Bütün Türkiye bir bahçe içinde... İlk sokak sergisi güzel ve çok muvaflak bir eser oldu Bütün Türkiye, kuruluşu, inşası, endüstrisi, kültürü, manzarası, fabrikası, serveti ve nihayet mesud yarını ile bu güzel sergide el ile tutulur ve gözle görülür bir halde karşınızdadır verin başka bir yerde otü- rün Akşam okuyucuları, senenin hemen hemen en enteresan eserini görememekten doğan bir üzüntü çe- keceklerdir, Derhal ilâve edelim ki, bu eser, Ankaraya gelmeleri mümkün olanlar için kaçınlmıyacak bir fır- satlır. Türkiyede ilk sokak sergisini, do- kuzuncu yerli mallar ve arttırım baftasınm büyük bir hususiyeti ola- rak mili iktisad ve tasarruf cemi- yeli tertib ettirmiştir. Ankaranın en güzel yapılarından biri olan Sergievi- nin bahçesinde kurulan bu sergiyi dündenberi, on binlerce Ankaralı zi- yaret ediyor, Çünkü bu eser, bize ser- | gir unun bir yeni varlığını | getirmiştir | Sergi deyince bizim hatırımıza İki gey gelir. Bunlardan birincisi on, on beş / sene evveline aiddir: Herkesin varını, yoğunu ortaya koyduğu koca bir meydan... «Sergi meydanı, er mey- 1» dir sözünü, bu olanını, bitenini | ya dökerken âdet söyletmis olsa gerektir İkinci sergi telâkkisi, bizde Sergi- evinin nlışından sonra başlar: Muayyen eserlerin teşhiri, şuurlu bir yığın, âyyen mevzulara asid mer- halele: bu iki mefhumu birleştirmektedir: Çünkü evvelâ is- mi sokak sergisidir, koca. bir mey- danı dolduruyor. Yalnız bir hususiyet olarak burada varımı yoğunu teşhir eden ne bir müessese, ne de bir mes- | lek zümresi, hattâ ne de bir şehirdir. | Burada, Türk milleti, içinde bulun- duğu hayat şartlarile gözüküyor. | Serglevinirn. bahçesinde kurulduğu ve İ böyle muazzam bir gayesi olduğu için | de ikinci telâkkiyi temsil ediyor. B ir çok sokak sergileri görmüş olan bir dost bu sergi için: «— Asla başlangıç değil... Bu ser- giyi kurmakta hâkim olan teknik ve zevk, sökük sergilerini haftada bir açan milletlerden daha ileri!l> dedi ve sonra dört bir tarafı dolduran gra İ fiklerin baş döndürücü - bir süratle | yükselişlerine bakarak ilâve etti; | « Mevzuun da kuvvetini inkâr etmemek lâzım... Üzerinde uğraştı- ğınız ve anlatmaya çalıştığınız şey, 'Türkiyenin kalkınması olursa mu- Bu seferki sergi hakkak dinamik olmaya mecbursu- nuz!» Bu sergiyi karşıdan görenler şu üç şeyle . karsılaşıyorlar: Evvelâ antre donnörde, Atatürkün, Türk milleti. nit ebedi kaydile mesud ve refah içinde olacağını garanti tden büyük sözü s#Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş re- fah vesita ve kaynaklarına sahip kı- lacağız!» Ve onun altında mücessem bir küre ki, iklim ve toprak şartları ba- kımından küçültülmüş bir cihan olan Türkiye, bütün dünyaya bol ve çeşitli mal satıyor Göğün ve solda birer banka ser- vetini alacak kadar büyük iki kum- bara... Birinin üzerinde bütün devlet bütçemiz için bir ideal olan bir rakam yazılı: 500 milyon!... Bu, nedemek biliyor musunuz? Bu memleket vatandaşlarının bütün 2a- ruri hayat ihtiyaçlarını temin ettik- ten sonra, yarınları için ayırdıkları tasarruf yekünu bu olmalıdır... 920 de memlekein politik ve eko- nomik istiklâlinin temininden sonrâ ilk tasarruf hareketleri başlarken he- deflerimizin merhaleleri milyonlardı: 920 de bir milyon, 921 de iki milyon, 923 de üç milyon... 