8 Eylül 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Bayrak ve alâmeti farika, başka başka şeylerdir! — Bir kig öğretmenine eerab — İmzası mahfuz tululmak kaydile Şu inektubu aldım: «Ben, bir köy öğretmeniyim, Bir gün 2 nbi sınıf kitabındaki: «Bayrak» parça- Sını okumuş, çocuklarin Türk bayrağınm kadsiyeti hakkmda konuşuyorduk. içle- rinden biri: — «Öğretmen! Muhiddinler evlerinde bâyraktan minder yapmışlar, üstünde #toruyorları dedi, Tabii canım sıkıldı: — Çocuklar; kırmızı - beyaz; isler kâ- İnd parçası, ister bez parçası, iter atlas parçası olsun: Hep birdir. Ay - yıldır; İster teneke parçası, ister nltm parçası olsun: Hep birdir. Bayrak; ister okulu- Muzdaki bayrak olsun, ister Muhiddin- İerdeki minder olsun: Hep birdir. Gecele- Ti gökyüzüne bakınız: kadar yükseklerde göreceksiniz. Onu aşa- Bilatmak, üstünde oturmak, çiynemek doğru mu? diye mevzuu genişlettik. Muhiddin ismindeki © çocuk utandı. Teneffüste evine koşarak o bayraktar Minderi annesine rar ederek bozdurma, #eldi müjdeledi. Bir kaç gün sonra çamurlar içinde bir Siğara paketi dikkat nazarımı çekti, Iği- Up alırken yüzüm kızardı. Ya o çocuk bana: — «Öğrelmen! Peki amma sigara Paketleri kırmızı - beyaz ve üzerinde Ay - yıldız olduğu halde siz de onları yer- İse, çamurlara, çöplüklere atıyorsunuz. Bizim minderle bunlar arasında ne fark Var?» deseydi ben ona ne cevab verebi- Midim? Talebeme karşı yüzümün kızarmaması- Ni karşımdakinin küçük bir çocuk olma- #ına, bunu akıl edemediğine borçluyum. Fakat bir Hse öğretmeni olsaydım mü- hakkak talebem beni utandıracaktı. O vakittenberi bilhassa Dağıstanlı olan köy Bayrağımızı ne | talebenize aşıladığınız zihniyet te dikkati ve takdiri calibdir. Fakat ba- ” cihetleri de unutmamalı: Eskiden bayrağa karşı (oicab eden hürmeti gösteremiyorduk. Ay yıldız mize son zamanlarda artık raslamaz oldum. Bilhassa sizin gibi öğretmenle tin telkinlerile çocuklarda ve gençler- de hasil olan telâkkinin bir nümunesi de bu anlattığınız maceradır. Ancak pek ifratada gitmemeli, Bayrak başka, alâmeti farika gene başkadır. o Mecbur bulunduğumuz bürmet Birinciyedir. İkinci ise, kıs- men ticari mahiyettedir. Bilirsiniz ki, büyük ticarethaneler, İsimleri mefhumu «her yerde hazır ve nazır» diye tarif edilir. Eğer insan, ifrata varırsa, «aman nereye basayım da ülühiyete karşı hürmetsizlik olma sın!» diye endişe eder. Onun için böyle şeyleri pek ince eleyip sık do- — Yanm saat geciktiğim için kü- sura bakma bay Amca, zaten daki- kası dakikasına bir yere yetişmeğe ŞEHİR HABERLERİ Eğlence yerleri Ihtikârı men için kontrole başlandı Hükümetin bütçesinden fedakâr- lık yaparak vergileri oindirmesine rağmen eğelnce yerlerinde ihtikârn devam etmesi üzerine belediye sıkı kontrol ve teftişlere başlamıştır. Kaza kaymakamları bu işle çok yakından alâkadar olmak emrini aj- dıkları için muntakaları dahilindeki | eğlence yerlerini sık sık kontrol ve fiat Mstelerini tedkik ediyorlar. Fn çok kontrol altında bulundurulan yerler Adalar, Kadıköy, Sariyer ve bilhassa Taksim civarındaki bahçe- lerdir. Diğer taraftan belediye, eğlence yerlerinin tarifelerini tedkik ederek yeni bir ucuzluk teminine çalışmağa karar vermiş ve bu maksadla da ted- kikata başlamıştır. Tedkikat s0 nunda bir proje hazırlanarak hükü- mete arzedilecektir. Çivi başına saplandı Taksimde oturan Rifat isminde bi- ri, yolda giderken düşmüş, başına isa- bet eden bir çivi ile tehlikeli surele yaralandığından, hastaneye yatıni- mıştır, Halkalı ziraat mektebi Bu sene ortamektep mezun- larından 170 talebe müracaat etti Gençlerin ziraat işlerine karşı alâ- kası gittikçe çoğalıyor, Halkalı Zira- at mektebine müracaat edenler her sene biraz daha artmaktadır. Bu se- ne mektebe 30 talebe alınması mukar- | rerdir, Fakat şimdiye kadar ortamek- tep