29 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

29 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hollanda bataklıkları ku rutma işi Avrupada bir taraftan nüfusun artması ve diğer taraftan işsizliğin çoğalması her memlekette ve bahu- Sus nüfus kesafeti bulunan yerlerde büyük bir gaile teşkil etmektedir. Bu gailenin tahfifi için denizlerden, nehirlerden, bataklıklardan müm- kün mertebe zeri kabil yeni arazi çıkarmağa çalışıyorlar, Bu işte en ileri giden memleketler © bilhassa Hollanda bulunuyor. Hollanda şim- diye kadar büyük sedler yaparak denizin suları yerine imar ve zere el- verişli geniş arazi temin etmekte idi, Aslında bir içdeiniz olan Zulderzöe şimdi çok darlaşmış ve etrafında de- nizden kazanılmış mamureler peyda olmuştur, Şimdi de Hollandanın . cenubunu baştan başa sulayan ve Almanyadan gelen Ren nebri ile birleşen Maas | nehrinin Grave civarında teşkil et- tiği kolları hattı müstakim üzere bir Çekirge mücadelesinde sığırcık kuşları büyük hizmetler görüyor Ziraat mücadele teşkilâtı da faaliyete geçti ve çekirgelerin itlâfına başladı İzmir (Akşam) — Bu y Bayındır, Menemen kazalarında Çe- kirge görülmüştür. Vilâyet ziraat mü- cadele teşkilâtı tarafından Çekirge mücadelesine başlanmıştır. Leylekler, sığırcık kuşları ve karatavuklar da bu mücadelelerde yardımcı vazifesi görü- yorlar. Fakat bu sene vilâyetimizde pek az leylek vardır. Ziraatçilerin söy- lediklerine göre leylek neslinin bu aza- lışının sebebi iki sene evvel Balıkesir- Bürhaniye arasında kartallarla leylek- ler arasında vuku bulan muharebe- dir, O muharebede pek çok leylek te- lef olmuş, hattâ dişi leylekler bile mu- harebeye girdikleri için telef olanların yavruları yuvalarda açlıktan ölmüş- lerdi, Çekirge için müthiş bir belâ olan leyleklerin azalmış olmasına rağmen geçen yıllarda vilâyetimiz dahilinde görülmiyen sığırcık kuşları bu yıl pek çoktur, Alaylar halinde çekirge mın- takalarında görülen sığırcık kuşları, avcı hattına yayılarak çekirgeleri dur- madan illâf ediyorlar. Sığırcıkların çekirgelere hücumunu gören ZzİTaatçi bir arkadaşımın anlattığına göre bu kuşlar, düşmanına hücum eden'asker- ler gibi tam teşkilâtla iş görüyorlar. Karargâhta bulunan bir kumandan, keşif kolları sevkederek çekirge bulu- nan araziyi tesbit ettikten sonra ora- ya taze kuvvetler sevketmekte, onar santim aralıkla avcı hattına yayılan kuşlar demirden küçük makineler gi- bi muntazam hareketlerle her darbe- de birer çekirge telef ederek ileri git- mekte imiş. Kuşların gagaları, çekirge kanın- dan yapışkan bir şekil alınca ziraat memurlarının tenbihlerine göre kuş- ların bulunduğu mıntakalara tepsiler içinde su koyan köylülerin yardımın- Galatasarayın fik kısmı talebeleri mekteplerinin tatil olması münasebetile nruallimlerile Suadiyeye bir gezinti yapmışlardır, Yukarda küçükleri mual- limlerinin etrafında görüyorsunuz | arazıyı geniş bir bataklık haline ge- kanalda birleştirmeğe çalışıyor. Maasın muhtelif kolları aradaki tirmişti. Bu ameliyat sayesinde bin- lerce işsize Iş bulunmuş oluyor. Bu ameliyat neticesinde elde edilecek 20.000 hektar araziye Holla lüsünün fazla nüfusu yerleş tir. Bu ameliyati ikmal etmek için Hollanda hazinesi yirmi milyon flo- rin tahsisat vermiştir. Almanya > bataklıkları kurutmak ameliyat ve işkilâtında ilerlemiş ol. duğundan Hollanda Almanyadan yardım istemiştir. Alman mütehas- sısları Maas havzasında çalışıyorlar, Hollandalı mühendisler ve muhase- beciler de Almanyadaki