ARICILIK: İ Yiyecekleri az bulunan zayıf kovanları bu mevsimde, suni olarak nasıl ve ne ile beslemelidir? Yazdan balları çok alınmak suretile sayıf bırakılmış kovan halkının anlarını kuvvetlendirmek ve yahut ta valide arıyı yumurtlatmağa teşvik ederek fazla oğul verdirmek, bu mevsimde, hususi tarzda hazırlanan maddelerle, yemlerle, meselâ: Tath şurublarla, unlarla arıları beslemek ! çok faydah olur. İşte bu suretle, fakir kovan halkin açlıktan o kurtararak, ilkbahara Okadar sağlam çıkmaları temin edilmiş olur. Bundan sonra havalar ısınarak apiç- lar çiçek açmağa, kırlar çiçeklerle süs- lenmeğe, nebatlarda hayat faaliyeti be- İirmeğe başlar. Bundan sonra da, artik arıları düşünmeğe hacet kalmaz, enlar başlarının çaresine bakarlar, Suni bir surette beslenen valide arı, vaziyeti takdir ederek, bol bol yumurtla- mağa büşlar. Bunlardan çıkan sürfeler, verdiğimiz suni gidalârie, amele arılar tarafından beslenirler. İşte, bürle çağulan, tekessür eden ko- van halkının bulundukları yerler dar gelmeğfe ve bundan dolayı da oğul ver- meğe başlarlar. Oğul vermiş kovanlar da önümüzdeki seneyi gayet bereketli geçire. rek bol bol bal verirler, Şu halde: Arıların suni olarak beslenme- #inde takib edilecek maksad ve gayeyi ikiye ayırabiliriz: İ — Anlara noksan olan, bütün kış kendilerine kifayet edecek mütemmim kabilinden gıdalar vermek. Bu da sonba- harda veya bu mevsimde verilen mü- temmim gıdalardır. 2 — Valide arıyı fazla yumurtlatmak ve çıkan sürfelerin beslenmesini temin maksadile ilkbahara doğru verilen gida- lardır ki, biz buna teşvik edici gidalar diyeceğiz. Mülemmim, yardımcı gıdaların en mü- kemmel tertibi şudur: 10 kilo şeker, bunu 6 kilo sıcak su İçin- de eritiniz, bunun içerisine bir küçük kaşık tuk 2 - $ kaşık ta sirke konup, heyeti umumiyesini güzelce karıştırınız. Boğuduktan sonra şişelere veya hususi besleyie! kaplara, resmimizde görüldüğü gibi koyarak arıların bulundukları kovan koyunuz, arılar buradan dam- hyan şurubdan istifade ederler, Şurub içerisine tuz ile sirke koymakian maksad, şekerin tabellürüne mâni olmak- tir. Âdi şeker yerine, bazan glikoz veya levikor gibi maddelerle, şeker pancar, Melas suyu da koyarlarsa da, bunların bepsinin anlara az çok mazarratı ola- bilir. Zira, barsaklarında fazla teressü- bet bırakır, bundan başka arılarda ishal hastalığı başgöslerir ve bundan dolayı arılar kismen telef olurlar, Yukarıda terkibini söylediğimiz şurub- lar şişelere ve yahut resmimizde görül- düğü gibi besleyici kaplara koyarak ko- vanların içerisine, üstüne ve yahut ko- yanların bulundukları mahallere konur. MEŞ'UM Yaşlı meyva ağaçlarını bu- lundukları yerlerden nasıl sökmelidir? İhtiyarlamiş ve bahçelerde bunlar- dan istifade imkâ- ni kalmamış, be; bude yere yer iş- gal eden bu gibi kart ağaçları, bu mevsimlerde o ko- laylıkla ve izah ede- ceğimiz tarrde sök- mek kabildir. Bu gaçlar sökül- dükten sonra, top- rak güzele belle- herâk veya kirizma edilerek, ya şimdi ve yahut tâ ilkbahar- da, buralarda daha güzel, köymetli mey- Yâ ağaçları dikmek imkânı vardır, Böyle tekrar ağaç dikilecek ve yahut bahçe şeklinde istifade edilecek bir ma- | haldeki ağaç köklerini mutlak bir şekil- de çıkarılması iktiza eder. Bunun için, sökülmesi matlüb ağaçların dallarını, en yukarısından başlıyarak par- ça parça kesmeli, ondan sonra ağacın etrafını, dip taralından başlıyarak mu“ hite doğru 2 - 3 metre kutrunda, derin- ce kazmalı ve vinçle biraz