A pu Sonja Henie ile mülâkat Patinaj şampiyonu sevimli yıldızın hayatı ve ta Paris (Hususi muhabirimizden) — Norveçli patinaj şampiyonu ve meş- hur sinema yıldızı Sonja Henie ge çen hafta Parise gelmiştir. Bundan istifade ederek kendisile bir mülâkab yaptım. “Görüştüklerimi yazmadan evvel tercümei halini bir kaç kelime le hulâsa edeceğim: Sonja B'nisan 1913 tarihinde Nor- weçte bir kürkçü ailesinden dünyaya gelâi. Bu milenin yalnız bir oğlu ok “duğu için ikinci çocuklarının kız ol- musıma çok sevindiler. Sonja dört yaşında dans dersi almuğa başladı. Daha o yaşta hocalarının nazarı tak- dirini celbediyordu. Nihayet yirmi yaşında mükemmel 'bir balerin oldu. Fakat Sonja büyük bir dansöz ol makla iktifa etmedi. Ayni zamanda buzlar memileketi olan Norveçte buz üstünde kaymayı ün öğrendi ve pa- tinajda vo kadar terakki etti ki niha- yet dünyanın en meşhur patinaj bayanlarından biri oldu. “© tarihten- beri on defa dünya şampiyonu ve üç defa da olimpiyad şampiyonu oldu. kadar büyük şöhret kazanan bir şampiyonu filim şirketleri angar je etmek için müsabaka ettiler. Ne- #lcede Foks filim şirketi galebe etti. Genç yıldızla 'bir xmükavele yaptı. Bonjanın jik filimleri (Tourbillon lane) we (Prince X) tir. Üçüncü filimi VL' Esealedu Bon- heur) yeni gösteriliyor. Son filimine gelince 'bunun ni (IE Etolle de la (Chance) dir ve yâkında Pariste gös- terilecektir. Genç we pek şirin yildızın verdiği Tandevuya gitmek üzere yola çıktım. Otel Parisin en büyük otellerinden biri. Otelin kapısına geldiğim zaman kapının önünde büyük 'bir kalaba dik milli kıyafetlerini giymiş birta kım kadın ve erkek çocuklar elle- rinde çiçek demetleri duruyorlardı. Merak ettim, sordum, meğer Pariste #turan Norveç kölenisine mensub bazı Norveçliler dünya patinaj şam- piyonu olan vatandaşlarını selâmla- mâğa gelmişler... Kapının önünde bekleğim, onlar igirdiler, yukarı yıldızın dairesine çik- birler. Ben bu hali görünce mülâkat gürültüye gilmesin diye fena halde telâşa düştüm. Çünkü saat, benim xandevu saatim, halbuki yaldızın ya- mına “o saatie başkaları girdiler, Helecanla bir müddet bekledim, Aâsânsör indi. Kahkaha seslerinden anladım ki Norveçli heyet dönüyor, #*çok şükür» dedim. Amma ayni za- manda da bizim randevu saati geçli, Xa beni kabul etmezse, diye de dü- şünlyordum, Ben düşünürken şasör geldi: — Matmazel Sonja Henle sizi bek- liyor... dedi ve kendisini takib ei- Mmekliğimi söyledi. Asansöre bindik, beşinci kata çıktık, bir dalrenin ka- ipısmı çaldı. Gayet temiz giyinmiş bir #genç adam kapıyı açtı, beni salona kabul etti. Sanma öğrendim ki genç adam yi- (ızın kâtibi imiş. Bir müddet bekle- "dim. Nihayet kapı açıldı, suf&k tefek mavi gözlü bebek gibi bir genç kız gülerek içeri girdi, hayret içinde kal- 'dım. O kadar genç görünüyordu ki âdeta bir çocukla konuştuğumu zan- nettim. Güler yüzlü, neşeli hal ve harekâtı o kadar genç ki yaşını bik miyen ona on beş yaştan fazla ver- mez. Konuşmağa başladık: — Güneş memleketinden geliyor- sunuz Geğü mi?... diye sordu, Cevab werdim: — Evet, siz de karlar memleketin. | den geliyorsunuz Ii mi? dedim, kahkaha ile gülmeğe başladı: — Vâkla kar ve buz memleketin- denim ammına, unulmayınız ki Hol . ie Miumeama Telin gil a fan EN neşi daha güzeldir derler, Onun için size gıpta ediyorum. — Hollivnddaki stüdyolardaki pro- jektörler şark güneşinden .daha mı az kuvvetli? — Aman o siyalardan bana bah- setmeyiniz. Onların yüzünden başı- ma, daha doğrusu stüdyo adamları- nın başına gelmedik kalmadı. 