| 13 Kânunuevvel 1938 uc şanıDan AKŞAMA | İstanbulda yeni devrin silueti Tarih sahasında emsalsiz vukufu m bir zatla geçen gün konuşuyor. — Fatihin ne muazzam cesaretli IŞ... » diyordu. - Hayır, yalnız bu fethetmek hususunda değil... geçirdikten sonra, buranın man. tasını değiştirecek binalar yapmak Ptetinde... Orada bir cami, burada Saray, şurada bir imaret, ötede * medrese, bir cami, bir cami, bir Tay, bir saray daha... Ve halefleri takip ettiler... Bin senedenberi Sansın kurduğu âbidelere rağmen, ir, kısa bir zaman içinde, bir iki Sil içinde, Türk diyarı, manzarası “verdi... Kubbelerin yanında mina- “er, minareler... Ve Türk üslübunda İhareler... Tâ uzaktan bakınca hile nazarda şehrin kime ait olduğu şılıyor... * Cümhüriyet rejimi, Bizanslan ve nanlılardan sonra buranın varisi- *. Elbette onun da bu tarihi diyara *wdi damgasını basması lâzımdı... İtlirin silueti üzerine, yeni medeni- i 'ü bir gün vurulacaktı. Hamdolsun ki o gün geldi, çatlı... ür kavuşturana!... Büyük imarla- in arifesinde olduğumuzu görüyo- i*. Her gün her gazetede birkaç yazı #den intişar ediyor. Bunları karşı- hrarak dikkatle okuyorur. Birkaç ne içinde neler olacağını hayalimiz- canlandırıyoruz. Bir cümleyle: İstanbulda cümhuriyetin silueti 'da ölüyor. İstanbula Fatih vaktile nasıl ilk rk damgasını yurduysa, şimdi de i rejim, asri ve medeni Türk man- basımı veriyor. Deniyordu ki ve biz de diyorduk ki: — Aman kimse Prost'a karışma- N.. O nasıl isterse programını öyle Apsın... Bu, pek doğruydu. Fakat ben kendi “abıma şu endişeye de düşüyor. mm: — Teknik noktasından belki bütün iyeti şehir dahili merkezlere, “Ydanlara, anayollara vermek icap ecek; sırf bedii ve iktısadi bakım in iş görülecek... Halbuki bunun bir * milli propaganda ciheti olsa ge “itir... İstanbula denizden bakan, taktan uzağa hayran kalıyor; fakat Iklaştığı nisbette inkisara uğruyor.. 'Uradan transit geçerler de öyle: Bir “rab, türab Boğaziçi ki, yürekler acı- *« Bir Galata ki, bir Sirkeci ki... Me- M!... Tarihleri var, şöhretleri var; W, ağyar herkes biliyor: «Bu mu biş?» diyorlar; ve şayet eslâfın âbide! ti olmasa, bizim kabiliyetimize şüp- Mi şüpheli bakacaklar... Gazetelerde son çıkan malümatı “uyunca, yüreğime serin su serpil. | doğrusu: Boğazın Avrupa yakası Mun, yekpare şekilde, ilk ağızda ta- | Amlanacak. Galata, Sirkeci limana Mziyecek... Birkaç esaslı meydan, kaç esaslı anayol bunları ilmam iyor, Demek yalnız beledi, iktssadi cihet- ti değil, ayni zamanda bu ilk tesir hetinin gözetilmiş olduğunu mem- Yetle görliyoruz. Daha şimdiden yeni rejimin me- Mİ damgası, - dimağlarımızda ol » - İstanbul üzerine vurulmuş bur | Nüyor, Mele su Boğazı zindan eden yük- k duvarlar açılsın, Bebeğe, Bebek- N öteye doğru bir gezinti yaparken 7> Eu devrin anneleri masala pek vi <laniyorlar bay Amca... ölülerini Eminönünde Molozların temizlenmesi 4 günde bitecek Eminönü istimlâk sahasındaki mo- Jozların temizlenmesi işi nihayet dört güne kadar bitirilecektir. Yapılan temizleme masrafı Belediye bülçesin- den verilmekle beraber müteahhid- lerden istenecek, aynı zamanda enka- zi temizletmedikleri için kendilerin- den para cezasi alınacaktır. Eminönü istimlâk