mezunlarından 170 kişi müraca- at etmiş, bunun üzerine kayıt ve ka- bul işlerine evvelce tayin edilen müd- detten evvel nihayet vermek mecbu- riyeti basıl olmuştur. dilmiştir. Bunlar arasında iyi ve pek iyi dereceliler seçilerek mektebe 30 ta- ebe almacaktır, ? Yatı mekteplerine müracaat Yatı mekteplerine müracaatler git- tikçe çoğalıyor. Yıldızdaki birinci yar tı mektebinde 120 talebe mevcuddu. Taleplerin çoğalması üzerine bu mik- tar iki yüze çıkarılmıştır. Mektebe nehari talebe de alınacak- tır. Mektebin nehari talebe kadrosu 300 olarak tesbit edilmiştir. — — —— ——ş—— tak edilmiş; fakat şu zekice cümley- le kurtulmuş: — Efendim, tuğralı tarafı yakma- sam, yere alıp çiynemek lâzimgele- cekti! Gene eskiden derlerdi ki, «tüz ni- mettir, Şayet yere dökülürse yarın ahrette her bir taneyi kirpiklerimiz. le toplamak lizmgelecektir. Bu kabil ifratlardan korunmalı... Bayrağa hürmet, amenna... Fa- kat alâmeti farikayı bambaşka te lâkki etmeliyiz.. Böyle yaparsak €s- ki devrin endişelerine benzer tered- düdlere düşmemiz (Vâ - Na) ... Ya tramvay cereyanı kesilir... Haklı şikâyetler On gündür çöpçü uğramıyor! On gündenberi Beyazmd So ğanağa mahallesinde Mitatpaşa caddesinde Küçük Haydar soka- gına çöpçüler uğramadığından evlerden ve aparlımanlardan çi- kan çöp tenekeleri sokağı kap- ladı. Hava sıcak olduğundan bun lar fena halde kokmaktadır; has- talk tehlikesi baş gösterebilir - Kumkapı Belediyesi ile - Belediye temizlik işleri direktörlüğünün ehemmiyetle nazar: dikkatini cel- bederim. Demiröz apartımanı 1 de kapıcı Osman ... Çengelköy ekmekleri Çengelköyünde maruf bir oku- yucumuz var, «Biz Çengelköy ve civarı halkı, çeşnisi bozuk olmi- yan temiz, pişkin ekmek yemeğe hasret kaldık. Hamurkâren evi- mize bıraktığı ekmekler, yümri yumru, kaskatı, çeşnisi bozuk şeylerdir. İstanbul jırınlarında sallan ekmeklere ne renk, ne lezzet ittbarile benzemiyor. Bir kaç defa şikâyet ettik aldıran ol. madı. Yoksa Belediyenin İstan- bul ekmekleri için tesbit ettiği çeşni Çengelköyünde ekmek pi- şiren ve satanlâr için muteber değil midir? Bu nokta hakkında alâkadar makayatın dikkatini çekmenizi rica ederiz.» diyor. İhracat mevsimi münasebe- tile alınan tedbirler İhraç mevsiminin başlamış olması dolayısile her tarafta hazırlıklar gö- ze çarpmakta, nakil vasıtaları tedbir- ler almaktadır. Bu cümleden olarak Devlet Demir- yolları idaresi de tahmil, tahliye işle- rinde müteaddid yenilik ve kolaylık- lar meydana getirmiş, Haydarpaşa, Derince, İzmir ve Mersindeki tren is- tasyonlarında yükleme, boşaltma iş- | lerini 22 santten 8'saate, diğer yerler- 170 talebe namzed olarak kayde- de de 6 saate indirmiştir. Toprak mahsulleri ofisi müdürü Toprak mahsulleri ofisi umum müdürü B. Hamza Osman Ankara- dan şehrimize dönmüştür. Umum müdür, Toprak mahsulleri ofisinin merkez teşkilâtı İşleri etrafında meş- gul olmuş, İktisad Vekâletinden di- rektif almıştır. Belediye bütçesi geldi Belediyenin 938 bütçesi tasdikten | gelmiştir. Dahiliye Vekâleti. tenvir, teshin, telefon masraflarında tenzi- lât yapmıştır. Bütçeler yakında Şu- belere tamim edilecektir. Berberler ve otelleri Berberler 3, otel- ler de 5 sınıfa ayrıldı için ayrı ayri fiatler tesbit edile cektir, .. Cemiyet bu hususta yaptığı tedki- kat sonunda hazırladığı projeyi be- lediyeye vermiştir. Projede her sınıf berber dükkân- nında âranılması icab eden sıhhi şartlarla fiat listeleri hakkında iza hat vardır. Belediye, cemiyetin pro- jesini tedkik etmektedir. Küçük oteller hakkındaki yeni ta- Ilmatnamenin tatbikatı hazırlıkları ilerlemiştir. Oteller beş sınıfa ayni- mış ve fiatlerin yeniden tesbiti ka- rarlaştırılmıştır. Her sınıf otelin fia- tini oteleiler cemiyeti tesbit edip belediyeye verecektir. Önümüzdeki hafta belediye ve es. naf birliği mürakbilerinin