e ee gi e EE ii 9 EM O AZA rr RE, TM 13 Haziran 1938 a © AKŞAMDAN AKŞAMA: X Büyük küçük şehirlerimiz inkişaf ediyor Mektub göndermek suretile ara- muzda dostluk tecessüs eden meçhul bir kariim (hani hatırlarsınız belki: Oğlunu ahçı yetiştirmek hususunda benimle hemfikir olan zat) İzmire gitmiş. O şehrimiz hakkında intiba- İarını bana şöyle yazıyor: . Burasının tamam kırk dokuz sene evvel- den tanırım. O zamanlar henüz pek ço- Cuk çağında olduğumdan memleket hak- kında otraflı bir fikir edinemedim. Fakat bilâhare gelip geçerken İzmiri hep Na- Poli, Rarselon, Marsilya, Ceneve gibi şe- hirlere benzetirdim. Buradaki fark tadad #ylediğim o şehirlerde ecnebi lisanı he- Men pek ender işitilir, İzmirde ise o İs- Dânyolcanın jargonu, İtalyanca, Fransız- ta, Türkçe, Rumca pek boldu ve sair bir lisan da arasıra kulağa aksederdi. Takriben otuz sene evvel bir defa beş *h gün kaldım. O zaman buranın Ker- donboyu yeçüne gezinti yeriydi. Bir çok kahveler, oteller, eğlence yerlerile dolu Mi, Ancak hemen hemen rıhtım boyuna r eden bu eğlence yerini gören da- Bilde de böyle mahaller bulunur fikrini hasıl ederdi; fakat o hay huyu kolay bı- Takamaz, tedkike girişemezdi. Bir çün Şöyle içeri mahallelere doğru gitmemle — Gönmem bir oldu. Bir sürü halk, ayakta Yemeni, baldırda kısa bir dizlik, bacağın ik, kuşak, kısa bir cep- fes üzerinde bir yemeni, pırasa gibi bi- —yıklarile korkunç bir hal! Ben bunu gö- “Für görmez tersyözüne geri döndüm. Balkan harbinde bir defa daha ve onu Müteakib bir çok kere ziyaret ettim ve en eti gördüm. Bilâ- hare 935 de gene vaziyet! 29 da Bu defa hayretler içinde kaldım, «İyi ola- cak hastanın hekimi ayağına gelir!» derler, Cenabı Hak, buraya da tabiat sahibi bir zat ihsan etmiş, Hiç tanımadığım, yüzü- bü de görmediğim belediye reisi İzmire Zevkli bir hal vermiş. Temizlik; bulyar- daki ağaçlara edilen ihtimam; müleaddid Parklar; şehirde kimseyi sıkmadan vaze- dilen nezafet wsnlâ, bol su; hemen her gün başlica caddelerin sulanması; yerler- de ne tükrük, ne de bir kâğıd parçası bulunması; havuzların temiz, berrak su- larla dolu olması takdirimi mucib oldu. Şehrin en ıssız köyelerine kadar git- tim. Gerçi kaldırımlar bozuksa da bun- ların hepsini yapmağa, değil İzmirin, Ay- © dın varidatı bile kâfi gelmez.. Avdet- ten evvel, tebrik içim bir kere belediye reisine uğrıyacağım... İnşallah bu tepeden İnme ziyaretimden dolayı beni deli sanıp koğmaz!» Ne zaman İzmirden bahsedilse: — Eski bir kıyasla en xiyade Yahyolmuş şehrimiz! - deriz. Bir bakıma doğrudur: zamanlar memlekette hiç bir sanayi 'ünkü © mamulü istihsal edilmezdi; ithalâ- İm ve liberal şekildeki ihracatın bellibaşlı büyük limanı bu İzmirdi... O zamanki canlılık bu sebebdendi... Meçhul dostum, © zamanki altı ka- val üstü Şişhane vaziyeti güzel tas- Yir ediyor: Kordonboyunun bütün şatafatı kozmopolit bir kalabalık cavıltısı yüzünden: Diğer şehirlerimizi de gözden geçi- relim: İstanbul da eskiden müstehlik bir Payitahttı. O da İzmir gibi karakte- Tini değiştirip şimdi müstahsil ve kendi Yağile kavrulan şehir oldu. Yeni hu- Susiyeti içinde tekâmül ediyor ve şim- di yepyeni bir ümranın eşiğindedir. Ankara, yoktan var