7 Dünya kupasında birinci tur maçları 5 haziranda yapılan altı maçtan dördünün temdid edilmesi Em AYR. çetin geçtiğini göstermektedir Dünya kupası birinci tur müsaba» kalarının neticesini hafta içinde radyo havadisi olarak vermiş ve dün de ilk yapılan Almanya - İsviçre ma» çının tafsilâtını koymuştuk. Bugün de 5 haziranda yapılan altı maçın tafsilâtını veriyoruz. 5 haziranda Fransada, yapıları bu ilk tur müsaba- kalarımn beşi nizami müddetlerin sonunda beraberlikle bilmiş ve maç- larm temdid edilmesi icab etmiş- tir. Buda üçüncü dünya : kupas müsabakalarının çok çetin geçmekte olduğunu göstermektedir. İlk tur maçlarnda şu neticeler elde edil. miştir; Macaristan - Felemenk Hindistanı; Li Fransa, - Belçika; 3-1 Brezilya - Polonya: 6-5 (Temdiiden sonra) İtalya - Norveç: 2-1 (Temdidden sonra) Çekoslovakya - Holânda: 8 - 0 (Temdidden sonra) Romanya - Küba: 3-3 (Temdidden sonra) Almanya - İsviçre: 1-1 (Temdidden sonra) İlk tur müsabakaları içinde en umulmadık netice veren İtalya - Nor- veç maçı olmuştur. Bu maçta tur- nuvanın büyük Favorisi olan İtal- ya takımı ancak temdidden sonra rakibi Norveçi mağlüb edebilmiştir. Firsat düşmüşken şunu da kaydede- m ki Norveç takımı 1936 Olimpi- yad turnuvalarında milli takımımı zl 4-0 yenerek tasfiyeye uğratmış ve bundan sonra Almanları yenmiş, alyaya yenilerek üçüncü olmuştu. Du sefer Norveçin, İtalyanın profes- vanel takımı karşısında elde ettiği bu muvaffakıyet Norveçe dünya fut- bolunda iyi bir mevki vermektedir. İTALYA - NORVEÇ: 2-1 Mersilyada yapılan yeni stadda oynanan bu maçtan evvel İtalyanla- rm mühim bir farkla tahmin ediliyordu. 20,000 seyirel önünde oynanan bu maça takımlar $u kadrolarla çıkmışlardır: İtalya: Olivieri - Mousegilo, Ra- va - Serantoni, Andreolo, Locatelli - Pasnlati, Mezza, Rolla,, Ferrari, Fer- Taris, Norveç: H. Yahansen - Holmsen, R. Yohansen - Hohnberg, Eriksen, Hanriksen, - Brüştat, İzaksen, Bray- nildsen, Frantzen. Oyuna Norveçin gollük bir hücu- mu ile başlanmış, İtalyanların buna mukabelesi ilk dakikalarda Ferrari- nin ayağile golle neticelenmiştir. Golden sonra İtalyanların kolay- Tıkla sayılarını arttıracakları tahmin edilmişse de vakit ilerledikçe Norveç- liler güzel bir usul tutturarak İtalya kalesini tehlikeye sokmuşlardır. Kale- ci Olivleri birinde direklerin yardımı İle iki muhakkak gol kurtarmış ve bi- rinci devre 1-0 İtalyanların lehine bit- miştir, İkinci devre bidayetinde de Norveç- liler oyunda hafif bir hâkimiyet kur- muşlardır. Kolay bir galibiyet kazana- caklarını ümid eden İtalyanlar Nor- veçin hâkim oyunu karşısında gittikçe sinirlenmeğe başlıyarak oyunu sertleş- tirmişlerse de hakem Benarak bütün hataları cezalandırmıştır, İkinci dev- renin ortasından sonra İtalyanlar bü- tün kuvvetlerini hücuma vererek Nor- veç kalesini zorlamışlarsa da iyi bir müdafaa İle Norveçliler kuvvetli Ta- Xiplerine karşı koymağa muvaffak ol- muşlardır. Norveçin yorulmağa baş- ladığı bir sırada oyunun bitmesine 7 dakika kala sağ açık Brüştat, sol içle paslaşarak