işlerine gelince: Balıkpazarında Helyacı sokağında ve yıktırılan Valide Hanı arsasının ar- kasında bulunan bir hanın evvelce çatısı kaldırılmıştı. Bu binanın yıkıl- mak üzere olduğu anlaşılarak bir ka- zaya meydan vermemek için han bu- günlerde Belediye vesaltile yıktırıla- / caktır. Eski Selânik bonmarşesi sırasında | bulunan binalar hakkındaki istimlâk kararının da bugünlerde mahkeme- den alınarak yıktırma işlerine başla- : nacağı muhakkak görülüyor, Denizbank ahçı, kamarot, garson için kurs açıyor Denizbank, gelmiş ve gelecek olan yeni vapurlar için mütehassıs ahçı, garson ve kamarot yetiştirmek üzere kurs açmağa karar vermiştir. Bu mü- nasebetle (Avrupadan mütehassıs muallimler celbedilmektedir. Kursa ilkmekteb ve tercihan orta mektep mezunları âlınacaklır. Kurs talimatı hazırlanmaktadır, Yeni Ga- lata Yolcu salonu için de Fransadan mütehassıs bir metr dotel celbi mu- Parti kongresi Önümüzdeki perşembe günü toplanıyor Cümhuriyet Halk Partisi vilâyet kongresi önümüzdeki perşembe günü saat 11 de Vali ve Parti vilâyet baş- kanı Dr. B. Lütfi Kırdar tarafından açılacaktır. Kongre reisliğine bir zat intihabından sonra encümenler $eçi- lecek ve bu encümenlerde kaza kon- grelerinden gelen dilekler münakaşa ve İedkik edilecektir. Kongre iki gün sürecektir. Kon- greden verilen kararlardan bir kısmı vilâyet ve Belediye bütçelerile tahak- kuk edecektir. Doğrudan doğruya devlet bütçesile yapılacak işler de Parti genel sekreterliğine arzedilecek- tir. Aynı zamanda büyük Parti ku- rultayına iştirak edecek delegeler de seçilecektir, Vilâyet kongresi İki gün sürecektir. İstanbulun ne İstanbul, dillere destan Bosflar'un ne Bosfor olduğunu hak- kile göreceğiz ve: «Sahiden yaşadığı- muz yer bu cennet mi İmiş!» diye şa- şacağız... Bir Boğaz ki, ekseri yerleri, Arnavutköy tarımda açık ve manza- ralı olacak... Yalnız bu yol bile, İstan- bulun güzellliğine bir güzellik daha katacaktır... «Dışı seni yakar, İçi beni yakar!. tarzında bir İstanbuldan kurtulaca- ğiz!, (vâ-N0) | Karilerimizin şikâyeti Şair Leylâ sokağı çöplük müdür ? Beşiktaşta oturan bir kadın okuyucumuz yazıyor: Ben Beşiktaşta, Köyiçinde, Şair Leylâ sokağında otururum. Soka- ğımız pistir, hem de ne kadar pis. Bir kere çöpcüler tarafından sü- pürülmediği şöyle dursun, ct marlesi kurulan pazara iştirak &den satıcılar, akşam olup sergi- lerini toplarken sebze ve saire ar- tıklarını bizim sokağa atıyorlar, Bunlar bir hafta yerlerde sü- rüklenip fam kendi kendilerine Kaybolacakları sırada pazarcılar tarafından tazeleniyor; bu yüzden £vlerimiz bile temiz durmuyor. Bizim sokak çöplük müdür? Rica ederiz, çöpçülerin Şair Leylâ soka- ğma uğramalarına tavassul bu- yurun. Nigâr Talihliler Piyangoda büyük ikramiye- leri kimler kazandı Tayyare zangosunun bu defaki çekilişinde büyük ikramiyeleri kaza- | nanlardan bir kısmı şunlardır: 45,000 lira kazananlar: Selimiye kışlasında büfeci Talât, Ayancık li-” man memuru Apti ve eski düyunuu- mumiye memuru Seyid, 15 bin lira kazananlar: Beyoğlu Hamalbaşı so- kak 17 numarada bayan Eleni, An- karada Necdet kızı Güldane, Mene- 'men Belediye sandıkemini Ahmed ve ortağı Cevdet, 12 binlira kazanan: Şişli Bomonti caddesi 