müesseseler- de staj görmektedirler. Bataklıkların mütemadiyen kurutulınası ve yerle- rine mamureler gelirilmsei Hollanda daki fazla nüfus ve işsizlik meselele- | rinin hallini kolaylaştırmaktadır, dan istifade eden sığırcıkları. tepei- lerdeki sularla gâyalarını yıkamakta ve hemen, tekrar vazifeleri başına dön- mekte imişler. Hattâ gagasını temizle- mek için su başına giden kuşlar, ara- da diri çekirge kalmaması için yanın- daki arkadaşlarına irtibatı kaybetme- melerini de haber vererek mücadele- den ayrılmakta imiş. Sığırcık küşlarinın, hiç durmüdan | çekirgeleri telef etmeleri, kış mevsimi | için kendilerine gıda tedarik etmek | gayesile hareket eylemelerinden ileri geliyormuş. Şimdi yalnız Menemen havalisindeki çekirgeli arazide (60) alay kadar sığırcık kuşu varmış. vilâyet ziraat mücadele teşkilâtı da araziye göre zehirleme, yakma usul lerile çekirgelerin mezruata yarar ver. memesi için mücadeleye başlamıştır. Kanunen, mezrunta * faydalı olan leylek, sığırcık ve karatavukların av- lanması yasaktır. Bu yasak, bütün köylüye ve avcılara duyurulmuştur. Yeni tramvay istasyonlari Tramvay istasyonları, ilk tramvay şebekesi tesis edildiği zaman yerleri tesbit edilmişti. Bilahare görülen ih- tiyaçlara göre bazı yerlerde yeni is- tasyonlar tesis edilmiştir. Fakat bu istasyonlardan bir kıs mının ihtiyacı tamamile karşılama- dığı görülmüştür, Bu itibarla istas- yonların yerlerini yeniden tayin et- mek üzere belediye şirketler komiseri B. İsmali Hakkı ile tramvay şirketi memurları bütün şebekeyi dolaşarak tedkikata başlamışlardır. Bu tedki- kat neticesinde istasyon mevkilerin- de bazı tadilât yapılacaktır. Bir kadın erkeğe neler söylemeli? Kurnaz bir kadın kendisini nasıl sevdirebilir? Meşhur: Yunan filozofu Sokrat bir gün güzel bir kur- tizan kadına nasıl olup ta erkeklere kendisini çok sev- dirdiğini sormuş- tur. Bu suale ce- vâb veren Yunanlı aşk sanatkâr ne güzelleşme vasıtalarından, ne 0 zama- nın kremlerinden, ne de güzel koku larından .bahsetmiştir. Güzel Kurti- Zan bütün bu güzellik vasıtalarını ta- bil kullandığı halde suali soranın bir erkek, hem de bir filozof olduğunu düşünerek erkeklerle neler konuştuğu» nu bahis mevzuu yapmış ve demiştir ki; «— Bir erkeğin kalbini kazanmak istiyen bir kadın ona neler söyliyece- ğini çok iyi bilmelidir. Erkek bir işte muvaffak olursa kadın buna pek s6- vinmelidir. Erkek muvaffakıyetsizliğe uğrar ve hasfalanırsa kadın bundan | dolayı keder duyduğunu belli etmeli- dir. Bu sevinç veya keder her zaman samimi olmuyabilir. Fakat erkek de- nilen mahlük bu noktaya o kadar ehemmiyet vermez, uldatılmaktan da hoşlanmağa hazırdır.» Güzel Yunanlı Kurtizan o kadar kumnazdı ki yalnız yüzünün görünü- şünü, saçının rengini ve tırnaklarının şeklini ıtriyatla, boyalarla ve yağlar- la değiştirmiyordu. Bu makiyajdan başka kullanacağı lisana da &bemmi- yet veriyordu. Öyle bir tip kadınlar vardır ki hakikati uluorta söylemek hususunda derin bir taassub güder- ler. Bunların bir çoğu güzeller sınıfı- na duhil olabilecek hal ve şekildedir. Fakat bu gibi kadınların rakib bir er- keğin galanterilerinden bahsetmekle, diğer erkekler nezdinde elde etmek- te oldukları muvaffakıyetleri ileriye Demirin cesedi Yemiş iskelesi civarında denizden çıkarıldı Küçükpazar civarında B. Muhtarın beş yaşlarındaki oğlu Demir bundan bir hafta evvel ortadan kaybolmuş, ailesi etrafı araştırdığı halde çocuğu bulamayınca zabıtaya müracaat et- mişti, Yapılan sıkı bir araştırma