Mecliste b (Baş tarafı briinci sahifede) Arkndaşlar, «Mili Müdafaanın geçen seneki bütçesile bu seneki arasında 15 ymil- yon lira kadar bir fark vardır, Bunun Altı buçuk milyon lirasi kara, deniz | ye hava teşkilâlımızın genişletilmesi dolayısile artacak ölan masraflara karşılık olmak üzere bütçenin muh- telif fasıllarına tevzi ve taksim edil- miştir. Sekiz buçuk milyonu da Bü- yük Şefimiz Atatürkün irade ve tas- yiblerile hazırlanan yeni beş senelik sllâhlanma programının ilk senesi taksitlerinin karşılığıdır. Arkadaşlar, bildiğiniz gibi büyük, küçük her millet ordularının teşkilâ- tını genişletmekte ve bütün varlık- larile harbe Oo hazırlanmaktadırlar. Gerçi beynelmilea müesseseler sulhü Idame için insaniyetkârane gayretler sarfediyorlar, sonra devlet adamları, maruf siyasi şahsiyetler her yerde sulhperverane nutuklar söylüyor- i lar, amma bir taraftan da silâhlan- ma yarışına çıkmış olan milletler bir- birlerini geçmek için olanca kuvvet- lerile çalışıyorlar. o Uğraşıyorlar. Bu haller sulhun tehlikede olduğunu gösteren alâmetlerdir. Bütün dünya- yı ateşe verecek ve bize de sirayet edebilecek olan bir harbin zuhur et- miyeceğini hiç kimse iddia edemez. Ve bunun ne kadar yakın veya uzak olduğu da tahmin olunamaz. Böyle olunca her an her ihtimale karşı or- dumuzu hazır bulundurmak mecbu- riyetinde olduğumuzu söylemeğe ha- cet yoktur. Ordumuz | Arkadaşlar, kabul buyurduğunuz kanunlarla, verdiğiniz isabetli karar. larla ordumuzu en son sistem harb vasıtalarile techiz ederek milletimizin yüksek menfaatlerini lâyikile koru- yacak bir hale koymuş bulunuyoruz. (Bravo sesleri şiddetli alkışair) Bu #ayede bugün cihan hâdiselerini sü- künetle takib etmekte ve aleyhimize vuku bulabilecek her hangi bir teşeb- büs ve hareketi şiddet ve emniyetle | karşılamıya âmade bulunmaktayız. (Bravo sesleri şiddetli ve sürekli al- kışlar) Şefimizin yüksek kudreti ve her hu- susta yüksek kabiliyetini göster: | miş olan milletimizin fedakârlığıdır. İ (Bravo sesleri alkışlar) Maddi ve ma- mavi kuvvetleri böyle iftihara değer bir derecede alan ordumuz Atatürkün yüksek sevk ve idare ve kumandası altında ne kadar büyük işler başara. | bileceğini takdirinize bırakır, bütçe- | nin kabülünü rica ederim. (Bravo sesleri şiddetli alkışlar) Bu beyanatı takiben Mili Müdafaa Vekâleti Kara, Deniz Hava bütçeleri- le Askeri Fabrikalar ve Harita Umum Müdürlüğü bütçeleri kabul edilmiştir. Bütçenin kabulünü takiben aşağı- daki takrir ittifakla ve sürekli alkış- larla tasvib olunmuştur: Orduya selâm ve sevgi Milli Müdafaa Vekilimizin bütün emniyet ve itimadmı teyid eder be- yanatı, münasebetile, Cümhuriyeti- mizin kıymteli ve kudretli ordusuna Yüksek Meclisin selâm ve sevgisinin iblâğını rica ederiz. Şükrü Koçak © Gİ. Kâzm Sevüktekin Milli Müdafaa Vekâletimizin büt- çesi müzakere ve tasvib olurken B. M. Meclisinin ordumuza sevgi ve hürmetinin Vekâlet vasıtasile ordu- muza ulaştırılmasını Yüksek tasvibe sunarız. Antalya Ezurum Rasih Kaplan © Aziz Akyürek Maarif bütçesi Bundan sonra müzakeresine geçi- len Maarif bütçesinin heyeti umumi- yesi üzerinde söz alan hatiplerden Erzurum mebusu Bayan Nakiye Elgün anasız, babasız çocukların ve- ziyetlerine temas ederek demiştir ki: — Bu gibi çocuklar pek çok değil- dir. Azdır fakat bir tek bile olsa, bu- nu katiyen ihmal edemeyiz. Muhle- rem heyetimiz milli hazineden bir kuruş inde nası! titriyorsa, milli bir servet olan çocuk üzerinde de & ni hassasiyetle ve hatlâ daha ziyade titremesi lâzımdır. Bayan Nakiye Elgün Bravo sesle. rile ve alkışlarla karşılanan bu söz- lerden sonra bunun için memleketin | bir köşesinde bunlar için bir yati İ rurdan uzun uzadıya bahstemiş ve i işaret ettikten sonra, hususi mektep- mektebi kurularak faydalı birer uzuv İ haline getirilmesini istemiş ve sözle- rine devâmla; | *Bugün kendilerini Maarif kanali- | le esirgediğimizi yarın ıztırapla sıh- hi ve adi kanallarla yani ceza evleri ve hastanelerle ödemeye mecbur ola- cağız» Atatürke saygı ve selâm Erzurum mebusu bayan Nakiyeden sonra İçel mebusu B, Fikri Mutlu söz ' alarak Maarif Vekâletinin açtığı kız enstitüleri ve kız sanat okulları ser- gisini gezerken duyduğu sevinç ve gu- Maarif Vekilini tebrik ederek sözleri- ne şu cümle ile nihayet vermiştir: — «Türk ulusunun her sahada fi | ham ve irşad kaynağı olan Büyük Önder Atamızı da huzurunuzda yü- rekten saygı ile selâmlarım.; Maarifte istikrar lâzım Müteakiben kürsüye gelen Muğla mebusu B. Hüsnü Kitapçı, her şeyde istikrar lâzım olduğunu işaret et miş ve: — Bilhassa maarif işlerinden fayda görmek için muhakkak istikrar lâzım- dır. Demiş, bu istikrarı Maarif şürasi- nın temin edeceğini ve bu şürünın vaktü zamanında teşkili lâzım gelir- ken yapılamadığını söyledikten sonra | mektepler açıldığı zaman, bilhassa yeni açılan orta mekteplerin birinci sınıfına İlâye olunan şubelerin Açı- ışının tesadüfe bırakıldığını işaret ederek: Bu işleri vaktü zamanında hal- Jediniz, Mektepler açıldığı zaman ço- cuklar yerleşmiş olsun.. demiştir. Mektep kitapları meselesi Hatip, mektep kitapları meselesine de temas ederek: — Kitap işini de her şeyden evvel halletmek lâzımdır. Bu iş bizim ezeli derdimizdir. Fakat ebedi olmamasına Cümhuriyet rejimi kâfildir. Kitap me- selesinin bize bir sene daha zarar ver- mesine (ahammül etmemeliyiz. B, Hüsnü Kitapçı; orta okul ve )i- seler müfredat programlarının önü- müzdeki ders yılında değiştirilmesine itiraz etmiştir. Talebeye muaşeret dersi veriliyor mu? Bundan sonra Eskişehir mebusu Berç Türker ilk mekteplerde küçük İ talebelere ahlâk telkini yapılıp yapıl- madığını, muaşeret terbiyesi verilip verilmediğini sormuş: Mekteplerde talebelerin hocala- rına ei kaldırmaları gibi, bazı nahoş | hâdiseler olduğunu işitiyoruz. Bunlar ne dereceye kadar doğrudur? Eğer | doğru ise sebebi araştırılmış mıdır? Demiştir. Muallimlere fazla maaş B. İstemat Özdamar (Eskişehir) , Türk vatandaşları arasında kültür vahdeti vücüde getirilmesi lüzumuna lerde yaptığı bazı tedkiklerden bah- setmiş ve Türk mualiimlerininbu mekteplerdeki mesailerinin bu sene daha fazla randıman verdiğini, ancak bunun kâfi gelemiyeceğini izah ede- rek demiştir ki: — Benim Maarif Vekilinden rica ve istirhamım şudur: Bu mekteplere tayin edeceğimiz muallimleri, sırf meslekten yetişmiş olanların en muk- tedirlerinden seçelim ve bunlara yük- sek maaş verelim, Her halde bu mek- teplere biraz daha fazla himmet et- memiz lâzımdır.» Hatip, hususi mekteplerde çalışan "Türklerden gayri mualiimlerin altı üyda bir maaş aldıklarını söyliyerek Maarif Vekâletinin bunlar hakkında da tedbirler almasını rica etmiş ve Sözlerine nihayet vermiştir, Talebe sayısı Müteakiben Konya mebusu B. Os- man Şevki Uludağ, talebelerin erkek, kız diye ikiye ayrılmasını doğru bul- madığını, verilen rakamlarda 1932 den 1938 e kadar bütün okullarda ta- lebe adedinin arttığınm âşikâr bir surette gi mesine rağmen, kendisi- nin bunu aldatıcı bulduğunu söyliye- rek demiştir ki: — 1982 senesinde orla derecede ta- lebe sayısı 38,000 küsur iken bügün 90,000 küsurdur, Halbuki Başvekâle- tin neşrettiği islatistiklere nazaran | dar nüfusun 556 da birine bir mumi- kan: «Müzik meselesinden anlamam» olan köyler de dahil olmak üzere bü- | mektepletini takviye ederek müm- AKŞAM ütçe müzakereleri hâlen orta tahsil çağında bulunan nüfusun yekünu 1,400,000 dir. Orta okul çağında bulunan bu ka- Mim, 397 nüfusa bir dershane ve 8322 Düfusa da bir mektep düşüyor, «Maarif vekilinin müzik bildiğini biliyorum» Bu vadide İzahatına devam ederek bazı rakamlar zikreden B. Osman Şevki sözlerine beden terbiyesi ve mü- zik meslelerinden bahsederek nihayet yermiş ve müzik hakkında şunları söylemiştir: — Geçen sene müzik meselesinden bahsetmiştim, O zaman B. Saflet Arı- dediler, B. Arıkan böyle söylemekle devam ettikçe bu müzik meselesinin ıslah olunacağını ümid etmem. Hal- buki onun müzik bildiğini biliyorum. B. Saffet Arkan, «Müzik biliyorum» dediği zaman müzik meselesi halloun- | muş demektir. Maarif Vekilinin beyanatı Hatiplerden sonra Maarif Vekili B. Saffet Arıkan kürsüye gelerek ileri sti- rülen mütalâalara cevap vermiş ve 938 - 939 ders senesinde neler yapıla- cağını anlatmıştır. Bilhassa talebe tehacümünün ön- leneceğini söyliyen vekil, ilk tedrisat hakkında neler yapılacağını anlatarak demiştir ki: İzin verirseniz ilk tedrisat hak- kında bu sene ne yapmak imkânını ve fırsatını bulacağız, onu arzedece- | ğim. l Arkdadaşlar, biz memleketin kül- tür ihtiyacını şu suretle mütalâa edi- yoruz: Bir kere şehir ve kasabalar 800 nüfustan fazla olan, 400-800 arasın- da nüfusu olan köyler vardır, Nüfusu 400 den aşağı olan köyler vardır, Bu suretle bir tasnif yapmak mümkün- dür. Bugün elimizde ilk tahsil ve ilk tedris muallimi olmak üzere 14 bin küsur kişi mevcudsa da nüfusu 800 den fazla veya 800 ile 400 arasında tün kasabalara ve bütün bu kabil köy: lere vermek üzere daha 12 bin mual- lime ihtiyacımız vardır. Nüfusu 400 den aşağı olan 32 bin köy bunlardan ayrıdır. Bunun için mevcud muallim kün olduğu kadar bu 12 bin muallimi az zaman zerimde yetiştirmek için bu sene aldığımız tedbirlerden biri de muallim mektepleri talebesi adedini | çoğaltmak olmuştur. Nüfusları 400 | den aşağı olan köyler için 1936 sene- sinde yapmış olduğumuz eğitmen kur- su tecrübesi hakikaten muyaffakıyetle bitmiştir. Bu sene Trakyada da aça- İ cağız ve mümkün olduğu kadar bu mektepleri çoğaltmak kararmdayız. hakikaten maarifin en büyük sıkıntıla- rından birisi de orta tahsilde bulunan talebenin kemali memnuniyetle Kay- dediyorum, artımı nisbetinde muallim kadrosunun darlıgıdır, artmamasıdır. Geçen sene ortamekteplerde ve liselerde mevcut talebelerimizin adedi, liselerde 18,270, ortamekteplerde 71 bin küsür idi. Buna mukabili muallim arması geçen sene alman tedbirler de dahil 300-350 de kalmıştır. Gazi terbiye ens- titüsünde açtığımız kursta yetişen mu- alimler bu sene yaptığımız müşahede- lerde hakikaten muvaffak olmuşlar- dır, Binaenaleyh bu kurslara mem- nuniyetle ve atiyen büyük bir ümitle devam edeceğiz, Muallim adedini iste- nilen hadde çıkarmak için bu kurstan büyük istifadelerimiz olacağını düşü- nüyöruz, Bu sene demin arzettiğim 811 bin lira maaş zamn İle ortamektepler İçin 410 muallim yani gerek yüksek mektepten, gerek Gazi terbiye enstitü- sü ve ehliyetnamelilerden 410 muallim geleceğini tahmin ediyoruz, Şu halde bu sene 2600 adedinde bulunan orta tahsil muallim adedi 3000 e çıkmış ola- caktır. Bu arzettiğim tahmini bir he- saptır. Lisan hocaları Muallim yetiştirmek için bu sene al- | tireceğiz. Leyli İ yüzde yetmiş beşini muallim yetiştir. ! i mek üzere gelecek seneden itibaren sonra İçerisinden muvaffak olan- ları bir sene müddetle Avrupaya gön- | derip okutmayı ve lisan horası yapma», yı düşündük. Bu suretle iyi isan hocaları elde | edeceğimizi zannediyoruz. Bu sene de bunu tatbika başlıyacağız. Geçen sene kanununun bir fıkrasının tadi. inden bilistifade Galatasaraya leyli meccani talebe vermiş bulunuyoruz. Bu miktarı bu sene elliye iblâğ edece- giz, Ve bunlardan lisan hocası yetiş- meccani talebenin yüksek muallim mektebine alacağız. Mesleki tedrisat Mesleki tedrisat için arkadaşlarım, çok lütufkâr ve cemilekâr sözler söy- ledikleri için fazla bir şey ilâve ede- | cek değilim, Buradaki sergide sanıt mekteplerindeki evlâtlarımızın eser.e- rini gördük. Yalnız bunların eserleri pek azdır, mahduttur. Memlekette fal- rika, atölye inkişafına mütenazır ola- rak talebe yetiştirmemekteyiz. Kıymet | ilibarile yetişiyor. Fakat adet itibari- le kifayet etmiyor. Dün bir tahrirat aldım. Mili Müdafaa Vekâletine mer- but olan askeri fabrikalar umum 450 tane istiyor. Fakat maalesef bu sene çıkacak talebenin adedi bunun ancak yarısıdır. Üniversite işlerimiz Büyük Şefimiz Atatürk, yılbaşı nutuklarnda üniversitelerimize ha- kikâten şerefli bir vazife tahmil bu- | yurdular: Bu vazife, memleket davala- rının ideolojisini anlıyacak, anlata- cak, nesilden nesile yaşıyacaktır, Fert ve kurumlar yaratmak gibi çok esaslı bir vazifedir. Bu hususta memleketin üç bölgeye ayrılmasını, garb bölgesi, için üniversitede başlamış olan ısla- hata radikal bir şekilde devam olun- masını, merkez bölgesi, için Ankars- | da bir üniversite kurulmasını ve şark bölgesi için de Van gölü sahillerinde bir kültür şehri yaratılmasını irade buyuruyorlar. Bunlardan İstanbul üniversitesi normal inkişafını takib etmekiadir. Geçen sene kabul buyur- muş olduğunuz tahsisatla Gurabada- ki hariciye paviyonu, kulak, burun, boğaz, doğum paviyonları bitmiştir. Hasekideki tedavi paviyonu ile Cer- rahpaşadaki göz paviyonu bitmke ü- zeredir. Cerrahpaşadaki hariciye pa- viyonu ihale ediimiştir. Bunlar, bitip, dahili tesisatı ikmal edilince İstanbul Üniversitesi #75 yatağa dahi kavuşmuş olacaklır. Ankara üniverstiesi için, dil, tarih fakültesi esas teşkil eder. Gelecek sene 939 senesi Mayısında bina hazırdır. Bin yataklı bir pahsi- yon ve bin yataklı hastasile beraber Ankara tip fakültesi için vermiş ol- duğumuz kredi gelecek seneden iti- baren kullanılmıya başlanacaktır. Malümu âlinizdir, kredi Sıhhiye Ve- kâleti elindedir. Şu halde Ankaradaki üniversite bu suretle teessüse başlamış demektir. Van üniversitesi - Van üniversitesine gelince; havalide kış mevsiminde ârâz rinde tedkikat yapmak madığını tasdik buyurursunuz. Yal- nız bu kış mevsiminde hava rasatları ve etnografik yönünden tedkikat esâ- sını hazırlâmış bulunmaktayız. Ya- kında şehircilik mütehassısı mimar ve muktedir ilk veorta tedrisat ele- manlarile beraber bu sitenin nerede kurulması lâzım geleceğini tedkike gideceğiz. Bu havalinin inşa mevsimi, vasıtaları, ve malzemesi mahduttur. Gerek bunlar gerekse inşaat planla- nnın hâzırlanması müsait olursa inşaat faaliyetine de girişeceğiz. Güzel sanatlar akademisi ve konservatuar İstanbuldaki güzel sanatlar akademi- si inkişaf seyrini akip etmektedir, Şu kadar arzedeyim ki, bundan iki sene evvelki talebe mevcudu üç misli artmış- tır. Bu rağbeti akademiye getirmiş ol- duğumuz mütehassısların faaliyetine meğyunuz. Burada, Ankara konservatuvar filar- o iz€- imkânı ok | aittir, Yeniden inşaat yapmak imkâ- nına bu sene malik . Mektep kitapları Neşriyat işlerine gelince, bu sene mektep kitaplarım eylülde mahalleri- ne göndermek üzere tertibat aldık. U- muyorua ki buna muvaffak olacağız. Arkadaşlar diyorlar ki, kitap yazmak kolay bir iş değildir. Bahusus kitabı dey» letleştirmek ve iyisini intihap etmek çok teknik ve tetebbua muhtaç bir iş- tir. Bu kitapları yeni kabul edilmiş olan © türkçe temrinlerle birlikte bu sene mekteplere gönderebileceğimizi umuyo- ruz, Maarif vekilinin hatiplere cevabı Mâarif vekili bundan sonra hatiple- rin mütaldasına cevap vermiştir ve €Z- cümle demiştir ki: — Evvelâ arkadaşlarımızın Kültür bakanlığı hakkında gösterdikleri tevec» cüh ve iltifata teşekkür ederim, Biz bt na lâyik olmaya çalışacağız. Nakiye Elgün arkadaşımın kimse- siz çocuklara bir yurt, bir melce, bir yuva yapılması hakkındaki mütalâa- ları hakikaten şayanı dikkattir. Hepi- mizin muztarip olduğu bir mevzudur. Bu etüd mevzuüdur. Kendilerini tat- Ba İ min edici bir şekil bulmaya çahşaca- müdürlüğü bu sene için bizden muh- | telif meslekte olmak üzere bu talebeden gım Program meselesi ve sınıf | açmak Hüsnü Kitapcı arkadaşım, maarif matbeaasından kitap ve pro; dan bahsettiler, Arkadaşlar, burada an- laşamadığımız bir nokta vardır. Prog- rTamlar esasen tesbit edilmiştir, bu esâ- sn göre kitaplar yazılmıştır. Başınızı ağrıtmayacağımı bilsem, bü hususta heyeti celileye teferrüntn izahst vere- bilirim Programlar bir sene önce evvelâ üni, versite profesörfleri tarafından hazır. Yandı. Sonra en iyi muallimlerimizden mürekkep bir komisyon tarafından da tedkik edilerek muvakkaten kabul ©- Yundu. Bu hazırlıkları toplanacak olan maarif şürası için yapıyoruz. Bunları müstahzar olarak şüraya vereceğiz. Şüra burada program hazırlamakla, tercüme tedkikile vakit geçirmesin, hepsini hazır bulsunlar. Orta mektep birinci sınıflarından bahsettiler, bunların kadrosu vaktile hazırlanarak bu sınıflar için vaktında açılmıyor dediler, Bu sene son sımf larda 58 bin talebe var, bunun ka, geleceği malüm olmuyor, açılacak, der- sane en erken eylül ayında tekarrur #- decektir. Ondan evvel ne kadroları tes- bit etmek ve ne sınıfları açmak kabil İ olmuyor Sınıf geçme hakkındaki tamimler Sınıf geçme hususundaki temi Jerden bahsettiler, Bu, kültür ailesi arasında, malıremane yazılmış bir tâ mimdi, Fakat maalesef gazeteye inti- kal etmiştir. İntikal ettiren zevat hak- kında tahkikat yapılmaktadır. Bü münasebetle rica ediyorum, matbun.- tımız, buna dikkat etsin, talebeye söy- lenecek söz vardır, muallime söylene- cek söz vardır. Hangi muallimler paralarını alamadılar Özdamar arkadaşımın ocemilekâr sözlerinden dolayı teşekkür ederim. Mekteplere ehemmiyet veriniz, de- diler, Kendileri pek iyi bilirler ki biz bunun üzerinde çok hassasız. Yalnız muallim pâraları için bir şey söyledi- ler. Eğer hakikaten bu muailimler pa- Talarını alamuyorlarsa, çok rica ede rim, ne alınmamıştır lütfelsinler, der- hal tahkikine başlıyalım. Biz mual- Mimleri bunun ve şunun diye asla tefrik etmiyoruz. Hepsi kültür aile- sindendir ve hepsi ayni salâhiyete mâr lik zevattır. Musiki meselesi Osman Şevki arkadaşım istatis- tlkten bahis buyurdular, Pilhakika kendi ifadeleri de teyid etti ki talebe artımı nisbetinde muallim artınamış- tır. Ötedenberi davamız da budur, Be- den terbiyesi hakkında geçen sene bi- 76 vaki olan tenvir ve Ikazlarının tu- tulmadığından bahsettiler. İyi batı- rımdadır ki geçen sene beder terbiye- dığımız tedbirlerden birisi de lisan mu-|monik orkestrası inkişaf halindedir. 'Ti-| 8 için mütehassıs doktorladan İstifa- allimi için Galatasaray veya İngiliz ve Alman mekteplerinden her hangi biri- sinde tahsillerini bitirmiş gençlerden ahp bir sene lisan tahsil ettirdikten yatro kısmında iki senedenberi talebe mevcudu iki misli artmıştır. 48 e çık- mıştır. Deminde arzettim ki inşaat iş- lerimiz ancak ihale edilmiş kısımlara de edilmesini söylemişlerdi. İleride bir beden terbiye enstitüsü açılmak tw savvuru vardır. O arzuları da o zaman (Devamı 13 üncü sahifede)