İzmir (Akşam) — Ulu Önderimiz Atatürkün ölümü münasebetile te hir edilmiş olan bölge futbol birinci- liklerine pazar günü Alsancak saha- sında başlandı. Maçlara başlanma dan evvel Ulu Önderimiz Atatürkün yüksek hatırasına hürmelen üç da- kika ihtiram duruşu yâpıldı. Havanın bulutlu ve bazan da yağ- murlu olmasına rağmen sahada ok dukça seyirci vardı. İlk oyun Yaman- larla Demirsopr arasında yapıldı. Ha- kem B. Mustafa Şenkal önünde ta- kimlar şöyle dizildiler; Yamanlar: Mazhar - Hakkı, Ah- med - Mehmed, Süleyman, Arap Ali - İlyas, Sabri, Cahid, Softa, Hikmet. Demirspor: Ahmed - Kenan, Ha- san, İsmail, Muharrem, Rıdvan - En. ver, Hakkı, Ruhi, Recai, Tühsin. Demitsporlular daha ilk dakika- larda oyun üzerinde müessir olmağa Başladılar. 8 inci dakikada Yamanlı- lâr bir gol fırsatı yakaladılar, fakat soliçleri topu kullanamadı. 30 uncu dakikada Demirspor ortadan hücu- ma geçti ve sağaçık Tahsin yerden güzel bir şütle takımına bir gol ka- zandırdı. Bu gole Yamanlılar üç da- kika sonra mukabele etti ve.devre 1-1 böradere biti. İkinci devreye Demirsporun hücu- © O mile başlandı ve 7 nei dakikada bir İ gol atrarak tekrar galib vaziyete gir- İ Bu maçı ligin en mühim karşılaş- malarından biri olan Üçok - Aleşspor | müsabakası takipetli. Bu mühim maç antrenörün güzel idaresi altın- da geçti ve oyunu Üçok takımı 60 j j | Said yerden bir şütle Üçokun ilk go- © dünü Kaydetti. Afeşliler mağlüb va | ziyete düşünce Azami gayret sarfile Üçok nsıf sahasına, sokuldularsa da | Ç bir netice alamadılar, cü dakikada Ateşliler Üçok Adilin derin bir pi e izmirde lig maçları etlikleri bir anda | ık topu bizaz sürdükten sonra | am silk zi Demirspor - Yamanlara, Ateş - Üçoka ürü oldular işini Gö (ĞİEN şir nik NN Ein Mazhara pas verdi. Mazhar da vole bir vüruşla senenin en güzel sayısını kaydetti. 28 inci dakikada Afeşliler bir kor- ner ve bir frikik kazandılarsa da bu fırsatlardan da istifade edemediler. Devre 2-0 Üçok lehine bitti, İkinci devreye Üçok takımı kati neticeyi almak azmile girdi. Solaçık Namık'ın ortalayışını karşılıyan Fa- ruk topu evuta attı. Mağlübiyetini tahfif etmek azmile oynayan Ateşliler Üçok kalesi önünde kümelendiler ve 15 dakikada bir pen- altı kazandılar, Fakat bu serbes vu- ruştan da istifade edemediler. O sıra- da Ateşin sağmüdafii oyundan çıktı ve Aleş takımı 10 kişi ile oyuna de- vam elti. 18 inci dakikada Üçok Na mık'm ayağından çıkan bir şütle 3 üncü golünü kaydetli. 25 inci da- kikada Üçok lehine penaltı oldu. Üçoklular penaltıyı kalecileri Nejada çektirdiler ve bu suretle muhakkak bir sayı kaçırdılar. 32 nci dakikada Ateşliler tebiikeli bir akım yaptılar, fakat kaleci Nejad çekilen şütü hari- kulüde bir hareketle kurtardı. 3 da- kika sonra süratle ilerliyen Namık'ın önüne geçmek istiyen Ateş kalecisi lüzumsuz yere kalesini terketti. Ve Namık dördüncü defa olarak topu Ateş ağlarına taktı, O sırada hakem favullü oynuyan Ateşin sol müdafiini de oyundan çıkardı. 