İtalya kalesi önüne kadar İnerek takımının berabere gol atma- i ğa muvaffak olmuştur. Halk tarafın- an bu gölden son larsa da nakem ofsayd görerek say» ve nizami müddet berabere bit- didlerin bidayetinde Nor- kim oynamışlarsa | da İtalyanların canlı bir hücumunda | Norveç kalecisinin fena bir Blokajın- | Fransa - Belçika maçında iyi bir oyun çıkarmışlardır, komble takmakta da bazı klâs oyuncular parlamış ve takım umumiyet itiba rile iyi çalışmıştır, BREZİLYA - POLONYA: 6-5 Dünya kupası maçlarının en m$ rakla beklenenlerinden biride hiç şüphesiz ki Brezilyalıların Polonya ile yapacakları müsabaka idi. Brezil- yalılar neticede kazanmağa muvaf- fak oldukları bu maçta bilhassa topa pisi ile iyi bir tesir bırak- ik aminin itibaren harikülü- de topa hâkimiyetleri olan ve çok güç şeyleri kolaylıkla yapan Brezilya fut bolcüleri Polonyalıları şaşırtmışlar ve birinci devreyi hâkim bir oyundan sonra 3-1 galib bitirmeğe muvaffak olmuşlardır, Polonyalılar bu devrede yeg gollerini penallıdan yapmış- lardır. Yağmur altında başlıyan ikinci deverenin Uk 15 dakikasında Polon- yalıların maruf muhacimi Vilinovski İki gol çıkararak takımları berabere vaziyete getirmiştir. 67 inci dakikada Brezliyalı Perarlonun attığı göle oyu- nun bitmesine bir kaç saniye kala Vilinovski makabele ettiğinden maç 4-4 berabere bitmiş ve temdidlere başlanmıştır. İlk 15 dakikada Brezli- ya merkez muhacimi meşhur Leoni- das takımına iki gol kazandırmış ve Polonyalılar da buna ancak bir sayı ile mukabele ederek 6-5 mağlüb ol- muşlardır. Brezilya: Batates - Domingos, Ma- hados - Joze, Marten, Alfons o - Lo- pez, Romeo, Leoniadas, Perasio, Hır- küles. Polonya: Maceski - Sepanyak, Ga- Teki - Gora, Niç, Ditko - Piek, Plon- tek, Şerfke, Vilimovski, Vodarz. FRANSA - BELÇİKA: 3-1 Pariste büyültülen Kolomb stadın- da yapılan bu maçta Fransızlar ek- seriyetle hâkim oynuyarak 3-1 kazan- muşlardır. 40 bin kadar seyirci önün- de yapılan bu maça takımlar şu kad- rolarla çıkmışlardır: Fransa: Di Lorto - Matler, Kaze- nay - Bastlen, Yordan, Dlany - As- ton, Hayserer, Nikola, Delfur, Vey- * nant, Belçika: Bacu - Paverik, Seys - Van Alfen, Stinem, Devinter - De Vuver, Vorhot, İzemborks, Bren, Buyle. Düdükle beraber hücuma geçen | Fransızlar sağdan inmişler, Astonun | İ ortaladığı topu Belçika kalecisi elin- | den kaçırmış, yetişen Veynant da ilk golü yapmıştır. Golün tesirile gayre- te gelen Fransızlar ilk on dakikada Belçikayı müthiş bir tazyik altına | almışlardır. 10 uncu dakikada mü- | dafilerden birinin bir hatasından is- tifade eden Nikola takımının ikinci sayısını da yapmıştır. Bü gölden son- ra Belçikalilar da canlanarak hücu- ma geçmişler ve iyi oynıyamıyan Fransız müdafaasını zorliyarak Kaze- nav'ın bir hatasından İstifade etmiş- ler ve bu suretle santforları vasılasie Fransızların üçüncü golü le biricik göllerini İkinci devrenin 24 üncü “dakikasın- da Astonun geri pasından istifade eden Nikola takımının üçüncü ve son gölünü yaplıktansonma maç Fransızların 3-1 