'Tasav- vur ediniz o müthiş Jârahaların sl- tında bir buz patinaj yeri... Zavallı stüdyo mühendisleri ne yapacakları- nı şaşırdılar. Kaç defa az kuldı ba- cağımı kırıyordum. Hattâ ilk #ilimimi çevirdiğim zaman bir gün o kadar canım sıkıldı ki filim çevirmekten xazgeçmeği bile düşündüm. Tasavvur ediniz her şey hazır, Jâmbalar yanmış, ben buz üstünde dans etmeğe başlıyo- rum. Öyle artistik tehlikeli dans ki üfacık bir yanlışlık, ufacık bir ârıza insanın kemiklerinin kırılmasile neti- celenebilir. Tamam bu esnada sıcaklı- ğın tesiri Je buzlar hafifçe gevşiyor ve bir ayağım buzun arasına giriyor, büyük bir süratle dans ettiğimden kendimi alamıyor, buzların üstüne yuvarlanıyarum. O zamandanberi stüdyodaki buzun üstünde dans etti- Bim zaman epeyce telâş ederim, — Sizin mesleğiniz de sair yildız- larınki gibi değil, tehlikeli... — Hem de tahmin ettiğinizden çok daha tehlikeli. Bu meslekte bir çok şampiyonlar can vermişlerdir. Buz üstünde spor çök tehlikelidir. Ama mesleğimi o kadar severim Ki hiç bir korku 'beni bu spordan vazgeçiremez. — Norveçte sun buz üstünde mi yoksa dağlarda mi 'kayardımız? — Hem dağlarda, hem sur buz üs- tünde... Norveç soğuk memleket oldu- Zu için dağların her tarafı ayrı ayrı güzeldir. Her tarafında kayılır. Bir gün bir kaç arkadaşla beraber dağla- ra çıktık. Ayaklarımızda “dağlarda kaymağa mahsus büyük patenler, kuymağa başladık. Babam kürk tüc- carı olduğu için müteaddid kürklü mantolarım vardı, hattâ bir tanesi tamamlie rönar arjanteden yapılmış- tı. Öyle yapılmıştı ki yakası mantoya yapışık kukulete gibi, yalnız yüzüm meydanda idi. Bir aralik nasil oldu bilmem arkadaslarımdan avrılmışım, onları yyarecilik merakı beklemek üzere'bir çam ağacının dibi. ne oturdum, hava soğuk olduğundan ellerimi ayaklarımı kürkümün içine soktum. Âdeta 'bir kaplumbağa gibi kürkümün içine büzüldüm. O aralık yanımdan kadın erkek bir kafile geçi- yor, erkeklerden biri: — Çamın dibindeki şu güzel tilkiye bakın... Dediğini işittim. Başımı kal- dırdım: — Tiki değilim, dedim. Gülmeğe başladılar. Ayni şahıs tekrarladı: — Matmazel tilki değilseniz de her- halde bir tilki tüccarının kız! olacak- SİNİZ. — Çok doğru keşfettiniz bay haki- katen bir tilki tüccarının kızıyım, de- dim. Gülerek gittiler. Biraz sonra ar- kadaşlarım yanıma geldiler telâşla yanımdan uzaklaşan grupu göstere- rek: — Tarımadın mi?,. Kralın oğlu ve varisi prens Olaf ile zevcesi. Dediler, Ben bunu işitince fena halde bozul- dum. İyi Ki bir pot kırmadım diye dü- şündüm. Çünkü ben © zaman henüz tanınmamıştım. Onlar beni tanıya. mazlardı, fakat benim onlari tanı- raaklığım icab ederdi. Kürklerin içine büründüklerinden yüzleri o kadar sak- ianmıştı ki kendilerini tanımak İmkân. | sızdı. — Tayyareciliğe de çok merâkınız varmış diye okudum? — Birinci aşkım buz üstünde kay- mak, ikincisi de tayyareci olmaktır. Fakat bu hususta iki mânlim var, birincisi annem... 