A i 11 Haziran 1938 AKŞAMDAN AKŞAMAw Istanbulda bir köycülük siyaseti Erenköyde oturan bir dostuma: — Ne var ne yok? - dedim, — Gene muvafık bir mevzu ar Yorsun galiba... Öyleyse söyliyeyim de Yaz... Ekseriya bu mukaddemeyle başlıyan. ardan korkarım. Fakat bu sefer, ar- Yadaşım can damarı bir bahse temas etti: — «Köy kalkınması» diyoruz... Bir- çok vilâyetlerimizde bu hususta pek çok şeyler yapıldığı muhakkak... LA- Kin geçenlerde İçerenköyüne doğru Fittim... Orasın eski halinden bile fe- Ya buldum... İnhitatı önlemek için ne Yapmışız!.. Meclisimizde bulunan diğer bir dost; — Ereniköyde köycülük!.. - diye alay citi, - Operet köycülüğü!.. Ötedenberi Köycülüğü yanlış anlıyanlar aleyhin- “e kullamlan klâsik istihza. Haydi bakalım, şunu ciddiye alın da göre Jim... Erenköylü: — Niçin ciddi olmasın? - diye kaşla- Fu çattı. - Bazı Aanadollular, İstanbula sKocaköy» derler ki doğrudur. Öte denberi de seyyahların dikkatini cel- belmiş: İstanbul, şehir olmaktan gi- Yade, yanyana gelmiş birçok köyler hususiyeti arzediyor. Hele geniş mina- da bir İstanbulu Kartaldan Yeşilköye, Bağlarbaşından Mecidiyeköyüne, Ada- lardan Kâğıdhaneye ve Kadıköyünden Kavaklara kadar göz önüne getirir. sek... Böylece İstanbulun, “üzerinde köycülük faaliyeti sarfedilmesi iktiza &len bir saha olduğu derhal anlaşılır... Halbuki bu bakımdan ne yapılmış, ya- hud ne yapılması düşünülmüş? Müs- bet bir tasavvur varsa bile biz netice- sini hissetmiyoruz. Ve arkadaşım anlatmasına devam etti: — Eskiden İstanbulun meşhur bağ- Yarı vardı. En iyi üzüm bizde yetişir. di... Nerede şimdi?.. Hemen hepsi bo- zuldu... Bunların yeniden diriltilmesi İçin birşey yapmak lâzım mıdır?.. Ya- Pilırsa nerede ve nasıl yapılsın?.. Han- Bi çeşide rağbet edilsin?.. İtirazı seven iki numaralı dostum; — Sanki bir yol gösterilse aldıran bulunacak... O hevesler geçti! - dedi, Ben, bir müşahedemi anlattım: — İayır! Hiç de öyle söylemeyin... Yleselâ bizim gazetenin ziraat sahife. *i var; pek çok kimsenin kesip sakla- dığına, bu neşriyattan istifadeye çalış- tığına dikkat ediyorum. Erenköylü: — Gördünüz mü? Köy kalkınması tihazımız İstanbul ve civarında da fa- âliyete kalksa, her halde semeresini “alacağız... Yarı köy, yarı sayfiye olan Yerlerimizideki ağaçlara, çiçeklere eset. İe bakıyorum: Çoğunun yaprakları bö- cek ve hastalık tahribatından delik de ik, yahud yamrı yumru olmuş... Bakır Köyünde ne güzel kayısı yetiştirilir! farkında değil... Beşiktaş sırt. ları çiçekçiliğe o derece elverişlidir Ki, hattâ ticareti bile yapılır... Oralı “lan yok... Balıkçılık, tavukçuluk, kuş Şuluk da pek iptidai şekilde... Sordum: — Demek İstanbulun şehir olarak mevzuu bahsolduğu şu sıra larda ayni zamanda köy olarak kalkın. ması için de birşeyler yapılmasını ile- Yİ sürüyorsun!, — Fikrimi iyi hülâsa ettin, bravo!.. Bilhassu şunu da unutmamalı: Birçok “ilâyetlerimiz hakkında (efendim! Köyler pek dağmık! Köycülük husu- Yanda birşey yapılamıyor!) deniyor... Eminönü meydani Daha iki han yakında yıkıcıya verilecek arar na lunan Bektaş hanının 34 bin liraya Belediyece istimlâk edildiğini yaz- Belediye bu hanı, yıktırmak üzere Pazartesi günü bir müteahhide ihale edecektir. Dünden itibaren hanın tahliyesine başlanmıştır. Han 15 Ha- zirandan itibaren yılalmaya başla- nacaktır. Beklaş hanı, altında Kızlayın maden suyu satış deposu bulunan binadır. Bu binadan sonra köşebaşını teşkil eden Eminönü hanı sahibile de bir anlaşma yapıldığından Bektaş hanından sonra Eminönü hanı da yıkıcıya verilecektir. Yeni tramvay