netice- sinde küçük Demir dün Yemişte Ha- sır iskelesi sahilinde ölü olarak bu- Tunmüuştur, Çocuğun cesedi sudan çıkarılarak müddeiumumiliğe malümat verilmiş- tir. Adliye doktoru B. Salih Haşim ta rafından yapılan muâyene neticesin- de Demirin suda boğularak öldüğü tesbit edilmiş ve gömülmesine ruhsat verilmiştir. Demirin denize ne suret- le düştüğü henüz o anlaşılmamıştır. Müddeiumumi Omuavinlerinden B. Nureddin tahkikata girişmiştir. Ahlâk zabıtası Kaçakçılık işleri masasile beraber ikinci şubeye raptı kararlastırıldı Bundan beş sene evvel, Emniyet müdürlüğü ahlâk zabıtası ve kaçak- çılık işleri ikinci şube müdürlüğün- den ayrılarak müstakil birer büro şekline ifra edilmiş ve doğrudan doğ- rüya emniyet müdüriyetine bağlan- mıştı. Öğrendiğimize göre, bu usulün ay- başından itibaren kaldırılması, gerek kâçakçılığın ve gerek ahlâk zabıtası işlerinin gene ikinci şube müdürlüğü- ne raptedilmesi kararlaşmış bulun- maktadır. Emniyet direktörlüğünün ikinci şübe işlerini ciddi bir dirayet- le idare eden müdür B. Nevzad gerek kaçakcılık, gerek ahlâk işlerinde de daha geniş bir mesai ile çalışacaktır. Kadınlar kendilerini sevdirmek isterlerse erkeklerin gururunu okşamalıdırlar. En çrikin bir kadın, erkek gururunu okşamanın yolunu bulursa en güzel bir erkeği teshire muvaffak olur. sürmekle sebebiyet verdikleri ıztırab o kadar tesirli olursa o ıztırabı duyan erkek o kadının güzel yüzüne artık karışık hislerle bakmağa ve hattâ bir zaman sonrâ güzel kadının kendisini daha güzelleştirmek için kullandığı suni makiyaj vasıtaları bile artık pa- ra etmemeğe başlar. Vaktile genç kızlara verilen terbi- yede söz makiyaj kadar mühim bir mevzu teşkil ederdi. “Tabi onlar bir çok şeyleri söylemekten menedilirdi. Bu memnuiyet bir aksülâmel hasıl etti, Şimdi, asri kadın eski zamanın tahdidalından kurtulduğu için bun- dan sonra erkeğe her şeyi anlatabile- ceğini, çekinmeden her düşündüğünü söyliyebileceğini zannediyor. Şüphe- siz, bugünkü asri kadın söz hürriye- tine maliktir. Bugünkü kadın vücu- dü için nasıl güzellik vasıtaları kul- lanmaktan vazgeçebilirse bunu lisa- nına da tatbik edebilir. Erkeğe karşı hoş ve cazibeli görünmek kadının hak- kıdır. En çirkin bir kadın bile erkeğin gururunu okşamanın yolunu bilirse en güzel bir adamı bile teshire mu- vaffak olur, Erkek daima mağrurdur. Hangi kadın fazla taşkınlık yapma- dan, aşırı medhüsenalara sapmadan bir erkeği takdir ederse o erkek o ka- dını mutlaka beğenir. 'Tabif bu mua- melenin tehlikeli tarafları da vardır. Nasıl fazla boya;ve aşırı makiyaj tesi- rini kaybederse çok makiyajlı sözler de öyledir, Çünkü kandırma maksadı Bayan Nazlıyı nerede ve hangi meselede oçıplak- lığını ogösterirse muvafflakı- yele (kandırmış olmak da bahiş mevzuu olamaâz. Meselenni (o ©saş mahiyeti bundan ibarettir, Filiyata gelince hedefe yasıl olmak için en münasib ve en muvafık vasıta» ları kullanmak icab eder, Nasıl pudra ve boya yüzdeki ve vücuddeki küçük kusurları örtmeğe yarıyorsa ruhi gü- zelleşmede de rakit ve zamanında süs küt etmeyi bilmek ayni maksadı te- min eder, Az söylemek mâhoş ve lü- zumsuz kelimeler sarfetmekten insa- rı korur, Fakat makiyaj çirkin olan şeyi örtmek ve ortadan kaldırmak suretile yalnız menfi bir tesir hasıl etmemelidir. O ayni zamanda cazibe sihirleri de peyda edebilmelidir. Tabi- aten mevcud olmıyan cazibeler söz makiyajile yaratılmalıdır. Eskiden genç erkekler ve kızlar kendilerini sev- dirmek ve muhabbetlerini arttırmak ve devam