5 numarada İsmaji, 10 bin lira kazananlar: Sa- mafya Hacıkadın mahallesi, Dana yokuşu 6/1 evde ismini bildirmiyen biri, Tophanede Fahri, Bursada Fev- zi Çakmak caddesinde Şahin garajın- da Rıza çocukları, Develi Camiikebir mahallesinde Taceddin, Edremidde Abdürrahman kizi Sabahat, Eyüp Bostan sokak 70 numarada Mehmed. Şirketi Hayriye yeni bir ara- ba vapuru yaptıracak Şirketi Hayriye kendi tezgâhların- da bir araba vapuru daha yaptırma- ğa karar vermiştir. İnşaata biran ev- vel başlanarak yeni araba vapuru yaz orlalarına kadar yetiştirilecek- tir, Geçen yaz araba vapuru seferleri- ne rağbet artmıştı. Denizbank da Şir- ketin vapurlarından istifade ettiğin- den araba vapuruna ihtiyaç çoğal- mıştır. Gelen buğdayın miktarı arttı R İki gündenberi buğday mevrudatı artmıştır. Evvelki gün ve dün piya- sayn 660 ton buğday gelmiş, dün hep- si satılmıştır. Piyasaya bol mal geldi- ği için fiatler 4 - 5 para kadar gerile- miştir, Mevsim dolayısile İleride mev- rudalın azalması ihtimalini göz önün- de tutan kırmacı ve değirmenciler stok yapmak için elverişli fiallerle piyasadan mal çekmektedirler, ..— - Et meselesi! Devlet Ziraat kurumu işe başlıyor Devlet Ziraat kurumunun, Şark hayvan ihracat şirketile birlikte İs- tanbul et işlerini idare etmeğe karar verdiğini yazmıştık. Haber aldığımı- za göre Devlet Ziraat kurumu bu işe âld hazırlıklarını bitirmiş ve beş yüz bin liralık bir sermaye hazırlamıştır. Bu sermaye ile on güne kadar işe baş- Yıyacaktır, İlk iş olmak üzere devlet ziraat ku- rumu şimdilik hayvan borsasından hayvan satın alarak mezbahada kes- tirecek ve kasaplara dağıtacaktır. Bilâhare ucuz et satmak üzere de şehrin muhtelif semtlerinde kasap dükkânları açacaktır. Türk - Yugoslav afyon anlaş- ması yenileniyor Müddeti bitmiş olan 'Türk - Yugos- Jav afyon anlaşmasının yenilenmesi için müzakerelere yarından İtibaren şehrimizde başlanacaktır. Bu müna- sebetle Yugoslavya iktisad nezareti müşaviri B. Moronoviçin riyasetinde bir heyet bu sabah Belgraddan şehri- mize gelecektir, Türk heyeti toprak mahsulleri ofisi umum müdürü B. Hamza Osman, umum müdür muavinleri, İktisad Vekâleti ihracatı teşkilâtlandırma mü- dürü B, Servet, Ziraat Vekâletinden B. Aziz ve eski uyuşturucu maddeler inhisar umum müdürü B, Ali Sami- den mürekkeptir, Eski polis müdür muavini bugün dinlenecek Dolmabahçedeki facia etrafında tahkikat yapan mülkiye müfettişle- rinden B. Ali Seyfi, Saim ve polis müfettişi Şerif dün de mülkiye teftiş heyeti odasında meşgul olmuşlardır. Facia gecesi sarayda ve meydan- daki küvvetlere nezaret eden eski polis müdür muavini ve şimdiki em- niyeti umumiye birinci şube müdürü B. Kâmranın yapılan davet üzerine geldiğini yazmıştık. B. Kâmran he- nüz dinlenmemişlir. Bugün tahkik heyeti huzuruna çağrılarak malüma- tana müracaat edilecektir. B, Kâmra- nın vereceği ifadeden sonra müfet- tişler meseleyi tenvir edebilecekler- dir. Kömür şirketleri Etibanka bağlanacak Dün bir gazete kömür şirketlerinin birleştirilerek Denizbanka raptedile- ceğini yazıyordu. Kömür ocaklarını işleten şirketler Etibanka raptedile- cektir. Bu hususta bir proje mevcud olduğu ve tatbikine geçilmek üzere bulunulduğu haber