21 98: RE Ee e ŞU v YP 5TTEYvÜUp ga ET MR ER La » f i m m w gs sn o g hi a | m g RNRE.. PARE * “ ayak irtifada idi. 3000 ayak yükseldik- Bundan 138 sene evvel Lutine ismin» | ayak balçığa gömülmüş ve balçık tabar ds bir İngiliz gemisi pek çok miktar İn altın götürürken Hollandada Zvi kasının üzerine de 40 ayak kalınlığın- da bir kum tabakasının yığılmış olma» Üer Zee körfezinin ağıında batmıştı, | *sıdır. Tarak gemisi evvelâ bu kum 'ta- «Milyonlarca İngiliz altını da berabes Be denizin dibine inmişti, O zamandanberi bu altınları çıkan mak için birkaç defa teşebbüs yapıl Muşta. Hattâ bir zaman sureti mahsu- Bada yaptırılan hususi bir dalgıç ge Misi ile altınların çıkarılmasına teşeb- büs edilmişti. Bundan muvaffakıyet hasıl olmamış ve fazla olarak bu ge Adasına göndermezden evvel Lutine'- eki altınları kurtarmağa, tahals ete Miştir, 'Tarak gemisinin bu işe talisis edil Miş olmasının sebebi altınların elli Motörsüz tayyare Yelkenli tayyare denilen motörsüg Tayyarelerle İngilizler yeni bir rekor tılar. Filip Wills isminde bir İngi tayyarecisi 5 haziranda öğleden Bonra saat beşi on dakika geçe motör- Büz tayyaresi ile bir fırtına bulutu içi- Be dalmış ve 10,000 ayaktan fazla bir İrtifaa çıkmıştır. Bulutun içinden sıyrıldığı zaman tayyare kalın bir buz tabakası ile kap- Midi. Tayyarenin buluttan çıkmasına #ebep üzerinde peyda olanı buz taba- kasının gittikçe ağırlaşarak tayyareyi 1500 ayak aşağıya inmeğe icbar etmiş Oimasıdır. Esas itibarile Willis fırtına bulutuna ki defa girmiştir. İlk girişinde 4600 — ten sonra buluttan çıkmıştır. Çünkü #trafı görmiyerek mütemadiyen uç- bâkasını temizliyecektir. Bu ameliyat iki ay sürecektir. Har iş bu müddet zarfında havanın bozma» masma bağlıdır. Fakat Hollanda hü- kümeti muvaffakıyetten o kadar emin- dir ki, Karivata tarak gemisine deni- zin dibinden çıkarılacak milyonlarca İngiliz liralık altınları istif edip mu- hafaza etmek için hususi surette yap- tırılmış çelik sandıklar koydurmuş- tur. Altınların bulunduğu noktada deniz ancak bir buçuk kolaç derinliğindedir. Tarak gemisi de bu kadar su çekiyor. Bir buçuk asırdanberi denizin dibinde peyda olan balçık ve kum tabakaları altınların çıkarılmasını güçleştirmek- tedir. Bu altinler çıkarsa, Hollanda devleti hazinesi çok genginleşecektir. ile yeni bir rekor maktan tevellüd eden baş dönmesine daha fazla tahammül edememiştir. İkinci girişinde aşağı tabakalara mahsus şiddetli hava cereyanına ka- pılmıştır. Daha sonra yukarıya çıkan bir cereyana kapılmış ve saniyede 20 kadem süratle yükselmiştir. Willis 10,000 ayak fazla irtifaa 35 dakikada çıkmıştır. Bay Willis Surrey'deki uzun me safe uçuşlarına iştirak ederek en uzun bir mesafeyi hem katetmiş hem de dur- maksızın dönmüştür. Geçen sene Almanyaya karşı İngiliz mili takımına iştirak eden madam Price Kudus Kaventri müsabakasında 76 mil olan em uzun mesafeyi katet- miştir. İngilizler plânörlerle gerek ir- tifa gerek mesafe uçuşlarında büyük bir terakki göstermiş oluyorlar. "Sarışın kadın aranıyor Hacıosman bayırındaki cinayetin tahkikatında mühim noktalar meydana çıktı Ali Riza ile sarışın kadının oturdukları evde bazı mektuplar bulundu Cuma günü Hacıosman bayırında Şakağından tabanca kurşunile vurul- Muş bir gencin bulunması üzerine başlıyan tahkikatın verdiği neticeden dün bahsetmiştik. İlk tahkikat mak- | İulün. Lütfi adında olduğunu, kendizi- Mİ Ali Rıza adında bir şoförün öldürdü. ğünü ve Ali Rızanın yanında, sarışın bir kadın olduğu halde İpsalaya git- İiğini, hududu geçmek isterken bir Benel öldürerek kendisinin da kaya: | #n öldüğünü meydâna çıkarmıştı. Yapılan tahkikat mübim noktalar Meydana, çıkarmıştır. Şoför olduğu Zannedilen AN Riza hakikatte şoför değildir. Şoförlük için muhtelif ma- kamlara, müracaat etmişse de rmun- | Melesini ikmal ettirememiştir. Ken- | disini şoförler de tanımamaktadir. AH Rıza bir aralık tlearetle uğraşmış, bir müddet te Devlet Demiryollarında bulunmuştur. Ali Rıza sarışın bir kadınla tanış- Muş ve birlikte yaşamağa başlamış- İz Nadide, Hüsniye: ve Meliha gibi | Muhtelif isimler kullanan bu kadın bulda. aranmışsa da bulunama- | Muş yalnız, Ali Rıza İle bundan on | “dört gün evvel Beyoğlunda bir pan- >#iyon: tuttukları tesbit, edilmiştir. ” Müddelumumilikten; alınan müsa- Mp ile zabıta, bu pansiyonda sıkı bir «Sraştırma yapmış ve suç delilleri ola- bilecek bazı eşya ile, Ali Rıza ile ka- dina aid mektuplar bulunarak mu- Bafaza altına alınmıştır. Diğer taraf- tan genişletilen talikikat ve tedkikat Safhaları arasında Ali Rıza İle sarışın kadının. Bundan iki ay evvel Kar İal civarında oturdukları da tesbit e- dilmiştir. Bütün bu girift işler arasında ilk Maktul Lütfinin de sarışın kadının Mayranları arasında olduğu ve bu Igisine kurban gitmiş bulunduğu Yalnız Ali Rızanın İpsalada Muhid- din adındaki genci hangi âmil ve saiklerle öldürmüş olduğu tebeyyün elınemiştir. Çünkü gerek Muhiddin, gerek onu takiben Al! Riza dan bir söz bile çıkmadan ölmüş bu- lunmaktadırlar. İstanbullu olduğu da gene tahkikat sırasında tesbit, edi)- miş olan muhtelif isimli sarışın ka- din İstanbul zabıtasının eline geçtik- ten sonra bu cinayet silsilesinin bi birlerine olan bağları anlaşılacak ve kadının bu cinayetlerdeki rolünün derecesi meydana çıkacaktır. Şehir rehberinin fiati indirildi Belediyenin bir kaç sene evvel çi- Kardığı Şehir rehberi, belediye hudu- du dahilindeki nahiyelere aid mu- fassal haritaları ve sair malümatı ih- tiva etmektedir. Belediye, bu rehbere iki buçuk lira flat koymuştu. Belediye, bütün hal- kın bu rehberden istifadesini temin etmek üzere flatini ucuzlatmış, pe- rakende flati 100, toptan da 80 ku- ruşa indirilmiştir. Memurlardan tar Mb olanlara 50 kuruştan satılacaktır. Sokakta baygın bir genç bulundu Dün, Kalyoncukulluğunda Çukur- sokaktan geçenler, sokak başında bir adamın yerde yattığını görmüşler ve polisi haberdar etmişlerdir. Gelen memurlar, yirmi beş, yirmi altı yaşlarında olan bu gencin Ismi- nin Kirkor olduğunu tesbit etmişler, derhal bir Cankutaran otomobilile Beyoğlu hastanesine kaldırmışlardır. Söz söyliyemiyecek bir halde olan Ermeni gencinde, zahiri bir yara, be- re görülememiştir. Hastanede yapılacak muayene ve tedavi neticesinde neden bu hale gel- nefret ederler, beyazların kokularına dayanamazlar? n limanlârı dünyanın en temiz limanlarıdır. ünkü bu limanlarda gemilerden atılan şeyleri toplıyarak geçinen adamlar vardır. Çinde en çok para eden şey tahta parçalarıdır. liler esk at nallarınd medeniyeti hakkında o kadar çok ma lümat sahibi etmiştir ki, bu ta hiç uzak gelmez. Halbuki Çin elân bir muammadır, bir garibedir. Bu diyarda yarım âsır yaşıyan Carl isminde bir Amerikalı Çin hak- kında son derece şayanı dikkat şeyler yazmıştır. Gerek Çinliler, gerekse biz- ler hakkında hayret uyandırıcı malü- mat veren bu yazının bazı parçalarını naklediyoruz: «Şanghay körfez ve limanı dünya nın en faal körlez ve limanlarından biri olmakla beraber en temizidir, De- nizin sathında diğer körfez ve liman- larda tesadü? ettiğiniz süprüntülerden hiçbirini mümkün değil bulamazsı- mız Ne boş kutu, ne paçavra, ne çür rümüş portakallar, ns de tahta par- çaları vardır. Fakat sannetmeyin ki bu temizlik Şanghay belediyesinin fa- aliyetine bağlıdır. Denizin sathında- ki bütün süprünfüleri Şanghaylı far kir Çinliler toplarlar, Bunlar birer kayığa sahiptirler. Bütün işleri de- nizden süprüntü toplamağa inhisar eder, Bunlar işlerini çok iyi gördükleri içindir ki körfez böyle temizdir ve Şanghay denizinde martı bulunmaa, Bir gemi limanda