tarifesi Yaz mümasebetile tramvay tari- fesinin yeniden tanzimi kararlaştı- rılmıştı. Yeni tarife, bilhassa sayfiye yerlerinden gelecek olanların ihtiya- cma göre tanzim edilmiştir. Tarife dünden itibaren tatbik edilmeğe baş- lanmıştır... | Haliç şirketi Belediye kati surette devrini istiyor Haliç şirketi hissedarları geçenler. de yaptıkları senelik umumi toplan- tıda şirketin vaziyeti etrafında görüş- müşlerdi. Bu içiimada hissedarlar. dan bir kısmı şirketin derhal tasfi- yesi, ekalliyeti teşkil eden diğer his- sedarlar da şirketin ipkası ile Beledi- yece idare edilen şirket tesisat ve muamelâtının yeniden şirkete devre- dilmesi için hükümete müracaat eğil mesi fikrini müdafaa etmişlerdi, Şirket muamelâtının tasfiyesine taraftar olan hissedarlar, Belediyeye müracaat ederek şirketin satın alın- masını istemişlerdir. Belediye hisse- darların iki taraf mümessillerile te- mas ettikten sonra İktisad Vekâleti- ne müracat etmiştir. Belediye Üç s6- nedenberi Haliç tesisatını idare etti- ğini ve bu müddet içinde mevcud ge- mileri yenileştirecek derecede tamir ettiğini, ancak Haliçte deniz münakar lâtını daha esaslı surette tanzim et- mek üzere muvakkat vaziyete niha- yet verilmesi Tâzım geldiğini bildirmiş ve şirketin tamamile Belediyeye dev- rTeğilmesini istemiştir. Belediyenin bu teklifi İktismd Ve kâletinde tedkik edilmektedir. Şir- ket hissedarları, Belediye tarafından şirket muamelâtı idare edildiği üş sene içinde temettüden istifade et- mediklerini İleri sürmüşlerdir. İşte, İstanbulda bunun tamamile aksi bir vaziyet var. Köyler tıklım tıklım! İçiçe... Bu kesafetten istifade etmeli; burasını, âdeta bir köy lâboratuarı halinde kullanmalı, muhtelif tecrübe- lere girişip neticeler çıkarmalı; müna- siplerini başka yerlerde de tatbik et- meli... (Vâ-Nü) Haklı şikâyetler Yedek işçi parasız bekletilir mi? ihtiyat ameleye ihtiyaç o hissetirdiği için, bizleri bu halde bitakmak hak- Kaniyet değildir. Depolarda nöbet beklediğimiz sırada da gündeliğimiz Bir tehdid iddiası Mahkeme suçlunun tevkifine karar verdi Beyand civarında Mehmed Ali ağın- da biri Muhsrrem adında birini ölüm- le tehdid etmek suçundan maznunen adliyeye verilmiş, Sultanahmed bi- rinci sulh ceza mahkemesinde sorgu» ya çekilmiştir. Maznun Mehmed Ali hâkim huzurunda suçunu inkâr ede- Kendisi göçen gün beni bir eve gö- türdü, Orada kumar oynuyorlardı. Beni de kumara soktular. Cebimde bulunan iki bin lirayı aldılar, Çika- cağım zaman on param Eve gidebilmek için hiç olmazsa bana 8 lira vermesini Muharreme söyledim. Para vermediği gibi küfrederek beni kovdu. Kendisini şikâyet etmeyim di- ye şimdi de bana iftira ediyor. Söz leri yalandır. Tahkikat evrakına nazaran Meh- med Alinin sustalı bıçakla Muharre- mi ölümle tehdid ettiği hakkında kâ- fi deliller mevcud olduğundan hâ- kim, Mehmed Alinin tevkifine karar vererek tevkifhaneye gönderdi. Robert Kolejde diploma Ders senesinin sonu münasebetile dün Robert Kolejde saat 17 de mera- simle diploma verilmistir. Kolej di- rektörü doktor Ralt, her talebenin ayrı ayrı elini sıkarak tebrik etmiş- tir. Bu sene Robert Kolejden 49 tale- be mezun olmuştur. Bunların $il mühendis 18 i de lise kısmındandır. Şirketi Hayriyenin yaz tarifesi Şirketi Hayriye yazlık karnelerde yaptığı tensilâtı bugünden itibaren tabik etmeğe başlıyacaktır. Karne ler üç aylıktır. Şirket yaz tarifesini tatbik için dairelerde ayni mesal saa- tinin tatbikini beklemektedir. Yaz tarifesi hazırlanmıştır. Yeni mesai saatine göre tarifede küçük bazı tadiller