Sonra küçücük bir müstakil devlet Olduğu tanınmıştı. Her müstakil hü- kümet gibi Papahk hükümeti de dünyevi hâkimiyeti Vatikan sarayi M& münhasır bulunmasına rağmen bir de hapishane vücude getirmiştir. Vâtikan Ohapishanesi küçük Ol- Makla beraber modemdir. Çok ây- ve havadar olup mahpusların Gezmesi ve idman yapması için gü- Zel bir bahçesi vardır. Hapishanönin lm tek bir jandarmaya tev- Çünkü şimdiye kadar buraya bir gün nezaret altında bulundu- Tulmasına lüzum görülen iki kişiden bir mevkuf ve mahpus getiri- Midyelere verilen Avrupada ve bahusus İngilterede her işe siyasi bir renk ve çeşni veri- lir. Şimdi de midyeler siyasi bir Mâna ve ehemmiyet kesbetmiştir. Şöyle ki midye mevsiminin gelmesini Ve lokanta listelerinde görünmesini İl için Londranın büyük olellerin- den birinde verilen ziyafette meşhur İngiliz devlet adamlarından mister A. P. Herbers bir kaç gün evvel ba- oğan geçen şu macerayı anlatmış- ip *Ağustos içnide açık denizde yatım İl€ tenezzüh ediyordum. Yat bir İs- VEÇ vapuru ile kazaen müsademe €tİİ. Yatı tamir için Whit Stable li- Mânına gittik, Yatıma yanaşan bir lememiştir. Ancak son günlerde Papanın 58 yisinin oğlu bir dolandırıcılık mese lesinden hapse mahküm edildiğin- den hapishanenin ikmal edildiği 1935 senesindenberi ilk dfea hapse mahküm bir mücrim modern hapis- haneye konulmuştur. Ni Vatikan sarayı “Nazırı Kont Sera- fini, bu hapishaneyi inşaya lüzum gösterdiği zaman Papa ruhani bir merkezde böyle bir cezaevinin o bu- lunmasına pek memnun olmamıştı; Hapishanenin yapılmasına muvafa- kat etmekle beraber Oburaya; bir mahpusun girmiyeceği ümid edil- mişti. Fakat seyisin oğlu yaptığı cü- rüm ile Papanın ümidini boşa çıkar- mıştır, . siyasi ehemmiyet kayıktan yirmi beş midye almıştım. Fakat bunları karaya çıkmazdan evvel kırıp yemeği şart koymuştum. Midyeleri açmak için hep birden ça- lıştık. Bıçak, tornavida ve her türlü Aleti, hattâ funda demirini kul landık. Zahirde müdafaasız gözüken bu kü- çük ekalliyet mahlüku fevkalâde mukavemet gösteriyordu. Avrupada- ki milli ekalliyetler midyelerden ib- ret alarak birleşip mukavemet ede- cek olsalar mesele kalmıyacaktır.» Midyelere verilen bu siyasi ehem» miyet turfanda midye yemeğe gelen zevk âşiyanı hayli hayrete ve omid- ye tacirlerini de dehşete düşürmüştür. 1939 senesinde neler olacak Bir İngiliz gazetesinin yazdığına Böre 16 nci asırda yaşıyan meşhur filesof ve astroloğu | Abdünâtit mış medyumlardan mis Nina Fransinin ağzından içinde bulundu- tuz senenin siyasi vukuatı hak- kında şu sözleri söyletmiş: Bu sene Hitler büyük Almanyanın yesrkezini Berlinden Münihe nak- edecektir. Çekoslovakya vaziyeti çok MN ii hi m —— Ortamektep ve karışık ve tehlikeli safhalar göstere- cek, fakat bu yüzden katiyen harb çıkmıyacaktır, Çin - Japon harbinde nihai zafer Çinlilerindir, İspanyada Franko kazanacaktır, Bu sene içinde . İngiltere, Fransa, İtalya ve Alman- ya anlaşarak bir Dörtler misakı ak- tedeceklerdir. 