e Sa TV Ram 7 vü Yeni petrol Irakın şimalindeki Kerkük civa- Tıhdan çıkan petorlların boru hattı le Akdenize akıtılmakta olduğu ma WMmnur. Buhat Hadisede iki kola Ayrılıp biri Suriye erazisinden Trab- lüşşama, ve diğeri Maveraylürdün ve Pilistin erazisinden Hayfa limanma Eidiyor. «Hat ikikola ayrılmakla beraber Irak petrolları daha ziyade Hayfaya Betirilmekte ve Fransızlar Trablus- Şamdan ziyade Hayfa limanından is- fade etmektedirler. Füvaki Fransızların Hayfa lima- huhdan istifadesi nisbeti seneden 68- | Neye azalmaktadır. Maahaza gene | Fransızların istifadesi İngilzlere na- | Zaran çoktur. 1638 senesi ilk üç ayı içinde Hay- | faya' boru hattı ile 600,000 ton petrol gölmiştir. “Bundan 456,000 tonunu, Yahi yüzde altmışını Fransa, 153,000 tonunu, yani yüzde yirmi beşini İn- Biltere ve kalanmı, yani 20,000 tonu- Du İtalya çekmiştir. Geçen senenin ilk üç ayı içinde | mbalarl 543,000 ton petrol gelmişti. Bundan 394,000 tonunu, yani yüzde yetmiş üçünü Fransa çekmişti. İngiltere 60,000 ton, yani yüzde on bir nisbe- tinde çekmişti. Yakın Şarkta Irak petrolları ile rekabet edecek yeni membalar keşte- dilmektedir, Basra körfezindeki Bah- reyn adasında Amerikalılar tarafın- dan keşfedilen ve şimdi geniş mik- yasta işletilen petrol membaları ge- rek Irak, gerek İran petrolları ile re- | kabet etmektedir. Son zamanlarda Balkanlarda da petrol membaları çoğalıyor. Amavutlukta Avlonyanın gerile- | rinde çıkan ve boru hattı ile Adriya. tik denizine getirilen petrollar İtal- yanın ihtiyacatından mühim bir kıs- mını tatmin etmektedir, Gene Yugos- lavyada mühim petrol membaları keşfedilmiştir. . Polvina - havalisinde bulunan bu membaları işletmek için Belgradda 6,000,000 dinar (sermaye ile bir anonim şirket kurulmuştur. İtfaiyeye giden yangın! Yangın çıktığı zaman itfaiyenin onu #öndürmeğe gitmesi mutaddır, Fakat Yângın itfaiyeye giderse buna ne der- | Biniz? ) Hâdise geçen gün Kopenhag'da ce- Teyan etmiştir: Çöp ve enkaz dolu bir Yük arabası hamulesini denize dök- Mek üzere yolda giderken ateş alıyor. Arabacı ateşi görünce hiç şaşırmıyor, | İtidalini muhafaza ederek derhal it- | İaiyenin nerede olduğunu soruyor. Po- lis birkaç yüz metre ileride bir itfaiye Merkezi olduğunu söylüyor. Arabacı bunun üzerine atlarını kamçılıyor ve / $on süratle itfaiyeye koşturuyor, Yangının kendilerine doğru gel | mekte olduğunu uzaktan gören itfal- Yeciler derhal harekete geçiyorlar ve bir iki dakika zarfında yangını söndür- Meğe muvaffak oluyorlar. Dört günde devri âlem Bu yaz zarfında Amerikan tayyare- cileri bir devriâlem seyahati yapa- caklardır. Meşhur tayyareci ve milyo- ner Hughes bu uçuş için hazırlıkları- na devam etmektedir. Haziran niha- yetinde Nevyorkta başlıyarak olan bu uçuş, Yeni Fundiand'dan geçerek At- las denizinin şimalini aşacak, Varşo- va, Moskova, Uzak Şark, Büyük Ok- yanusu katedecek ve Nevyorka döne- cektir, Tayyareler son sistem ve çok sürat- li alacağı için mütehassıslar bu uçu- şun dört günde biteceğini tahmin edi- yorlar, Bu suretle