Bugün sahife 9 e— Bene 20 —N — “ati her yerde 5 kuruş —— PERŞEMBE 18 Ağustos 1938 - Başvekil fuarı açmak için bugün İzmire gidiyor B. Celâl Bayar, Izmirde bir kaç gün kaldıktan sonra Istanbula dönecek Bir harab konakta fırtına Yetmiş senedir İstanbulda katille. Tin, hursızların oturduğu köhne bina, meğer en nefis sanat eserlerinden, en değerli tarihi abidelerimizden biri imiş de haberimiz yok! Tam yıkılacağı 8i- rada bazı hayırlı zevat bu hakikati meydana koydular. Fakat bu iddianın hakikat olduğuna kimse inanmadı: Bir bina ki çirkinliğinde herkes müttefik... Bir sanat eseri ki hangi sanatkârın esö Tİ olduğunu kimse bilmiyor. Tarihi bir hatıra, fakat bu hatıraların değeri ne Olduğunu kimse anlatamıyor. Mimar-| lar, müttefikan: «Yıkılsın!» diyorlar, Tarihten, sanattan anlıyan bir heye- tin on bir kişisi yıkmak taraftarı, beş kişi «olmaz!» diyor. Bir sanat eserine «hele böyle bir kaç âsırlık yeni eserlere - değer veren ilk alâmet eser sahibinin şahsiyetidir. Ha- Pishane binasının en büyük nasibsiz. liği onu yapan adamın meçhul olma. sıdır, Ömründe bir tek eser yaratmış meçhul dehalar yok değildir. Fakat bir sanat eserinin en beli ı sıfatı yük- | ##k kıymeti karşısında hiç şüphe Uyan. mafnasıdır. Bu zâvallı bina, yetmiş se- Nedir içine girip çıkan binlerce cezi mahkümunun âcı hatiralarından baş- kâ müşterek bir duygu mevzuu olama- miş. Herhangi bir sanat veya tarih ese- rinin hiç şüphe gölürmiyen değeri, Mutlaka beynelmilel ölçüde olmasa bi- le, en aşağı, etrafına milii müşterek takdiri toplamış olmasıdır. Tarih ve Sanat eserlerinin, eski tarih eserleri mer rı tarafından ber köşesi yıl- lardanberi didiklenen İstanbul gibi bir şehirde - hele bu bina umumi hapisha- hE olursa - görülmemesine, unutul- mas imkân tasavvur olunamaz. Bu derece güzel, nadir bir mimarlık esö. Fİ nasıl olmuş da yıllarca gözden kaç- huş? Eğer, bir asırdır, içi dışı binbir Şekle girmiş bu köhne konakta fırtına koparmalar, bunun mimari değerine değil de içinde sakladığı dört asir ev- veiki hatıralara bağlı kalıyorlarsa, ora. | da milli tarihimizin, unulmak isteme. diğimiz hangi şerefli hâdiselerinin ya | şadığı merak edilecek bir şeydir. İstan. bulun hangi köşesi bir tarih mahfazası â ? İstanbulun binlerce yuluk ta- | Tihinde binbir devrin türlü hâdiseleri. | Ne sahne olmuş her yere tarihi hatıra kudsiyetini vuracak olursak, bu şeh- Tİ, imar kazması dokunmaz bir türbe haline sokarız. Biz bu hâdiseye, sadece hapishane binasının yıkılması bakımından ehem- mivet vermiyoruz. Tehlikeli gördüğü. | n bir fikri halete İşsret etmek iş- yoruz: Dini, felsefi, siyasi akidelerin mutaaşsıpları gibi, «asarı atika», «ta TİMİ eser. sevgisini soluluğa kadar gölü- Ten kaleksiyon meraklıları vardır. İs- tanbülu, bir plân dahilinde güzelleş- tirmek, medenileştirmek isterken, her kâzma kalkışta: «Aman oraya dokun- mayın, orası benim hoşuma Egidiyor!u Yahut: «Orada bilmem he paşa çocuk- larmı sünnet ettir», «Burada Elhaç bilmem ne efendi kahve içerdi...» diye feryad edenlerin itirazını dinlemek İçin her seferinde ulema meclisleri top- anat izi arar. ra muhtaç olan İstan- ürer, ve gün gelir, sünün fıstıki boyası bile 4 hi hatıra» halini alır! Tarihe hürmet etmek, eski hatırala- n sevmek iyi şeydir, Fakat her &ski- Min içine gömülmek insanı ileri götür. Mez, Başvekil B, Celâl Bayar, bugün Sa» at on birde İzmir vapurile İzmire ha- reket edecektir. Başvekil, beynelmilel İzmir fuarını bir nutukla bizzat açar caktır. B. Celâl Bayar, İzmirde bulunma», sından bilistitade bazı tedkiklerde “bulunacak, üç dört gün sonra da İs- tanbula dönecektir. İktisad Vekili B. Şakir Kesebir, re- fakatinde müsteşar B, Hüsnü Yaman bulunduğu halde beynelmilel fuarın açılış töreninde bulunmak üzere tren- le Ankaradan doğruca İzmire gitmiş- tir. Vekil, İzmirden sonra Egede bir tedkik seyahati yapacaktır, İstanbul Ticaret odası umumi kâ- tibinin riyasetinde beş kişilik bir he- yet ve Türkofis müdürü fuar müna- sebetile bugün İzmire gideceklerdir. İzmir fuarının açılış merasiminde