26 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

26 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i — - Telepati var mıdır? İnsanlar biribirlerinin zihninden geçen şeyleri okuyabilirler mi ? Amerikada yapılan tecrübeler çok garip ve beklenmiyen neticeler verdi diğeri hangi karta bakıldığım düğme- ye basarak kaydediyor Bundan elli sene evvel doktor F. Myers isminde bir ruhiyatçı telepati kelimesini icad 'etmişti, Biribirinin zihnini okumak mânasına gelen bu kelimeyi bugün hepimiz biliriz. Fa- kat hakikaten böyle bir şey var mıdır? Hakikaten iki kişi karşılıklı biribirle- rinin ne düşündüklerini bilebilirler mi? Bu hususta bir Amerikan mecmu- asının yazdığı bazı şayanı hayret va- Kaları kaydediyoruz: Bir sabah sani dört raddelerinde Edvin Fenle isminde bir Nevyorklu korku ile uyanıyor. Rüyasında kolej- de ieyli olan oğlunun bir futbol oyu- nunda ayağı kırıldığını: görmüştür. Bunun bir rüyadan ibaret olduğunu anlayınca gam etmeden tekrar uyu- yor. İki gün sonra oğlundan bir mek- tup alıyor, Delikanlı bir futbol oyu- nunda ayağını incittiğini bildirmekte- dir. Babanın aklına iki gün evvelki rüya geliyor. Oğlunun rüyada olduğu gibi ayağını kırmadığına şükrediyor. Fakat ertesi gün bir telgraf alıyor. Rontken muayenesi neticesinde oğlu- nun ayağının kırılmış olduğunun tes- bit edildiği bildirilmektedir. İkinci bir vaka Bundan kısa bir müddet evvel Has vaydan gelen haberler ayni derecede garib bir vakayı hikâye ediyorlardı. Bir gece Leslie W. Bryan isminde bir orman bekçisi rüyasında munlakası- nin tenha bir köşesinde susuzluktan ölmeye mahküm bir asker görüyor. Bir hafladanberi Edvard Deal ismi de kaybolan bir asker araştırıldığ göre bekçi şüpheleniyor. Ertesi gün erkenden rüyada gördüğü yere yor ve hakikaten ölmek üzere o Askeri orada buluyor Bu vakaları nasıl izah edebiliriz? "Tesadüf r? Bazı vela ların mülü iin mahsulü ahud da insan aklının şim- adar fennin, Yuhiyatın henüz Ş karanlık bir köşe- sinin sebebiyet verdiği hâdiseler dir? Dünyanın dört bir köşesinde ruh yatçılar bu meseleyi münakaşa mektedirler. Bir çok Amerikan üni- versitelerinin lâboratuvarlarında araş- tirri r yapan profesörler bir dima- gın diğer dimağa havas hamseden hiç birinin tavassutu olmadan fikir nak- ledip etmediğini araştırmaktadırlar. Mühim keşifler Son aylar zarfında bu sahada araş- tırıcılar bir çok yeni ve şayanı hayret hakikatler ortaya çıkarmışlardır. G W.Dunne isminde bir Amerikan araşlırıcısı senelerce yastığının altın- da bir defterle uyumuştur. Sabahle- yin kalkar kalkmaz bu deftere hati- lıyabildiği bütün rüyaları kaydetmiş» tir. Sonra bu defteri neşretmiştir. Burada yazılı vakalardan bir kısmı- nın ertesi gün gazetelerde hakikaten vukua gelmiş olduğunu, okuduğunu keydetmektedir. Bu suretle Dunne olduğu yerden 250 mil uzakta Pariste bir yangını görmüş; Martinigue adasındaki müt- hiş volkanı müşahede etmiş ve kay- bolan bir tayyareci ile birlikte denize inmiştir. Dunnün: tahmin ettiğine göre bu vakaları rüyasında görmesi vakaları gazetesine haber veren bir gazete muhabiri ile telepatik muha- beratta bulunmuş olmasından ileri gelmektedir. Herhangi büyük bir kütüphanede böyle binlerce vakayı kaydeden kitab- lara tesadüf edebilirsiniz. Fakat bu bilgi neyi isbat edebilir? Kaydedilip zuhur eden her rüyaya mukabil kay- dedilip zuhur etmiyen binlerce rüya vardır. Meselâ piyangonun isabet edeceği numaranın sayısını rüyada gören İs- panyol kadınının misalini alın. Bü- tün dünya gazeteleri bu vakayı ilân etmişlerdi. Bilâhare tedkikatta bulu- nan bir fen adamı ayni piyangoda yüz tane