verilmektedir, Savarona yatı dün geldi Reisicümhur İsmet İnönünü İnebo- ludan Zonguldağa götüren Savarona yatı dün öğleden evvel limanımıza gelmiş, Bebekte demirlemiştir. Bay Amca Konışuda |.. Tİ Mİ W Z Sah'fe 3 İSTANBUL HAYATI Cazlı, sazlı düğün Bizim komşu ile bir hafta evvelin- den sözleştik. Ahbablarından biri oğ- Tunu evlendirecekmiş. — Gösterişe pek meraklıdırlar. İlle sen de bir kaç ahbabını getir, diye ısrar ettiler. Beraber gidelim. Dedi. Akşam yemeğinden sonra bi- zim komşu ile buluştuk. Ana cadde den dar sokağa saptık. Karanlık, ça- murlu, dolammaçlı sokaklarda epiyee dolaştık. İleride daracık bir aralığın köşesini dönünce kahkaha sesleri, cazband gürültüleri başladı Karşı köşede üç kat pencerelerinden ışık görünen kule gibi sipsivri evin kap sını çaldık. Evvelâ alt katta minimini bir oda- cığa girdik. Bir müddet dinlendikten sonra ev sahiblerinden biri bizim kom- şunun kulağına birşeyler fısıldadı ve odadan çıktı. Her adımda kalmlı in- celi feryadlarla sarsılan merdivenden çıkarken cazbandın coşkun gümbür. tüsü kulaklarımızı tırmalamağa baş- ladı, Merdiven başındaki sahanlığa çıkınca gözlerim karardı, Sağ köşeyi cazband takımı işgal etmiş, Sol tara- fa radyo yerleştirilmiş. İkisinin ara- sında bir hasır iskemlenin üzerinde gramofon göze çarpıyor. Ortada çift- ler dans ediyorlar, Cazbandın gürük tüsü yükseldikçe dans edenler de co- şuyorlar. Birbirlerine çarpa çarpa tepinirlerken ev ta temelinden sarsi- hıyor. Bir aralık kalabalık arasında bir kaynaşma oldu. Dans edenler kena- ra çekildiler. Gelinle damad dans edeceklermiş, Yandaki küçücük oda- dan kolkola çıktılar. Gelinin saçları yumak halinde ensesine toplanmış. Tepesine geçirilen tacın iki tarafına birer pembe gül sokulmuş. Beyaz tu- valetinin göğsüne elmas dal yerine pembe bir krizantem takılmşı, Arka. dan, tuvaletinin uzun eleğini da- Fınık saçlı, mavi prostelâlı bir kız- cağız tutuyor. Damadın saçları iti- na ile maşalanmış. Sırtında siyah ceket, boynunda kolalı yaka ve kır. muzi papiyon kravat. Altta gri pan- talon, ayaklarında rugan iskarpin. ler. Burnunun iki yanında, çene çu- kurunda, traştan sonra sürülen pud- ra bulaşıkları sırtıyor.. Ayakları birbirine dolaşarak sofanın ortasına geldiler. Cazband birdenbire kıya- metleri kopardı. Etraftakilerin alkış» ları arasında dansa başladılar. Gelin fırıl fırıl döndükçe arkadan eteğini tutan prostelâlı kızcağız da ökçeli terlikelrini takır tukur sürükliyerek ardından koşuyor. Bir sürü çocuk, et- raftan atılan serpatinleri, kotiyon- ları kapışmak için bağrışarak koşu- yorlar, Ortalık altüst oluyor.. Onları kendi âlemlerinde birakip üst kata çıktık. Sofaya uzun bir ma- sa kurulmuş. Şişeler, meze tabakları sıralanmış. Etraf ve içerideki odalar takım tıklım dolu, Saz takımı köşeye yerleşmiş. Udun tıtıgırtıları, kemanın cizırtıları, hanendenin «meded» fer. yadları orta kattaki cazbandın güm bürtüleri arasında boğuluyor. Ara- sıra cazband susunca fırsat bulan hanende coşup olanca kuvvetile «meded» İ bastırıyor. Kadehler üst- üste dolup boşalıyor. Gece yarısından sonra biz çıkarken evin üç katında da eğlence gittikçe hararetleniyordu. Cemal Refik Za anneler çocuklarını neys