demir atar ai Vapur kalkıncıya kadar bu kayık- lar gece gündüz etrafında dolaşırlar; topladıkları kutuları, şişeleri, palçay- raları satarlar. Bilhassa tahta parçar ları çok. pars eder. Çünkü Çinde tahı- ta çıkmaz, ithal edilmek mecburiye- tindedir. Eskici bir Çinliye verebile- ceğiniz en büyük hediye eskice bir kostüm değil, büyükçe bir tahta par- çasıdır. Toplanılan atılmış yiyecek maddeleri, artıklar se evdeki domuz- çaları, sandıklar dört, yüz eli milyon nüfuslu Çinde pek pars eder, Çok defalar ihtiyar büyük babala- rımızın çenesinden şikâyet ederiz. Hee işe karıştıklarına sinirleniriz. Halbu- ki şikâyete hiç te hakkımız yoktur. Zavallılar işsizlikten canları sıkıldı ğından ister İsiemez çok konuşmağa, her işe burunlarını sokmağa mecbur kalırlar, Çinliler, kendilerine has pre tiklik ile bütün cihanın bu müşkü- lünü halletmişlerdir. Bütün Çin Köy- lerinin çarşılarında kıyı bir köşede bir eskici dükkânı veya daha doğrusu barakası görürsünüz. Kırık döküğün içinde, iğri, paslı çivilerin ortasında, paçavralar üstünde oturan bir ihtiyar sakallı nazarı dikkatinizi celbeder, Başka iş göremiyen ihtiyarlara Çinli- ler böyle sermayesi az dükkânlar açar. lar, İhtiyar, bu dükkünda sabahtan akşama kadar meşgul olur, Arsıra ufak bir şey do satar. Evdekilerini katiyen izas etmez Beyazların neşrettikleri kokular Her ne zaman bir Çin sokağından bir beyaz derili geçerse köpekler der- hal peşine takılırlar, havlamağa baş- larlar, hücum ederler. Fakat Çinli elbisesi giyen bir beyazı nereden tefrik eder. ler? Hayır, bir Çinli Avrupalı elbisesi giy- se de köpekler havlamazlar. Köpekler Avrupalılara, havlarlar, Çünkü koku- larını sevmezler. Yeni hamamdan çakmış olsanız bile peşinizi bırakmaz» lar. Kvet, senelerdenberi ete düşkün olan Avrupalıların bir nevi fena koku- su olduğunu Çinliler itiraf ederler, Ma- amafih gayet nazik insanlar olduk- ları için, hiçbir zaman bu içlerini bur landıran kokuyu doğrudan doğruya beyazların yüzüne vurmazlar. Yirmi beş sene Çinde kaldıktan son» ra Avrupaya döndüğüm zaman, ben bile ırkdaşlarımın ne derece fena kok- tuklarını bittecrübe anladım. Lon- dra, Berlin, Moskova istasyonlarında az kalsın yanımdakinin üstünü başı» nı berbad edecektim. Çinli yulaf, pi rinç ve balıktan ibaret gıdası ile bu pis kokuyu üstünden atar, Fakat kö- hal hücum etmez. Evvelâ havayı kok» lar; sonra ön ayağı ile yeri eşer. Bu, lerinde gıda maddesi olarak kullanı ır, Çoğu ihraç edilir. Baklayı maden memleketleri alarak madenlerde çalı- cakları vitaminin azlığını telâfi eden İ edilir. Vahşi hayvanlar paviyonu zenginleş- tirilmektedir. Akhisar havalisinde tu- tulan Iki metre uzunluğunda iki Bozi- rik yılanı vahşi hayvanlar bahçesine getirilmiştir. Yakında Kahire ve Berlin hayvanat bahçelerinden nadide hay- vanlar getirilecektir. Sun"! gölün ikin. çi kısmı bitirilmek üzeredir. Bir olursa olsun getirirlerdi. Bir gün Ham burglu bir tacirin aklına kullanılmış hayvan nallarını göndermek geliyom Yok pahasına bu nailaarı toplıyarak #Mhraç ediyor. Gemi geri gelince hay- retle görülüyor ki bu birkaç yüz map- ka malolan eski nallarla kırk elli bin dan bıçak, törpü, satır yapıyorlar. Buna, mukabil biz de Çin damuzla, rından diş fırçası yaparız. Dünyanın en İyi diş fırçaları Szechuan eyaleti nin domuzlarının kıllarından imal N. M. Eren Izmirde fuar hazırlığı tan da sun'i gölün Ikinci kısını bitir. mek üzeredir. Diğer taraftan da suni gölün su tesisatına başlanmıştır. Yuka rıdaki resimde Yunan paviyonu görü- MİYİM, 1 e ği Tekirdağ memleket hastanesi genişletildi Tekirdağ (Hususi) — Tekirdağ Memleket hastanesi yeni ilâve edilen bir payiyon ile şehir ve mülhakatın bütün ihtiyaçlarına cevab verebilecek mütekâmil bir durumda olan bu has- tanesi çok değerli ve çalışkan mütehas ii i