18 Ağustos 1938 Sahife $ AKŞAMDAN AKŞAMA Esnaf cemiyetleri Evvelki gün matbaamıza esnaf ce- mMiyetleri namma bir zat geldi ve uzun bir yazı getirdi. Tahrir müdürümüz, dikkatle okudu; ve: — Vazıh birşey anlaşılmıyor! » diye itirazda bulundu. Gelen zat: — Efendim... Esnaf yazısı! bakılmaz. — Bilâkis... Fazla edebiyat... Esnaf Yazısı müsbet ve vazih olmalı. Sonra, ayni yazı, Anadolu ajansı ta- Tafından da ilân edildi. Biz de 16 ağus- tos tarihli nüshamızda dercettik. Eski ni ifade ediyorlar. Cemiyetlerinin ma- Devi şahsiyetinin de partiye alınması- mı diliriyorlar. İstanbul esnaf cemiyetleri hasta. nesi noksanları tamamlanmış. Dahili talimatname vilâyete tevdi olunmuş. 30 ağustod Zafer bayramı günü 300 ü mütecaviz esnaf çocuğu müessese bah- lacakmış. Cemiyetin yapacağı işler hakkında Sadece şu satırlar: «Mensuplarımıza daha büyük faydalar temini için her menbadan istifade sureti- e bazı mühim esaslar hazırlamaktayız. ümüadeki | ikincikânun ayna kadar bunları ikmal edeceğimizi ve o zaman toplanacak umumi heyetlere yeni çalış- MA programları sunacağımızı Sanıyorur. Ema?! cemiyetlerinin mesleki tesanüdü Eeniş mikyasta temin eden, esnafın inkişafı *çin icabeden tedbirleri hazırlıyan men- Supları arasnda içtimai muavenet İm- kânlarının âzamisini elde etmeğe çalışan ve içinde faydalı ve öğünülmeğe lâyık bi- Per teşekkül olmasına ahtetmiş bulunuyo- Tuza İnsanda şu intiba hasıl oluyor: — Pek mücerred konuşuyorlar. Bu teşekküller ne zamandır mevcud. Ne yapmışlar? Ne yapacaklarını da ikinci Kânuna kadar hâlâ düşüneceklermiş. Esasen bu sözlere de hacet yok. Ha- Kikat meydanda! Hayatm tâ kendisi. he bakınız: Bir dükkün yahud küçük imalâthane sahibi ve çırakları ne gibi bir içtimai desteğe dayanabiliyor? İşi- ni kârlı bir surette genişleteceğine emin olunca kredi bulabiliyor mu? Başlarına bir felâket gelse içtimai yar- dım teşkilâtları var mı? Bizzat kendi- leri çıraklarına fena muamele etseler, zavallı çocuk nereye derd yanacağının farkında mı? Werkes: «Aman şu esna- fın hilesi!» dediği ve bizzat esnafın dr namuskâr kısmı: «Ah ötekiler hile ya- Piyorlar, Biz de mecbur oluyoruz!» di- Ye yaka silktiği halde, bu manevi nok- sanla mücadele ediliyor mu?,. Hayır, hiç biri yok... İstanbul nüfusunun en geniş, ade- den en kalabalık tabakası esnaftır. Bunların reisleri toplanıyor. Kışın baş- langıcına kadar düşünecekleri sade yu- karıdaki maddelerden ibaret... Onlar da müphem ve bin bir defa tekrarlan- Muş bir vaidden ibaret... Bahusus nok- San şeyler... Bir tek müsbet iş olarak, bahçesinde Sünnet düğünü yapılıp Zafer bayramı- kw İmescidi yüzünden Yerebatan caddesi Mollafenari genişletilemiyor Belediyenin iki senede ikmal edi mek üzere ihale ettiği beş yüz bin liralık kısmen asfalt, kismen mozâ- yik parke yol inşasına bir aya ka- dar başlanacaktır. Yapılacak yollar rın başında Babıfli, Ankara cadde- lerile Yerebatan - Nuruosmaniye cağ- si vardır. Fakat Yerebatan - Nuru- osmaniye caddesi üzerinde bilhassa Yerebatan sarayı önünde bâzi bina | ların istimlâki lâzım gelmektedir Mollafenari mescidi de yolun yeni istikameti dolayısile istimlâki lâzım gelen binalar sırasında bulunuyor- lar. lediye bu binayı evkaftan