Jül Vern'in bir ha- yal gibi gösterdiği seksen günde dev- riâlem yirmi misli kısalarak dört güne inmiş oluyor. Zincirlikuyu civarında bir cesed bulundu Maktul 35 yaşlarında, temiz giyinmiş bir gençtir. Kurşunla öldürülmüştür Dün akşam geç vakte kadar cesedin hüviyeti anlaşılamamıştı Müddelumumilik bir ölüm tahkika- | İina el koymuştur. Vaka etrafında | Şu malümatı aldık: Dün sabah saat #ekiz sıralarında o Zincirlikuyudan Barıyere doğru giden birkaç kişi Der- t denilen yerde Hacıosman gazi- | osu civarında yolun kenarında 35 Yaşlarında, temiz giyinmiş bir ada | Mun yattığını * görmüşlerdir. Biraz '| Yâklaşınca adamın ölmüş olduğu | Anlaşılmış ve derhal Sarıyer jandar- Masına malümat verildiği gibi müd- | Melumumilik de haberdar edilmiştir. || Sarıyer jandarma kumandanı va- yerine gitmiş ve tahkikata başla. | #ıştır, Cesed muayene edilmiş ve bar'| fihdan bir kurşula vurulup öldüğü | Börülmüştür. | Başının yan tarafından giren beynini parçalamıştır. Vaka. Yı haber alan o müddelümümi muâ- Yinlerinden B. Hakkı Şükrü de vaka Yerine giderek tahkikata el koymuş- » Cesedin bulunduğu yer jandar- Malar ve korucular tarafından iyice Araştırılmışsa da silâh vesaire bulü- Hâmamıştır. Bu suretle cesedin bir Cinayet eseri olduğu anlaşılmaktadır. Yaranın vaziyetine nazaran vaka bir bânca kürşunile işlenmiştir. Etraf- otlarda da kan bulaşıkları var- Bu adamın, gezmek bahanesile | İ gün aydınlanması oraya götürülerek anl bir tecavüz neticesinde öldürüldüğü tahmin edi- liyor. Etraftan birçok kimseler sorgu | altına alınmışlardır. Dün akşam geç vakte kadar yapılan tahkikata rağ- men cesedin hüviyeti anlaşılama- muştır. Sarıyer jandarma karakolu ve müddelumumilik tahkikata de vam ediyor. Cesed orada bir çok kim: selere gösterilmişse de kimse tani- mamıştır. Orada bir müddet teşhir edildikten sonra cesed morga nâkle- dilecektir. Bu esrarengiz vakanın bu- kuvvetle mühte- meldir, Bir çocuk pencereden düştü, ağır yaralanarak öldü Çemberlitaşta oluran B. Arifin beş yaşındaki oğlu Emin, evin ikinci kat penceresinden sokağa bakarken mü- vazenesini kaybederek düşmüş ve beyni patlıyarak ölmüştür. NOVOTNİ BAHÇE, LOKANTA ve birahanesinde Sevimli okuyucu KATO LESZAY ve Opera tenoru Bakeas ve mugunni Yunka KANSIZLIK benizsizlik icin yeğine deva kanl ihya eden En muntabipetibba tarafından tertip edilmiştir. Nörasteni, zaliyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS dü 9 Ingiltere, Sıingapurda büyük hizmetler eden iki maymuna hazineden maaş bağladı İngiliz impara- torluğunda may- munlara verilen kıymet ve ehem- miyet son zaman- larda (fevkalâde artmıştır. Cambul ve Pute ismini tar $ıyan iki maymun resmen İngiliz devleti hizmetine alınmıştır. Bu iki hayvana devlet hazinesinden tahsi- sat verilecek, iaşeleri ve bakımları bununla temin edilecektir, Bu iki maymun ingilizce konuşmu- yorlarsa da İngiliz imparatorluğu- nun en zengin kısmı olan Malaka yarımadası ahalisinin konuştuğu Ma» Jay dilini oldukça anlıyordlar. Bu sa- yede, kendilefine verilen vazifeyi