1938 senesinde Avrupada harb ol. . mıyacaktır. lise muallimleri arasında nakil ve tayinler Orta okul ve liselerde muallimler Arasında şu nakil ve tayinler yapıl- Miştir; ii Mersin orta okulu müdürü Rasim Sivas *tkek muallim müdürlüğüne, Yozgad li- *l müdür muavini Fehmi Niğde orta Müdürlüğüne, Sıvas İlsesi müdürü Ömer Samsun lisesi müdürlüğüne, Adana kız ie Nezihe Gelenbevi orta okuluna, Bursa isesinden Mürteza Bilecik lisesi Müdürlüğüne, Afyon lisesi müdürü Sami Msesi müdürlüğüne, - “Eskişehir Müdür muavini Gazlanteb lisesi müdür- düğüne, Samsun İlsesi müdürü Ömer Sıd- Ki Küyseri dizesi müdürlüğüne, Sivas mu- Ailim- mektebi müdürü Numan Afyon li- Aesi- müdürlüğüne, Ankara kiz lisesi mü- dürü Samih Bursa lisesi müdürlüğüne, Trabson erkek orta müdürü Niyazi Ada- Düzarı orta okul müdürlüğüne, Akhisar Orta okul müdürü Haydar Ayvalık orta Okul müdürlüğüne, Nevşehir orta müdü- Tü Sabri Güzel Adana birinci orta okul Müdürlüğüne, Muğla orta müdürü Mus- İafa Akhisar ortaya, Çorlu orta müdürü Ç Adil Çatalen ortaya, Çatalca orta mü- dürü Hüseyin Timuçin Çorlu orta müdür- , Afyon Hsesi müdür muavini Peh- Mİ Bergama orta müdürlüğüne, Kütahya Üsssinden Nureddin Yalvaç orta müdür- , Malatya lisesinden Coşkun Mar- din orta okul müdürlüğüne, Kayseri /i- #sinden İsmaili Hakkı Nevşehir orta mü- dürtüğüne, Bayburt orta okul müdürü Mahmud Kemal Trabzon erkek orta mü- dürüğüne, Adana birinci orta okul mü” > dür muavini Necmeddin orta Müdürlüğüne, Ankara erkek lisesi müdür , Muavini geref Erdoğdu Mersin orta okul Müdürlüğüne, Sinob orta okulundan Ar- İ Güral Muğla orta müdürlüğüne, Gr- Ziknteb Tisesi müdürü Imameddin İstan- bul erkek muallim mektebi müdürlüğüne, Niğde ortadan Seyfeddin İzmir erkek li- e, Ankam erkek llse- #inden İhsan ayni Hso müdürlüğüne, Ba- İikesir lisesinden Mükerrem Su Ankara birinci orta okul öğretmenliğine, Balıks- #ir lisesinden KâmilSu Ankara Gazi i- Sesi öğretmenliğine, İzmir erkek lisesin- den Ömer Sumsun İlsesi öğretmenliğine, Konya kız öğretmen okulundan Rukiye Albay İnönü orlu öğretmenliğine, Adana nden Hidayet Erenköy kız Jisesi fel- #fe öğretmenliğine, Urfa ortadan Arif İzmir Karataş orta okuluna, Urfa orta dan Salih Zeki Tarsus ortaya, Artvin ortadan Hilmi Bakırköy ortaya, Elbistan ortadan Hasan Kâmli Adana ikinci oku- luna, Antalya İlsesinden Rıza Günümar Tire orta okuluna, Silitke ortadan İs- mail Hakkı Bingöl İzmir Karataş Orta okuluna, Nazilli ortadan Zahide Kadıköy İkinci ortaya, Balıkesir lisesinden Cenab Orkun Cibali ortaya, Uşak ortadan Afi fe Ozan Buca orta okuluna, Elâzığ or- tâdan Ali Elâgöz Gelebevi ortaya, Niğde Şotör Azizin idaresindeki 3922 nu- maralı taksi, Yeldeğirmeninde Naci isminde birine çarparak muhtelif yer- lerinden ağır surette yaralanmıştır, Yaralı, Nümune hastanesine kaldı- rılmış, şoför yakalanmıştır, Ayağını makineye kaptırdı AAnadoluhisarında halat fabrikasın- da çalışan Zihni, bir aralık ayağını makineye kaptırmış ve kırılmıştır. Zihni Haydarpaşa haslanesine yalı- rılmıştlar, numaralı mavi odada işlenen cinayetlerin esrarı Avustralyanın Darwin şeh. | Avustralyada Port Darvinde bir otel vardır. Bu otelin 17 ne