yapılıp derhal tatbikine geçilecektir. Şirketin bu seneki yaz tarifesinde Cumartesi ve Pazar gece- leri Boğaziçinden Köprüye mümkün olduğu kadar geç vakit vapur kaldı- rılması gözönünde tutulmuştur. AÇIK MUHABERE: Galatasarayın eski muallimlerin- den farisi - türkçe lügat müellifi bay Ziyaeddin Gökçen'in gazetemize mü- racastı rica olunur, Bay Ok sporu Okmeydanının tanzim edilmesi kararlaştı Vekâletin emri üzerine B. Prosi Okmeydanında tedkikat yapmıştır. Mütehasas, burasının tanzimi için mevzii bir plân hazırlıyacak ve Bele- diye relsliğine verecektir. Buranın tanzim masrafı hükümetçe temin edilecektir. Bir kotra devrildi, içindekiler yüzerek kurtuldular. Kartalda oturan B, Münir, yanım- da iki kerimesile birlikte, bir kotra ya binerek denize açılmışlar, bu &ıra- da havanm muhalefetinden kotra devrilmiş, içindekiler denize dökül- müşlerdir. Yüzmek bildiklerinden id yüze sahile gelerek kurtulmuş- Şahide hücum Yakasına sarılıp ceketini parçaladı! Tahtakale civarında ahçılık yapan Mehmed Ali adında biri dün Sultan- ahmed ikinci sulh ceza mahkemesin- de bir davaya şahidlik etmek üzere adliyeye gelmiştir. Davanın maznunu Mustafa mahkeme kapısı önünde Mehmed Aliyi görünce: Diye birdenbire üzerine htcum ede- rek Mehmed Aliye bir yumruk vur muş ve yakasına sarılıp ceketini par- çalamıştır. Gürültüye yetişen adliye zabıtası Mustafayı yakalamış ve hakkında eş- rak tanzim olunarak bu taarruzun- dan dolayı da muhakeme edilmek üzere Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesine teslim eüilmiştir. Kimya enstitüsünde .gene yangın başi lerden birinin parlamasile çıkmıştır. raşkimi ilâç kutusu ve bir kısım tah- ta yandığı halde ateş iftalye tarafın- dan söndürülmüştür. Bir hamal elini destere ma- kinesine kaptırdı, bir parmağı kesildi Samatyada hamal İspiro, bir odun deposunda destere makinesinde ça- lışmakta iken elini destereye kaptı- rarak yaralanmış, bir parmağı kesil. miştir. Sulh mahkemesinde |.. SOHBET: Sözden söze ı YIKICI, — Bugünün sanatinin ma- ziden tamamile ayrılıp yepyeni, bam- Same Pl — Yani insan oğlunun bunca asır- bir şeye varamazsınız. Dünü bugün- den ayırmayın, silkip atmayın, yarma bağlayın, Mazi, anane namına yeniyi redde- denlere de: — Siz tarihin altında ezilmişsiniz, derdi. Kendinizi ölülerin eline bırakı- yor, sizi onlar idare etsin istiyorsunuz. Biraz da kendi kendinizi dinleyin; ken- desine karşı kendi iradenizi çikarın. Nedir bu esaret! Kapatın o köhne ki- tabı. Siz, arkanızda bilmem kaç asrın tasvibini hissetmeyince kerkuveriyor- sunuz. Elinden tutan olmayınca yürü. yemiyen çocuk gibisiniz. Biraz da düş- meği; yanılmağı göze alın; meyilleri- nizin, isteklerinizin mesuliyetini ka- bul edin. Bir gün öyle, bir gün böyle söyleme- sine şaşıranlara: — Ben, derdi, e ği kâr şu veya bu iddiaya hizmette hak- 4 olabilir: vardığı netice, tuttuğu yo- lun doğru olup olmadığını gösterir, Fakat tuttuğu yolu herkese kabul et- tirmeğe kalkınca, işi nazariyeye, öğü- de dökünce haksızdır. Sanate belki en büyük hizmet - bittabi eser yaratmak- tan sonra - nazariyeleri yıkmaktır. n NOKTALAMA. — Bizde noktalama, yani tenkit, bir türlü yoluna gireme- di: muharrirlerimiz tırnak'ı muterize'« yi noktalı virgül'ü, virgül'ü gelişigü- zel kullanıyorlar. Halbuki bütün bu müş bir heyetin (tek bir kişi olursa da- ha iyi) kitabına ihtiyacımız var. Nok- talama bir vüzuh meselesidir; nokta. sen. 5 Selimi acz LİN emmi nü iiinüllü) kl nish mk mani ikale ile bill öl Bağl sml Eken Zan önemdir iller bafl isi sesli nemle kli