— En hafif gürültüden âsabım bo- yutuyor, bunun için çocuğu tokatlıya- , cağım zaman eldiven giyiyorum!.. Karıştıramaz Onu at yarışlarında rasladım. Meş. kambii oynar ve hiç kaybetmez. Nasıl oluyor da dedim, müşterek bahse iştirak etmiyorsun?.. Güldü: — Ne diye dedi, atları elime alıp karıştıramam ki... — Art:k antrenmanın bitti, man, - kenin yerine geçebilirsin!.. Nasıl? Oturdular, bira içtiler. Hesap sırası © gelince biri ceplerini yokladı: — Eyvah dedi, param yok... Öleki fena halde kızdı: — Olur şey değil bul.. Ne diye pa- 'ran yokken bira içiyorsun, şimdi ben “içtiklerimin parasını nasıl vereceğim?. Yavaş yavaş Zengin bir ticarethanenin sahibi âdi. Afacan, müsrif bir oğlu vardı. “Her gün gelir, kasadan para çekerdi. “ Nihayet bir gün babası kasadara: — Seni kafese koyuyor, artık gir. “ mel Emrini verdi. Bir akşam kasadar dedi ki: — Oğlunuz geldi, gene beni kafese “Sokmüğa çalışıyor, gireyim mi?... ,— Kir, gir ama yavaş yavaş gir!., Terakki — Baba sen hâlâ koyduğum yerde otluyorsun. Bugünkü insanlar çok “ilerj gittiler, samandan süt yapıyor- © İhtiyar köylü omuz silkti: — Bunu benim inekler her gün ya- “ pyorlar ama hiç te övünmüyorlar!., Lokantada yemek yedikten sonra hesap puslasını kemali dikkatle ted- kik eder misiniz? ves Bir paketin ipi ile kâğıdını itina ile koparmadan, yırtmadan âçıp katlar ve saklar mısınız? #s# Bir ahbaba davetlisiniz. Geç vakit: «Bir otomobile binip gideyim» der, çıkar, sonra kaldırım kenarında tram- vay bekler misiniz? ğ v.s Bir yerde bahşiş vermek için bozuk- luğunuz yok, en ufak paranız yirmi beş kuruş... Yirmi beş kuruş verir mi- siniz yoksa vermeden ml çıkarsınız? sum Tram bir ahbabla beraber bin- diniz, parasını verir misiniz yoksa o versin diye bekler misiniz? “sağa Artık giymediğiniz, giyemiyeceğiniz eski elbiselerinizle papuçlarınızı sak» lar mısınız? 5x4 Telefon etmek için bir ahbab yazı- hanesine veya evine girer misiniz? ... Yedisine de «evet» derseniz çok ha. #issiniz. Beşine evet derseniz egoistsi- niz. Üçüne evet derseniz herkes gibi, siniz. Hepsine «hayır. derseniz metelik tutmaz, ihtiyarlığınızda sefil olursu- nuz! — İçki içmem, sigara içmem, ku- mar oynamam, çapkınlığım yoktur, çalışkanım... — Kısaca kusursuz bir erkeksiniz öyle mi? — Hayır, çok yalancıyım!.. — Kör müsün be adam, ben mo- | . İşte dağlardan stizüle süzüle akan duru bir membam terenniimü. nü duyuyorsunuz!,. — Bu yaptığım resmi bir doktor sa- 1; beni tedavi ederek ödeyecek... | sın, 25 lira borcunu ver. — Anlamadım, kazanan sen misin | ben mi?.. Kusur Memuriyete tslipti. Dediler ki: — Yalnız veznedarlığımız münhal, — Beni tayin ediniz. — Seni tanımıyoruz ki... — Tanımağa lüzum yok. Ben hır- sızlıktan, sahtekârlıktan, dolandırıcı- lıktan bir iki sene mahküm oldüm amma, hangi kul kKusursuzdur!... Hizmetçi kız dostuna — Kımılda- ma, bayan saat 7 yi 25 geçiyor zan- neder!,. Tehdit Adam dört iskemleyi üst üste koy- uş, tepeye çıkmış, perde muhlıyordu. Afacan aşağıdan seslendi: — Baba, ya on kuruş at, ya alttaki iskemleyi çekerim! Haydi — İşte gördün mü, çok içmenin s0- nunu... sol tarafın felce uğradı... — Haydi sen de, ben solak değil dim, kadehimi sağ elimle alırdım!... Güzel Çocuk reçel kavanozunu yakala mış. yarısından fazlasını yemişti. An, nesi gördü. se abay ni ali sin? » dedi, — Kavanoru e taksi hir daha yapma! « derim, / Piyasada faaliyet tori ihracat maddelerimizin vaziyeti Piyasada umumi vâziyet, geçen e PA | haftaya nisbetle daha iyidir. Geçen hafta, daha doğrusu evvelki hafta, Avrupadaki siyasi hâdiselerin tesiri- 16, piyasaya bir durgunluk âriz ol- muştu, Fakat bu durgunluk uzun sürmemiştir. Durgunluğun sebepie- rinden biri de alıcı memleketlerin elinde stok bulunmasıydı bu yüzden zahire satışları da biraz gevşemişti. Fakat bir haftadanberi zahire üzeri- ne muameleler artmıştır. Türkiye - Almanya arasındaki kre- di anlaşması da zahire piyasasında büyük bir alâka uyandırmıştır. Bu ! anlaşma üzerine Türkiye zahire tica- retinin istikbali daha emin bir yazi- yete girmiştir, İhracat maddelerimizin vaziyeti. Hububat maddeleri — Son - hatta içinde buğday . piyasası tekrar cal» lanmıştır. Buğday alıcılarinın başın-- da, Almanya, Yunanistan bulunmak» tadır. Arpa için yalnız İtalyadan ta- lep vardır. Geçen hafta içinde, bira lik arpalar, Belçikadan isteniliyordu. Son hafta içinde talep yoktur. ğ Dokuma ham maddeleri — Adana pamuk mıntakasında, İstihsal tah- min edildiği kadar fazla değildir, İlk tahminler, 120 bin balyeidi. Fa- kat geçen ay İçinde pamuk tarlala- rna yağan yağmurların zararı gö- rülmüştür. Bilhassa Amerikan cin- si pamuklar yağmurlardan daha çok ziyan görmüştür. Islanan pamuklar borsalarda muhtelif fiatlere tabi ol- maktadır, Aynı cins pamukların yağ- mur vaziyeti dolayısile, muhtelif fintlere tâbi olması pamuk ipliği narhi üzerinde de büyük bir tesir yapacaktır. Çünkü pamuk ipliği nar- hı yapıldığı zaman, böyle bir vaziyet mevcud değildi! Son pamuk i üzerine, pa- muk ipliği fabrikatörleri, İktisad Ve- kâletine müracaat ederek narhın de- gişlirilmesini istemişlerdir. Bu mü- racaat Vekâlet tarafından tedkik edil- mektedir, Dokuma ham maddelerinden tiftik ve yapağı flatlerinde de geçen hafta- lara nisbetle bir fark yoktur. Daha doğrusu bu iki madde, durgun bir devre geçirmektedir. Maamafih mev- sim başından itibaren, bu iki madde Üzerine, büyük miktasta ihracat ya- pılmıştı. Alâkadarların göre, tiftik, yapağı Üzerine, birkaç parti daha iş yapılırsa,, eldeki stok mikdarı daha ziyade azalacaktır. Tütün İzmirdeki : Amerikan kumpanyaları, tülün almak için, Amerikadan döviz getirmekledirler, Bu hareket, Türkiye - Amerika ara- sındaki ticaret münasebetlerinin art- masına sebebiyet vermiştir. Çünkü Amerikadan döviz gelmediği için, Amerikadan ithal yapmak imkânsız bir hale gelmişti. Son haftalar için- de, bu vaziyet