Port şeh: z pak k : hazır tuttuğu f0- rinde umumi harb | numaralı mavi odasında esrarengiz bir şekilde altı cina- | toğrat makinesile senelerinde kor. | yetişlenmiş, failleri bir türlü mey: çıkarılamamıştı. İ resim çekti Ka kunç cinayetlere İ Derken bir İngiliz kaptanı, bu odada 200 dolar mukabi- | ranlık olduğu için sahne olan bir İ linde yatmak için otelciyi kandırdı. Gece yarısından son- | dektrikle işliyen ölel şimdi yıktırıl- İ ra bir gümbürtü ve hırıltı işitti. Az sonra kafasına müthiş (| mag nezi yomdan mıştır. Port Dar- İ bir darbe yedi. İngiliz kaptanı bayılmazdan evvel iki kur- | istifade etti. nın 1916 baharın- da neşrolunan Şu emri bütün Avus- tralyada haklı olarak büyük bir he- yecan uyandırmıştı. «İster yerli, ister ecnebi olsun Fag- gin otelinde yatmak ve geceyi geçir- mek yasaktır. Otelin sahibi Şarl Feggin nüfuzlu bir adam olduğun- | dan bu emri tahdid ettirmeğe mu- vaffak olmuştu, Kumandan, otelin yalnız 17 numaralı mavi odasında yerlilerin ve ecnebilerin geceyi geçir- melerini yasak etmişti, Çünkü bu 17 numaralı mavi ododa son iki sene zarfında altı kişi öldü- rülmüş ve parası çalınmıştır. Kati)- leri ele geçirmek bir türlü mümkün olamamıştır. Öldürülenlerin ikisi ec- nebi idi. Zabıta 17 numaralı odaya girilmesini meneden emİrnamesinde, bu odada geçen feçi hâdiselerin za- bıtayı çok işgal ettiği gibi devlet için büyük. masrafları mucib olduğunu ileriye sürüyordu. Bu memnuiyet otel için güzel bir reklâm olmuştu. Heyecandan hoş- lananlar mutlaka bu otelde oturmak- tan zevk alıyorlar ve geceleri 17 nu- maralı mavi odaya girip girmiyecek- lerine dair bahse tutuşuyorlardı . Bu cesurlardan biri de İngiliz ge mi kaptanlarından Dister id, Bu adam bundan bir ay evvel Blue Mud körfezinden gelmişti, Gittiği yerde “malaylı inci avcılarının hayafanı ted- kik etmişti. 17 numaralı mavi odaya girilmesinin yasak olduğunu yolda #EXİSADİ MESELELER. Küçük sanayiin himayesi Muamele vergisinde yapılan tadi- lât üzerine, başta marangozlar Ol mak üzere, küçük sanayi erbabı Şi- kâyetlerde bulunmuşlardı. | İktisad Vekâleti, küçük sanayiin himayesi için yeniden tedkiklere girişmiştir. Küçük sanatlar müdürü bir kaç haf- tadanberi bu maksadla şehrimizde bulunmaktadır. İlk iş olarak Şilede bez dokuyucu- lafi arasında bir kooperatif yapılar caktır, Şilede bu işle geçinen 150 aile vardır. Diğer taraftan marangozlar arasında da bir kooperatif yapmak imkânları düşünülmektedir. Fakat bu nasıl olabilir? Marangozların möy- cudü bem çoktur, hem de şehrimi- zin muhtelif semtlerinde dağınık “bir Bunları bir teşkilâta bağlamak güç bir iştir. ©“ Diğer bir kooperatif te dokumacı- lar arasında yapılacaktır. Her doku- macı, boya işi için müşkülâta tesa- düf etmektedir. Bütün dokumacı- lara mahsus bir boya santralı yapır Uırsa, en büyük müşkülleri ortadan kalkacaktır. Boya sanlralı meselesi, senelerdenberi ileriye sürülen bir meseledir. Küçük dokumacıları ko- rumak için, böyle bir santrale çok ihtiyaç vardır. lar arasında, elle dokunan kadın €ş- yası, işlemeli örtüler de teşhir