galibiyetile bitmiş- tir. Bu maçta Fransızlardan Yordan, Aston ve Zenci Dlany çok güzel oy- namışlardır. ÇEKOSLOYAKYA - HOLANDA: 3-0 Löhaurda oynanan bu maçta ni- zami müddet de berabere bittiğinden ancak temdidierde netice vermiştir. Maçı büyük farkla kazanmaları bek- lenen Çekoslovaklar uzun müddet Holandalıların enerjik ve gayretli oyunu karşısında kendilerini topliya- mamışlar ve temdidde de Holanda- nm yorulmasından istifade ederek sıra ile Zeman, Nejedli, Kostalek va- sıtasile gollerini yapmışlardır. Ta- kımlar; Çekoslovakya: Plauiçka - Burger, Doçik - Kostalek, Busek, Koyeki - Simunek, Nejdli, Riha, Leman, Rulk. | Holanda: Van Male - Veber, Kal- denkove - Peve, Andrisen, Van Hel - | Vels, Vanden Ven, Smit, Vente, De Harder . ROMANYA - KÜRA: 3-3 Dünya kupası maçlarında en çok taliin lütfuna uğrıyan takım Roman- ya olmuştur. Arjantinin iştirak et- memesi yüzünden Küba ile karsıla- $&n Rumenler bu maçı kazanırlarsa Arusturyanın inhilâlinden dolayı doğ- rudan doğru kardofinale kalmış olan İsveçle o karşılaşacaklardır. Amplede çök kuvvetli bir takım olmadığından Romanyanın dömi finalist olması ih- timali kuvvetlidir. Fakat Rüumenler bu maçta kendilerine fazla güvenme- leri neticesi olarak muvaffak olama- mışlar ve temdidlerin sonunda bera- bere kalmışlardır, Takımlar : Romanya: Pavleviki - Burger, Şi- rayu - Vuitila, Rasinaru, Rafiuski - Bindea, Kovaçi, Baratki, Bodola, Do- bal, Küba: Karvajales - Barkin, Şorens- Berges, Radrigiz, Arias Sosa, Tunas, Sokorro, Fernandez, Magina. Oyun çok yavaş başlamıştır. İlk golü 35 inci dakikada Rumenler Ko- vaçi vasıtasile yapmışlar, buna Kü- balılar derhal mukabele etmişler ve birinci devre 1-1 bitmiştir. İkinci devre bidayetinde Rumen akınlarmı Küba kalecisi muvaffakıyetle kurtar- mışlardır, Bu ara Kübalılar bir gol kazanmağa muvaffak olmuşlar ve Rumenler buna ancak maçın bitme- sine beş dakika kala mukabele ede- bilmişlerdir. Bu maş da tekrar edile cektir. MACARİSTAN - FELEMENK HİNDİSTANI: 6-0 Kuvvetleri müsavi olmıyan iki ta- | km arasinda Remsde yapılan bu maçta Macarlar baştan sona kadar üstün bir oyundan sonra 6-0 kazan- mağa muvaffak olmuşlardır. Maça: Hadla - K yi, Biro - Lazar, Tu- ray, Balog - Sas, Sengeller, Şaroşi, 'Toldi, Kobüt. Şeklinde en kuvvetli kadrolarile çıkan Macarlar 15 dakike içinde dört sayı yâpmışlar ve ikinci devrede gol- lerini altıya çıkarmışlardır, Tefrika SARAY ve BABLÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur No. 152 Meşrutiyetten sonra Abdülhamid'e . verilen jurnallar Sırf Abdülhamidin bendegânı tara- | #mdan adam kandırmak için tutulan | yolları göstermek maksadile naklet- | tiğimiz bu ifadelerden sonra yukarıda bahsettiğimiz jurnalları da mütalea ete mek icab eder. Nadiri Vevzinin 31 mart vakasına epeyce takaddüm eden ve mebusan intihabatı sırasında tütün kıyıcısı Hacı Mustafa vasıtasile verildiği an- laşılan şu jurnalı (1) musahib Nadir ağanın Abdülhamide meşrutiyetten sonrada jurnal takdiminde devam edildiği hakkındaki ifadesini tama- men