iştirakile bir toplantı yaplacak, bu mesele et- rafmda görüşülecektir. Talimatna- menin tatbik tarihi belediye tarafın. dan tesbit edilecektir. . Feci bir sukut Bir talebe taraçadan bakarken aşağı düşerek öldü Gedikpaşada bir evin üst katında Oturan Üniversite Hukuk fakültesi ta- lebesinden 25 yaşlarında Hayati Ham- di adında bir genç, dün gece evin ta- raçasında dolaşırken aşağıya bak- mak istemiş ve fazlaca ileriye sark- tığı esnada müvazenesini kaybederek aşağıya düşmüştür. Düşme nelicesinde tehlikeli surette yaralanan Hayali Hamdi derhal Cer- Tahpaşa hastanesine kaldırılmışsa da bir müddet sonra ölmüştür. Vaka müddelumumiliğe bildirilmiş, Adliye doktoru B. Enver Karan tarafından yapılan muayene neticesinde cesedin gömülmesine ruhsat verilmiştir. Va- ka etrafında müddelumumilik tahki- kat yapıyor. Muallimlere mesken bedeli veriliyor İlkmektep muallimlerinin mesken bedelleri meselesi halledilmiştir. Öğ- retmenlere bu paraların ödenmesi için Belediye bütçesinden münakale yapılması düşünülüyordu. Dahiliye ve Maarif Vekâletlerinin bu husutaki tedkikleri bitmiş ve bütçede münakale suretile 98,000 li- ra temin edilmiştir. Bu para mesken bedeli olarak pek yakında öğretmenlere dağıtılacaktır. MEŞ'UM KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden : (Vâ - Nü) Cumartesi günü başlıyor .. Ya otobüsün benzini biter... «. Yahud da meydan saatleri in- sanı aldalıri.. Hani. şeytan diyor Sahife $ İSTANBUL HAYATI Insan kaç türlü boğulur? «Boğulma» kelimesini duyunca der- hal gözönüne feci manzaralar gelir, Denizin derin bir yerinde hayattan ümidi keserek ölümle kucak kucağa çırpınan bir zavallıyı, gırtlağına sicim dolanmış bir bedbahtı düşünürken in- Hakikaten hoş bir eğlence. Suyun lâ- tif serinliği içine gömülünce vücudün sikletile beraber dimağın ağır üzün- ilerlettik. Biribirimize ufak tefek şa- kalar yaparken denize karşı ötedenbe ri duyduğum korkuyu da unutmuş- tum. Ayaklarımı bir pamuk yığını yu. muşaklığile okşıyan kumlar üzerinde sözüm ona yüzme talimleri yaparken kalabalık arasından bir çığlık yüksel. di: — Ayyy. Boğuluyor. Yetişiniz. Boğulma sözünü duyar duymaz tüy. lerim dikenlendi, gözlerim karardı; biraz evvel serin serin vücudümü ok- şıyan mavi sular, birdenbire üzerime saldıran bir ejderha ağzma döndü. Şaşkın şaşkın etrafa bakınırken biraz ötede telâşla çırpınan iki el, suyun içinde arasıra görünüp kaybolan bir karaltı gözüme ilişti. Şuursuzca sav. rulan yumruklar etrafa köpük saçı- sonra paçavra gibi suya çarpıp gözden kayboluyor. Arasıra wtırapla gerilen kolların çılgın bir çırpınmasile, kö. pükler arasında bir baş yükseliyor, fa- kat çıkmasile batması bir oluyor. Tüzy- ler ürpertici bir hırıltıdan sonra, su- yun yüzünde beyaz bir köpük yığını kalıyor. Etraftan çığlıklar devam edi. yor: — Boğuluyor... Boğuluyor... Karşımızdaki feci manzarayı korku, dehşet içinde şaşkın şaşkın seyreder. ken öteden, süratle yüzen bir adamın kazazdeye doğru yaklaştığını sevinç- le gördük. Suyun içinde bir çırpınma oldu. Bir gövde yükseldi, ileriye doğru fırladı. Ayni hareket birkaç defa te- kerrür etti ve kazazde yuvarlana yu- varlana yanımıza kadar sürüklendi. Etraftakilerin de yardımlarile kucak- Janıp sahile çıkarıldı. Beride bizi serin serin okşıyan mavi denizin, biraz öte. de zavallı adâma saldırışını düşünür. ken Fikretin bir mısramı hatırladım. «Deniz kadın gibidir, pek inanmak olmaz ha!» Cemal Refik Şakadan bıcakla düello olur mu? Küçükpazarda oturan yirmi yaşla- rında Fethi ile on altı yaşlarında Meh- med, ellerine birer bıçak alarak şa“ kadan düello yapmak istemişler, bu sırâda Mehmedin bıçağı Fethiye isa- bet ederek , Fethi tedavi altına alınmış, Meh- med de yakalanmıştır. A, — Vazgeç!. Bunlar da olma- sa, randevusuna gecikenler ne mâz& Tet bulup söyleri.. wi