edi- lecektir. İktisad Vekâleti, bu sanat- Ja uğraşan kimseleri bir araya top- lamak için tedkikler yapmaktadır. Bu gibi sanatlarla meşgul olanların çoğu fakir ailelerdir. Bu aileler, yap- tıkları eşyayı yok pahasına, Kapalı çarşı esnafına satıyorlar. Halbuki derlet kontrolü altında, bunların müşterek bir satış yeri olursa hem sâyilerine daha ziyade bir karşılık alacaklar, hem de bu sanayi şubesi inkişaftan mahrum kalmıyacaktır. LA. işitmişti. Onun için Port Darvine vanır varmaz ötelciye giderek kendi- sinin bir gece 17 numaralı odada yüt- masına müsaade ederse oda kirası olarak 200 dolar vereceğini söyle- mişti. Fakat Faggin zabıtanın emrine itaatle bu teklife yi tır, Hak buki akşam ikisi bir arada şarab şi- şesinin başına oturup (o konuşmağa başlayınca otelci yumuşamış ve hele İngiliz kaptanı iki yüz doları da art- tırınca büsbütün yola gelerek 17 nu- maralı odayı mister Distere açmıştı. Mister Dister karma karışık bir halde olan bu odaya sabaha karşı saat dörde doğru girip de birkaç saat- dik bir uyku çektikten sonra keyifli bir tavırla odadan çıkarak . aşağıya indi, Ona hiç birşey olmamıştı. Onun için mişter Dister: — «Bu gece gene 17 numaralı oda- da yatacağım!» dedi ve oda kirasını peşinen verdiği için bu arzusuna 569 çikaran olmadı. Dister ikinci gece- yi de sükünet içinde geçirmekte iken sabaha karşı saat dörtte gümbürdi- yerek düşen bir şeyin gürültüsile uyandı, Yandaki odalarda her halde bir hâdise zuhur etmiş olmasını dü- şünerek mister Dister gürültünün geldiği tarafa kulak verdi. Bir insan hırıltısı işitti, Her halde birisini bo- guyorlardı. Mister Disler kendisine de hücum edilmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak ona göre hazır- Kuzguncukta yakılan köşkün davası Maznunlar, muhtelif cezalara mahküm oldular Bir müddet evvel Kuzguncukta Nakaş sokağında Osmana ait bir köş- kü sigorta parasına tamaan, kasden yakmaktan suçlu İsmail Hakkı Cebba- re, Hamparsum, Koço ve köşkün sa- hibi Osmanın muhakemelerine dün ağirceza mahkemesinde bakılmıştır. Bu dört yangın suçlusu, evvelce ağır- cezada yapılan muhakeme neticesin- de beraet kararı almışlar, fakat Tem- yiz mahkemesi bu kararı bozmuştur, Ağırceza mahkemesi nakız kararına ittiba ederek suçluların yeniden mu- hakemelerine-bakmış ve dün muha- keme hitam bulmuştur. Dünkü celse- . de maznunlardan Koçoile Osman gelmişler, diğerleri gelmemişlerdi. Mahkeme, Osmanın köşkünün yâ- kılmasından dolayı Osmanla İsmail Hakkı, Cebbare, Hamparsum ve Koço- nun suçlarına uyan Türk ceza kanu- nunün 64 üncü maddesi delâletile 3710 inci maddesine tevfikan beşer 86- ne hapislerine karar vermiş ve hâdi- sede cezayı şiddetlendirici o sebepler bulunduğundan, bu cezaları altıda bir nisbetinde arttırılarak beşer sene onar ay ağır hapse konulmaları kararlaş- tarılmıştır, Ancak köşk sahibi Osma- nın bu işte suçu sadece diğerlerini yangına azmettirmekten ibaret oldu- ğu cihetle cezasmın altıda biri indi- rildiği gibi, diğer maznun Hampar- sum da suçu işlediği esnada 60 yaşı- nı geçmiş olduğundan, bunun da ce- zası