ettirmek için matbu aşk mektublarından istifade ederlerdi. Bu basma kalıb aşk mektubları sevenin şahsi tesirini sevilen nezdinde yükselt- meğe yarardı, Sonra bu matbu aşk mektubları yerine dans kaim oldu. Dans ederken konuşmağa muvaffak olan Iki genç biribirine aşk mektubu yazmak ihtiyacından kurtuldu. Fakat mektublarda yazılan âşıkane sözler mahduddu. Dansta söylenen sözlerin ise hududu yoktur. Bu hududsuzluk ise cazibenin tesirlerini kaybettiriyor. Hal ve vaziyet bu merkezde İken aca ba eski usule rücu edilmiyecek mi der- siniz? Söz makiyajı, ayni zamanda bir kültürdür, Kültüre sahib olmak isti- yorsanız, bayanlar, söz makiyajına ihtiyacınız vardır, dolandırmakla maznun Şükrünün muhakemesi Şükrü, Bayan Nazlıyı dolandırmadığı iddiasında bulunarak beraetini talep etti Askerlikle hiç bir alâkası olmadığı halde zabit elbisesi giyerek kendisi- ne zabit süsü verip evlenmek vaadi- le Nazlı isminde bir kızın parasını do- landırmaktan maznun Şükrünün müs hakemesine dün asliye birinciceza mahkemesinde mevkufen bakılmış tır. Dünkü celsede müddelumum! id- dianamesini okuyarak maznun Şük- rünün zabit elbisesi giydiğini ve ev- lenmek vaadile Nazlı adında bir kı- zın kırk beş lirasını dolandırdığı sabit, olduğunu ve, Şükrünün evvelce de za- bit elbisesi giymek suçundan dolayı hapse mahküm olduğu gözönünde tutularak dolandırıcılık suçundan do: Yayı Türk csza kanununun 503 üncü maddesine göre cezalandınlmasını istemiştir. Bundan sonra mazmun Şükrü mü- dafaasını yapmış ve kendisine isnad olunan suçları inkâr ederek: — Harbiye mektebinde talebe iken kulaklarımdaki rahatsızlık yüzünden mektebden ihraç edildim. Daha mek- tebte bulunduğum esnada Nazlı ile | münasebet peyda ettim. Bir aile yuva» sı kurmak maksadile evlenmeğe ka- rar verdik. Bunun için icabeden t6- şebbislere giriştik. Bir dairede dak- tilo olan nişanlım Nazlı ayda kırk beş lira alıyor ve evde kardeşi Fethi ile karısına ve çocuklarına bakıyor- | du. Hemşiresi evlendiği takdirde bu yardımdan mahrum kalacağı (için £i bizim eylenmemize razı olmadı. Evlenme kararını verdikten sonra ben bir hafta evlerinde o kaldım. , Resmi muameleler için hem Nazlı hem ben para sarfettik, Fakat buna mani ol- mak istiyen Fati kendi kendine mah- kemeye müracaat ederek evlenme him zırlığı için sarfedilen parayı benim do- landırdığımı iddia etmiş ve dava aç- mıştır. Çoktanberi elimde bulunan 0- yuncak kabilinden bir hüviyet varakar sini da kullanarak zabitlik iddiasın- da bulunduğumu ileri sürmüştür. Ben kimseye karşı böyle bir iddiada bu- Tunmadım. Askerliğe meraklı oldu- ğum için bir kaç defa zabit elbisesi giyerek fotograf oçıkartmıştım. Al bümden aldıkları Obu resimleri de mahkemeye vermişler. Bunlar hep uydurma şeylerdir. Yalnız bir defa gene'merak saikasile zabit elbisesi giymek suçundan dolayı bir hafta hapse mahküm oldum, Başka bir ka- bahatim yoktur. Demiş ve beraetini istemiştir. Mah- keme, Şükrünün sabıkasının sorulma» si için muhakemeyi başka günü bi- rakmıştar. Ağzı açık kuyular Belediyece yapılan tedkikat ne tcesinde şehrin bir çok yerlerinde, bilhassa Kadıköyünde tarla ve bahçe- lerde müteaddid kuyu ağızlarının # çık bulunduğu ve bunların halk için tehlikeli bir vaziyette olduğu görül müştür. Belediye bu kuyuların sahiplerine mazarratlarının İzalesi için tedbir al- malarını bildirecek, bu tebliğe rlayef etmiyenlerin açık ağızlı kuyuları top- rakla doldurulmak suretile kapalılar caktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: