16 Teşrinisani 1938 AKŞAM Atatürke ait hatıralar.. Başkumandan Mustafa Kemal anasının mezarı başında nasıl yemin etmişti ?. Kurtuluş mücadelesinde oğlu zaferden Zafere koşarken Bayan Zübeyde ağlamaktan gözlerini kaybetmişti. Bir an Mustafa Kemalin idam adldiğini sanan anasına felce gelmişti Kemalin trenine çiçek demetleri yağ- dırılıyor. Karşıyaka istasyonunda tren dü- | ruyor. Halk heyecan içinde, Mustafa | Burada annelerin en şereflisi bayan Zübeyde yatmaktadır. Başkumandan Mustafa Kemal anne. sinin mezarının başında ayakta, 508- siz, hürmet içinde duruyor. Çiçekler, mütevazi, mezar başında Mustafa Kemal etrafındakilere dönüyor: «— Zavallı anam!,.. diyor, bütün millet için mefküre olan İzmirin mu- kaddes topraklarına tevdii vücud et- miş bulunuyor. Arkadaşlar, Ölüm hilkatin en tabif kanunudur. Fakat böyle olmakla be- raber bazan ne hazin tecelliler arz. | eder.n | Atatürkün ölüm hkakkındaki fi. kirlerini burada hatırlarken şindi biz de: «Evet, diyoruz, ölüm hilkatin en tabii kanunudur, Fakat bazan ne garib tecellileri oluyor.» Atatürk için. yalnız onun için Geğil, hepimiz için - validesi çok kıy- metli bir varlıklı. Büyük kadın, bü- yük evlâdı için ne kadar üzülmüş, ne kadar göz yaşı dökmüştür. Ne ka- ) dar elem çekmiştir. Hazin bir ayrılış Mustafa Kemal bir gece evinde otu- rurken Abdülhamidin hafiyeleri faa- Miyete geçiyorlar, evin etrafını sarıyor- lar, kapıyı çalıyorlar: — Burada Mustafa Kemal adında biri varmış!... diyorlar, Büyük ada- mi tutuyorlar, göbürüyorlar. Validesi ağlıyarak hafiyeler, zabtiyeler arasın- da giden oğlunu takib ediyor. Fakat nereye kadar? Mustafa Ke- mal menfaya götürülüyor, sürülü- yor, Sirkeci rıhlımına kadar götürü- len Büyük Adam orada kendisini str- güne götürecek olan vapuru görü- yor. Yanındakilere; — Bir dakika annemle görüşece- imi... diyor. Etrafındakiler: — Hayır, olmaz... cevabını veriyor- lar, Zübeyde hünum Sirkeci rıhtımında Oğluyla görüşemiyerek, gözleri yaşlar içinde onun zabtiyelder arasında sür- güne gitmek üzere vapura bindiril- diğini görüyor, Vapur yavaş yavaş uzaklaşıyor, Atatürkün annesi Zübeyde hanım Zübeyde hanımın oğlunun böyle tevkiflerine, sürgünlere götürtlmesi- ne alışması lâzımdı, Çünkü Mustafa Kemal bundan eyvel de zındana ka- patılmıştı. Fakat kalbi şefkatle dolu büyük ve muhterem ana oğlunun 17- tırablarına, bir türlü alısamamakta- dır, Bayan Zübeyde en büyük ıztırab- | larını millt mücadele zamanında çek- miştir, Mustafa Kemal bir Mayıs gü- nünde; — Anne ben Ansdoluya gidiyorum! diye İstanbuldan ayrıldığı zaman an- nesini büyük ızlırab içinde bırakmış- tar. İstanbul hükümetinin onlar hak- kında verdiği idam karar: zavallı kadını büsbütün sarsmıştır. Nihayet vatan işlerile meşgul olan Mustafa Kemal uzun müddet anne- sine sıhhat haberlerini göndereme- mişti. Zübeyde hanım Haftalarca oğlun. dan bir haber alamayınca: — Eyvah... Kemali idam ettiler... diye büyük üzüntülere Bundan sonra bayan Zübeydeye ka hırdan fele gelmiştir. Üç buçuk sene oğlundan ayrı ge- çen günlerde mütemadiyen göz yaşı döken Zübeyde hanımın gözü nihayet görmez olmuştur. Zaferden sonra... Anadolu zaferinden sonra tekrar oğluna kavuştuğu zaman muhterem ânanın gözleri artık hemen hiç gör- miyordu... Annesini çok seven Ata- türk senelerce evvel, dahıa Başku- mandanken Zübeyde hanımın meza- rını ziyaretinde şunları anlatmıştır; «— Burada yatan validem zulmün, cebrin bütün milleli uçuruma götü- ren bir idareli keyfiyenin kurbanı ol- muştur. Bunu izah etmek için müsa- ade buyurursanız onun hayatı ıztı- rabının bariz bir kaç noktasını arze- deyim: Abdülhamid devrinde idi, 320 tari- hinde mektepten henüz erkânı harb yüzbaşısı olarak çıkmıştım. Hayata ilk hatveyi atıyorum. Fakat bu hatve hayata değil, zin- dana tesadüf etti. Hakikaten bir gün beni ağılar ve idare müstebidenin zindanlarına koydular, Orada aylarca kaldım, Validem bundan ancak mah- püsten çıktıktan sonra haberdar ola» bildi. Derhal İstanbula geldi, Kendi sile ancak on beş gün görüşmek pasib terkedilmiş geçirdiğim tehlikeler onun hayatını iştir. ea Başka bir nokta daha: Mütareke zamanında Anadoluya geçtiğim va- kit valdemi muztarib bir halde İs- metinin ve bütün düşmanların dal ma tazyik ve işkencesi ultında kal mıştı, İkametgâhı bin türlü sebeb ve vesilelerle basılır ve taharri eğilir, ken- disi izaç olunurdu. Validem üç buçuk senelik bütün gece ve gündüzlerini gözyaşları içinde geçirdi. Bu gözyalşarı ona gözlerini kaybettirdi. Nihayet'pek yakın za- manda onu İstanbuldan kurtarabil- dim. Ona kavuşabildim ki; O artık maddeten ölmüştü. Yalnız manen yaşıyordu.» Anamız vatan Bu hatıraları anlattıktan sonra başkumandan Mustafa Kemal şun- ları ilâve etti: «— Validemin ziyandan şüphesiz çök müteessirim. Fakat bu tessürü- mü izâle ve beni müteselli eden bir husus vardır ki o da sanamız vatan» 1 mahv ve harâbiye gölüren idarenin artık avdet etinemek üzere mezarı ade me götürülmüş olduğunu görmektir. Validem bu toprağın altında, fakat hâkimiyeti milliye ilelebed payidar olsun.» Mustafa Kemal bu cümlesile meş- hur atalar sözünü: «Annem yattık- ça, millet yaşasın» tarzında çok da. ha güzel bir şekle sokmuştu. Başkumandan mezarın başında sözlerine devam ediyordu: Beni teselli eden en büyük kuvvet budur. Evet hâkimiyeti milli. ye ilelebed devam edecektir. Bir aralık Zübeyde hanımın mezâ- rı başında tarihe geçecek bir an ol- du, Mustafa Kemal hâkim bir sesle; «— Validemin ruhuna ve bütün ecdad ruhuna müteahhid olduğum vicdan yeminimi tekrar edeyim. İşte validemin medieni önünde ahdü peyman ediyorum. Bu kadar kan dökerek milletin is- thsal ve tesbit etliği hâkimiyetin muhafaza ve 'müdafaası için icab ederse validemin yanına gitmekle asla tereddüd etmiyeceğim. Hâkimi yeti milliye uğrunda canımı vermek benim için vicdan ve namus borcu olsun.» Şimdi Büyük Kahraman aziz vali- desinin yanına gitmiştir. Fakat onun mezarı başında senelerce evvel etti- ği yemin yerine gelmiştir. O nasıl anasının mezarı başında büyük ülküsü için ant içti ise bu- gün gençlik te onun mânevi huzu- runda, heykelleri önünde ayni gaye- yi muhafaza uğrunda canını verecek Himket Bulgar gazetelerinin hararetli makaleleri Bir Bulgar gazetesi : “Bulgar milleti Atatürkün maaşı huzurunda derin minnettarlık ve teessür hissi ile eğilir ,, diyor Bu gazete şu satırları ilâve ediyor : “Bulgaristan, Atatürkün ve mesai arkadaşlarının birer harika olan eserlerini hayranlıkla takib etmiştir ,, Sofya 16 (A.A) türkün ölümüne ve yeni Reisicüm- hur İsmet İnönü'nün intihabına münasebatının salâh bulması muştur. Atatürk'ün ve mesai arkadaşları nın birer harika olan eserlerini hay- ol. — Bulgar Telgraf | ranlıkla takib eden Bulgaristan, 18 ajansı tebliğ ediyor: Gazeteler, Ata- | birinci teşrin 1925 de Türkiye İle bir daimi dostluk, 6 mart 1929 da bir bi- taraflık, uzlaşma, adli müzaheret ve hakemlik muahedesi akdetmiştir. O zamandanieri iki memleket arasih- daki münasebetler, nvüsaid bir şekil. de inkişaf etmiştir. Balkanlıların teşriki mesaisi fik- rine âzimkârane merbut olan Kemal Atatürk, Türkiye ile Bulgaristan ara. sındaki dostluğun takviyesine kuv- | vetle yardım etmiştir. Filvaki Ata- türkle Bulgarların yapacakları me- sai birliğinin Balkan yarım adasında sulh için en iyi zamanlardan biri ols duğu mütalânsında idi. Bundan do- tayı Bulgar milleti, şöhretşlar ölü nün naaşı huzurumde derin minnet- tarlık ve teessür hissi ile eğilir» Zora gazetesi, İsmet İnönü'nün şahsiyeti hakkında yazdığı bir ma- kalede müşarünileyhin İnsani, aske ri ve siyasi meziyetlerinden bahset- mektedir. Bütün Yunan gazeteleri milli matemimizle meşgul Gazeteler cenaze merasimi hazırlıkları, gençliğin and içmesi hakkında uzun yazılar yazıyorlar Atina 15 (AA) — Atina ajansın- dan: Gazeteler, Alalürkün cenaze merasimine aid hazırlıklar hakkında mufassal malümat vermekte berde- vamdırlar. Gazeteler, Büyük ölünün Yavuz zırhlısı ile İzmit'e ve oradan Ankara'ya nakledileceğini yazmak- tadırlar. Ayni gazeteler, yeni Türki. yenin yaratıcısı olan Büyük ölünün naaşının kendisine lâyık bir anıt yapılıncaya kadar müvakkalen Et- nografya müzesine defnedileceği hak» kında Anadolu ajansının vermiş olduğu haberi neşretmektedirler. Gazeteler, Türkiye Hariciye Ve- kili B. Şükrü Saraçoğlu'nun Yunan Başvekili B. Metaksas'a gönderdiği telgrafı da neşretmektedirler, Athinaika Nea gözetesinin hu- susi muhabiri, telgrafla verdiği 'üç sütunluk bir haberde Türk milleiti- nin pek derin olan matemini tasvir etmektedir. Muhabir, bu matemin bilhassa derin bir süküt ve kederle ifade edilmekte olduğunu bildirmek. tedir, * Ethnos gazetesinin hususi muha- biri B. Daskalakis de üç sütunluk bir makalesinde intibaat ve hissiyatı- nı yazmaktadır. Esti, Vradini ve Typos gazeteleri- nin telefonla aldıkları haberlerde de ayni tafsilât vardır. Yunan gâzete- lerinin haberleri, Türk milletinin his- setımekte olduğu derin keder hak- kmda sarih bir fikir vermekledir. Bu gazeteler bilhassa gençliğin te zahüratının, Atatürk'ün miras bırak- mış olduğu ve knedisinin liyakatli halefi ve ilk saatlerde mesai arkada» şı olan İnönü'nün tatbik etmeğe devam edeceği prensiplere gençliğin yapmış olduğu sadakat andını tasvir etmektedirler, Gazeteler, Balkan memleketlerile Avrupanın diğer memleketlerinin ce- naze merasimine iştirakleri, İngiliz bahriyelilerinin gönderileceği ve sai- re hakkındada tafsilât vermekte. dirler, Ankara radyosu Atinadan | pek iyi dinlemektedir. Radyoları bu- lunanların hepsi Anadolu ajansının neşriyalından sonra Ankara İstasyo- nunun emisyonlarını dinliyebilecek- leridr. Hususi surette gönderilmiş olan Yunan gazetecileri, daha şimdiden Atatürk'ün cenaze merasimine ald mufassal malümat göndermeğe baş- Jamışlardır. Yunan gazetecileri, gön- dermiş oldukları haberlerde 'Türk milletinin derin matemini de tasvir etmektedirler, Yeni Gümhurreisi ve Arnavud ud gazeteleri Gazeteler Gt İnönü hak- kında takdirkâr makaleler yazıyorlar Tiran 15 (A.A.) liğ ediyor: Drito gazetesi Türkiyenin yeni Rei- sicümhurunun Intihabi hakkında şöy- le diyor «Türkiyenin yeni Relsicümhuru İs. met İnönü, zıyaı Arnavutlukta şiddet Mi acı uyandırmış olan yeni Türkiye banisinin eserine devam edecektir.» Yeni Türk Reislcümhurunun yük- sek meziyetlerini hatırlatan bu gaze. te, şöyle devam ediyor: «Armavul milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararını büyük bir memnuniyetle karşılamıştır. Burada İsmet İnönü'ye Türk siyasetini idame ödecek mümtaz ve kıymetli bir şef na» zarile bakılacaktır.» Drita gazetesi, yazısının sonunda Türkiyenin refahı hakkında temen- nilerde bulunmaktadır. Shişpti gâzetesi, İsmet İnönünün in tihabı hakkındaki haberleri neşret- mekte ve birinci sayfasında büyük başlıklar altında Türkiyenin yeni Re» sicümhürunun tercümeibalini yaz- makta ve yüksek meziyetlerini say- maktadır. — Alba ajansı teb-