Mei PA e l | li — Sizin tarlanızdan geçecek olursam 6,45 trenine yetişebilir miyim?. — Eğer öküzüm geçtiğinizi görecek olursa 6,15 trenine de yetişirsiniz! Mahküm — Bayan avukata: Sizi pijama ile kabul ettiğimden özür di- lerim! Münasebetsizlik Kisa bir boy, cüce denecek kadar isa... Pat bir burun, tokmak denecek kadar... Çapraz bir bakış, şaşı dene- cek kadar... Nişanlisi da pırlanta gibi bir erkek.. Erkeğe sörüyor: — Denize düşsem kurtarır mısın?; — Elbette kurtarırım, sen bana: Her münasebetsizliği yaparsın diyor- sun ya... Sual — Ahmedin babası kimdir? Ahme- din babasının oğlu kimdir?. Ahmedi tanıyanlar ilk suale derhal cevap verirler amma, ikinci suali dü- Bahşi Taranmış, kanlıisineği bir arkadaş nasılsa bir gün zora geldi, bir lokanta- ya girip karnını doyurdu. Hesabı ge- tirdiler, baktı: — Bu yedi buçuk kuruş da nedir? — Garson için.. — Amma yaptınız ha!.. yemedim!.. Zekâ Zekâsı ile meşhur bir zatın oğlu idi. Oğlu da büyük babası gibi zekiydi. Onu arkadaşlarına tanıtırken: — Görürsünüz o da büyük babası gibi büyük adam olacak! dedi. Biri atıldı: — Hiç şaşmam, zekâ daima bir ne- sil atlar!.. Tavsiye Müşteri yemek listesine baktı. Gar. — Ne tavsiye edersin? — Başka bir lokanta!.. Ben garson Aksi sada Bir gün Mariüsün yanında, beş altı bece tekrarlıyan aksi sadadan bahse- diliyordu. 5: — Bu bahsettiklerinize aksi sada denmez dedi. Siz aksi sadayı geliniz de Marsilyada, Martig yolunda dinle- | yiniz... — Oraduki uksi sadada ne var? — Ne mi var? Meselâ seslenirsiniz; «Hey aksi sada nasılsın?» aksi sada size derhal cevap verir; «Teşekkür ede. rim iyiyim» Aksi sada diye buna derler!.. Damla Komiser çok kızdı: - Beş on kuruş çalmak için elâlemin canına kiymak istiyorsun?.. Maznun mırıldandı: — Beş oradan, on buradan, dam- laya damlaya göl olur demişler!.. Dünyanın sonu geleceğine inanan bir köy halkının hazin akıbeti Bir Fransız gazetesine göre dünyanın sonu 2000 senesine doğru gelecek imiş İlk nüshası geçen hafta eden, sahifeleri yıldızlar ve talih za- yiçeleri ianesile gelecek senelere ald yatı korkunç, yarı gülünç tahmin- lerle dolu bir Fransız gazetesi, 2000 senesine doğru arzımızın şimdiye ka- dar görülmemiş derecede müthiş tabii âfetlere- maruz” kalacağını, 1990 da başlıyacak olan bu âfetler uzun müddet devem edip insanların yarısını kırdıktan ve taş üstünde taş bırakmadıklan sonra 2010 senesinde aramızın, Üzerindeki beşeriyetle be Tâber kâlnattan silineceğini haber veriyor, h Dünyamızın başına bu azim felâ- keti yükliyecek olan da ne imiş bili. yör musunuz? Geceleri semada sakin sakin parlayıp sularunızi , mehtaba gark eden, şairlerin her zaman sita- yişle bahsettikleri ve bütün ihsanla- rın kendisine karşı dalma muhabbet- le dolu oldukları şu meşhur ay, Ay- da öyle müthiş bir tahavvül olacak- mış ki bu tahavvül kendisi gibi sey- gili dünyamızı da kökünden sarsa- rak berbad edecekmiş. İsin asıl ga- ib tarafı tanınmamış bir zat tara- fından ortaya alılan bu Şayialar, muhtelif milletlere mensup ve aklı başında zannedilen birçok feleki- yat âlimleri de iştirak, hattâ teyid ediyorlarmış. Yaşadığından, oturduğu (mahalle halkının bile hâberi olmıyan, meç- hulün meçhulü bir âlimin birdenbire ortaya fırlıyarak dünyanın sonu gel- diğine dair heyecanlı sözler söylediği $ık sık vaki olan hâdiselerdendir. Fa- kat dünyanın son gününün tarihi o kadar çok tesbit edilmiştir ki artık bunlara, haber veren bir âlim bile olsa, kimsenin inanmaması icab eder, Nitekim ekseriyet öyledir. Lâkin yer- yüzünde, bu dünya sonu haberlerin! kahkaha ile karşılıyanlar yanında hâlâ telâşa düşenler, yürekleri hop- lıyanlar da mevcud olduğu görül mektedir. Geçen sene bir köy halkı bu yüz- den biribirine girmiş, cahil bir adam tarafından ortaya atılan sözler cahil halkı şaşkına çevirmiş, ve bu yüzden birçok facialar olmuş. Şöyle ki: Polonyada Stanislavov köyünde halkın, âlemi gayiplen haber alan bir adam olarak tanıdığı bir ihtiyar 1937 intişar | gazeteler de arzımıza bit kuyruklu yıldımnm yaklaşmakta bahsetmeğe başladılar. Halkta dehşetli bir telâş aldı, Din- darlar bu hâdiseyi son zamanlarda insanların gittikçe artan fenalıkları- na karşı Allahın bir gazabı olarak tefsir ettiler, Dünyanın sonu hak“ kında ihtiyar kâhinin sözlerini yerin« de buldular. 