oldu. Zonguldak hakkındaki hislerimi Uzun uzun yazmıştım: On, on beş se- ne evvel tam bir müstemleke man- Zarası arzediyordu; şirketler, köylü- müze zenci muamelesi yaparak ona yer altında ve yer üstünde gün gös- termiyorlardı. Bugünse, en modem işçi teşkilâtile Zonguldak, diğer mil- letlerin bazı kömür şehirlerine parmak ısırtacak, bazılarından İse asla aşa- Yeni park Sirkecideki meydanın tevsiine başlanıyor Narla Vekâleti, Devlet demiryolları idaresi tarafından oSirkecide bir meydan ve bir park yapılacağını yaz- muştık. Bu işe yakında başlanacaktır. Meydan ve park Sirkecide tram- vayın döndüğü yerden denize kadar uzayacaktır. Devlet demiryolları ida- resi tarafından burada bir park, parkta bir gazino ve yer altında bir helâ yaptırtılacaktır. Haber aldığımıza göre Sirkeci is tasyonunun çıkış yeri ile tramvay caddesi arasındaki bir kaç binanın da satın alınarak meydanın genişle- tilmesi düşünülmektedir. Bu suret- le Sirkeci hakikaten çok güzelleşe- cektir. ” Devlet demiryolları idaresinin bu faaliyetine mukabil istasyonun tar mam karşısına tesadüf eden harab | bazı binaların bugünkü şeklinden | kurtarılması lâzımdır. O zaman şeh- | re ilk çıkan güzel bir manzara ile karşılaşacaktır. gi Talihliler Piyangonun son keşidesinde Kazananlar Tayyare piyangosunun son keşide- sindeki talihlilerden bir kısmını ey- velce yazmıştık. Diğer talihliler de Şunlardır: 45 bin lira- kazanan talihliler; İz- mirde kasab B. Ali ve bakkal B. Şev- ki müşterek, Edirnede rasad memu- ru B. Mustafa ile kasab B, Kâmil müştereken kırk beş bin lira kazan- mışlardır. 12 bin lira kazananlar; Sarikamış- ta topçu alayında gedikli erbaş Sü- leyman, Beyoğlunda Foto Spor ma Zuazasında Andre, Beşiktaşla vapur iskelesi civarında çatal, kaşık fabri- kasında müdür muaivini B. Jak, Div- rikide 10 uncu kısım hat boyu mer- kezinde ustabaşı B. İhsan. 10 bin lira kazananlar: İzmirde Geri tülün şirketinde bayan Fatma ve B. Mehmedin müştereken aldıkla- rı bilet, Çakmakçılarda Yusufyan hanında müteahhid B. Şerafeddin, Beyoğlunda Küçük Parmakkapıda 8 numaralı evde bayan Marika. Giresun, keza, zevkli bir belediye reisinin idaresi altında eskisile mü- kayese edilmiyecek vaziyete ulaş- mıştır, Şimdiye kadar bizde, şehircilik di- ye hiç bir şey yoktu. Fakat Anado- luyu, Trakyayı gezenler derhal tas- dik ederler ki, her kasabacığımızda «bir plân yaptaralım!» fikri doğmuş; yahut tatbik bile edilmiştir. Şimdi- den bir meydan, bir park, bir iki ana yol, su, mezbaha, Halkevi, hükümet, mekteb ilh tesisatı bir heves salgını haline gelmiştir. Memleketimizde en geri kalmış iş şehircilikti. Bu zevkin ve fikrin de birdenbire uyanıp her yerde inkişa- fa başladığını memnuniyetle görüyo- ruz. Gelecek on yıl zarfında mutla- ğı düşmiyecek bir medeniyet sevi- il yesindedir. Karilerimizin fikri Vapurlarımızda da trenlerde olduğu gibi tenzilâtlı pasolar istiyoruz | Adadan bay H. A, Uçak yazı- yor: Devlet Demiryolları idaresinde- ki banliyö trenlerile seyahat eden yolculara gidip gelme ücretlerin- den. aylık, üç aylık, altı aylık kart- larla yüzde 40 tan yüzde 60 a ka- dar ayrı bir tenzilât yapılmakta dır. Acaba bu tenzilâtın Devlet ta- rafından