başka bilet sahibinin biletle- rine piyango isabet edeceğini rüyada gördüklerini bulmuştur, Binaenaleyh kıymeti olan delili elde etmek için isabetlerle isabet etmiyenleri karşı- laştırmak lâzımdır. Bazı tecrübeler Bu gaye ile Amerikada Stanford üniversitesinde tecrübeler yapılmıştır. Ruhiyat profesörü Dr. Cöover'on ta- Jebe ahyor. Bunların bepsi arkadan birisi onlara baktığı takdirde görme- dikleri bu nazarları hissedecekleri id- diasındadırlar,. Bunları birer birer Jâboratuar odasına sokuyor. Yüzleri- ni duvara çevirtiyor. Verilen bir işa- rel anında onlara bakılıp bakılmadı- ğanı soruyor. Her biri üzerinde bu tec- rübeyi yüz defa tekrarlıyor. Yapılan bir tecrübede arkadan bir insana ba- kıldığı zaman bu insanın bu nazarları hissedeceği Iddiasınm doğru olmadı- ğını meydana çıkarıyor. Telepatinin mevcud olduğu hak- kında en ikna edici tecrübeler Ameri- kada Duke üniversitesinde yapılmış- tır. Doktor Rhine ismindeki profesör 100,000 tecrübe yapmış ve telepatinin mevcud olduğu kanaatine erişmiştir. Bu tecrübeler herkesin az çok tele- patik kudreti olduğunu meydana çi- karmıştır. Bu kudret irsidir. Bazı aj- lelerde fazladır, bazılarında azdır. Tecrübeler esnasında bu kudretin insanın bedeni vaziyeti “ile değiştiği de meydana çıkmıştır. Meselâ uyuş- turucu mâdde alınınca telepatik kud- ret azalma ; gösteriyor. İki kişi karşı karşıya oturuyor. Bunların biribirleri- ni görmemeleri için oftaya bir tahta perde geriliyor. Biri eline bir paket kart alıyor. Kartlar altı cinstir. Her kartı açışında saale bakiyor ve tam altmış saniye nazarı dikkatini bu kart üzerinde temerküz ettiriyor. Da- kika geçince tahtaya vuruyor. Diğer bir kart alıyor. Karşı tarafına otu- ran hangi cinsten kart aldığını" kay- dediyor. Tecrübeler göstermiştir ki telepati “neticesi karşı taraf alınan kartların hangi cinsten olduğunu bü- yük bir isabetle tahmin edebilmekte- dir. Mesafenin tesiri Doktor Rhine mesâfenin telepati üzerinde tesiri olup olmadığını âarâş- tırma gayesi ile diğer bir tecrübe da» ha yapmıştır. İki kişiyi karşı karşıya oturtacak yerde biribirinden binlerce kilometre uzakta oturtuyor. Bunlar telsizle birbirlerile irtibat temin etmek- tedirler. Ayni kart tecrübesini yapı- yorlar. Alman neticeler karşı karşıya oturanların aldıkları heticenin ayni- dir. Demek biribirilerini görmeyenler arasında da telepati vardır. Heyecanın telepati üzerinde müt hiş bir tesiri olduğu garib bir tesadüf neticesi meydana çıkıyor. Bir gün ayni kart tecrübeleri yapılırken kart- lardan biri yırtılıyor. Üzerine mürek- keb dökülüyor. Kaydeden taraf bu kartı kaydederken üstüne bir de yık dız işareli koyuyor. Sorulduğu zaman bu kart için intiban diğerlerinden çok daha kuvvetli olduğunü bildiri- yor. Bu suretle telepatinin karakteris- tik noktaları da isbat edilmiş oluyor. Bundan Sonra birisi hakkınızda bir çok şeyler bilirse hayret etmeyin, zih- ninizi okumuştur. N. M. Eren Adres tebdili için yirmi bep kuruşluk pul göndermek laımdır. Rebiülâhir 27 — Ruzukasım 52 $ İsmek Güneş Öğle İkindi Akşam Yal E. 626 843 432 5321200 203 Va. 211 428 1Z)T 16,17 1945 2148 İdarahane: Babiâli civarı Acımusluk So. Manisada feci iki kaza: 1 ölü, 9 yaralı var Yangına giden itfaiye kamyonu devrildi, bir kamyon da hendeğe ai eya Te) İtfaiye otomobili devrilmiş vaziyette © İzmir (Akşam) — Manisada Sultan camisi civarında feci bir kaza olmuş, bir kişi ölmüş, dört kişi de ağır suret- te yaralanmıştır. Ölen ve yaralanan- Jar, itfaiye efradındandır. Manisa hal- kını büyük bir teessür içinde bırakan kaza şöyle olmuştur: Karsköyde yangın