müeyyid bulunuyor: (Birader! Dünkü gün cuma günü bizim soka- ğın başındaki kahvehaneye uğradım. Haniya .... Cevad yok mu? O .... (Kah- riya) ve (Uyanınız!) amında bir kaç kitab kahvehaneye getirmiş. Ta- kunyeci Hacı Dedenin oğlunun ve be- lediye müfettişlerinden Balinin elle- rine vermiş, okuyorlardı. Kitablara göz gezdirdim. Serâpâ şevketmeab efendimiz aleyhinde! Bu kitabları mütalea etmek üzere sıhhiye âzasın- dan baytar kaymakamı Edirne... Ahmed beyden aldığını Cevad bey söyledi. Bu Cevad kimdi? Biddefat arzolun- muştu ki bu Cevad, Reşad efendinin kâtibi Suphi beyin taallükatından- Nizameddin bey dahi med ise Melâmi dervişlerinden ve pa- dişahımızın birinci düşmanlarından- dır. Bu gibi mugayiri şerğ ve edeb, hali- fel ruyu zemin efendimiz aleyhinde yazılı bir kitabı kahvehanelerde okut- maktan garez nedir? Padişahı kötü- leyip cühelâyı nâsa fena bildirmek değil midir? Halk padişahı fena tarı- sınlar; aleyhine kıyam (eylesinler; hal'eylesinler; Reşad efendiyi tahta çıkarsınlar, Maksad budur, Cevadın ve rüfekasının fikirleri bu yoldadır, Reşad efendi tahta geçerse elbette Cevad dahi meramına nail olur. Fakat halk ve ahal! Cevadın Re- şad efendiye münasebeti olduğunu nereden keştedeceklerdir? Halk zahir- deki hezeyannamelere bakar. Bugün intihab maddesi bitti. Rey puslalarını havi olan sandık güzelce süslendikten sonra bir beygirin üzeri- re konuldu, Beygirin etrafında sün- gülü askerler yürüyordu. Bunların ar- kasında Sümbülefendi dergâhı dervi- şanı ellerinde matharlar, kudümler, ziller olduğu halde beygiri takib edi- yorlar, beygirin önünde mekteb ço- cukları vatan şarkısını terennüm edi- yorlardı. Bunların önünde binlerce halk ve halkın allerinde müteaddid davullar gümbürdüyordu. (Yaşasın hürriyet! Yaşasın millet! Yaşasın or- du!) sadaları âsümana aksediyordu. Bunların arasında Kocamustafapa- şa şeyhi Kutbi efendi ve Merkez şey- hi tepinip duruyorlardı. Ahaliye bir şey diyemem; çünkü akılları bir şeye ermez (!) bu kadar yaygara ve feryad arasında ne olur- du Kutbi efendi ve dervişleri bir kere- cik olsun (padişahım çok yaşa!) dua- sını yad ve Lezkâr ve tekrar edey- diler, Nankör Kutbi sayel şahanede bünca nimetlere, tayinlere nali oldu- ğu halde küfranı nimet eylemesi tees- süf ve teessürümü mucib oldu, Daha dün arabasile semte geldiğinde bilâ- sual: — Mabeyini hümayundan geliyo- rum. Falan ve falan paşaları gör- düm. Ebülhüda efendi hazretlerini zi- yaret eyledim. Beraber taam ettik. di- ye iftihar eden koca ...,... (2) bugün ne çabuk ak sakalile Jön 'Türk oldu? Azizim! Ailece halim harab, Bir me- muriyete kayırılmak için sadrazam paşaya tavsiye ettirilmek üzere mer- hameti şahaneye muhtac bulundu- ğumu hakipayi şahaneye arz buyur- manızı rica ederim, azizim. Nadiri Fevzi Şimdi asıl 31 mart vakasına taallük eden jurnalları gözden geçirelim: Şürayi devlet âzasından Tayyar be- yin divanıharbee tedkik olunan jur- malların —a ça (Dersaadet içinde ihtilâl çıkarmak için mevcud askerin kısmı azamı müfe tefiktir. Her