idare olunan Akay'da ve Şirketi Hayriyece de tatbiki im- kânı olmaz mı? Bunun mümkün olduğu, bu tenzilât yapılırsa ge- rek Adalara, gerkse Boğâza daha ziyade rağbet olacağı kanaatinde- yim. Bu, gerek Akay'a ve gerek Şirketi Hayriyeye fazla bir zarar vermez, Çünkü, tarifelerinde ya- gılı vapurlar nasıl olsa postalarını yapmaktadır. Asker ailelerine Düzeltilmesi lâzım gelen bazı noktalar var Askerlik mükellefiyeti kanununda kimsesiz, bakılmağa muhtaç aileleri- ne yardım etmek için bir madde var- dır. Bu maddeye göre her mahalle- de, mahalle mümesilleri kendi ma- hallelerindeki muhtaç ailelerin vazi- yetine, nüfus mikdarına göre yapıla. cak muaveneti tesbit ederler ve © mahallede vakti, hali yerinde bulu- yardım akçesi» namile bir paranın tahsili için müracaat ederler. Kanun bu paranın tahsiline belediye tahsil şubelerini memur etmiştir. Şehrimizdeki mahalle mümessilleri de kendi semtlerindeki vakti ve hali yerinde bulunan aile reislerinden alınacak bu yardım akçesini tesbit etmişler ve belediye tahsil şubelerine bildirmişlerdir. Şimdi bu paranın tahsiline teşebbüs edilmiştir. Ancak mükelleflere tebliğ olunan ihbarmameler, alelâde bir ihbama- me mahiyetinden uzaktır. On gün- lük mühlet verilerek bu para öden- mediği takdirde tahsili emval kanu- nunun tatbik edileceği bildirilmek- tedri, Gerçi böyle hayırlı bir işe bir kaç lira sarfetmek büyük bir külfet de- ğildir. Fakat her türlü vergi ve r&- simelrin tahsili için mükellefe evve- 1â alelâde bir ihbarname vermek lâ- zımgelirken tahsili emval kanunu nun tatbik edileceğine dair tebliğat- ta bulunmak biraz garib değil midir? Bundan başka bir nevi vergi ma- hiyetinde olan bu paranın tarhını - mali mesuliyeti ve memuriyet sıfatı olmıyan - mahalle mümessillerine bi- Takmak ta doğru olmasa gerektir. ŞESNİR HABERLERİ Belediye bütçesi Hükümet 550 bin lirayı göndermeğe e Et resminin tenzili üzerine beledi- ye bütçesinde 500 bin liralık bir dü- şüklük olmuştu. Bu yüzden beledi- ye hastanelerinin masrafı ile beledi- ye zabıtası maaşlarının verilmesine İ imkân görülememişti. Hükümet, hayatı ucuzlatmak için etin behemehal ucuzlatılmasını İs- tediğinden şehir hastanelerinin maş- raflarını karşılamak üzere belediye- ye umumi bütçe İle yardım edeceğini ve belediye zabıtası maaş ve tahsisa- tanın da devletçe verileceğini bildir. mişti, Hükümet bu maksadla ayırdığı 550 bin Jiralık (o tehsisatı, her haf- ta elli bin lira olmak üzere, belediye namına göndermeğe başlamıştır. Bu paraya mahsuben şimdiye ka- dar iki taksit gelmiştir. Bu suretle bu tahsisat iki buçuk ayda tamami. le belediye namına gönderilecektir. Bundan başka, belediye zabıtası maaş ve tahsisatı da müvazenel umu- miyeden tesviye edilecektir. Belediye, hükümetten aldığı bu 550 bin lira ile bütçe mucibince ya pacağı işlere ârızasız deyam edecek- tir. Ancak muallimlere verilen mes- ken bedeli için idarei hususiye büt- çesine muayyen bir tahsisat koymak kabil olamamıştır. Muallimler kad- rosunda yapılan değişiklikler yüzün- den mseken bedelinin tayininde mu- hasebeyi müşkülâta uğratmaktadır. Bu meselenin halline hükümetçe ça- ışılmaktadır. Hizmetçiler Kanundaki madde hakkile tatbik