38 ve 40 ıncı da- kikalarda Üçoklular iki gol daha çr- edilen ve iki devre devam edecek olan Hg maçlarına bugün Taksim stadin- da başlanacaktır. Bu maçları idare etmek üzere teş- kil edilen komite tarafından klüple- rinin A ve B takımlarında maçlara iştirak etmiş oyuncuların bu maçla- ra İştirak ettirilmemesi esas İfibarile tekarrür etmiştir. Akba müesseseleri Ankarada her dilden kitap, gazete, mermuz ve kırtasiyeyi ucuz olarak AKEA müesseselerinde bulabilirsiniz. Her âllde kitap, mecmua siparişi ka- bel edilir. İstanbul gazeteleri için Jin kabul, abone kaydedilir. Undervodd yazı ve hesah makinelerinin Ankara Acentesi, Parker dolma kalemlerinin Ankarada satış yeridir. Telefen: 3577. Stad derdi! Dünya yüzünde, yedi yüz binden fazla olup ta modern ve tam teşkilât- hı bir stadı olmayan şehir, belki yalnız İstanbul kalmıştır. Bugün, yedi yüz bin kişilik şehirle- rin bir değil mütenddid stadları ve beplere rağmen Yenibahçe stadı pro- jesinden vazgeçmek maalesef bir tür- Yü kabil olamadı. (AKŞAM) "ım evvelki günkü nüs- hasımda Manisa mektuplarında, eski Manisa, yeni İstanbul valisi B. Lütfi Kırdarm eseri olarak, yüz metrelik uzun tribünile şirin stadın resmini elbette görmüşsünüzdür. Yalnız bu eser, yeni valimizin mo- dem spora verdiği ehemmiyeti gös termeğe kâfidir. Muhterem valimizden, İstanbul halkı ve onu temsil eden gazetecileri birçok şeyler istiyeceklerdir. Bizim de ricamız, bir defa 'Tuksim stadına gelerek maç seyretmelerin- den ibarettir. 'B. Lütfi Kırdar bilhassa yağmurlu bir günde çamur deryası olan Tak. sim stadında veyahud üstü açık tri- bünleri ile seyircileri sırsıklam bira- kan Şeref stadında bir maç seyrede- cek olursa, senelerdenberi tatmin edi. lemiyen İstanbul sporcularının derdi- ne biran evvel derman olacağına şüp- he yoktur. Yeni valimizin, İstanbul gibi yedi yüz binden fazia nüfusu olan bir şe- hirde, stad ve spor sarayının kârh ve ticarlibir iş olduğunu takdir etti. ğine de şüphemiz yoktur. Uiwi Yenat Vefa - Beykoz maçı Fener- bahçe stadında yapılacak Bu hafta yapılacak lig müsabaka- ları içinde Vefa ile Beykoz kiüpleri- nin Taksim stadında karşılaşacağı İstanbul mmntakası tarafından ilân edilmişti. Pikstür mucibince Fenerbahçe sta- dında yapılması icabeden bu karşı laşmanın Taksim stadına alınmasına Fenerbahçe stadı müdürlüğü far fından vaki olan itiraz tedkik edil miş ve muhik görülerek bu karşılaş- mann Fenerbahçe stadında yapıla cağı Vefa ve Beykoz klüpierine teb. iğ edilmiştir. & Beden Terbiyesi Direktörlüğü İs- tanbul Bölgesi Futbol Ajarlığından: Görülen lüzum üzerine 11/12/938 pa- zar günü saat 1445 de Taksim sta dında yapılacağı ilân edilen Vefa - Beykoz müsabakası aynı gün saaf 14,45 de Fenerbahçe stadında, ve Süley maniye stadında saat 14,45 de yapı- lacağı ilin edilen Galata Gençler - Kasımpaşa müsabakası aynı gün saat 14,45 de Taksim stadında icra edile cektir. Şişli ile Pera karşılaşıyor Federe olmiyan Klüpler arasında tertib edilen lig maçlarına bu pazar sabahı gene Taksim stadında devam edilecek ve bu lig lerin en kuvvetli klüplerinden olar Şişli ile Pera karşı- Taşaraklardır. Geçen senenin şampiyonu olan Şişli klübü bu sene de ayni mevkii muhafaza edebilmek İçin takımmda şampiyonlukta mühim rolü olan bu karşılaşmaya fazla ehemmiyet ver- dikierinden Fenerbahçe klöbünün bu hafta maçı olmamasından istifade ederek eski oyuncuları Angelidisi ta- kımlarında oynatmağa karar vermiş- lerdir. Pazar sabahı saat 1030 da yapılacak olan bu karşılaşmanın çok enteresan safhalar arzediceği tah- mir edilmektedir. iebeleii! Üz g) aiğnlili la İN aldi inni lk mk e lendi ilan üdülddini Tefrika SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Eski vezirlerin sarrafları ve istikrazları - No. 251 Sarrafların muhteşem hayatı Vezeret mi? Şehadet mi? Tanzimattan sonra Türk askerlik tarihinde şerefle nam bırakmış iki kale müdafaası ve bünların büyük şöhret kazanmış iki müdafii vardır: Biri son Osmanlı - Rus muharebe sinde Pilevne ile kumandanı Gazi Os- man paşa; diğeri daha eski Osmanlı - Rus muharebesinde Süistreile ku mandanı Selânikli Musa Hulüsi paşa. Pilevne ve Osman paşa hakkında çok eserler yazılmıştır. Silistre muhasaranının hatırasını ise en ziyade Namık Kemal bey meş- hur (Vatan yahud Silistre) piyesile tes yid eylemiştir. Töophaneden tefeyyüz eylemiş olan Musa paşa Kırım meselesinde Topha» ne meclisi riyasetinden Silistre muha- fızı olmuştu. Bütün âlemde ve tarik- te galiplerinden ziyade itibar ve hür- met kazanan Gazi Osman paşa Ab- dülhamidin kumandanlar arasında uyandırdığı kıskançlık yüzünden yar- dım görmiyerek ve bir huruç hareke- tinde yaralanarak Pilevneyi teslim za- ruretinde kalmıştı. Ferik Musa paşanın şöhreti Osman paşa derecesinde taammüm etmemiş. tir. Ancak 6 da bu derecede bir itibar hatırasına lâyıktır. Her tecrübeye dayanan sadakat ve istikameti, hiç bir tehlikeye aldırmı- yan şecaat ve cesareti, ber türlü za ruret karşısında tükenmiyen taham- mülü ile Musa paşa Silistreyi düşma- na vermedi. Vefatından üç gün evvel vezaret rütbesi müjdesini almıştı. GE. 1271). — Ben şehadet rütbesini isterim! Dedi. eden bir mermi onu bu arzusuna nail etti! Cezayirli Mıgırdıç - Damad Mehmed Ali paşa davası Eski zamanlarda vüzera ve vükelâ- dan, ricalden, beylerbeylerden her biri para işlerinin tedviri için emniyet et- tiği sarrafı ihtiyar ederdi. Bu gibi bü- yük zevatın iltizam işlerine girişmele- rine de müsaade edildiği o tarihlerde para girinti, çıkıntısının sarraflar eli. le idaresi tabii görülürdü. Değil yalnız böyle büyük işler için, bu zevat konak ve mutfaklarının ida- resinde hasıl olan açıkları da kapat- mak üzere bu sarraflara baş vururlar. dı. Debdebe ve ihtişam vezaret şanm- dan sayıldığı o tarihlerde bütçesi düz- gün rlcal parmakin gösterilecek ka- dar az idi. Reşid paşa, Âli paşu gibidir hiçbir Fuad paşa daha (efendi) diye yade. dildiği günlerden itibaren en ziyade banker Kamondo ile münasebette bu- Tunurdu. Fuad paşanm Kamondo ile böyle istikraz munmelelerine dair beş senedini gördüm. (1) Bu senedlerden türkçe olan ve (Vee. hi tahriri kurut oldur ki) diye eski usul ifade ile başlıyan üçünde Kamon- do hakkında (Asaletlü hoca Kamanto, almışlar. - Birisi 1859 kânunusani. sinde (FL. 1275) diğeri o senenin teş- rinievvelinde (H. 1276) da verilmiştir. Bu iki