşında bir gazinoda Oturan Halil, Nejad ve Reşad bir alışveriş meselesinden kavgaya tutuşmuşlar, Halil, Reşadı bıçakla yaralamıştır. Polis, yaralıyı Beyoğlu hastanesine kaldırmış, Minili de de yakalanmıştır. Külrede. nara attı Mehmed isminde biri, Çemberlitaş civarında saz çalan bir kahveye gire- Tek nara atmış, polisler kendisini ya- kalıyarak üzerini aradıkları zaman bir sustalı çakı ile iki bıçak bulmuş. lardır, Mehmed, muhakemeye veril. miştir, İstimlâk işleri Belediye şehrin imarı için istimlâk yaparken bazı güçlükle karşılaşmak- tadır. İstimlâk olunan binaların ar- kasında kötü manzaralı, çirkin bina- lar meydana çıkmakta, bunlar kıy- metlendiği halde Belediye fazla mas- raf karşısında kalmaktadır. Belediye bu ciheti göz önünde tu- tarak istimlâk kanununda tadilât yapılması için hükümete müracaata karar vermişti. Bu husustaki forma» * litelerin ikmali epeyce uzun zamana ihtiyaç gösterdiğinden Belediye baş- ka bir tedbir almağı düşünmektedir. Selânik muhteliti, Atina muh- telitini 2-3 mağlüp etti Yunan futbol federasyonu tarafm- dan Atina, Pire ve Selânik muhtelit takımları arasında oynanmak Üzere tertib edilen Şehirler arası kupamn maçlarına bu hafta devam edilmiş ve Atina muhteliti Selâniğe giderek Selânik muhteliti ile karşılaşmıştır. Çok çetin bir müsabakadan sonra bü- tün tahminlerin hilâfina Selânik muhteliti, Alina muhtelitini 3-2 mağ- Jüp etmeğe muvaffak olmuştur. ana SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KANİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 273 Beş sene içinde sadarette dokuz defa değişiklik oluyor Sultan Aziz Mithat paşadan mühü- rü hümayunu almağa başmabeyinci Ziver beyi memur etmişti. Ziver bey Beylerbeyi iskelesinde (bekliyordu. Mithat paşa vapurdan çıkınca emane- ti istedi. Birlikte yahya gittiler. Mü- hürü alıp doğru zatı şahaneye gö türdü. Sultan Azizin harp yaverlerinden matralayi Süleyman: bey sndacek tebgiri duğunu anlayınca gece ezan! saat be- şe doğru Rüştü paşaya konakta mü- Tâki oldu. Ertesi günü ezani saal beş raddele. rinde başmabeyinci Ziver bey Müter- cimin konağına geldi, birlikte mabeyi- ne gittiler. Rüştü paşa huzura çıktı. Mühürü hümâyunu aldı, Sadaret ala. yı yapıldı (16 şaban 1289). Mütercim Rüştü paşanın bu defaki üçüncü sa- dareti ancak üç ay sürdü. Zilhiccenin on yedinci cuma günü Mütercim paşa Mısırı Mustafa Fazıl paşayı ziyarete gitmişti. Henüz oturup konuşmağa başlamışlardı ki tütüncüsü Riza ağa gelerek mabeyin başkâtibi Refik beyin konakta kendisini beklemekte olduğu- nu haber verdi. Mütercim Rüştü paşa konağına dön. dü. Gidip gelmesi ancak üç çeyrek sa- at sürmüştü. Refik bey paşayı: — Efendim, mazulsunuz. Emaneti almağa geldim. dedi, Rüştü paşa mühürü hümayunu tes. lim etti, Yerine Serasker Esad paşa tayin 0- Yunmuştu. Esad paşa da bu makamda ancak iki ay tutunabildi. 1290 seferinin on altıncı günü Esad paşa divanı ahkâmı adliye reisi Yusuf Kâmil paşanın yanına gitmişti, eza- nİ saat sekizde dilsizler vasıtasile çağ- rıldt, Makamına girer, girmez mabeyin başkâtlbi kendisine mazul olduğunu söyliyerek mühürü alıp padişaha tak- dim etli. Bundan sonra Sultan Aziz zamanın» da Şirvanlı Mehmed Rüştü paşa on, Hüseyin Avni paşa on beş, tekrar Esad paşa dört, Mahmud Nedim paşa (ikin. ci defa) yedi buçuk ay, Mütercim Rüştü paşa ise (dördüncü defa) yirmi gün sadaretite bulundular. Âli paşanın vefatından sonra beş sene İçinde sultan Aziz sadarette dokuz defa tebeddül yaptı. Osmanlı tarihin. de bu rekor bir defa Abdülmecid dev. rinde (H. 1268-1273) tutulmuş, bir defa da Ave: Sultan Mehmed saltana- tında (EL. 1061-1066) geçilmiştir! Periler padişahı kızdı! Malümdur ki eskiden müneccimle- rin haberlerine ve istikbali keşif yo- lundaki sözlerine büyük ehemmiyet verilir, bir işe başlamak için uğurlu günler aranırdı! Devletçe icra edile. cek merasime ilmiye ricalinden olan müneccimbaşı efendinin istihraç ey- liyeceği eyyamı sağdde, eşref saatte başlanırdı. Müneccimbaşılar her sene- nin nevruzunda yeni takvimler çıka- rırlar, (sağd ve nahs) günlerini, yıl. dızların, burcların dünya vukuhtına hüküm ve tesirlerini tedkik ve tahkik eylerlerdi! (Nevruziye) namile yapılan macun- Süğütlü isminde birisinin (Kavga yor- gan üstünel) gibi bir takım garip ifadelerle çıkardığı takvim halk ara- sında birçok dedikoduları davet et- miş, nihayet bu takvimin satışı hükü. metçe menolunmuştu. Müneccimbaşılar havâsse ve evliya. yı umure mahsus zayçeler de çikarır- İlmi nucumâ meraklılar azaların- da hararetli münakaşalarda melheme denilen kitaplara müracaatle hava ve feza ahvali hakkında istihraçlarda bulunurlar ve «malümat ve faziletfü- Tuşluk» ederlerdi! Bunlara ilmi simya. ilmi cefr ile uğraşanlar, perilere ve cinlere inanarak hayatlarını bunlara ait meşguliyetlere ve kendilerini ri. ayete mecbur saydıkları âdab ve âda- te göre tanzim eylemeğe çalışanlar da ilâve edilince evham ve hayalâtın, ba- tıl zehap ve itikatların eski sosyal he- yetie ne kadar kuvvetli kökler salmış olduğu hakkında bir fikir hasıl edile- bilir, Abdülâziz zamanında böyle batıl zehaplara, hürafelere tam merbutiye. tin timsali bir tip vardı: İkinci sultan Mahmudun berberba- şılığından mütekait Memiş efendi. En uzun ömürlülerden olan bu zat tâ birinci sultan Abdülhamid devrin- de endurune girmiş, tekaüd edilince- ye kadar ömrünü sarayda ağalar ara» sında geçirmişti, Rumeli demiryolları inşası sırasın- da Memiş efendi yüz yaşlarina gelmiş» ti. Fakat sıhhati yerinde idi; sözü, soh- beti hoş olduğu için mahallesinde muhterem tutulurdu. Memiş efendi kendisini nucum ve simya ilimlerinde derin bir mütehas- sis sayardı. Daima yıldızların ahkâ- mından, cefrden, cinlerden ve peri. lerden bahsederdi. Meselâ: — Sünbüle burcu âÂbi, bir buretur. Yağmur yağar der, o burca tesadüf günlerde sokağa çıkarken ihtiyatlı, tedarikli bulunurdu. Rumeli demiryolları için İstanbul- da yapılacak garın mevkii ihtilâflar uyandırmıştı. Şirket güzergâhı Saray içinden ta- yin ederek garı Sirkecide yapmak is- tiyordu. Ablülâziz de ne olursa olsun demiryolunun inşasını tacil ediyordu. Demiryolunun Saray içinden geçiril. mesine Mütercim Rüştü, mecalisi âli. yeye memur eski serasker Riza paşa- lar gibi vükelâ arasında nüfuzlu zevat itiraz ediyorlardı. Bu işi padişahın marzisine göre çabuk halletmek iste. yen Âli paşa ile taraftarları bu iti. razlar yüzünden hayli müşkülüta uğ” ruyorlardı. Abdülâziz nihayet süratle bir karar verilmesini vükelâdan istemişti. Bu ihtilâfı Mahmud Nedim paşa gizlice körüklüyordu, Yapılan ilirazlarda en İleri giden eski serasker Riza paşa ve onu tahrik eden de kendisini ortaya | atmağa cesaret edemiyen Mahmud Nedim paşa idi. Mahmud Nedimin bu suretle hare kette takip ettiği maksad Âll paşayı muvaffakıyetsizliğe uğratmak ve pa dişah nazarından düşürmek idi. Sadrazam ve Hariciye Nazırı Âli pa- şa Hariciye Nezareti salonunda bu işin müzakeresi için bir meclis akdettir. miş, meseleyi müzakereye koymuştu. Riza paşa itirazlarını tekrarlayınca Âli paşa o gün işi çıkaramıyacağını anlıyarak müzakereyi erteye talik et- ti, fakat ertesi günü de ayni kuvvetle ortaya itirazlar atıldığını gördü. o “ Zaten hastalıktan bizar bulunuyor- du. Dayanamadı; işi kısa kesmek içini — Efendim! Bu baptaki arzu mül, kün sahibi bulunan zatıdlinindir! Deyiverdi. Bunun üzerine bütün itirazlar durdu. Padişahın matlübu- na muvafık bir karar verilerek maz- bata tanzim ve takdim edildi. Âli paşanın mutadı hilâfına vükelâ meclisinde padişahın arzusunu mey- dana koyması Mahmud Nedim paşayı maksadına nailiyetten mahrum et mişti, Güzergüh saray içinden tayin olun- du. Gar da Sirkecide yapıldı. Demiryolunun saray içinden geçi- rilmesine en ziyade canı yâhanlar- dan birisi Memiş efendi idi. O bu mu- halefetini her bulunduğu mecliste şid. detle gösteriyordu. Hele itirazlarından birinde çok haklı idi: ğ (Arkası var)