'Tayyareye binme. me müsaade ediyor ama tayyareci ol- mama müsaade etmiyor, rTökorlar ya- parken bir gün başıma bir kaza gelir diye korkuyor. İkincisi de patinaj mesleğim... Tayyareci dlunca bu mes- leği ihmel elmek icab ediyor. Yoksa bir gün durmam, hemen tayyareci olurum. Geçen sene Avrupaya tayyare ile çök gelmek istedim, annem mâni oldu. Hattâ meşhur bir Amerikalı tay- yareci ile anlaşmıştım. Fakat muvaf- fak olamadım. Tayyare aşkı olanlara çok hak veriyorum, hattâ düşseler öl. seler de hak veriyorum, çünkü emel. lerini yerine getiriyorlar. Amelya » İr. hartı düşününüz, aşkı uğrunda niha- yet can verdi. B.0. I(Muhahirimizin görüştüklerinin ikin- el kısmını yarın yazacağız. | | ma Vaziyet gene karıştı (Baş tarafı 1 inci suhifede) a ristan da Al. ile Çekos- iyor. Almanya rupada ser- hareketine imkân bırakılacak Journal gazetesi diyor ki: «Adilâne düşünen insanları ümidsizliğe sevkede- cek bir hicap verici teslimiyete rağ- men bugün her zamandan ziyade be:yakım bulunuyoruz. Harbin uzaklaş» için kendisine cesarcile bükma- mız lâzımdı.» Macaristan ve Lehistanın bir teşebbüsü Londra 21 (A.A.) — Macar orta el- çisi, Hariciye Bakanlığı nezdinde yap- tığı teşebbüste, Çek haritasının tekrar İanzimi takdirinde Macaristanın ken- disinden Trianon muahedesiyle ayrı- larak ve Çekoslovakyuya verilen top- raklar hakkındaki isteklerinde israr et- tiğini kaydeylemistir. Macaristan, bu Macar topraklarının Macaristan arazisine dahil bulunduğu: nu ve Çek meselesinde kendisinin işti. | rak etmediği herhangi bir tarzıhallin mesuliyetini kabul etmiyeceğini bil- dirmektedir. Teh hükümeti de pek az zaman ön- ce buna benzer bir teşebbüste bulun- muştur. İngiliz gazetelerinin endişesi Londra 21 (A.A.) Bugün gazete. lerin ekserisinde bir h rülmektedir. Çürikü sut sen pek pahalı olara zırlanıldığı bir sırada dah: selmektedir, Timse diyor ki: «Harekete geçmeğe amade olan 22 kası, Çek hu- dudunda tahşid edilmiştir. Niyuz Kronikl yazıyor: «Bize oynat- tırılmak istenilen muhkirane rolü mu- hik gösterecek yegâne nokta, Alman- Jar'da dahil olmak üzere beşeriyeti bir cihan harbinin fecaatlerinden kur! maktır. Binaenaleyh B. Hitler, ortaya bir harb çıkarmak yorsa, demokrat milletlerin saçık ve samimi hattı ha. reketlerini nazarı itibare almalıdır.» Bir Fransız gazetesinin endişesi Paris 21 — Pelit Parislen güzetesi yazıyor: «Çekoslovak hükümeti ken- disine tevdi edilen İngiliz - Fransız projesi üzerine çok mühim gördüğü ba zi noktalar hakkında İngiltere ve Fran- sadan izahat istemiş ve birtakım ih- tirazi “kayıdlar ileri sürmüştür. Bun- dan tabii birşey olamaz. Fskat'bu sor- guların ve ihtirazi kayıdların projenin | esasına taallük etmemesini ve işleri sü. rTüncemede bırakmağa matuf bir te- şebbüs mahiyetinde olmamasım te menni ederiz. Vaziyet iyileşmek değil, daha zi. yade fenalaşmak istidağını gösteriyor. Sulh yolile çabuk bir hal sureli bu- Tunmadığı takdirde derhal Çekoslo- vakyaya girmeğe hazır 25 Alman fır. kası hududda bulunmaktadır.» Alman gazetelerinin şiddetli makaleleri Berlin 21 — Sabah gazeteleri Çekos. lovakya aleyhinde şiddetli makaleler neşrediyorlar. Gazetelerin mâkaleleri- rin bülâsası şudur; «Çekoslovakya denilen devlet dün- yanın bir hatasından doğmuşlur ve yakında ortadan kâlkacaktır. Çekoslo- vakya diye küçük bir devlet kalırsa bunun tâmanüyetinin garanti eğilme. sinden bahsediliyor, Bu hükümet Al. manyaya karşı menfi politikasını de Ziştirmedikçe tamamiyetini tekeffül edemeyiz.» İngiliz Nazirlarinin bir toplantısı Londra 21 (A.A.) —B. 'Çambörlayn, Bir Can Simon, Lord Hâlifaks ve Sir Bamuci Hor, bu sabah'Başvekület ğni. rTesinde toplanmışlardır. Hükümetin diplomasi müşaviri B. Rober Vansittar, bü toplantıda hazır müunmuştur. Londra 21 (A.A) — İngiliz Kabi- nesi, bugün öğleden sonra içtiman da. vet edilmiştir. Bu içtima gayesi, Kabine erkânına beynelmilel vaziyetin son inkişafları hakkında malümat ver. mek olduğu tahmin edilmektedir. Halihazırdaki tertibata göre B. Çam- börleyn, Almanyaya yarın sabah tay- yare ile hareket edecektir. 'Nazıflar, müzakerelerde bulunmak mesine kü, ziyade yük- ta oldukları sırada B. Hor “Be İnskip ve B. Gor Başvekâlet di gelmişlerdir. Çambörleyn dönüşte bir nutuk irad edecek Londra 21 (A.A) Kabine top- lantısı saat 15 ten 17 ye kadar sür müştür. Alınan malümata göre, Kabi- nilel vaziyeti tekrar tedkik tı tir. Başvekil Almanyada Iki üç gün kalacağını zannetmektedir. Par- mentonun toplanmağa daveti hak- kındaki karar Başvekilin dönmesine talik-edilmişt Başvekli Almanyadan döner dön- mez, verilen kararlar haklanda rad- yoda bir nutuk söylemek niyetinde- dir, Toplantıdan a Lord Halifaks Hariciyeye giderek Lehistan büyük ni kabul etmiştir. Macar ve Leh hükümetlerinin Südet - Alman me- #clesinin halli karşısında kendi istek- lerini bildirmiş oldukları salâhiyet- tar kaynaktan teyid edilmektedir. Almanyanın protestosu Berlin 21 — Çek askerlerinin Alman topraklarına girerek Saydenberg ve Şmiderberg'de yaptıkları hâdiseler münasebetile Almanyanın Prag sefa- reti protestoda bulunmak için tali. mat almıştır. Fransız filosunun manevralari Paris 12 (A.A) — Akdeniz filosu, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin Kotdazür açıklarındaki manevraları na iştirak etmek için bugün Tulon- dan hareket etmiştir. İki katilden biri 15, diğeri 18 seneye mahküm oldu Müyesser adında bir kadın yüzün- den İsmail Hakkı adında birini Feri- köyünde bir evin önünde bıçakla öl- dürmekten maznun Remzi ve İsma- Un muhakemeleri dün ağırceza mahkemesinde bitirilmiştir. Bunlar. dan İsmailin bıçak tedarik ederek İsmail 'Hakkıyı öldürmesi için Rem- Ziyi tahrik ettiği ve beraberce Ferikö- yüne gidip Müyesserle İsmail Hakkı- nun oturdukları eve taaruz ettikleri, kendilerini koymak Üzere İsmail Hakkı kapının önüne çıkınca bun- lardan Remzinin elindeki bıçağı İs- mail Hakkının karına saplayıp öl- dürdüğü sabit olmuştur. Diğer ta- raftan Remzinin hırsızlık suçundan 45 gün de mahkümiyeti bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak, cinayeti işle- dikleri zaman Remzi 21 yaşını ikmal etmemiş olduğundan bu cihet göz önünde tutularak kendisinin 15 se- ne 'bir ay “müddetle ağır hapsine, İsmailin de 18 sene ağır hapse ko- nulmasına karar verilmiştir. 2179/938 Türk borcu I peşin 1920 PARA ve ÇEKLER (Kapanış fiatleri) Londra i Sterlin Sm New-York 400 Dolar 12515 Paris 100 Prank 3875 Milâno (o 100 Tiret 65915 Cenevre. O100 İsviçre Fr. 23825 Amsterd. 100 “Florin 70 Berlin 100 Raylışmark 50,140 Brliksel o 100 Belge 2143 Atina 100 Drabmi 11025 Sofya 100 Lava 140125 Prag 100 Çekoslovak Er. Madrid Oo 10) Pezsta Varşova — 100 Zioti Budapeşte 100 Pengo Bükreş (o 190 lay, Bolgmd Oo 100 Dinar Yokohama “100 “Yen Btokholm 100 İsveç Kr. Moskova ( 10) Ruble "Bu skşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Kurtuluş caddesinde Necdet Ekrcın, Taksim: Nizameddin, Beyoğ- in: Kanzuk, Yenişehirde Burunakyan, Bostanbaşında (İtimad, Galata; İs- Etem Pertev, Beşiktaş: Halid, Fener: Balatta Hüsameddin, Kumkapı: Bel- kis, Küçükpazar: Bensason, Samatya: Kocamustafapaşada Rıdvan, Alem- dar: Cağaloğlunda Abdülkadir, Şeh- remini: “Topkapıda Nâzım, Kadıköy: Pazaryolunün Rıfat Muhtar, Modada Aiüeddin, Üsküdar: Ahmediye, Hey- belinda: Halk, Büyükada: Şinasi Riva Her gece açık cezaneler: Yeniköy, Emirgün, Rumelihisarı, Or- taköy, Arnavutköy, Bebek, Beykoz, ve Anadoluhisarındaki €e- #aneler her gece açıktır.