ifa etmekledirler, Bu iki maymun şim- di İngilterenin Cebelüttarık ve Mal tadan daha mühim bir üssü olan Singapurun hayvanat o bahçesinde yaşıyor. Fakat asıl vazifeleri İngiltere ulüm akademisi için şimdiye kadar tesadüf edilen ve mevcudiyetinden bile ma- Yümatı olmıyan hebatları bulmak ve nümuneler toplamaktır. Maymunlar insanın giremediği yerlerde ve çıkâmadığı ağaçlarda, ağaçların gövdelerine ziyan vermek- sizin, dal ve tomurcuk ve çiçek top- lamaktadırlar. Maymunlar, ayaklarma 150 metre boyunda birer ip bağlanıp salıverilmektedir. İpin ucunu tutan nebatat âlimi Malayca sözler söyle- mek ve arasıra ipi çekmek suretile maymunlara hangi ağaca çıkacak- ları ve ne gibi dal ve tomurcuk ve çi- çek toplıyacakları hakkında talimat vermektedir. İki hayvan çok zeki olduklarından aşağıdaki insanların göremedikleri yprakların arasından daldan dala sıçrayıp matlup olan şeyleri toplayıp aşağıya indirmektedirler, 'Bu iki hayvan nebatat ilmini o ka- dar zenginleştirmişlerdir ki mükâfa- ten iaşelerini ve refahlarını ve ihti- yar yarış atları gibi tekaüdiyelerini temin için devlet hazinesinden maaş bağlanmıştır. İlme büyük hizmet eden bu iki Bu maymunlar, insanların çıkamadıkları yerlere çıkarak bilinmiyen nebat ve çiçekleri topluyor, bu suretle mevcut koleksiyonun zenginleşmesini temin ediyorlar maymun Malaka adasında alıştırıl- mış şahin gibi avda kullanılan ve yer liler tarafından Berok adı verilen bir cins maymundur, Malakalılar insanın çıkamadığı Hindistan cevizi ve mango ağaçları: nâ bu maymunları çıkarıp meyvaları toplattıklarından bunların biradı da Hindistan cevizi maymüunudur. Bu maymunlar Malakalıların di Minden 12 kelimeyi öğrenmişlerdir. Fakat bir kelime bir çok defa tekrar edildiği zaman hayvan öğrenmekte, malümatı genişlemektedir. Ağaçtan yemiş ve nümune toplamak için gös- terilen vazifeyi seve seve yapıyorlar, Maymunlar, susamadıkça vazifelerini bırakmıyorlar, Susadıkları zaman iş- lerini bırakıp su içmekiçin aşağı inerler, Bu maymunlar pek küçük yaşta ve elde taşınabilecek bir çağda tutulup terbiye edilmektedir, İngiltere hizmetine alınan başka hayvanlar da vardır. Fakat tarihte ilk defa devlet tarafından maaş tah- sis edilen maymunlar Cambul ile Pu- tedir. Bu münasebetle maymun cin- sinin insana daha bir çok hizmetler yapacağı ümid edilmektedir, Singapurda iki maymuna ve hizmetleri mukabilinde maaş bağ- sine bütün İngiliz âlemi teessüf et- mektedir. f Hattâ Taymis gazetesi bir başmar kale neşrederek akıllı maymunun Öl dürülmesini büyük bir hadise olarak karşılamış, insan ve maymun ırkları arasındaki yakınlaşmaya bu hadise- nin bir mâni olacağını yazmıştır. Hadise şu suretle cereya netmiştir: Rödesianın merkezi Salisburi civa» rındaki şosenin boyunda yolcuların gecelemesi ve istirahat eylemesi için tesis edilmiş olan modern otelin Ame- rikan .usulündeki barı bir gün oto- mobil” »yolcularile dolu iken kapıdan içeri iri bir may- mun girmiş ve re- verans yapmıştır. Dört ayaklı misafir bardaki kızdan başlıyarak herkese elini