930 için hedef elli milyondu. Türk milleti, her milli dava gibi bunu da başardı. Bu, ilk hedefti. İkinci hedef olan 100 milyona 940 dan çok evvel, 937 de vardık. Üçüncü hedefimiz ancak 500 mil yon olabilir: Çünkü 937 nin tasarruf yekünu, daha 12 nci ayın içinde ol- duğumuz 938 in yalnız ilk 9 ayının yekönundan 16 milyon lira da geri- dedir. İkinci kumbaranın üzerindeki dö- viz bu üçüncü hedefe nasıl ulaşabile- ceğimizi anlatıyor: «Kazancının en az yüzde beşini artır ve bankaya ya tir!» M ili iktisad ve tasarruf cemiyeti. nin, hiç bıkmadan senelerden- beri tekrarladığı ve nihayet. bizi de bir tecrübeye mecbur ederek inandır- İ dığı bu prensipe artık dudak büken azdır: «— Ancak geçinebiliyorum!...» sö- zü, bir müdafaa tedbiri değildir. « — Yüzde beş eksik kazandığınızı #arzediniz!i> cevabını verirler, Bu güzel sergiyi hâzırlatan Mi iktisad ve tasarruf cemiyetinin kıy- metii idarecişi doktor Vedad Nedim 'Tör'le onu hazırlıyan sanatkâr Maz- har Nazım Resmor Ankaranın en zel, manâlı, tezli ve iddialı sergisi: meydana getirdiler. Bu sergi, bura- dan kalkıp, İzmire, İstanbula, Bursa- ya; diğer büyük şehirlerimize gide- cektir. Onun, kırk bin Türk köyüne Serginin değerli sanatkârı Mazhar Nazım Resmor varıncaya kadar her taraf doya doya seyredilmesini temenni ederiz: MH kalkınmamıza olan ödevinin artması için... 8 u kanaatımızı sizede vermek için, Akşamın Ankarada oturmi- yan okuyucularile bersber bu güzel sergiyi gezeceğiz. Evvelâ, şu koca kö- şeyi dolduran, Devlet endüstrisinin ana kolu üzerinde duralım. Buranın hüviyeti dört kelimeye sıkışmış: Ken- di giyeceğimizi kendimiz dokuyoruz! Sonra şu üç iş kolu ve şu üç netice: Pamuklu endüstri dev adımlarile iler- Jiyor. Yünlü endüstrimizi yabâncı ku- maştan kurtardık; Türk kadını ar- tık Türk ipeklisi giyiyor! Her kısmın altında rakamlar, gro- fikler ve fotoğraflar var. Biraz İleride kömür ve linyit köşesini görüyoruz. Kara elmasımızın bütün davaları bu- rdda döviz haline sokulmuş; kömür. cü Türkiye, kömürsüz Akdeniz pe zarlarında yarının en büyük satıcısı olacaki... Linyit tarafında ise Türkiyenin #on yeşilliklerini koruyacak parola: Ormanı kurtarmak için kömür sar- fiyatını çoğaltmak lâzım! Sergide yapıcı ve Inşacı Türkiyeyi canlandıran bir enstantane Tinyitin yanımda kurulu olan kö- şe, bizim, yeraltının kıymetli cevher- | lerinden birinde dünya birinciliğimi- | zi müjdeliyor: Türkiye, dünya krom istibsalâlında en başta! Daha sonra çimento ve şeker istih- lâklarına aid râkâmlar ve grafikler görüyoruz: Yapıcı Türkiyede çimen- to istihsalâtı artıyor, daha çok kaza- | nıyoruz, daha çok şeker yiyoruz!.. Biraz ötede, gayet haklı olarak «Mucize» diye vasıflaşlırılan ve bu serginin dayandığı temel olan raka- mı okuyoruz: Ekonomi savaşımızda bir mucize... Bankalardaki tasarruf hesabları yüz misli arttı Daha sonra, son senelerin milli da- valarından olan bir mevzu üzerinde, yakınlaşan bir neticenin müjdesi var: | Barbaros Türkiyesi diriliyor; yeni | Türkiyede yeni gemi!... Ortada büyük bir harita, birinci | sanayi plânının memlekete kâzandır- dıklarını canlandırıyor. Saltanat Türkiyesinde kapitülâsyon, Cümhu- huriyet Türkiyesinde sanayi plânı... Bir başka büyük harita, memleke- tin can damarlarını gösteriyor: De- miryollarımız Türkiyeyi fethetti Madenci Türkiyenin altında: «Ma- deni ilk bulan ve işleten Türk, maden | pazarlarındal; dövizini okuyoruz. Sonra sırasile buğday alan milletin, | buğday satan millet olduğunu; bü- | 13 Kânunuğvvel 1938 Sergide şeker yiyen Türkiyeyi temsil eden bir fabrikamız tün milli mahsullerimizin rekoltele- rini; yurda giren parayı, milli geliri, Türk .