15 ağustos gittikçe . yaklaşıyordu. Nihayet 14 ağustos günü geldi çattı. Batıl. itikadlara inanan cahli köylü- lerden bir kısmı korku ile evlerine kapanarak bir müddet sonra başlı- yacak olan âfetleri hafifletmek için duğlara başladılar. Halkın diğer bir kısmı korku ve kederlerini içkinin vereceği sarhoşluk içinde boğmak üzere votka çekmeğe koyuldular 14 ağusles akşamı, aksi tesadüf «seri olacak, büyük. bir fırtına kop” tu. Köylülerin ümidsizlik ve korku» Jarı son haddini buldu. Köylüler bir ribirlerile kucaklaşarak vedalaşıyor, bu güzel hayattan ayrılacakları için göz yaşları döküyorlardı. Bir tarla meselesinden uzun sene lerdenberi biribirlerile kavgalı olan iki köylü kinlerini unutarak kucak- laştılar. İçtiği votkalarla sersem olan köyün biricik bakkalı veresiye defte- rini borçluların gözü önünde yırttı, mallarını istiyenlere dağıftı. , Fakat halkın korku ile beklediği 15 ağustos lâtif bir hava ile başladı ve bu hava gittikçe güzelleşerek en fes bir grupla nihayet buldu, Köydö zavallı bakkaldan başka herkes meni nundu, biribirlerini tebrik deiyorlar- dı, Fakat şaşkın bakkal kederinden ne haltedeceğini bilemiyor, ateş püs- kürüyordu. İflâs etmişti. Dünyanın mahvolacağını bildiren ihtiyarı mah- kemeye verdi. Fakat mahkeme dava- yı reddetti, Ne yapacağını şaşırmış bir halde dolaşan bakkal bir ay son- ra kederinden öldü. Maamafih istikbali keşfetmek İd- diasında olan ihtiyar da cezasız kal madı. Üç dört ay sonra araba ile kö“ ye gelirken bir uçurumdan aşağı yü- varlanarak parçalandı. Dünyanın sonu hakkındaki haber- ler henüz bir palavradan ibarettir, Çünkü ilim, dünyamızın nasıl baş- ladığı gibi, ne şekilde nihayet bula- cağını da kati olarak tesbit etmek- olduğundan şünürler. Ahmedin babasının oğlu Ahmettir. Sorup tecrübe ediniz. İsabet Kendisinden çok kuvvetli ii vetine güvenerek karşısındaki ratına bir tokat attı Tokatı yiyen sordu: — Ciddi mi şaka mı? — Ciddi. — isabet, çünkü ben şakadan hiç hoşlanmam!.. * Son dilek Adamı asacaklardı. Dar ağacının senesinin 15 ağustos günü bir kuy- ruklu yıldızın arzımıza çarparak dün- yamızı mahv ve nabud edeceğini ha- ber vermişti. Bu sözler köyde kulak- tan kulağa yayıldığı sırada filvaki ten âcizdir, Esasen henüz ölüme ça- re bulunmadığına göre dünyanın 80- nunu merak etmeğe ne lüzum var? Korkunç hâdiseler ise hiç bir zamâh eksik değildir, Ş.H.R Etrüsk vapuru geldi — Aklımla yaşıyayım... lanmaktan kurtulurum!., Yağmurlu havalarda bahçemi evimden sular, 15- ye Pazarlık Bir hahamla bir papas dinlerinden konuşuyorlar, haham Yahudilerin iş , bilirliğinden bahsediyordu. — Bizim millet alış verişte aldan- maz! dedi, Papas başını salladı: | Ee a ——— yanımda sordular: — Son bir istediğiniz var mı? — Var. — Nedir? — Kiraz istiyerum, ” — Mevsimi değil , — Zarar yek beklerim!.. — Nasıl aldanmaz, Yuda, İsayı otuz akçeye sattı. Halbuki çok daha faz- la alabilirdi. Haham da başını salladı: — Eğer otuz akçeye sattı ise, daha fazla etmiyor demektir!.. “ “Büyük bir köyün bakkalına avci sarı duz » Buralarda çok av var mıdır? © * ws Pazar günleri müşterilerim av. Dün sabah limanımıza gelen Deniz- bank Denizyolları işletmesinin Al manyads, yaptırdığı vaprlardan Et- rüsk, son sistem asri tesisat ve teçhi- zatı havi gemilerdendir. Bu vapur Denizyolları işletmesinin Mersin tipl gemilerinden birincisidir, Bunun üç eşi de peyderpey tesellüm edilerek li- manımıza getirilecek, bu suretle Mer- in tipi vapurlar dört tane olacaktır, Btrüsk,3,500 gayri safi tondur, Ma- kineleri 2,000 beygir kürvveti ve sü- rafi de âzami saatte 13,5 mildir, 37 — Da e karan bayan aşa in e Jansın diye beş on tavşan koyuveri. | Yataklı 20 birinci, ve 4£ yataklı 16 meği unutmal,. , riml, ikinci mevki kamarası vardır, Birinci ve ikinci mevkilerde birer sigara, müzik ve yemek salonu mevcuddur. Kamaralarında sicak ve soğuk akar su olduğu gibi, salonları sıcak ve s0- ğuk hava tesisatını havidir. Gemide son sistem iskandil ve yangın sündür- me âletleri vardır. Güğertesinin yol- cu istiab haddi 304 tür. Ticaret eşya- ları için soğuk hava tesisatı mevcud- dur, Ambarları üç, vinçleri allı tene- dir. Vapurun kıymeti 136,269 İngiliz Yrasıdır ki, 858,494 Türk lirası eder, 'Yeni vapur dün Denizbank erkânı tarafından gezilerek tedkik edilmiş- tir. Etrüsk, yakında seferlere büşlıyâr caktır.