kaldırdıktan sonra kalin köklerden bir kaçını da tes- l&re ile kestikten sonra resmimizde gö- rüldüğü gibi üç ayaklı bir sehpanın tasına oturtulmuş vinçli bir ma: ağacın Yarım gövdesini kökleri ber, yavaş yaraş yukarıya çekerek çı malıdır. Bunun içinde sehpalı cin zineirile, ağacın güvdesini, şekilde görül- düğü gibi güzeler bağlamalı ve ondan sonra, manivelâ kolunu dişler arasında hai ket ettirer doğru çıkarmalı, testeresi bulunan bir adam, miş ölan kökleri kesmelidir. Bu suretle ana ve kalın kökler topraktan çıkarılmış j ur. Bundan sonra toprakta kalan hisbeten İnce olan kökler de tel ile bağlanarak geçen haftaki yazımızla izah ettiğimiz tarda âdi Kriko ile çıkarılmalı Bu yazımızla izah ve resmini dercelti- Kimiz kök söken âletlerini, devletin or- man teşkilâlı veya fidanlıkları bulunan mahallerden tedarik ederek - iade etmek şartile, makpuz mukabili - almak müm- kündür. Maksadımızı ifaya hizmet edecek olan bu vesaiti mutlak bir surette resmimiz- de görüldüğü tarzda yapmak kabil ol- mıyan yerlerde, gene resmimizde olduğu gibi üç ayaklı sehpanın ortamna aslan çifte palangalar veya imakaralarla, bu işi yapmak imkânı da vardır. Ağaç köklerini sökmek hususunda gös- terdiğimiz vesalti, işgüzar, meraklı oku- yucularımızın daha basit bir şekilde ya- pacaklarını ümid ederiz. va mmo ar kaplardan sızan damla, damla emilerek temi Şişe ve akın şurub anlar tarafından sarfedllir, bu suretleri ihtiyaçları edilmiş olur. Besleyici kapların muhtelif şekilleri vardır, en basit olanlar resmimizde gös- terilmiştir. Bundan başka kovanların, çalı altında bulundukları yerlere, kutular içerisine veya bir tabak içerisine birer mikdar ga- yet ince şeker tozu ile karıştırılmış bu | day veya misir unu vermek te çok fay- | dahı olur. Resmimizden şekil £: Âdi sabit bir ko- van içerisine tepeden konmuş şeker şu- rubunu havi bir şişeyi, keza şekli II de müteharrik kovanm önüns veya içine konmuş şurublu şişeleri gös ektedir, KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Nü) İki kadın birden: — A... - diye bağırdılar. Sonra, Leman emir verdi: — Çabuk, çabuk... Burayâ al! Hizmetçi kız, hanıma birşey daha haber verinek istedi. Fakat genç ka- dın bağırarak: — Sonra söylersin... Başka birşey dinliyemem... Evvelâ Bedi bey... Ça- buk, buraya gelsin, Peyman israr etti: — Fakat söyliyeceğim şey mühim- .dir, efendim. 1 — Ne olursa olsun, dinliyemem... Bedi beyi al buraya... Ondan ötesi vız... Hizmetçi fazla israr etmeden çıktı. Leman, ablasına: — Gördün mü?,.. - dedi. - İşte... Be. hi kurtarmak için... Bedi içeri girdi. Rengi, ölü gibi uçuktu. Her zaman çok muntazam olan kıyafeti, bugün, perişan bir haldeydi. Cenan ona doğru ilerliyerek, yavaş sesle sordu: — Vadınzı ifa ettiniz mi, beyefen- 2... Masumu kurtardınız Mmı?... Tefrika No, 86 — Evet efendim... Şermin hanım serbes bırakıldı. Bu teminat üzerine, Feridun beyin haremi, hemşiresine doğru dönerek: — Artık burada işim kalmadı. Ben seni ikaz ettim. Sen de yapacağın va» zifeyi biliyorsun, Allah muinin olsun! Odadan çıkar çıkmaz Leman hele- canla Bedie yaklaşarak: — Ne var? Ne oluyor... — Ne olacak? Belki bir saate, hattâ belki yarım saate kadar sizi tevkife gelecekler, — Ne diyorsunuz? Beni mi? — Evet, ben de size haber vermiye geldim. — Beni mi tevkif edecekleri İm- kânsız... Beni kurtaramadınız mı? Halbuki katiyen emindiniz... Söz ver- miştiniz... Ben de vadınıza güvenerek metresiniz olmuştum! — Kurtulmak için