ne türlü vesika arzu olu nursa getirilecektir. En başta Mevlân- zade Rifat olduğu halde bir kaç güne kadar İttihad aleyhine hücum ede ceklerdir. Herhalde kan dökülecektir. Efendimizin bu sırada parayı esir- gememelerini hasbelubudiye ara yorum ferman. —. İşbu ifsadatı tamamile programlar rile beraber efendimiz mütalea buyur» duktan sonra bu fenalığa mâni olmak için sureti mahremanede Avnüllah ve Fethullah pek büyük hizmet ede- bilirler. Efendimize de kanaat hasıl olacaktır, Efendimizin nasıl bitaraf bulunma" ları iktiza ederse onların dahi efendi- mize hizmet ettiklerini hiç kimsenin bilmesi katiyen caiz olamaz. Hattâ ©8- miyet âzalarından hiç kimsenin aslâ malümatı yoktur ve olmıyacaktır. Çünkü kendileri için daha ziyade mazarratı vardır. Bunların mühürlerile efendimize takdim olunacak gayet mühim mA ruzat mülalea buyuruldukta kendile- rini efendimize nasıl teslim etmiş ol- duklarma efendimiz kanaat hasıl ede” ceklerini kulunuz temin ederim. Yok, eğer efendimiz bu kadar ehenm miyetli maruzatı müteaddideyi tab- kik etmez ve inanmaz ve şalbei tereğ- düdden kurtulmıyarak para verme lerse tabli diğer fırkalardan birine iltihak edeceklerdir. Açlık her şeyi yaptırır. Fakat efendimizden menfaa gördükten sonra hiç bir veçhile başk& tarafa meyletmezler. Bu cihetle t€ reddüdün beyhude yere vakit geçir” mekten başka hiç bir faydası yoktur. (Bu jurnalın arkasında kurşun &â“ lem ile şu sözler yazılıdır; Para teklif etmiş kabul etmemiş v9 böyle giderse nihayet çarnaçar kal edecekleri tabiidir. Efendimiz hayati" nı muhafaza etmek için her şeyi bik mesi lâzımdır. Bundan dolayı da pg” rayı esirgememeleri iktiza ederse d€ gene reyi şahanelerine menuttur.) —— İsmali Kemal bey meselesinden dolayı bütün Arnavudlar, hattâ AF navud taburu da İttihad ve Terakki cemiyeti aleyhinde teşebbüsatta bur Tunuyorlar, —4— Fermanı şahanelerini tebliğ buyur” dular. Avnüllah ve Feliullah efendimiz? emniyet edemiyorlar. Eğer bey (7) kulları 590 lirayı berabere? getirmezse gelmezler. Zira parayı ver di mi diye soruyorlar, —5— Mevlânzade Rifat tarafından ter” tib edilmiş olan program alınmazs$ işin fenalığı menedilmiyecektir. Prof” rami almak ve her işl meydana çıkar” mak için bir mikdar paranın ihsah buyrulması lâzımdır. Sai 4 Eğer elendimiz para vermiyeoöğ olurlar ise kulları hiç bir mesuliyefi kabul etmek ve hizmeti dahi ifa ef” mek mümkün olamaz. —Ye . Hulâsa Şayed bu cemiyete para verilmesiö efendimiz için pek fena olacak” Verilecek parayı hiç kimse bilmiye0?” ğine efendimiz emniyet Zira Avnullah tarafmdan gayet 50” fassal surette efendimize sened alın$” caktır. Hattâ bunlar efendimisi? menfaati seniyelerine pek büyük his met edeceklerdir. Bugün heri Iütuf ve inayeti seniyelerine munis” zardırlar, Me Avnullah bey iki gündür kullarıD# haber gönderdi. Gidemedim. Heri de gitmek lâzımdır ve bir saat © büs elzemdir. Efendimiz VW yorlar, Hiç bir iş görül (Arkası var) &) Taninin 12 mayıs 1525 tarihli Möf hasında neşrolunmuş! 2) Jurnaldaki bazı tabirleri almadı