AKŞAMDAN AKŞAMA . Renklerin, hararetin ve seslerin çeşnisi Yemeğin olduğu gibi, manzaranın da çeşnisi var: Kadıköyden bakınız; İstanbul üzerinde güneş her akşam başka türlü gurub eder, İstanbuldan bakınız; Bursanın üstündeki dağlar ve Adalar ya bütün vüzuhlarile, bir zücaciyet içinde görünür, ya sislerle tüllenir... Rutubet, hararet, tebahhu- rat, renkler, ziya huzmeleri... her biri oyununu oynar; öyle ki, iki insan bi- r'birine nasıl benzemezse, iki akşam da, hattâ her günün her anı da öyle- ce yekdiğerinden ayrılır... Bu fotoğraf ve sinema asrında res- samlık hâlâ yaşıyabiliyorsa, mevcu- diyetini sadece sanatkârın görüşün- deki enfüsiliğe değil, aynı zamanda beher mevzüun bu derece değişmesi- ne medyundur! Bu çeşmi tahavvülle- rini zapteden bir makine hâlâ icad olunmamıştır da ondan... ... Bana kalırsa diğer âletlerimiz de iptidai. Bir çok nüansları uz- viyetlerimiz derecesinde ölçemiyor. lar... Meselâ bir bardak su alınız. 4 dereceye kadar buzda, kuyuda ve testide soğutunuz... Başka başka lez- zette olduklarını - zaikaniz kuvvetli ise » farkedersiniz. Testinin soğutma. si, elişi bir tentene kadar zarif, buz dolabmınki basma kalıp, mihaniki- dir... Bir köylü aradaki farkı sezmiye- bilir... Fakat incelmiş bir zevk, ara- daki çeşni tahavvülünü elbette, bütün vüzuhile görür! .. Sesler de öyle... Hele sesler... Kışın, tabiat yalnız yapraklarını dökmez; aynı zamanda susar. Gök gürlemez, kuşlar ötmez... Ara sıra kar- pencereleri dir... Şehrin orta yerinde oturuyor da kuşların, kuzuların ve böceklerin cı- vıldaşıp meleyip vızıldadığını duya- muyorsanız bile, sokaktaki çocukların, satıwılarm haykırışmalarında mevsi- min sıcaklığını sezebilirsiniz!... Kışın havası tahta gibidir, haykırmalar toklaşır, donar; yazmki madenidir, tanlar; akisler duyulur... Şu öten va- pur düdüğünü dinleyin: Kışın bu çeş- nide miydi... Bunlar, ancak mevsimin tonlarıdır? Hele Göztepe, Erenköy taraflarında temmuz, ağustos aylarında öğle sıca- ğında hir gölgelikte sığınmış oturur. ken, kulağınıza, köşklerin birinde ça- nan bir piyano ıskalası ulaşır... Ben- ce, yazın en tipik seslerinderi biri de budur... Bunlar hep güzel şeyler; fakat her gülün dikeni olduğu gibi, yaz sesleri- nin de birkaç müz'iç hususiyeti var: Rüzgürm tepreşmediği gecelerde ci- binliğinizin etrafında uğuldaşan siv- risinek vızıltısı... Gündüzün de kara sinek konseri!... İşte, bunlar, bu yazının şairaneliği- ni olduğu gibi, yazınkini de berbad ve perişan eder! (Vâ - Nü) ———————— m Hamalların kıyafeti Belediye iktisad o müdürlüğünce müsecsl olan bütün hamalara yek- nasak bir kıyafet kabul edilmişti, Bu kıyafetin ihzarı için haziran nihaye- tine kadar bir mühlet verilmiştir. Bu müddet içinde bu yeni kıyafeti hazır- binalarında bu sene tedrisata başla- nacaktır. Kırşehir felâketzedelerine Nişantaşı 15 nci ilkmekteb muallim ve işçileri 1589, 4 düncü sınıf talebesi 627, beşinci sınıf talebesi 500, birinci sınıf talebesi 272 ve dördüncü sıruf- tan Nuran da 500 kuruş olmak üzere cemân 3488 kuruş Kirşehir feliket- A Slm Belediye, diye, fazla para alınmaması için tedbir alıyor Havalar güzelleştiği için iki hafta. dan beri pazarları sayfiyelere, mesire» lere rağbet artmıştır. Halkın mesire yerlerini ziyüret et- tiğini gören belediye buradaki kahve, gazino ve sair bu kabil yerlerde esna- fın halkı istismar etmemesinin önü- nü almak üzere esaslı tedbirler ak mağa karar vermiştir. Bu itibarla bu- gün belediye müfettişleri refakat- lerinde belediye zabıta memurları ol- duğu hâlde bütün mesireleri dolaşa- caklar, buralarda belediyece musad- dak listeler haricinde fazla para a lanlar hakkında ceza zabtı tutacak- lardır, Teftişe memur olan müfettiş- lere'dün belediyece talimat verilmiş- tir. Bu talimata göre müfettişler, bu- gün bu yerleri müteaddid defa teftiş edeceklerdir. Limanlarımızın ihtiyaçları Deniz ticaret müdürlüğü liman re- isliklerine gönderdiği tamimde Iman- ların ihtiyaçlarını sormaktadır. Li man reisleri işlerinin daha kolay gö- rülmesi için limanlarda bulunması icabeden tesisatı mümkün olduğu ka- dar kısa zamanda deniz ticaret mü- dürlüğüne bildiren: Rumelihisarı mezi hisarı mezarlığı Bebek cihetindeki metrük mezarlık kaldırılacak Bebek - İstinye yolunun açılması münasebetile Rumelihisarı mezarlı- ğanın Robert Kollejin soluna tesadüf eden ve Bebek sırtında kalan metrik mezarlık sahası tamamile kaldırıla» caktır. Bu karar üzerine burada bulunan mezarların sahibleri tarafından kal- dırılması alâkadarlara tebliğ edil miştir. i Bu mezarlıklar arasında bir çok meşahirin, bilhassa şair Nigirn mezarı da vardır. Şair Nigirn bakiyel izamının buradan kaldırı. Yarak Abdülhak Hâmidin medfun bu- Yunduğu asri mezarlığa nakledilmesi ihtimali kuvvetlidir. Bir hırsız kadın tutuldu Şehremininde oturan bayan Fethi- ye evde yokken, portmantoda (asılı bulunan el çantasında, küpe, zinet altınları ve bir mıkdar parası çalın- mıştır. Polis, bu hırsızlık dolayısile Leylâ isminde bir kadını yakalamış ve ça- lınanları meydana çıkararak kendisi- ni mahkemeye vermiştir. Dizdariye cinayeti davasi Bir müddet evvel Dizdariye civa- rında evini soymak istediği polis Ha- san, Basriyi bıçakla öldürmek ve iki bekçiyi meznun Nâ- mla arkadaşı Bahriyeli Salimin a- ğırceza mahkemesinde yapılmakta olan muhakemeleri son safhaya gel- miştir. Dünkü celsede maznunların gösterdikleri müdafaa şahidleri din- lenmişlerdir. Mahkeme, evrakı tedkik ederek bu feci cinayetin kararını vermek Üze- re muhakemeyi başka güne birakmış. tır. Rum mekteplerinin bütçeleri Rum mektebleri müdürleri dün ma» arif müdürlüğünde toplanmışlar, ken- di mekteblerinin bütçeleri etrafında görüşmüşlerdir. Yarın da ayni mak » sadla ermeni mektebleri muallimleri toplanacaktır. Tayyareci Prens Bibesko İki gün evvel şehrimize gelmiş ve An-i karaya gitmiş olan Rumen tayyareci- si prens Bibesko yarın sabah şehrimi- ze dPnecek pazartesi gününü burada geçirdikten sonra salı günü sabahı la vergi vermişiz. O zamandanbs- ri bu parayı geri almak için uğ- raşıyorum. Muamele türlü türlü safhalar geçirdi. 242 kuruştan ibaret olan bu parayı gün tayin ederek gelip al mamt söylemişlerdi, Gittim. Me- mür: j — Yarın geliniz! Bu saatte yüksek paralar verilir! - dedi, — Rica ederim, benim işimi görünüz. Zira çalıştığım müilesse- seden izin alarak geldim. Her za- man izin alamam! - dedim, Evvelâ cevap vermedi, Oradan aynlmamam üzerine; — Şimdi baştmda durmayınız. Ben işimi göreceğim! Elimdeki numaraya bile tenez- gülen bakmadı. Bir saat bekle- dim, hiç benimle meşgul olmadı. Eğer şefleri müdahale edip bana mâlzaheret etmeselerdi paydos olacaktı. Halbuki iş bir kaç da- kika içinde neticelendi. Bununla berüber 14 buçukta gilliğim da- ireden 16 yı elli geçe çıktım. ... Bu kadar eziyet okur mu? N. Kaçakçılıkta yeni usuller Ceketinin düğmeleri içi altın çıktı Bon günlerde, cenub hududunda orijinal bir şekilde yapılan bir ka- çakçılık yakası meydana çıkarılmış- tır. Gümrük muhafaza teşkilâtına mensub Hüseyin namında bir ada mın altın kaçakçılığı yaptığı ihbar edilmiş, yapılan tedkikat da bu ih- barı teyid edecek bir mahiyet al mıştır. Hüseyin yakalanmış ve hiç istifini bozmadan üzerinin aranmasını iste- miştir. Hüseyinin her tarafı arandı- ğı halde tek altına bile raslanma- mıştır. Fakat bu sırada bir tesadüf, hakikati meydana çıkarmıştır. Hüse- yinin ceketindeki düğmeler, alâkadar memurların nazarı dikkatini çelbet- miştir. Dümeler, cekete nisbetle gay- ritabii bir büyüklük arzediyordu. Memurlar, ceketin düğmelerini par- makları ârasına alarak sallayınca, düğmelerin içinden bir takım madeni sesler geldiğini duymuşlar, düğmeleri kırınca içinden pırıl pırıl altınlar mey- dana çıkmıştır. Kurnaz kaçakçı der- hal yakalanmış ve kendisi ihtisas mahkemesine verlimiştir. Batan Italyan vapuru Dün ticaret mahkemesinde davaya devam edildi Bir müddet evvel Çanekkele boğa- zında, Naraburnu civarında İspanyol bandıralı Magallanes vapuru İtal yan bandıralı Kapopino vapuruna çarparak batırmış, ikinci ticaret mah- kemesinde yapılan muhakeme neti- cesinde Magallanes vapuru kasada suçlu görüldüğünden bâtan vapur centası vekilleri İspanyol vapuru a centasından tazminat, navlun ve eş- ya bedeli olmak üzere 76384 ra iste- mişlerdir. Dün asliye ikinci ticaret mahkeme- sinde bu davaya devam edilmiştir. Dünkü celsede İtalyan vâpur acen- tası vekilleri istedikleri tazminata a- id evrakı, bu arada vapurda batan eşyanın cins ve kiymetlerini göste- mak emi rek izahat vermişlerdir. İspanyol acentası vekillerinin buna karşı verecekleri cevabı hazırlamaları | Esnaf muayenesi Çarşamba günün- den itibaren mua- yeneye başlanıyar Esnafın senelik muayenelerine önü- müzdeki çarşamba gününden itiba- ren başlanacaktır. Bu münasebetle esnaf cüzdanlarının (hazırlanması yarın akşama kadar bitirilecek ve cüz- danlar tasdik edilerek salı günü esna- fa dağıtılacaktır. Cüzdan almıyan es- naf, muayeneye gidemiyecek ve mü- ayene kaçakları gibi cezalandırılacak- lardır. Halkla temas halinde olan esnafm muayenesi her üç ayda bir tekrarla- nacaktır, Bu sene esnaf çok sıkı mü- âyeneye tâbi tutulacağı gibi kontrol- ler de sıklaştırılacaktır. Bilhassa ber- berler kısa zamanlarda kontrol edile- ceklerdir, Füceteri ölmüş Çemberlitaşta Mesudiye hanmın sahibi Kastamonulu Cevad, dün bir ev tutmak üzere Üsküdara geçmiş, bir otomobile binerek o Bürhaniyeye doğru hareket etmiştir. Cevad, bir aralık fenalişmış ve 6- tomobll içinde ansızın ölmüştür, Şo- för, Cevadın cesedini zabıtaya teslim etmiş, belediye doktoru tarafından muayenesi yapıldıktan sonra âilesi- ne verilmiştir. Dairelerde yaz saati Yarın daireler saat 8 de açılacak, 14 de kapanacak Yazın sıcak aylara mahsus olmak üzere devlet dairelerine tatbiki düşü- nülen mesai saati cedveline göre me- murlar 15 hazirandan 15 eylüle ka- dar sabah saat sekizde işe başlıyacak- lar ve bilâfasıla saat on dörde kadar çalışacaklardır. Saat 14 te daireler tatil yapacaklardır. Yeni mesai cedvelinin tatbiki sureti katiyede kararlaztığı takdirde sayfiye yerlerine rağbet bir kat daha artacak ve sayfiye yerlerinde oturan memurlar da istifade etmiş olacaklardır. İ Diğer taraflan vapur şirket ve ida releri de hazırlamağa başladıklar yaz tarifelerini yeni vaziyete göre tadil edeceklerdir. Fakat proje henüz kesbi katiyet etmemiştir. Bu itibarle bu sene vesaiti nakliye yaz tarifelerinin tatbiki ağlebi ihtimel bir müddet ge- cikecektir. Yeni mesai saati kabul ve tatbik olunursa gerek Boğaziçine, gerek Adalara öğleden sonra sık sık vapur kaldırılacaktır, Şirketi Hayriyenin yaz hazırlıkları Şirketi Hayriye yaz hazırlıklarını tamamen ikmal etmiş gibidir. Kom- bine bilet usulünün tâtbikine önü- müzdeki çarşamba gününden itibaren başlanacaktır. Şirket, haziranda tatbik edeceği yaz tarifesile beraber cumartesi ge- zinti seferlerine de başlıyacaktır. Cu- martesi gezintilerinde bu sene bir çok yenilikler bulunacağından halkım râğbet edeceği muhakkak görülüyor. Hamidiye kruvazörü döndü Bulgar limanlarını ziyarete giden Hamidiye dün sabah limanımıza dön-! müştür, Hamidiye yakında Akdeniz limanlarını ziyarete gidecektir. El arabaları şekilde yapılan arabaların kullanıl bir kişi tarafından idare edilecek ş6- kilde olacaktır. Bu nümune haricinde olarak şim- diye kadar seyyar satıcılar vesair es- naf tarafından kullamlan bütün di- ğer arabaların istimali ay başından İSTANBUL HAYATI Müze mankenleri gibi ihtisası benden daha fazla olacağı muhakkaktı. Bu sayede ben de bir artist tanımış olayım diye başımı kal dırdım, kapıdan giren adama dikkat ettim. Garib bir tip, Başmda yumu- şak, açık renk bir şapka, Sırtında, eski Babıâli devrinden kalma gri renkte ve yakası siyah kadifeli bir bonjur. Altında, göğsü göbek üzeri- ne kadar açık, kadifeden bir yelek Gayet geniş hir pantalon. Ayaklarım: da sivri burunlu rugan iskarpinler, Burnunun ortasında altın çerçeveli bir kelebek gözlük. Kulağının ardın- dan sarkan ince altın kordonun bir ucu gözlüğün kenarmdaki küçük halkaya takılmış. Boynunda, çenesi- nin altıma dayanmış, önüüç par. mak açık bir yaka ve hazır bağlan- mış siyah bir kravat. Sağ elindeki beyaz eldiveni çıkardı, tek kanepede oturan ak saçlı adama doğru ilerliye rek vücudünün belden yukarısını büktü. Elini tramvayın döşemesine kadar indirerek büyük bir daire çiz- diklen sonra çenesine ve alnına do kundurdu. Kandilli temenna ile gü- lümsiyerek bir adım daha attı: yab olacağımı hiç memul etmezdim. Şu vesilei haseneden bilistifade, müd- deti medideden beri istifsarı hatırı âlilerinde bulunamamaktan müteyel- lid kusurumun affını ülüvvu cenab- Kadın, çocuğu yanına çekti, kula. ğına fısıldadı: — Bunlar Karagöz değil Hani, müzede görmüştük ya, işte onlardan, Derin derin içini çekerek devam etti: — Senin rahmetli büyük baban da bazan böyle giyinirdi, Çocuk bu izahatla kanaat edeme- di, Babaannesnin yanından sıyrılıp çıktı, Gri bonjurlu adamın karşısına geçerek mütehayyirane seyre başla- dı. Dikkat ettim. Etraftakilerden bir çokları da müze mankenleri önünde tedkikat yapar gibi gözlerini gri bon- jurlu adama dikmişlerdi. Cemal Refik aaa Tramvay bir çocuğa çarptı Evvelki akşam Pangaltıda Hilâs- kârgazi caddesinde bir tramvay ka zası olmuştur. Vatman İbrahimin idaresindeki 119 numaralı tramvay arabası, Şişli istikametine gitmekte iken, o civar- da Uğur lokantasında çıraklık eden Cafer isminde bir çocuğa çarparak ağır surette yaralanmasına sebep ol- muştur, İşe el koyan zabıta. yaralı çocuğu muvazenesini kaybederek sokağa düş müş, muhtelif yerlerinden tehlikeli surette yaralanarak hastaneye kaldı KAMNAŞİNE,. e Elini makineye kaptırdı