verip müsafahai etmek istemiş- tir. Korkmıyanlar maymunla müsa- faha etmişler, korkanlar ellerini ver- mekten çekinmişlerdir. de bulunarak bar sahibinin üzerine saldırmıştır. Bunun üzerine herkes bardan ve otelden kaçmıştır. Hadise Salsburideki kaplan avcısı tarafın. dan orman korucularına haber veril- İKTİSADİ MESELELER | Yeni takas kararnamesi | Bundan bir ay evvel çıkan takas karanamesine göre, Amerika, Suriye, Filistin, Mısırdan gelecek bazı eşya takasa tâbi tutulmuştu Bu eşya şunlardan ibaretti: Ham deri, bakır, pamuk ipliği, kauçuk, Hindistan ce- Yizi, kebrato (dericilikte kullanılan bir madde). Takasla alınan malların yüzde kırk, hattâ yüzde kırk beşe kadar takas masrafı vardır. Hayatı ucuzlatmak yolları aranıldığı bir sırada, fabrika- törlere takas masrafı yükletmek, fabrikatörlerin şikâyetine sebep ol- muştu. Neticede İktisad Vekâleti ta- kas karanamesini değiştirmiştir. Bu karamame “7 tarihli resmi gazetede Kararnamede yapılan tadilâta gö re, Amerika, Suriye, Filistin ve Mısır- dan getirilecek olan ham deri, kau- çuk, bakır, pamuk ipliği, Hindistan cevizi gibi maddeler serbes dövizle alınacaktır. Bu karar piyasada çok iyi tesir yapacaktır. Bilhassa deri fabrikaları ham deri bulmak için müşkülât çekiyorlardı. Şimdi bu müş- külüt ortadan kalkacaktır, Diğer taraftan Amerikadan pamuk ipliği almak İçin, takas şartlarından istifade etmek lâzımdı. Bu yüzden pamuk ipliği kullanan fabrikaların maliyet fiati yükselecekti. Kararma- medeki yeni tadilâta göre, bundan sonra pamuk ipliği Amerikadan Sser- bes döviz vermek suretile tedarik edi- lecektir, Ortada takas masrafları ol- madığı için, pamuk ipliği kullanan fabrikalar daha pahalıya nal çıkar- maktan kurtulacaklardır. E.A. Suların cereyanı Tarlası, bahçesi olanlar suyun kıymetini herkesten ziyade takdir eder. Bol suyu olan bir kuyu, hele bir kaynak arazi sahibleri için bü- yük nimettir, Hangi bahçenin su- yu fazla ise onun sahibi o nisbet- te şen, o kadar varlıklıdır. Eski devirlerde susuzluk yüzünden göç- ler olduğunu ve bu göçlerin çok defa istilâ şeklinde tecelli edip ta- yati ehemmiyeti olan su meselesi- ni ele almış ve bu hususta bir çok kaideler koymuştur. Bunlardan bir ikisini bugün ele alalım. Medeni kanunumuzun 666 nci maddesine göre bir gayrimenku- lün sahibi, üst taraftaki gayri menkulde kendi kendine akan #u- ları hususile kar, yağmur sulari- nı kendi mülküne kabule mecbur- dur. Meselâ arazinin meyilli ol. ması dolayısile komşunun Üst ta“ raftaki araziden yağmurda ve ya karların erimesi neticesi akıp kendi arazisine gelen suları alt tar raftaki arazi sahibi kabul İle mü- kelleftir. Kaynaklara gelince: Ay- ni maddede «tutulmamış kaynak Sularının» dahi kabulü mecburf- dir, denilmektedir. Faraza üst ta- raftaki arazide bir kaynak mev- cud olsa ve bu kaynak senelerden» beri aşağıdaki tarlaya akıp gel mekte olsa aşağıdaki tarla sahibi bu suyu kabulden istinkâf ile yu- karıki tarla sahibini suları kendi tarlasına akıtmaması için icbar EE | i serkan | E in ii ili i ii RL m