çifçisinin gülen yüzünü anla- tan rakamlar, grafikler, tablolar Ve nihayet bütün bu yarına güve- nimizi artıran, içimizi açan büyük varlık halinde kültür Türkiyesi 'Talebe sayımız bir milyonu aştı, oku- ma yazma nisbeti her yl artıyor. Çünkü bütün bu kalkınma hep bu kültürlü vatandaş içindir. Akşamın Ankarada oturmıyan okur yucularına sergiyi beraberce sütun- larımızda gezmek sözünü vermişken bu davamızı, maalesef, tamamlaya- mayâcağız. Evvelâ, buna, bu sahife- mizin sütunlarının müsaid olmadığı- ni yazmaya başladıktan sonra an ladığımız için; sonra bu güzel, canlı, i hareketli eseri, hayat dolu eseri ke- limeleştirmemek için.. Şu sralarda Ankaraya gelmek is- tiyenler için bu sergi, cidden güzel bir fırsattır. Hattâ başlı başına seya- hate değer. Bu günlerde Ankarada Parti ve Ziraat kongreleri Ooldu- gunu da düşünürseniz, Basşehrin bu mevsimde çok nefis olan havasile ci- gerlerinizi doldurmak ve önün daima kaynayan at enerjisile okudreti- nizi tazelemek kolay bülunür ka- zançlar olmasa gerek Dilovan Çınar » Köy kalkınma kongresi de açılıyor Ziraat Vekâleti müsteşarlığına iştatistik umum (müdürü B. Celâl Aybar getirilecektir. İlkkânun ayının son nısıfı, Anka- | rTanın tarihinde iki büyük toplantıya sahne olacak. Bunlardan birisi Parti kurultayı; diğeri birinci Ziraat ve Köy kalkınma kongresidir. Parti kurultayı, Ebedi Şef Atatürk- ten açılan Parti daimi umumi reisliği seçimi için toplanacaktır. Toplantı bir gün sürecektir. Bu önümüzdeki inkinciteşrin ayında ise, Partinin | beşinci büyük kongresi içtima ede- cektir. İkinci kongre, üzerinde aylardan- beri çalışılan ve esaslı hazırlıklar ya- pılmış olan birinci Ziraat ve Köy kal- kmma kongresidir. Parti Kurultayı, ilkkânunun 26 ncı günü toplanacağı- na göre, Ziraat kongresi bu tarihten bir veya Iki gün sonra toplanacaktır, Ziraat kongresinde Başvekil Celâl Bayar çok mühim bir nutuk söyliye- cektir. Kongrenin hazırlıkları tamam- lanmıştır. Kongreden sonra Orman çinliğinde açılması kararlaşmış olan Ziraat &let ve vasıtaları sergisine da- ha şimdiden birçok talepler vaki ol- maktadır. Vekâlet, ziraat hayatımızı modernize edecek olan Yı mübayaasına karar vermiş olduğun- dan, bun! 1 inthabı için bu den faydalanılacaktır. Haber aldığıma güre, Ziraat Vekâ- leti müsteşarlığında bir değişiklik yapılacaktır. Şimdiki müsteşar B. Na- ki, Devlet Ziraat işletme kurumu, Ziraat bankası veya mürakabe heye- tinde bir vazifeye getirilecek ve müs- teşarlığa İstatistik umum müdürü B. Celâl Aybar tayin edilecektir, Dev- letin en modern ve düzgün işliyen müs esseselerinden biri olan İstatistik umum müdürlüğünü, senelerdenberi muvaffakıyetle ifa eden B. G: barın, Ziraat Vekâletinin yeni iş gramında bir başarı unsuru olacağı tahmin edilmektedir. Vekâlet, kongre dolayısile 400 e ya” kın filim getirimiştir. Bu filimler, kongrenin mevzularile alâkalıdır. sergi