fransızca senedden (Bususidir) işaretini taşıyan birincisinde Fuad pa- şa bem türkçe (Mehmed Fuad) mü- hürünü, hem fransızca Fuad imzasını kullanmış ve (Mösyö Kamondoya) (4) Kabuli paşanın evrakı arasnda, borçlu kaldığı 83624 buçuk kuruşu ödemeği taahhüd eylemiştir. Bu sene- din pek düzgün olmıyan yamsı Fuad paşanın kendi fransızca yuzısı olmalı. İkineisinde ise (Vâdiniz mucibince makbuz mukabilinde olan işbu mek- tabum üzerine oğlum Kâzım beye ser- 150,000 kuruşun verilmesi) rica edili. yor. Bu mektup — sened düzgün, piş- kin bir el yazısı iledir. Bu hesaplar sonra kapanmış olacak ki Kamondo bu evrakı iade etmiştir. Her sarraf münmelesini tedvir et- tiği zata senede yalvad iki, tiç senede bir cari hesap 'cedveli gönderir, sarfis yatanın, islikraz bedellerinin, faizleri- nin tİediyatının teferrüatını bildizir- di. Bu hesap o zat tarafından mühür- lenip sarrafa inde edildi mi yapılan bütün muameleler tasdik ve kabul Böyle muamelelerle uğraşan sarraf Cezayirli Mıgırdıç iMizam ve inhisar işlerinde pek büyük bir servet sahibi olmuştu. Avrupaya bile namını tamt- mış olan bu Ermeni saray gibi köşk- lerinde şahane bir debdebe ie yaşar- Bu maruf sarrafın en büyük mari- feti devlet ricalini bahşişler, hediye- lerle elde etmekti. Cezayirli gerek kendi dairesinin ve gerek başkalarının dairelerinin masa- rifi için icap eden altınları acaba ne reden tedarik ediyordu? Cezayirli aşar ve rüsumatın mültezimi idi. Kasası eyaletlerin varidalını, memleketin servetini çeken, emen bir alavere fu- Yumbası gibi idi! Yalnız bu tulumba nın ker işleyişinde kasa dibinde bırak- tığı teressübat müthiş bir dereceye va- Tulumba bir gün birdenbire işle- mekten kaldı" Cezayirli Mıgırdıç H. 1251 den 1260 tarihine kadar Musul valiliğinde bu- Tunuruş ve orada vefat etmiş olan in- ce Bayraktarıade Mehmed paşanm sarrafı idi. 1943 de Cezayirli Migırdıç Fethi Ahmed paşadan otuz ve İnce Bayrak- tarzadeden kork beş bin liralık bir mat lüp gösterdi. Fethi Ahmed paşa ile ihtilâf çıkma- dı. Fakat İnce Bayraktarzade şiiphe- lendi. Cezayirli İnce Bayraktarın he« aabında bu parayı bazı paşalara hedi- ye ve rüşvet olarak verdiğini göster. mişti, Maliye nazırı Musa Safleti pa- şa ile Cihan Seraskeri Riza paşa da bu idiler. Musa Safleti paşa evvelce İnce Bay- raktara kapı kâhyalık etmişti. Bu mü- nasebet dolayısile Mehmed paşa tas- dikten evvel hesabın bir suretini ted- kik etmesi ricasile Musa Saffeti paşa- ya gönderdi. İnce Bayrakfarzade namına Ceza- yirliden bir para almamış olan Musa Saffeti paşa sarrafın kendi gözüne batan istikametsizliğini diğer bir.de- bil ile teyid. eylemek istedi; Riza paşa- dan Musul paşası namına kendisine hediye takdim edilmiş olup olmadığı- ra sordu; menfi cevap aldı. Bu sırzlarda zaten Ermeni sarraflar pek itibarda idiler. Bunlardan her bi ri devletin birer mali şubesini el al- tında bulunduruyordu. Meselâ posta işleri tamamen Mardik isminde biri- sine verilmişti. Cezayirli de eskisi gibi aşar ve rüsumatı benimsedi. O zaman her sancağın aşarı, rüsumatı ayrı, ay- rı müzayede ve ihale edilirdi... (Arkası var)