Amerikanın en gürültülü şehri Şikagoda her tarafta haydudlarla mücadele tertibatı atı göze çarpar Maamafih bu şehrin in haydudları kadar eğlence Doğru goya yaklaşırken endişe vardı. m dehşet veri- ri, okuduğum k vakaları- birer düşünüyordum. Çünkü zünde agonun iki şeyi pek denilen ın öküz gi- olarak çi- karan akla fabrikaları. Hiç bir Amerikan şehrinde polisçe ecnebilere Wwk balde Ş'kügoda tren, otobüs ve gan gölündek! vapur İskelelerinde bü- yük bir polis Kalabalığı göze çarpıyor. sı daha dün ekâdar Gangs- hâlinde idi. Hay- Kikr-*se Şikago ile oto- tahtı olan Detroili pek se- rın bu se sebebsiz de Çünkü Şikago ve Detroit ikanın en zengin Şehirleridir. Bundan başka bu iki şehir Kanadaya çek yakındır. Buralardan pek kısa bir | gamanda Kanadaya kapağı atmak | kolaydır. Sonra kanadaya p“--rken İngiliz gümrük ve hudud r 'arı Amerikalılara ne pasport. ne «.: tek Sual sorerlar. İşte bütün bunlar bü- yük haydudları Kanada hududuna Şikagoya ve Detroite toplamıştır. Uzaktan Michigan gölü göründü Otomobilimiz durdu. Dışarıdan oto- mobillerin ve otobüslerin durduğu kü- çük istasyona girince şaşaladım. Aca- ba yanlışlıkla bir gece kulübüne, bir bara filan mı girmiştim? İstasyonda bir cazband sesi yeri gö- gü inletiyor, kalın bir kadın sesi açık saçık bir İngilizce şarkı söylüyordu. Otobüs şirketinin adamlarından biri- ne sordum — Bu nedir? | Gülerek cevab verdi: — Otobüsle yoluna devam edecek yolcularımızı dinlendirmek ve eğlen- dirmek lâzım... Bunun için İstasyon bar haline sokulmuştur. Şikago gibi bir eğlence şehrine gelip te biraz olsun eğlenmeden gidilir mi? ıdan geçtik. Seyahat elbise t şapkalı bir #lay erkek, ha- fif tertib sarhoş bar kadınlarile dans ediyorlardı, «Amerikahlar çalışması- nı bildikleri Kadar, eğlenmesini de bi- len insanlardır. derler, Amerikalıla- rın dinlenme usulleri de bütün dün- yaca meşhurdur. Fakat ne yalan söy- Miyeyim? Dinlenmenin bu tarzına ak- hm ermedi. O kadar yoldan geldik- ten' sonra bir gece barına gir ve zıp zip sıçra... Tuhaf bir dinlenme tarzı... Meğer Şikagonun haydudları, et fab- rikaları kadar eğlencesi ve gece ku- lüyleri de meşkiurmuş. Her tarafta bar! Her tarafta barları gördükçe, her sokakta ayyuka çıkan cazband sesini işittikçe rahat uyuyabilmek ümidile büyük bir otelin on yedinci katında | bir oda tuttuk. İçimizden memnun- | duk. On yedinci kattan da cazband | sesi işitilmez ya... Otelin lokantasında yemeğimizi yedikten, biraz etrafı do- laştıktan sonra bindiğimiz. asansör bizi on yedinci kattaki odamıza çıkar- mışlı. Fakat on yedi kata çıkar çıkmaz yene hayretler içinde kaldık. Cazband sesinden yer gök inliyordu. Garsonu çağırıp sordum. — Bu yor? — Alt kattan.. 16 ncı kat bardır... Aitımızdeki cazband sesi bir aralık duracak gibi oldu. Bu sefer de üstü- müzdeki kattan bir gürültüdür kop- tu. Dehşetli bir rumba... Arkasından Alkışlar, Şarkılar... Tekrar zile basıp garsonu çağırdık. — Bu sefer de üstümüzden cazband sesi geliyor... dedim . Garson: «Bunda şaşacak ne var- miş? gibiye yüzüme garib garib bak- tıktan sonra: cazbend sesi nereden geli- İİ ns çe de yerleri de boldur. Her taraf barla doludur ZaRERRMEERİEE A # z ğ ; i Şikagodan bir görünüş — Evet... dedi, üstürnüzdeki 