bulunmak üzere Yunanistandan 60 kişilik bir endüstri heyetinin hareket ettiği bildirilmektedir, Heyette Yuna» nistanın maruf sanatkârları bulun. maktadır. RE Başvekil B. Celâl Bayar Südet şefleri Runcimana dileklerini anlattılar Cek milli müdafaa meclisi komşu hükümetlerin © barekâtını dikkatle takibe karar verdi Südet delegeleri ile politik Nazırlar arasında yapılan toplantıda bir nutuk irad eden B. Kundt, Südet projesile hükümet projesinin imtizaç etmediğini söyledi | Tord Runcimana dileklerini izah eden Süd et şeflerinden mebus Frankla arkadaşları Prag 17 — Lord Runciman ile mü- şavirleri, dün gece Alman Südet par- tisinin murahhaslarını kabul eyle- mişler ve Südetlerin metalibi hakkın- da verdikleri şifahi izahatı dinlemiş- lerdir. Konuşma gece yarsından sonraya kadar devam etmiştir. Konuşulan meseleler hakkında büyük bir ketu- miyet muhafaza edilmektedir, Prag 17 — Çekoslovak hükümeti, memleketin emniyetine Azami ders- cede dikkat etmeğe devam ediyor. Dün toplanan Milli müdafaa mecli- nin içtimai bir buçuk saatten ziyade sürmüştür. Ruznameye dahli olan İk- tisadi meseleler görüşüldükten sonra bugünkü beynelmilel vaziyet hakkın- ön askeri mütehassısların mütalda- ları dinlenmiştir. Müteakiben Alman- yanın askeri tedbirleri hususi bir mü- nakaşa mevzuu teşkil etmiştir. Müte- hassıslar meclisin sorduğu Suallere cevap vermişlerdir. Malümat sahibi mahafile göre, Prag hükümeti, komşu memleketlerde olup bitenleri âzami dikkatle takip ediyor. Müdafaa meclisi, şimdiye kadar ta- kip edilen hattı hareketten ayrılma- mağa ve muktâzi kararlar kadrosu dahilinde kalmağa karar vermiştir. Südetlerinkile hükümet projesi arasında dağlar kadar fark varmış Prag 17 — Südet delegeleri ile po- litik nazırlar arasında yapılan top- (Devami 4 üncü sahifede) İngiliz hükümetinin Filistini İki kısma ayır- maktan vazgeçmesi ihtimali kuvvetleniyor — —a — — Telefon: oBaşmuharrir: 20585 — Yazı işleri: 20765 — İdare: 20681 — Müdür: 20497 Filistinde iki müstakil devlet kurulmıyacak Dar bir şeridde Yahudilere muhtariyet ve rilmekle beraber, manda devam edecek Dün sabah bir çok suikasdler yapıldı. İki askeri arab altında bombalar patladı, ölen ve yaralananlar va yaraladi 3 Solda: Filistinde Musevi polisleri, sağda bir yaralı otomobile bindiriliyor, Paris 11 — Filistinde üç ay kalarak mahallinde tedkikat yaptıktan sonra Londraya dönen Tahkik komisyonu mahafilinden sızan haberlere . göre, Pilistinin biri Arap, diğeri Yahudi müstakil iki hükümete taksim edilmek plânından, vazgeçmek icab edecektir. Zira Füistin topraklarının üçte İki- sinde teşekkül edecek olan müstakil Arap devleti, kendisinden daha küçük olan Yahudi devletile mütemadiyen boğuşacak ve bu hal, Filistinde sükün ve huzurun tecssüsüne mani olacak- tır. Şimdi, düşünülmekte olan bir projeye göre, Filistin sahillerin- de 15 kilometre Oüerinlikte ve 60 kilometre uzunlukta bir sa hada Yahudilere muhtariyet verile cektir. Bu sahadaki nüfusun yüzde doksan beşi Yahudidir. Burada bulü- nan Arapların başka bir mahalle nak- Mi kolaydır. Araplar ile meskün olan diğer Filistin arazisi ise manda altın- da kalacaktır . (Yazısı 4 üncü sahifemizde) Zayıflama merakı: — Başıma geleni gördün mü kardeş? — Mamanı kedi mi kaptı .. — Hayır, havırl.. Gececi senedenheri tam hir huonk kila artmısami MDikikmiler: ——m Sanatin ölçüsü beyneilmileldir ! Yüksek Mimarlar Birliği içtima et- miş: «Ecnebi meslektaşlarımıza avuç dolusu para vefiliyor. Siparişler biz. re hasredilsin! » diyor. Miliyi gayri müliye karşı kim 3 yanet etmek istemez? Ancak, sanatın da beynelmilel ölçülere tabi olduğu- nu unutmamak... Meselâ: «Milli mü- ellif yetişmesi için ecnebi telifat ya- sak edilsin!» deniyor mu? Hattâ en maddi şeylerde bile prensipimiz şu: «Yerli mal, hayat hakkı kazanmak için ifhalât eşyasile boy ölçüşecek se viyeye yükselmeli! Başika çare yoktur! Tabii kanunlar bunu icab ettirir.» Mimarlarımız için de yeyâne çarö budur: Ecnebi rakiplerine tefevtuk etsinler... O zaman mesele kendiliğin- den hallolur!