iki yoldan başka çareniz yok! — İki yol mu? İyi ya... Nedir onlar? Söyle bakayım da hemen yapanım. — Ya kaçmak... Ya intihari | Kümeslerde çok zararlar ya- I pan sansarları hasıl yakalamalı? Sansarların, en xiyade kümeslerde tah- ribat yaptığı aylar şimdidir. Binaenaleyh, bu aylarda bunları aşağıda izah edeceği- miz gekilde yakalamak kabildir. Sansar- lar kümeslerde mühim zararlar yaparlar. Bunlar geceleri faaliyete geçerek, her tarafta ses çıkmadığı sıralarda, kümes- lere girerek 4 - 5 tavuğu boğazlıyarak kanlarını emerler. Bazan da erkek, dişi tahripkâr | müştereken yaparak, boğdukları tavukları alıp kümesten gö- türürler. Böyle kümeslerde zararlar yapan san- #arlar, ekseriyetle harab evlerde, bahçe. lerde gizlenerek yaşarlar, İstanbulda pek çok Sansar vardır, ki, bunlar ekseriyetle Boğaziçindeki eski, harab yalılarda, konakların civarındaki bahçelerde bulunurlar. Maahaza, sansar- lar, pek uzak olan yerlerden de gelerek kümeslere girerler. Bansarları kaparlaria canlı veya ölü olsrak yakalamak kabildir. Canlı olarak yakalamak için, resmimizde görülen bü- yük, kuvvetli kapanlardan istifade edilir. Bu maksada elverişli sansar kapanları Almanların (Şvanen Hals) fabrikası ta- rafından imal edilmektedir. Maamafih nümunesini bularak, bunla- rin memleketimizde yapılması pek âlâ kabildir. Boğaziçinde, Bağlarbaşında, Üs- küdar taraflarında ikamet eden, bilhas- sa tovuk besiiyenlerin, her halde bu gibi Kapanları evlerinde bulundurması men- İaatleri iktizasıdır. Bu kapanları her akşam, yatarken, bah- çesinin münasib bir yerine veya kümeş çivannda bulunan bir maballe kurması Tanıdığım arkadaşlardan birinin bu apanlari. Benede 6 - 9 Sinsar tuttuğu- nu bilirim. Sansar “derilerinin, postlarının ne ka- dar kıymetli olduğu matümdur. Kürkçü- ler tarafından 10 - 15 liraya, hatlâ da- ha pahalıya alındıkları vekildir. Binaenaleyh, memleketimizin kiymetli tavuklarını bu yırtıcı hayvanlardan kur- tarmak, ayni zamanda bunları kiymet- Jendirmek suretile istilade etmek müm- kündür. Santar Kaparları içerisine tavuk yumurtası koymalı ve bu yumurtayı, münasib bir şekilde, kapanın mekanizması ucuna bağlamalıdır. San- sarlar yumurtayı çok severler, bunu par- çalamak üzere iken, kapan birdenbire kapanır ve sansar içinde kalır. Yakalanan bu sansarları zehirlemek veya sivri bir şişle başına saplamak sure- We öldürdükten sonra kapandan çıkarıp, ya derisini yüzmeden evvel veya yüzdük- ten sonra kürkçülere gönderip satma hdar Bansar derilerinin yüzdürülmesi çok — Sizde mi ölümden bahsediyor- sunuz! — Kaçmak istemezseniz başka çare kalmaz!... Beni dinleyin, Leman... Sizi çılgınlar gibi seviyorum... Yaşamanız için her şeyi yapmağa hazırım... Bir. “likte kaçalım! Genç kadın dalgın dalgın mırıldan- dı: — Kaçmak mi7... Bedi, Lemanın zarif ellerini avuçla- rı içine alarak: — Güzelim! Vakit kaybetmeğe gel- mez... Hemen kararınızı verin, Bu temas Reşid paşanın kızını ayıli- tı. İrkilerek elini çekti ve asabiyetle: — Beni bırakınız... Bana yaklaşma- yınız... » diye bağırdı. — Ne oluyorsunuz Leman! — İstemiyorum... Sizi istemiyorum... Beni aldattınız, kandırdınız! — Ben mi? — Öyle ya! Pazarlık etmiştik. Ben vadımda durdum, halbuki siz ne yap- tınız? Hi Ben kendimi size niçin İ verdim? Beni kurtarmanız için değil mi?... Hani yaf — İşte söylüyorum ya.. Birlikte ka- çalım! — Mersi! Ne keyifli hayat teklif edi- yorsunuz! Doğrusu diyecek yok... Her gün helecanla yaşamak... Gizlenmek... Bütün