altıda bir nisbetinde indirilmiş ve bü İkisinin dörder sene onar Ay, on birer gün ağır hapse konulmala- rına karar verilmiştir, İsmail Hakkı Cebbare ile Koço müebbeden, Osman- la Hamparsum da cezaların müdde- tince âmme hizmetlerinden mahrum ve kanuni mahcuriyet altında bu- lundurulacaklar ve 3800 kuruş muha- keme masrafını da müşlereken öde- yeceklerdir, vi şun sıktı. Ertesi sabah garsonlar otel sahibini boğulmuş, kardeşini de ölü olarak buldular. Meğer cinayetleri - otelcinin kardeşi işliyormuş. i Fakat aradan yâr rım-sâat geçtiği halde Distere hiç bir taraftan hücum edilmedi, O anda birdenbire ağır bir Âletle kafasına vuruldu. Dister bü- tün kuvvetlerini bir araya toplıyarak iki el silâh attı ve yediği darbenin te- sirile bayılıp kaldı. Ertesi günü öğleye doğru otel müstahdemleri müthiş bir şey keş- fettiler, Otel sahibi Şarl Faggin oda- sında ölü bir haldö bulundu. Şar boğulmüştu. Bunun üzerine otel müslahdimleri memnu 17 numaralı mavi odaya girdiler. Mister Dister baygın bir halde yatağında ve otel sahibi. Şarl'in biraderi olan Hallard ise kanlar içinde ölü olarak yerde yalıyordu. Halliarâ mister Dister ta- Tafından atılan iki kurşunla - telef olmuştu. Aradan bir saat geçtikten sonra doktorlar mister Disteri ayıltmağa muvaffak oldular. İngiliz evvelâ ge çen vakaya aid teferrüalı hatırlıyar madı, fakat sonra yavaş yavaş göf- düklerini ve işittiklerini zabıtaya an- lattı. Yapılan tahkikatın verdiği ne tiçeye göre 17 numarada altı kişiyi öldürmüş olan katil, Şarl Faggin'in biraderi Hallarddır. Oteli kardeşi- nin bu sefer de İngiliz gemicisini öl dürmesine mâni olmak istemş, fakat katil tarafından boğularak öldürül. müştü. Ondan sonra da Hallard kap- tan Disterin odasına girerek onu öl dürmeğe teşebbüs oeylemişler, fakat kaptanın kurşunlarile can vermiştir. Türkkuşuna rağbet fazla Komşu memleketler de talebe göndermek istiyorlar Komşu memleketlerden birçoğu gençlerini Türkkuşunda okulmak ve yetiştirmek arzusunu gösteriyorlar. Bu hususta Türkkuşuna müleaddid müracaatler vaki olmaktadır, Son de- fa Afgan, İran, Yunan ve Rumen hü- kümetleri Türkkuşuna talebe gön- dermek istediklerini bildirmişler ve kayıt, kabul, tedris şartlarını sormuş» lardır. Bunlara yakında arzu ettik- leri malümat verilecektir. Diğer taraftan Türkkuşu yakında Ankarada sivil tayyare motörü fab- rikası kuracak ve ayni zamanda bü- yük bir mektep daha açacaktır. Almanyada Türkkuşu hesabına. tas silde bulunan mühendisler de yakın» da gelerek memlekette vazife alacak» lardır. ! Çuvalla beraber düşerek yaralandı Etem isminde bir şoförün idaresin- deki kamyon, dolu çuvallarla yüklü ölarak Beyoğlundan geçmekte iken çuvallardan biri üzerinde oturan İb- kiracılara tavsiye! Akşam'ın KÜÇÜK İLÂNLA- RI'nı dikkatle okursanız kendi. nize en elverişli yurdu yorulma- bulabilirsiniz. * Eminönü Halkevinden: Evimiz orkestrası kadrosunu tevsi eb miştir. Muhlelif sazlar için yeni eleman- yano, armonyom, keman, çello, flüt, kı- Jarnet, tromba) her gün Cağaloğlundaki Halkevi bürosuna müracaatları rica olü- nur. sal