18 inci kat gece klübüdür. Gürültünün şiddetini tasavvur edi- | miz ki o muazzam otelin kalın beton duvarlarına “rağmen uyumak kabil olamadı. Nevyorka gürültülü şehir derler. Fakat Nevyorkun çok gürültü- Tü yerlerine rağmen pek sessiz semtle- rİ de vardır. Lâkin Şikago baştan aşa- ğı gürültülü bir yer... Chicago Daily News gazetesi idaresi Tuhaf bir nöbet saati Sabahleyin otelden çıktım, Şikago- daki bazı kimselöre * verilmek üzere Los Angelesteki ahbablarımdan aldı- ğım bazı mektüblar vardı. Onları yer- lerine götürdüm. Bu zatlardan biri bir bankanın neşriyat müdürü idi Bana bankayı gezdirdi. Bankadaki tuhaf bir saatle dikkatime çarptı. «gece nöbet Bu saatin | üzerinde bir numara vardı. Bana ban- kayı gezdiren zat izakat verdi: — Şikagoda haydud pek çok oldu- ğu için büyük mağazalarda, banka- larda, her dükkânda böyle birer gece nöbet saati vardır. Bu saatlerin her birinin üstünde birer numara bulu- nur. Eğer! mağazalardaki, bankalar- daki, müesseselerdeki gece nöbetçileri saali kurmakta beş dakika gecikirler- #e o zaman polis karakolundaki ayni numaralı zil çalmağa başlar. Meselâ 113 numaralı saat tam vaktinde ça- lınmadı değil mi? O zaman karakol- daki 113 numaralı zil çalmağa başlar. Bu suretle polis 113 numaralı saatin bulunduğu müessesede bir şey oldu- ğunu anlar. Ya bekçi uyumuştur. Ya- hud haydudlar bekçiyi öldürmüşler- dir, veya bağlamışlardır. Bunun için bu saatlere ayni zamanda! «Otoma- tik polise ihbar aleti» derler. — Peki... Ya müesseselere, bânka- lara giren - haydudlar bekçiyi zorla tehdid ederek otomatik saati kurdu- | rurlarsa, yahud bizzat kendileri ku- rarlarsa?.. — Onun da kolayı düşünülmüştür. Bir müessesede üzeri numaralı 20 saat vardır. Fakat bunların içinde bekçinin yalnız bir tanesini kurması lâzımdır. Bu hakiki saati de sadece | bekçi bilir. 20 saat içinde bu bir tek saati bulmak imkânı yoktur, Eğer öteki 19 saati de kurarsanız gene po- lis karakoluna haber verirler. Fakat tehlike haberi.. O zaman polis anlar ki bekçi dışardan yapılan bir tehdid üzerine saatlerden birini çalmağa mecbur olmuştur. Ve derhal imdada koşar. 26 katlı bir gazete idarehanesi Bankadan sonra Şikago Tribun ve Chicago Daily News gazelelerini gez- dik. Chicago Daliy News gazetesinin yirmi altı katlı muazzam binasını ge- zerken ağzımın suyu aktığını itiraf ederim, 700 odalı bu kocaman bina bir gazeteden ziyade, muazzam bir devlet teşkilâtını andırıyordu Gazete bahsettiği şeylere göre bir çok müdürlüklere ayrılmıştı, Spor dairesi direktörlüğü, sinema dairesi direktörlüğü, edebiyat dairesi direk- törlüğü, tiyatro dairesi direktörlüğü, fotograf dairesi direktörlüğü, röpor- taj dairesi direktörlüğü, havadis dai- resi direktörlüğü... ve saire... Politika işleri dairesi de «hava işleri», «bahriye işleri, «kara işlerin diye bir çok kısım- lara ayrılmıştı. Öyle büyük bir teşkilât ki sinema dairesinde çalışan muharrirlerin ço- ğu, spor kısmında çalışanları tanımı- yorlar... Gazete idarehanesinde riuaz- zam bir kalabalık... Asansörler vızır wzır işliyorlar. İçeriye giren yüzlerce ziyaretçiye, okuyucuya, dışarıdan havadis geti- renlere memurlar izahat veriyorlar: — Spor dairesine mi çıkacaksınız? On sekizinci kat «W Mi numaralı koridoru sapacaksınız, Sağda... — Sinema dairesi mi 11 inci kata çıkınız... Oradâki küçük «malümat verici» kulübede oturan genç kıza is- tediğiniz sinema muharririni sorunuz, odasını size tarif eder, Makine dairesi gazetenin en altın- dadır... Gazeteler basıldıkça yüzer yü- zer otomatik bir suretle asansörlere bindiriliyor ve satış dairesine çıkıyor. Hikmet Feridun Es Yeni telefon numaralarımız Gazetemizin telefon numaralarında değişiklik olduğu için yeni numara- lan okuyucularımızın dikkatine ar- ediyoruz: Başmuharrir Yazı işleri 20705 İdare, ilin ve abone 2061 Akşam matbaası (Mlödür) 20497 20565 Bayan Sabiha Gökçen Belgradda Bükreş 20 (A.A.) — Anadolu ajan- sının hususi muhabiri bildiriyor: Bu akşam Türkiye elçiliğinde ba- yan Sabiha Gökçen şerefine büyük bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette, refi- kalarile beraber, Romanya Hava ve Bahriye Nazırı, Hava ve Bahriye Ne- zareti kâtibi umumisi, sivil tayyare- cilik dairesi relsi, Elen ve Yugoslav elçileri, ramen teyyareciliği birliği reisi, enternasyonal tayyarecilik fe- Bandırma (Akşam) — Beş yıl önce hususi mahiyette (90) talebe mevcu- dile teessüs eden Bandırmaâ orta mek- tebi, iki sene evvel Maarif Vekâleti ta- rafından resmi sınıfa ithal edilmiş ve bu andan itibaren mekleb inkişaf göstermeğe başlamıştır. Her sene tale- be adedi arttığından 4500 lira sarfile dört sınıflı bir ilâvei inşaat yapılmış ve şube adedi yediye çıkarılmıştır. Muhtelif bulunan Bandırma a mektebinde, bugün 374 talebe mev- cud olup bunun 56 sı kızdır. 150 tale- be de Gönen, Manyas, Karacabey ve Bayan Sabiha Gökçen bugün Bükreşten geliyor i Erdek kazalarından mektebe gelmiş- | lerdir. Ders yılının hitamı münasebetile talebe tarafından açılan müzik, elişle- i Kıymetli tayyarecimiz şerefine dün Bükreş Elçiliğimizde büyük bir ziyafet verildi istikbal edenler arasında derasyonu mümessili, havacılığı teş- vik cemiyeti mümessilleri, bir kaç de- fa tayyaresi ile Ankarayı ziyaret eden Rumen tayyarecisi bayan Turnaya, bir çok mümtaz zevat ve eli murları bulunmuştur. Ziyafet samimi bir hava içinde cereyan et- miştir. Bayan Sabiha Gökçen, yanr bah 11 de İstanbula doğru tay, le hareket eyliyecekti sas Bandırma ortamektebinde güzel bir sergi Geçen yıl 374 talebesi bulunan mektebin bu yıl tevsiine şiddetle ihtiyaç vardır Bandırma orta mektebi ve sergiden bir köşe ri, resim, senelik mesaiyi gösterir dos- ya ve defterler sergisi bütün Bandır- mahlar tarafından gezilmiş genç ta- Jebelerin muhtelif sahada göstermiş olduğu muvaffakıyetler takdir kazan- miştar. Disiplin, tedris ve verdiği mezunla- rn her yıl artması noktasından çok büyük muvaffakiyetler gösteren Ban- dırma ilk mekteblerinden mezun ola- cak talebeleri bile istiaba-kâfi gelmi- yecek olan mektebin bir o kadar da civar kazalardan gelecek talebeleri istiab edebilmesi keyfiyetinin tedkiki n üzerinde durulmağa değer bir meseledir. Mektebin tevsii ve talebe- nin yeni ders yılında mektebsiz kal- mamasi lüzumu şimdiden bhissedil- mektedir, İ » i 1 15 bir Bu Hepin şamal Jarın bartır tedbir yatını mi? Dün Rocke yaşını kimse Bildir. bik et tatbik felleri tün b gayes gün Yaşını tur. 4 idrak