satın alıp yıktırmak fikrindedir. Fakat es- ki eserleri koruma komisyonu, Mol la Fenarinin tarihi şahsiyeti itibarile bu zatın namına izafe edilen bir bi- nanm yıktırılmasına şiddetle itiraz etmiştir. Halbuki belediye, Mollafe- nari mescidinin mimari ve tezyini hiç bir kıymeti haiz olmadığı bu itibar- la yıkılmasında hiç bi rmahzur bu- lunmadığı fikrindedir. Şayet namı mescide izafe edilen Molla Fenarinin hatırasının muhafazası lâzım geli yersa mescidin yıktınlarak bu yerde bir kitabe dikilmesinin kabil olduğu da ilâve edilmektedir. Bu mesele her iki daire arasında henüz halledilmemiştir. Bu itibarla Nuruosmaniye - Yerebatan caddeşin- de yapılacak istimlâk muameleleri biraz gecikecek ve inşaat da teahhu- ra uğrıyacaktır. .. Üsküdar suyu Terfil havuzu inşaatı bir aya kadar biti Üsküdar ve havalisinin suyunu ço- ğaltmak maksadile yapılan terfi ha vuzu bir ay sonra tamamlanacaktır. Havuz tamamlandıktan sonra Eren- köy ve civarındaki binalara da daha fazla su vermek mümkün olacaktır. Daha sonra da ayni semtlerde ana bo- ruların takviyesine başlanacak ve kış- tan evvel ikmal edilecektir. Beyoğlunda suların takviye ameli- yesi hitam bulmuştur. Bugün tecrü- be yapılacağından, iki saat kadar Be- yoğlu semtine su verilmiyecektir. Gazi köprüsü dubaları Gazi köprüsü dubalarının montajı bitmiştir. £ Bunların biribirlerine perçinlenmesi, kazıklanması &meli- yesine başlanmıştır. Dubaların biribirine raptı ve bun- lara mümasil işler nihayet iki aya kar dar ikmal edilerek fevkani kısımların inşasına başlanacaktır. muzda açılacak hastane var... Dileriz ki, mm muvaffak olsun; İstanbulun yüz bin- Yunanistan komşumuz, kemalist re- jimden pek çok istifadeler etti; ders- ler aldı; nelerimizi, nelerimzil kopye “tmedi. Biz de onun bir şeyine imreni- Yoruz: Dünyaya model olacak şekilde — Hanl sen bazan halkın nöş'eye, Gülmeğe az rağbet edişinden şikâyet €dersin ya bay Amca, ben de müziki- manevi zabtü rabt altına almış, Şim- teşekkülleri, kendi samimi dileklerile şahsiyeti maneviyelerini par- tili yapmak istiyorlar. Artık bundan sonrası için bekleriz ki, Parti, bu çok- mühim, çok kıymetli azasını bugün- kü iptidai şeklinden kurtarsın; lâyık olduğu mertebeye yükseltsin! vin) Bay Amca konserde!.. (Herkes mutlaka konsere gele sin!) demiy Hüşâ!., Yanlış anlaşılmasın!,. Maksadım halki güzel Haklı şikâyetler Aldatmaca ve halkı hiçe saymaca usulü ticaret Şehzadebaşında bir sinemaya gittim. Dışardan bakınca gene €3- ki birde, eski antre, eski teşrifat... Bilet alıp girdim ve hayrette kal- dım: Duvarlar sıvanıyor; tavan yi kılıyor; koltuklar toz, toprak için- de... Ben bir yer arar gibi etrafıma bakarken bir kız, bilmem kaç za- man evvel tabedilmiş bir program uzatarak on kuruş istedi, İçinde bu derece tamirat olan bir müessese, toz toprak içine müş- teri kabul edebilir mi? Bu aldat- maca ve halkı hiçe saymaca tarzı Hicarete belediye de nasıl göz yu» or? ni Tıp fakültesinden Ali Muzaffer Kızıltoprak - Göztepe yolu B. Prost bu yolun istikametini çizecek ağn Yapı ve yollar kanunu mucibince inşa edilecek olari binalar içinde tren hattı ve deniz kenarında olanların sahilden veya hâttan itibaren 30 metre geriye inşası