günlerimi, saatlerimi sizin kar- Şiruzda geçirmek... Tatsız aşkınıza ta- hammül etmek... Aman ne keyif! gok basittir. Kapan | AKUARYUMLAR: Yelpaze şeklinde, çok şık akuaryum balıklarından Pterofillum Skalar balıkları, aküaryum- larda yaşıyan, yetiştirilen balıkların en zarif, en şık olanıdır, Balığın derisi, cildi gümüşi beyaz, par- lak olup başından itibaren kuyruğuna doğru mütenasib ve müsavi xmesafelerle koyu mavi İle Karışık koyu yeşil çizgileri yardır. O kadar ki, balık akuaryumda sa- kin sakin, yavaş yavaş hareket ederken, supa ve şişeye aksettirdiği rengârenk manzara görenlerin eldden hoşuna gider. Bu cins balıkların başları, ağızları pek küçüktür. Bunun için az yemlerle iktifa eder, yaşarlar. Pterofillum Skalar balıklarının bulunduk- lari akvaryum içerisine fazla nebat ek- meğe hacet yoktur. Fazla ekildiği takdir- de, geniş, güzel yelpaze şeklinde ölan ka- natları balığın sudaki hareketlerine mâni olur. Balıklar suda pek yavaş hareket eder- ler, hattâ çok defa bunları görenler ha- reket etmediğini zannederler. Güzleri parlak kırmızı renkle, etrafı da beyaz gümüşi renktedir. Verilen yemleri azar azar, balığın önü- ne doğru atmak lâzımdır. Bunlar su içe- risinde yüzen yemleri herren alırlar, çok yem verilirse, atılırsa bir kısmı suyun di- bince çöker, Halbuki, bu balıkların şekil ve teşekkülütı itibarile akvaryumun dip- lerine düşen yemleri almağa müsaid de- gildir, ufak parçalar halinde ve az mik- darda yem vermek lâzımdır. | Bu balıkların bulundukları akuaryum- ların scak mahallerde bulund . kış yaz hararet derecelerinin 24 » 28 de- receden aşağı bulunan mahallerde bu- Tundurulmamasını ehemmiyetle tavsiye etmek isteriz. mühimdir, bunları herkes yüzemez, bu İş- ten anlar bir kimseye yüzdürülmesi Jâ- zımdır. Yakaladığınız veya yakalıyacağınız san- sarların derilerinin nasil yüzüleceğini, ne şekilde kiymetlendirileceğini diğer bir yazımızla izaha çalışacağız. Sansar kapanlarını nerelere kurmalı? Sansarların gezdikleri yerleri keşfetmek kabildir. Ya bunların ayak işlerinden ve yahut ta pisliklerinden anlamak Kabildir. Bunlar görülecek olursa oralara Kurula- cak kapanlarla bir iki gece zarfından on- ları yakalamak kabil olur. Bu takdirde insanların, hayvanların dolaşamıyacakları yerlere kapanları kurmalı ve sabahleyin tekrar oradan Kaldırmalı Resmimiz Alman mamulâti Sehenen Hals — Şvanen Hals kapanını göstermek- tedir, — leman... Ne diyorsunuz! — Ne diyeceğim. Sizden nefret etti. gimi, buselerinizden iğrendiğimi his- setmediniz mi? Size şimdiye kadar ta- hammaül edişim sırf korkumdandı. Be- ni kurlarırsinz ümidile $e$ çıkartmı- yordum... Fakat işler düzeldikten son-| ra ilk işim sizi bırakıp hayatta yegâ- ne sevdiğim ve onun İçin cani oldu- gum adama koşmak, onun buselerile dudaklarınızın izini silmek olacaktı. Bu sözlerin karşısında Bedi fena hal. de şaşırmıştı, aklı yerinden oynuyor. du sanki! Yaptığı fedakârlıkların mü- kâfatı bu sözleri işitmek miydi? O bu kadını kurtarmak için namusunu, Şe- refini tehlikeye koymuş, masum bir kızın hayatile oynamış... Niçin? Sev. diği kadının ağzından bu acı hakikat. leri işitmek için mi? Boğuk bir sesle cevap verdi: — Öyle ise efendim intihar ediniz? Ölmek istemiyorum... Gencim, güzelim, zenginim; hayatın keyfini syrmek, yaşamak istiyorum!... — Öldürdüğünüz Didar hanım da gençti, güzeldi... Hışımla erk/jin üstüne yürüyerek bağırdı: — Şunu bunu bilmem! Beni kurtar. malısınız... Kurtarmağa