değişmiştir. Piyasada, tütün âlan firmaların söylediğine | i Otobüsler hakkında tedkikler arasında, Mısırlılar da bulunmakta- dır. Çekoslovakya rejisi, Türkiyeden bir milyon 200 bin kilo tütün almak İçin münakasa açmıştı. Son Çekos- lovakya hüdiseleri, bu münakasaya bir lesir yapmamıştır. Yiyecek maddeleri Kuru sebatler — Kış münasebeti- le, kuru sebzeleriü satışları -artmak- tadır, Kuru bezelye, nohud için piya» sada *iş çoktur. Yeni sene mahsulü olan kurufasulye piyasaya “henüz gelmiştir. Alâkadarların. söylediğine göre kurufasulye mahsulü bu sene boldur, Hattâ bazı teğirler, Romanya kurufasulyelerine rekabet ettikleri takdirde Yunanistana mal satacaks lardır; Yunanistanda Trabzonun ho-' TOZ takbiyelerine büyük bir rağbet» vardır, ç “Yağlar — Zeytinyağ rekoltesi he- Büz malüm değildir. Bu yüzden pi” yösâde * Zeylinyağ üzerine bir Sani k gunluk mevcuddur, , Tereyağ Hatlerindeki yükseliş de- vam ediyor, Trabzon yağları 85 ku- rüşla 90 kuruş arasındadır. Alâka- darların ifadesine göre mal az gel- mektedir. Diğer taraftan vejetalin yağlarının fiati aynı vaziyeti muha- faza etmektedir. Maamafih pamuk- yağı istihsalâtının az olduğundan bahsedilmektedir. Meyvalar — Piyasada ucuz meyva olarak kavun vardır. Diğer meyva- lar ucuz değildir. Elma, armud paw halıdır, Henüz piyasaya Karadeni- zin. ucuz elmaları gelmemiştir. Mev- cud elmalar, 30 - 40 kuruş arasında satılmaktadır, Niğdenin Amasya cin- si elmaları da yakında piyasaya ge- lecektir. Üzüm mikdarı azalmakia- dır, Balık —- Mevsim münasebetile bas Yık boldur. İtalyan ve Yuran balıkçı gemileri, her gün Iimanımızdan to Tik balığı almaktadırlar. Bugünlerde Piyasada en bol olan lüferdir. Şimdi- ye kadar lüfer bu kadar ucuzlama- mıştı, Boğaziçinin iri lüferleri, Ba- lıkpazarında 40 kuruşa kâdar satıl. maktadır. Barbunyenin en cuz 2a- mani bu mevsimdir. Marmaradan getirilen barbunyeler piyasada, 80 kuruşa kadar satılmaktadır, Bu sene sardalye de boldur. Konserve fabri- kaları piyasadan bol mikdard sardal- ye almışlardır. H.A yapan heyet Belediyenin Avrupadan getirteceği otobüsler hakkında Viyana ve Lon- drada tedkiklerde bulunan Belediye Makine şubesi müdürü B. Nusret ve makine mühendisi B. Tarık Londra- dan İtslyaya geçmişlerdir. İtalyadaki otomobil sanayii fabrikalarmda da tedkikler yaptıktan sonra şehrimize gelecekler ve muhtelif memleketler- de gördükleri otobüs tipleri hakkında bir rapor vereceklerdir. Tarsus Halkevinin köy gezileri i ği Halkevi Köycüler kolu bir köyde gezide 'Tarsus (Akşam) — Halkevimiz köy gezilerine bu yıl çok ehemmiyet ver- miş ve mayıstan şimdiye kadar on dört seyahat tertip eylemişlir. Adliyeci B. Fikri Ünlünün takdire şayan gayrelile mobilye ihtiyacı gide rilen Halkevi binasının noksan tesisati da ikmal edilmiştir. Salon ve sahne inşaatı da sona ermiştir. Bu itibarla Tarsus Halkevinden önümüzdeki yıllar« ds daha çok ve faydalı hizmetler bekliyebiliriz.