edilecek Belediye kanunu mucibince aileler nezdinde çalışan hizmetçi, süt nine, uşak ve saire gibi kimselerin beledi- i ye iktisadi müdürlüğü tarafından | tescil edilmesi ve bunların zabıta tah- kikatile sıhhi muayeneden geçiril İ dikten sonra ellerine birer hüviyet va- rakası verilmsei lâzımdır, Fakat bu usul hakkile tatbik edilememektedir. Ekseriyetle kolcu veya tellâllar bir eve götürdükleri hizmelçiyi orada bir iki aydan fazla bırakmamakta ve ayartıp başka bir kapıya vermekte- dirler, Bu suretle kolcu, bir ay içinde hem hizmetçinin aylık ücretinden, hem Ücreti almaktadır. Bu vaziyeti gözönüne — alan bele | diye iktisad müdürlüğü, belediye ka « nununun hizmetçiler hakkındaki hü- kümlerini tamamile takib etmek için yeniden tedbirler almak fikrindedir, Bilhassa ailelerin emniyet ve iti- madını Sulistimal eden bu hizmetçi mutavassıtları hakkında tedbir ala- caktır, Bay Amca Sipahi ocağında !. — Bizimkilerin Roma yarışlarında — birinci geleceklerini yüzde beş yüz ev- Velden biliyordun demek bay Amca... .. Fakat dünyanın en usta binleile- ri bile bunu ancak yüzde elli bilebilir- ler... de ev sahiblerinden iki defa tellâliye | Sahife $ | İSTANBUL HAYATI Kurunuvusta âdetleri ; İ Vapurun alt kaf salonunda karşı- lıklı iki kanepeyi işgal etmişler, ha- raretli hararetli konuşuyorlardı. Er- kek, panlalonunun paçasından tuta- rak sağ ayağını sol dizinin üzerine kaldırdı. İskarpininin taban kösele- lerini tırnaklarile didikliyerek: — Eyvah, dedi. Gene ayakkabı parçalanmış. Tamir için bir lira lâ- zım. Elli kuruş şapka kalıbı, İki bu- çuk lira evdeki mobilyaların tamiri, ellişer kuruştan yüz elli kuruş ta ço- cukların ayakkablarını tamir için tam beş buçuk liraya ihtiyaç var. Ay başında bu işleri halletmeli Bayan hiddetle itiraz etti: — A, dünyada olmaz. Ben bu ay rob ısmarlıyacağım. Geçen aydan beş lira sakladım. Beş lira da bu ay- lıktan koyup terziye götüreceğim. aradan çikar. Mobilyacıya da on W- ra verdik mi, iki yüz liralık mobil- yayı eve getiririz, Adam dalgın dalgın sordu: — Sonra?... Bayan müstehzi bir kahkaha ile devam etti: — Sonrası can sağlığı, Borçları mızı her ay taksitle öderiz. Aldıkla- rımız eskiyinceye kadar borçlar da biter. O zaman gene her şeyi yeni- den alırız. Nasi, fikir pek hoşuna gitti değil mi? Adam. acı acı gülümsiyerek müurl- dandı: . — Evet. Pek hoşuma gitti amma, Şu midelerimizi de taksitle doymağa Cemal Refik Yeni ortamektepler Maarif Vekâletinin omevcude İlâ- veten bu sene yeniden yedi orta mek- teb açacağını ve yerlerinin kararlaş- tırıldığını yazmıştık. Bugünlerde şehrimize gelecek olan Maarif Vekâleti orta tedrisat umum. müdürü B. Avni, mekteb imtihanla- rile meşgul olmakla beraber, bilhas- sa yeni orta mekteblerin açılması çişile de uğraşacaktır. Maarif Vekâleti, ders senesi baş- lamadan evvel yeni orta mekteblerin tedrisata müsaid hale gelmelerini is- tediğinden (o mekteplerin (kadroları ve ders levazımı da hâzırlanacaktır. ! Eczacı Ethem Pertev ihtifali Türk eczacılığının ve müstahzar- cılığının ilk müteşebbislerinden ©&- zacı Etem Pertev merhumun vefati- nm 12 nci snei devriyesi münasebe- tile 11 Haziran 1938 cumartesi günü gl m İN aa ar m