çıkmıştı, şoför Mustafanın idaresindeki Belediye it- faiye kılavuz otomobili, süratle yan- gın yerine giderken Sultan camisi önündeki virajda bir araba içinde in- şaat işlerinde çalışmak üzere muha- faza altında sevkedilmekte olan mah- kümlarla karşılamış, şoför Mustafa, 35 kilmetre hızla giden otomobilin, arabaya çarpmasına mani olmak için mütsaddid manveralar yapmış, direk- siyonu evvelâ sola, sonra sağa çevir- Miş ve âni stop yapmıştır. Bu yüzden otomobil sağa devrilmiş ve arka ta- rafta bulunan itfaiye neferlerinden bekâr, 22 yaşında Gedizli Yaşar, por- tatif merdivenin üzerine düşmesi yü- zünden derhal ölmüştür, Şoför Mus- tafa, Itfaiye neferlerinden Mehmed oğ- Iu Süleyman, Halil ağır ve diğer üç arkadaşı da hafif surette yaralanmış- lardır. Yarablar, derhal Memleket hastanesine kaldırılmış, şoför Musta- fa hakkında faclaya sebebiyet vermek suçundan tahkikata başlanmıştır. Kaza kurbanı Yaşarın cenazesi tören- le kaldırılmış, mezarına müteaddid çelenkler konmuştur. Belediyece, bu gencin annesine para yardımında bu- Yunulacaktır, İkinci bir kaza daha Manisadan Saruhanlı ve Âdiloba köylerine gitmekte olan yolcu kam- yonlarından 14 numaralısı, şoför Hü- seyinin idaresinde Akhisar şosesi Üze- rinde yol alirken, kamyonun önüne ansızın bir tay çıkmış, şoför, hayvanı ezmemek için sürati azaltarak dur- muştür. Bu kamyonun 45 metre ge“ risinden hızla ilerlemekte olan şoför düşerek beş kişi yaralandı Mehmedin idaresindeki 6 numaralı kamyon, öndeki kamyonla çarpışma” ğa mani olmak emelile bir manevra yapmış, fakat kamyonun, yolun yan tarafındaki hendeğe düşmesine sebe- biyet vermiştir. Yoleulardan beşi ağır surette yaralanmıştır. Yaralılar Mani- sa Memleket hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmışlardır. Tahkikata Adliyece devam edilmektedir . Bir demet ot yüzünden cinayet Kozan (Akşam) — Kadirlinin Şıh Mehmedli köyünden on dört yaş larında Duran oğlu Mehmed, ayni köyden Veli adında bir cani tarafın- dan av tüfeğile öldürülmüştür. Ha- dise şöyle olmuştur: Mehmed; akşama yakın evine dö- neceği bir sırada Velinin târlasın- dân bir demet şifan biçmesi yüzün- den asabiyete gelen Veli yanında bu- lunan av tüfeğile Mehmedi öldür- müştür. Jandarmalar katili yakala- mışlardır. İzmirde canavar düdüğü İzmir 25 (Akşam) — On yıl evvel belediyenin Almanyadan getirttiği canavar düdüğü bir mütehassıs ta- rafından tadil edilmiştir. Bu sâ; canavar düdğünün fazlâ ses verece gi söyleniyor. Yakında itfalye mer- kez binasındaki kuleye (çıkarılacak canavar düdüğünün tecrübesi yapı- lacaktır. Muvafakıyet temin edilir- se, zeval ve yangın ihbarı için atılan top yerine canavar düdüğü öttürü- lecektir. de Kanalizasyon inşaatı İzmir 25 (Akşam) — Belediyece yukarı mahallelerin bir çok sokak- larında 13,000 liralık büyük kanali- zasyon inşaatına yakında obaşlana caktır. Fatih Halkevinde biçki dersleri Halkevirin biçki kursuna devam eden bayanlardan bir grup © Fatih Halkevi (Halk dersshaneleri | ve kurslar) şubesinin dört aydanberi açtığı biçki dersleri çok istifadel! bir şekilde devam etmektedir. Haftada bir gün muallimleri İsmail Erginin verdiği dersler ve Halkevinin bastıra- Tak talebelere her derste dağıttığı biç- k ki modelleri sayesinde: talebeler kısa | bir zaman zarfında her nevi elbiseleri biçip dikmektedirler, Bir ay sonra im- tihanları yapılacak olar talebelerin bi- çip diktikleri elbiselerden mürekkep bir sergi açılacaktır, Gelecek seneden itibaren biçki, dikiş, nakış, şapkacılık, çiçekçilik, ev idaresi, yemek ve çocuk bakımı için de kurslaraçılacaktır; >

Bu sayıdan diğer sayfalar: