AKŞAMDAN AKŞAMA Doğru olmıyan bir iddia <A, Mi. cihetten itiraz edilebilir. Lâkdn, iç, ühlerem meslektaşlarım başka hoktaya hücum etmektedirler; Sili biz kendi aramızda seyre- Si Fakat şayed hudud harlei- . Fikarılacaksa, sakın ha... O kavuk» Cübbeler, hilei şeriyeler aleyhi- digi ekim teşkil ederler... «Musa Da filmi neyse, belki bu da o de menfi bir tesir bırakır! İddia budur, mu? Si bakıma İnsanı şaşırtıyor. Sahi imiş zannım veriyor. Fakat daha “İŞ düşünelim. Bitüm büyük edebiyatlara hatıra- Sapa birer birer geçit resmi yaptırı- En kuvvetli eserler, kendi camia daki — değil eski — hatlâ hali a mevcut aksaklıkları tenkid yi, lerdir. Hem de nasıl hırpalayıcı, Yat, «mahvedici» tenkid! yaş asi, İngiliz, Rus, Alman şahe İçinden bin bir misal göstermek ig r. Bunları okuyarak, seyrede- — Tüh! Ne vahşi heriflermiş!.. de kendilerini medeni sanıyor- ia, 7 Bak, en büyük adamları ne ei Sn yapmışlar, ne ahlâksızlık et. aş, » ne müstekreh itiyadları var- en kılıklarından daha demek kimsenin aklına gel- Memiştir, Bilâkis. takdirle; 5 Millet işte bu millet... Ne edib- ç Miştirmiş!.. . Hem ne müsamaha- k * zihniyet... Samimiyetle, âdetâ Kenği asına Obir samimiyetle LO * çürüğünü deşmi: » demişiz. ar o camla için şeref olmuş- Bir şartla: Şayed içinde sanat R Varsa... O mukâdes yalın alev, yn tefessühleri temizlemiştir. (Yal NE erden değil, hayattan da...) imdi ise, bazı memleketler, kop- vi totaliter rejimlerinin tesis et- ig özde propaganda servisleri ile, Me edebiyat yaratmağa çabalı- İpi «iyi» taraflarını telle- ne Pullayıp âleme yutturmak usulü... çılık. maşallahcılık, pehpehçi- © Ama cevabını şair vaktile ver- Ni herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın? Yı m gargara bile ettiği yok!.. ime edebiyat © eski tarz samimi kadısız nın müellifi am- değildir; filmin sermayedar de şu satırları yazdığım si «Kimdir?» diye sorup tahkik et- külfetine katlanmadım. Esasen “İşte Türk şaheseri!» diye müs- bir nümune olarak gösterilme- Meydanın tanzimi işine yakında başlanacak Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kır- dar bu sabah Üsküdara geçerek Üs- küdar ve Kadıköyünde tedkikler ya- pacaktır. Bu meyanda Üsküdar İske- Je meydanının tevsi ve tanzimi için B, Prostun hazırladığı plân da mahal- linde tedkik edilecektir. B. Prostun plânma göre mimar Sinanın eseri olan Üsküdar İskele camli ile yanın- daki medrese binası meydana çıkarı- lacak ve meydan tanzim edilecektir. | Camile iskelenin önünde birer yaya kaldırım bulunacak ve bu yaya kal- dırımların Paşabahçeye doğru uza nan kısımlarında yeşillikler buluna» caktır. Yaya kaldırımların arasında 17,5 metre genişliğinde bir yol bulunacak- elediye, buranın tan»imine he- Türk - Yunan ticaret anlaşması Türk - Yunan ni ticaret anlaş- ması müzakerelerinde bulunduktan sonra şehrimize gelen Türkofis reisi B. Bürhan Zihni Sanus'un riyasetin- deki heyet Ankaraya gitmiştir. Türko- fis relsi Atinadaki görüşmeler üzerin- de İktisad Vekâletine izahat verecek- tir. Yeni anlaşma metninin bir haftaya kadar alâkadarlara bildirileceği tah- min edilmektedir. Karamürsel fabrikasın- dan kumaş çalanlar Beş kişi yakalandı, kumaşlar bulunda Vefada, Karamürsel fabrikasının pnceresinin demir parmaklığını, bir gece, kesmek suretile içeri girerek dört top kumaş çalan şebeke hakkım- daki zabıta tahkikatı dün ikmal edil- miştir. Hırsızlar, İbrahim, Hasan, Hü- seyin, diğer Hasan ve Mustafa isim- lerinde beş kişidir. Dün bunların evlerinde araştırma yapılmış, dört top on beş parçaya ke- silmiş olarak bulunmuştur. Demir parmaklığı kestikleri makas ta Mus- tafanın oturduğu evin bahçesinden çı- karılmıştır. Beş suçlu ile fabrikaya giden me- murlar, hırsızlığı nasil ve ne şekilde yaptıklarını tekrar ettirmişler ve bir de zabıt varakası tanzim eylemişlerdir. Suçlular bugün Adliyeye teslim edile- ceklerdir, Dolmabahçe hâdisesi tahki- katı bitti Dolmabahçe hadisesi etrafında tah- kikat yapan mülkiye müfettişleri tahkikatı bitirdiklerinden dün hiç kimseyi dinlememişlerdir. Müfettiş- ler aldıkları neticelere göre tahkikat fezlekesini hazırlamağa başlamışlar- dır. Şahtı, şahbaz oldu Bütün Kabataş serh halkı, tramvay caddesine, iskele karşı- sındaki dar bir yokuştan iner. Sırtlarda binlerce ev olduğu gibi mektep te vardır. Bu yokuşun bel kide Sultan Mahmud samanın- danberi tamir görmemesine mü- essiftik, Bir tesellimiz: «Meydan RE açılacak! Sabredelim!i» ai şah olan yokuş, son hafta içinde büsbütün şahbazlaşmıştır! Tam ortasında, bir yeraltı tesisatı için çokur açılmış, doğru dürüst kapatılmadan bırakılmıştır. Cad- de üzerindeki sed üstüne de, bir kahvehanenin koskoca ve çirkin bir uydurma sac lâvha mahlıya- rak tabii manzaraya engel olma- sına müsaade edilmiştir; yahut ta kahve sahibi bunu kendiliğinden yapmıştır. İstanbulun hale, yola girmesini beklediğimiz şu sıralarda büsbü- tün bozucu ve sakilleştirici en ufak bir harekete göz yumula- maz, L.Ç: Tramvay, tünel Umumi heyet, satınalma işleri için idare meclisine salâhi- yet verdi Tramvay ve Tünel şirketleri umu- mi heyeti dün toplanmıştır. Toplan- tıda şirketler başmüfettişi ve elektrik işleri umum müdür muavini B, Su- ruri bulunmuştur. Her iki şirket de hükümet tarafın- fından muakvele müddeti bilmeden evvel satın alınacaktır. Bu İtibarle Meclisİidare, umumi heyetten salğ- hiyet istemiştir. Heyet Şirket idare meclisine satın atma İşlerile meşgul olmak ve murahhas intihab etmek salâhiyetini vermiştir. İdare meclisi bu salâhiyetle murah- hasları derhal.seçecektir. Murahhas heyetine Şirketin merkez idare meo- Tisi relsi B. Speslal riyaset edecektir, Satın alma müzakerelerine sene başında Ankarada başlanacağı an- aşılmıştır. Şehir plânında mekteplerin yeri tayin ediliyor Maarif Vekâletinin şehrimizde yap- tıracağı yeni maarif müesseselerinin, bu arada liselerle orta mekteplerin şehir plânında yerlerini tayin etmek üzere Maarif Vekâleti müfettişlerin- den B, Necmeddin Bor şehrimize gel- miş ve şehircilik mütehassısı B, Prost ile görüşmüştür. Mütehassısın verdi- ği izahata göre bundan sonra şehri- mizde yapılıcak mekteplerin ve diğer kültür müesseselerinin yerleri Vekâ- letçe kati olarak tesbit edilecektir, Etrüsk vapurunun sürati 12,5 mili buldu Denizbank deniz Denizyolları işlet- mesinin Almanyada yaptırdığı yeni yapurlardan Etrüsk bir ara süratin- den kaybetmişti. Makinelerinde ya pılan tadilâttan sonra vapurun nor- mal sürati olan 12,5 mil temin edil- miştir. Şehrin sıhhati Mekteplerde tifo vakası görüldüğü doğru değil Son günlerde şehrimizde tifo ve mekteplerde de trahom vakalarına tesadüt edildiği gazetelerde görül mektedir. Maarif Vekâleti sıhhiye mü- fettişlerinden doktor Celâl Otman bir mubharririmizin bu husustaki sualine cevaben demiştir ki: « — Trahom vakaları tek tük var- dır. Maamafih bu hâstalık görülün- ce derhal talebe tecrit edilmektedir. İstanbuldaki liselerle ortamektepler- de bu sene şimdiye kâdar 12 trahom vakasına tesadüf edilmiştir. Derhal tedbirler alınmıştır. Trahom, cenub vilâyetlerine has bir hastalık olduğu halde bu hâstalığın İstanbulda ara- sira görülmesi cenup vilâyetlerinden gelen memur çocuklarından ileri ge- liyor. Tifoya gelinoe: Liselerle ortamek- teplerde tifo vakaları zuhur ettiğine dair şimdiye kadar hiç bir malümat almadık.» Diğer taraftan Maarif müdürü B. Tevfik Kut da mekteplerde tifo ve kabakulak vakalarının zuhur ettiğine dair hiç bir işar olmadığını, yalnız Çatalcada hir mektepte bir iki tifo vakasına orasgelindiğini (söylemiş, mekteplerin tatili gibi bir tedbire müracaat edilmediğini ilâve etmiştir. Sıhhiye müdürü B.AliRizada şehrimizde müstevli halde tifo olma» dığını teyid etmiştir. Tramvay şirketi amelesi Yardım ipi fayda görmediklerini yüksek ma- kamlara bildirdiler Tramvay şirketi amelesinin biri şir- ketin işçilerden aldığı para cezasın- dan, diğeri amelenin iştirak hissesin- den ibaret hususi sermayeden, üçün- cüsü de şirketin koyduğu miktardan teşkil edilen üç ayrı yardım sandığı- nın 750 bin liraya yakın sermayesi vardır. Bu sandık nizamnamesine gö- re ameleye ihtiyaçları görüldükçe yardım yapılacaktır, Halbuki amele bundan bir kaç ay evvel yaptığı bir toplantıda bu sar dığın kendilerine hiç bir fayda temin etmediğini ileri sürerek feshi için ikinci ticaret mahkemesine müra- caat etmişti. İkinci ticaret mahke. mesi bu işlere bakmak için Nafia Ve- kâletinin bir hakem tayin elmesini münasib görmüş, Nafia Vekâleti de avukat B, Mekki Hikmeti seçmişti, Amele, bu tedkikattan şimdiye ka- dar hiç bir netice alınmadığını, husu- sile kış münasebetile âmeleye hiç bir yardımda bulunulmadığını, kendile- rinin kömürsüz ve mektep çağında olan çocuklarının de kitapsız kaldık- larını Relsicümhur İsmet İnönü ile Başvekil Celâl Bayara telgrafla bil- dirmişler, kendi derdlerine bir çâre bulunmasını istirham etmişlerdi: Bay Amca Esnaf Saras atm sek Lu — Dünyadaki bütün cemiyetler bi- ümiyet gibi çalışsa ortalık gük 2 olur be, “eye â allahı, ANİ sü Türkiye-Amerika ticareti Aylardanberi Ankarada, Amerikan heyeti ile ticaret anlaşması müza- kereleri yapılıyordu. Son günlerde, her iki taraf arasında anlaşmaya esas olan meselelerde, ililâf hasıl ol muştu. Dünkü gazetelerde, Hariciye Vekâleti umum! kâtibi B. Numan Menemencioğlunun verdiği izahattan sonra ânlaşmanın kati bir hale gek diğini memnuniyetle öğreniyoruz. Şimdiye kadar - «Haftalık piyasâş sütununda muhtelif vesilelerle yaz- dığımız gibi, Amerika ile ticaret, pi- yasamızı ehemmiyetli bir surette alâ- kadar eden bir meseledir. Son günlerde, Amerikalılarla bir anlaşma temin edilmesi, piyasada bü- yük bir memnuniyet uyandırmıştır. Amerika, dış ticaretimizde, Alman- yadan sonra ikinci deercede bir mey- ki işgal etmekteydi. 938 senesinin son ayhk eşya nisbetlerine göre, Ameri- ka, Çekoslovakya ve İtalyadan sonra gelmektedir. 938 senesinin 8 aylık dış ticaret istatistiklerine göre, ihracafımız 49 milyon 408 bin liradır. Bunun için- den 17 milyon 612 bin lirası Alman- yaya, 9 milyon 526 bin lirası İtalya- ya, 3 milyon 327 bin lirası dn Çekos- lovakyayadır. Bu müddet zarfında Amerikaya ya- pılan ihracatın yekünu 2 milyon 857 bin liradır. Halbuki yukarıda yaz- dığımız gibi, Amerika, dış ticareti- mizde Almanyadan sonra gelirdi. Ge- çen sene Amerikaya ihracatımız 4 milyon 870 bin liraydı. Bundan ev- velki senelerde isg, Amerikaya 19 milyon liralık ihracat bile yapmıştık, Görülüyor ki Türkiye - Amerika ara- sında ticaret münasebetleri azalmek- tadır. Amerikanın 935 senesinin 8 ayın- da bize yaptığı ithalât, ihracatımız- dan çok fazla, yani 9 milyon 435 bin lradır. Bundan da anlıyoruz ki, Amerika ile ticaret münasebetlerinin özalmasına sebebiyet veren, ithali€ tacirlerimiz değildir. Azalışın sebeb- lerini ihtacat sahasında aramak li- zum... Buraya kadar yazdıklarımız, ma. ziye ald bahislerdir. Ticari ve ekono- mik münasebetlerde, geçmiş İşlerin ve rakamların bir ehemmiyeti yok- tur. Biz, şuna kaniiz ki 'Türkiye piya» sası ötedenberi Amerikan mallarının en hararetli müşterisidir. İthalât ta- cirlerimiz, dalma Amerikan firmala- rile iş yapmağı tercih ederler. Ha- sılı piyasamızda, Amerikayla iş yap- mak arzusu çok kuvvetlidir. Bu ar- zuyu tahakkuk ettirmek için, her iki hükümet arasında müsald bir anlaş- maya ihtiyaç vardı. Klering esasla- rı haricinde, serbes döviz Üzerine ku- rulan bu yeni anlaşma, her iki mem- leket arasındaki münasebetlerin da- ha ziyade inkişafını temin edecektir. H.A Paşabahçe ile Beykoz arasındaki yolun şose olarak inşası için Nafia müdürlüğü tarafından hazırlanan şartname Daimi encümen tarafından münakasaya konulmuştur. Yol bir müteahhide ihale edildikten sonra hemen inşa edilecektir. Evvelce Üs- küdardan Paşabahçeye kadar yapı- vi kısımla bitecekti Mn... .”. le var ma- | ... Yakında garsonlar, terziler, ber. | .. Malâma, a, ; maf da insani. Mo B. A, — Hele aşçılara, tıp tahsili bi. le lâzım!.. — O neden?. — B. A, — İnsan midesinin neme ğin ul