şarttır, Kanunun neşri tarihinden itibaren Anadolu tren hattı üzerinde ve sahillerde ya- pilan binalar için hep bu kayıda ri- ayet câllmektedir, Kızıltoprakla göz- tepe arasında hat boyunda yapılan binalar hep bu esasa göre yapılmış- lardır. Bu sahada tren hattı ile bi- naların bahçeleri arasındaki yol pek dardır. Bü yolun açılması da lâzım- dır, Şehircilik mütehassısı B. Prost Kadoıköy ve havalisinin nâzım plânla- rını yaparken hat boyundaki yolun istikametini tayin edecektir. Bundan bâşka son o zamanlarda şehrin muhtelif sahillerinde ve ez- cümle kanalizasyon tesisatı olmıyan yerlerde yapılan binaların mecraları- nın doğrudan doğruya denize veril- diği görülmüştür. Denizi kirleten bu hale niheyet vermek üzere geçenlerde belediye mühim bir emir vermiştir. Bu emre göre yeni yapılan binnların mecrela- ri tedkik edilmiş ve hususi mecra tertibalı olmıyan bina sahiplerine hususi mecra yapmaları tebliğ edil- miş, ayni zamanda denize akıtılan mecralar da kapatılmıştır, 15 evi soyan hırsız Geçenlerde Alemdar civarında on beşten fazla ev soyan Hamayak adın- daki hırsız dün Adliyeye teslim edil- miştir. Hamayak müddelumumilikte verdiği ifadede; — Bana birçok suç isnad ediyorlar. Bunların hepsini ben yapmadım. Yal nız hırsızlıkların bir kısmında alâ- kam vardır, Diğerleri başka hırsızlar tarafından yapılmıştır. Fakat bunla” rı da bana yükletiyorlar.. demiştir. Hırsız Hamayak ikinci sorgu hâki- mine teslim edilmiş ve istievap netice- sinde tevkif edilerek Tevkifhaneye gönderilmiştir, zammı n, oturup karakara di nick ve saire ile vakit geçireceğine... in, eli baş kaldığı | hem oyalanmak, mak, hem de ciğerlerin sıhhati bakis A Maktu satış Esnafın etiketleri tespit edildi 1 eylülden itibaren tatbikine geçi- lecek olan pazarlıksız satış kanunu için Belediye, hazırlıklarını tamamen bitirmiş gibidir. Bakkullardan sonra kasaplar, ek- mekçiler, ayakkabıcılarla da temas- lar yapılmış ve etiket şekilleri tesbit edilmiştir, Belediye, bu hususta bir rapor tanzim etmiştir, Tatbikat bu rapora göre yapılacaktır, iye hazırlıkları süratle ikmal ettiği için kanunun tatbiki emri ge- lir gelmez harekete geçmek mümkün olacaktır, Kanunun tatbikatını baş- landıktan sonra sıkı bir kontrola baş- Janacağı cihetle şimdiden tedbirler alınmaktadır. Bu mürakabe mümkün olduğu kadar geniş bir teşkilâtla yapı- lacaktır. İki hırsız mahküm oldu Topkapı haricinde muhtelif evleri soyan Şaban ve All adlarında iki hır- sız âsliye dördüncü ceza mahkeme sinde muhakeme edilmişlerdir. Tahkikat evrakına ve şahidlerin ifadelerine nazaran Şabanla Ali Top- kapı civarında Mahmud, İhsan ve Yusuf adlarında üç kişinin evlerini soymuşlardır, Bu hırsızlıkta da &leti mah$usa kullanarak evlerin kapıla- rını geceleyin açıp içeriye girmişler- dir, Her iki hırsızın suçları bu suret- le sabit olmuş ve sabıkaları da bulun- duğundan ikisinin de dörder sene, be- şer ay beşer gün hapsilerine karar ve- rilmiştir, Hırsizlar mahkemede tevkif edilerek Tevkimaneye gönderilmişler- dir, Eminönü meydanı İstimlâk edilen binalarin yık- tırılmasına pazartesi günü başlanıyor Eminönü meydanının açılması mü- nasebetile istimlâk işlerine ehemmi- yetle devam edilmektedir. Eminönün- de yeniden 7 dükkân ve bina istimlâk edilmiştir. Bunların üç tanesile Bele- diye arasında uyuşma olmamış, bu- nun üzerine binalara alt muhammen kıymetlerin yüzde 20 fazlasının ban- kaya yatırılmak suretile istimlâk yo- luna tevessül olunmuştur. Diğer dört dükkânla mutabık kalınmıştır. Evvel- ce İstimlâk edilmiş olan binaların heâmine pâzartesi günü başlanacak- tar, Yapı iskelesinden düştü da Ş emilebilir in saat işlerinde çalışan Abâdullah, bir iskele üzerinde tuğla taşımakta iken müvazenesini kaybederek düşmüş, muhtelif yerlerinden yaralandığı ci- hetle Cerrabpaşa hastanesine yali rümuştar. Doktor Ekrem Şerif Egeli Tp fakültesi dahi doçenti doktor e maa Avrupada tedkik seyahatine çıkımış- tar. ŞAN yet YEMEEE Nİ yi » Bir şarkı tutturuvermel hem keder dağıt. İSTANBUL HAYATI Fırtınalar âşıkı Sol elinin orta parmağile piposunun Ti bir mayo. Piposunu emerek arkadaş- larına Şarpi voltasını anlatırken, göz“ lerini ufka dikip öyle bir bakışı var ki, Kristof Kolomba meydan okuyor sanırsınız. Anlattıkça arlan bir gu- rurla devam ediyor: — Rüzgür yana aldım, dalgaya o- müz verdim, öyle bir kaptırış kaptır- dım ki, vallahi dümen sularımıza ba- kınca benim bile başım dönüyordu. Ba- şım maşım dönmez ya. Şarpinin düme- nine geçtikten sonra dağ gibi dalga olsa gene vız gelir. Elverir ki, yelken adam akıllı şişsin. Vallah billâh altımda deniz derya dayanmaz. Coştukça coştu. Piponun ağırlığile çarpılan avurdundan salyalar akıyor- du. Üst üste birkaç defa daha emdik- ten sonra pipoyu çıkarıp cebine koydu. Pantalon kemerinin arasından zorluk- la söktüğü sakızı ağzına atıp geviş ge- tirerek gene bahsi tazeledi: — Denize bayılıyorum monşer. Bu- ralar vız geliyor. Romanlarda okudu. Zum gibi açık denizlerde; dalgalar, fır. tınalar arasında dolaşmak istiyorum. Bizim moruğu kafesleyip de bir kotra aldırabilsem denizden dünya seyaha- tine çıkacağım. Oğlan bir kazaya uğ- rıyacak diye korkuyor enayi. Halbuki 'ben bir defa dümene yapıştım mi, bü- tün dünya dalga kesilse metelik ver- mem. Denizin, dalganın, fırtınanın âşıkıyım. Deniz olmasa bir gün bile yaşıyamam. Yıkık kayık iskelesinin kenarında sakızını şaklata şaklata uzun uzun an- lattı, Etraftan biri geçerken sesini yük- seltiyor, bilhassa bir kadın görünce de- niz yarışlarında, yüzme müsabakala. rında kazandığı muhayyel birinelikle. ri tekrarlıyor; yüzmekten bahseder. ken denize atlar gibi kollarını havada savuruyordu. Bir müddet de fırtınalı denizlerde geçirmek istediği aşk mace- rası hülyalarını anlattıktan sonra bi- leğinin iç tarafıma taktığı kol saatine bir göz atlı, telâşla doğruldu: — Deniz zamanı geldi. Orijinal bir atlama usulü icad ettim. Egzersiz ya- pacağım. Hadi, siz de seyrediniz. Diye arkadaşlarının kollarına girip uzaklaştı. Bu da deniz züppesi, Cemal Refik rr aaesa ERME AAAEAAEEANE EEE EEE EEE Türkofis Istanbul şubesi Türkofis İstanbul şubesi son tadi- lâtla çok güzel bir daire halini almış- tır. Ofiste bir de kütüphane meyda- na getirilmiştir. Ofis sık sık toplantı- lar tertib ederek tacirleri tenvir ede- cektir, amma, bu hoparlör bolluğunda şöy kendikendine bir şarkı mıridanmak kimin haddine... çime tm inmiş RR sean x ii anemisi İl an mmm di