mecbursu- NUZ... Bedi saate bakarak; — On dakika sonra polisler tevkif için gelmiş olacaklar... Hapiste çürü- 10 Kânunuevvel 1938 Mevsim dolayısile bahçelerde kızaramıyan Domateslerden nasıl istifade edilir? Bakırköy, İhsan: Bahçenisde, üzerle- rinde henüz kızarmamış domatesleri havi kökleri, topraktan sökerek, bunları, üçer dörder kök olarak, demet halinde ip ile bağlıyarak, pek soğuk olmıyan, donlardan korkulmıyan, evinizin ya bodrum katın- da ve yahut tavan arasında boş bir yere asımiz ve kış esnasında bunlardan kismen kızarmış ve kismen de yeşil olarak istifa- de etmek kabildir. Astığınız kökler üzerindeki domaterle- rin bir kısmı, üzerlerinde kızarmağa baş larlar. Diğerleri de örle kahır. Bunların kış esnasında mükemmel yemeklerini yapmak kabildir, Burdan başka, kökler üzerinde kızar- mağa yüz tutanlardan, iri olan domates- leri, göbeklerindeki sap kısmından kese- rek, göbek kıkmını zedelemeden kopar- malı, bunları de gazete küğidina sararak kurak, havadar ve pek sicak olmıyan, dolaba, veya raflara dizmeli ve bu sekilde bunlardan kışın alarak istifade edilebilir. Üçüncü şekil de, bunları, turşu yaparak ta istifade etmek imkânı vardır. Kızarınamış o domateslerin o içefletini - domates dolması yapar gibi - oymalı, bunları kesif tuzlu su ile haşladıktan sonra, içeirsine, ince bir halde kı ve haşlanmış Kereviz yapraklarile, |& na, az mikdarda Kırmızı biber, buna ben- zer diğer sebzelerle doldurmalı umumiyesini sirke ile doldurulmuş top- rak bir kab içerisine koymalı, ağsını ka- payarak, bir hafta kadar beklettikten sonra, sarfetmeğe başlamalıdır. Bu izah ettiğimiz tarsda yeşil domaleslerden isti- fade edebilirsiniz. larımızdan On, on beş sual sorarak, iarf içe- risine bir de pul leffaderek mektup- la cevap istiyen okuyucularımıza, tahriren cevup vermek imkân bari- cinde olduğu gibi, gazetemiz mari. fetile de sorulacak zizai meselelerin, #zami 2-3 den fazla olmamasına dikkat edilmesini rica ederiz. Gazetemizde intişar eden ziraat yazılarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. Ziraat sahitemiz Okuyucularımız her hafta bu sütunlarda ziraate ait müteaddit yazlar ve mütehassısımıza 30r- dukları meselelerin cevaplarını bulacaklardır. ve mülhakatı için AKŞAM gaze- tesinin tevzi yeri münhasıran İz- mirde İkinci Beyler sokak 52 nu- marada Hamdi Bekir Gürsoylar mağazasıdır. * Her Türk yerli malt kullanmak savaşında gönüllü bir propagan- daci olmalıdır. yeceksiniz... Lâkin İbhülkasım paşanın hare- mi hapse giremiyeceği için, hanımefen» di ölümü tercih etmeğe mecburdur. Arkalarından kalın bir ses bu cüm- leleri ağır ağır söyledi. Odanın kapısı açıktı. Eşikte Bağ- dadlı paşa, elinde bir tabanca ile du- ruyordu. Dehşetle kendisine bakan Lemana doğru yürüyerek; — İştiyak ve muhabbetle size doğ- Tu koşarken gayri ihtiyari ablanızla aranızda geçen muhavereyi işittim, tabiatile dinledim. Bu son dostunuzla konuştuklarınızı da duydum. Ölüm- den başka bir şey seni paklamaz. Bedi uğradığı tahkirleri unutarak sevgilisini kurtarmağa koştu. — Paşam... Ona dokunmayın, öfke nizi benden alın! — Sen karışma!... diye ihtiyar adam şiddetle erkeği itti, Karısının bileğini yakalıyarak silâ. hı intihar vzaiyetinde kendisine doğ« ru çevirmesini zorladı. Reşid paşanın kızı çırpınarak bağle rıyordu: — İstemiyorum... Ölmek istemiyo rum... İmdad!.. Bedi! Beni kurtar.., Öldür bu herifi! Seninle kaçarım... Bırak... Bırak... Biraaâ... (Arkası var)