Deniz politikası, harp gemileri Büyük harp gemilerine tekrar çok ehemmiyet verilmeğe dad, İngiltere, Amerika ve Fransa dev- Jetleri, 1922 senesindenberi mevcud olup 1930 ve 1936 senelerinde yenile- nen mukaveledeki harb gemileri to- najmın âzami haddine (35,000 ton) bağlı bulunmadıklarını: 1 nisanda ân ettiler. Bu karara sebeb Japonyanın inşa halinde bulunan harb gemilerinin nevi ve büyüklüğü hakkında vazıh malümat vermekten çekinmesidir. Japonyanın bu istinkâfı üzerine İn- giltere, Japonyanın 40 binden yuks- rı tonajda harb gemileri inşa etmek- te olduğu şayiasının teeyyüd eltiği- ni bildirdi. Amerika, istinkâfın yal- nız tonaj büyüklüğü ayni zamanda top çapla yük olacağıne delâlet ettiğini beyan etti. Büyük deniz devletleri tarafından sorulan sunle Japonya tarafından 12 şubatta verilen o cevabın hulâsası Şu idi: «Japonya deniz teslihatının tah- didini ve harb gemilerile tayyare ana gemilerinin kaldırılmasını mü- kerreren teklif eti. Bu teklifleri ya- zık ki kabul olunmadı. Japonyanın teslihatı kimseyi tehdid etmez. Bu- gün Japonyayı bağlıyan bir muka- vele'de mevcud değildir. Japonyanın kendi deniz inşaatı hakkında beyanatta bulunmasile de- niz teslihatının tahdidi için âdilâne ve makul bir ölçü elde edilmiş ol- maz. Japonya, makul tahdidleri İs- tihdef edecek olan deniz teslihatı- nın indirilmesi için her an müzake- rTeye hazırdır.» Bu cevabla beraber intişar eden resmi beyanatta, diğer devletler bu sebebden dolayı deniz teslihatını art- ırmağa karar verecek olursa bu hareketin yayı da İnşaat plân- larını k bu devletlerin programlarına uygun bir hale getir- meğe mecbur kılacağı ve bunun da şayanı teessüf olduğu bildirildi. Japonyanın 1936 da deniz te! hatı mukavelesine işlirâk etmemesi- nin sebebi, deniz kuvvetlerinde tam müsavat istemesi idi. 12 şubatta ver- diği cevabda makul tahdidleri İs- tihdat edecek olan müzakerelere gi- r olduğunu bildirmesi de iiğini tekrarlamasından başka bir mâna ifade etmez. Japon- yaya bu müsavatı verdirmiyen dev- ki Amerikadır. Çünkü Amerikan ve Japon donanmalarının müsavatı, Izak Sarktan 500 mil uzakta bulunan Amerikaya nisbetle Japonyanm Uzak Şarkta tefeyvuku elde etmesi de- mektir, . Ayni hal İngiltere için de yakidir. Avrupada faâhhüdleri olan İngilte- re dahi, Singapur ve Hongkong de- niz üslerine rağmen, Japon donan- masına karşı daha zayıf kalacaktır. Onun içindir ki İngiltere son zaman- larda Büyük Okyanusa ve diğer de- niz işlerine taallük eden meselelerde Amerika ile birlikte hareket ediyor. Amerika ile İngiltere elbirliğile ha- reket öderek Japonya için 3 : 5 nis betin: ileri sürdükleri halde Jâponya müsavalta ısrar ediyor. Onun için bu meselenin diplomasi yolile halline imkân yok gibidir. Ame- rika ile İngiltere, ya Japonyanın Çindeki mevkii hakkında Tokyo ile bir anlaşma yaparlar, ya müsavi tes- Jihafı kabul ederler ve yahut onlar da mukabil testihata girişirler, Fran- saya gelince, o diğer iki devlet tara- fından beraber sürüklenip götürülü- yor. Yoksa Paris hükümeti, Avfupa- daki gailelerine, Uzak Şarkta da ye- ni derdler katmak niyetinde değildir. Hattâ Fransız Hindi Çini hududun- dan Çine silâh geçirilmesini menet- mek için o hududu kapattı. Japonya tarafmdan verilen cevab matlüba muvafık olmamakla bera- ber İngiltere harb gemilerinin ve top çaplarının büyütülmesine taraftar değildir. Bir taraftan masrafları, İngilizlerin Hood harb gemisi dok meselelerini ve diğer taraftan büyük harb gemilerinin mukabil ta- ce inşa edilmiş olan harb gemilerinin yeni büyük harb gemileri yüzünden | eskimiş ve modası geçmiş sayılacağı- nı dikkate alarak harb gemilerini büyükleştirmekten ziyade adedlerini artlırmağa taraflar görünüyor. Topların çaplarına gelince İngilte- Te, «King Geonge V> sınıfı denilen 5 yeni harb gemisi için kabul ettiği 35,6 sanlimlik toplardan ayrılmak istemiyor. Bu topların dokuz aded 40,6 san- timlik topa çıkarılması harb gemi- sinde top ağırlığını her yüzde 40 nisbetinde ağırlaştırmış olacaktır. İngilizlerin «Engineer» mecmua- sında çıkan bir hesaba, göre harb ge- misinin mukavemeti ve sürati için de yapılması lâzımgelen ilâveler he- saba katıldığı takdirde çapın artma- sı tonajın da 6 - 7 bin ton birden art- masına sebeb olacaktır. Demek ki yalnız top çapının artmasile 35 bin tonluk bir harb gemisinin tonajı der- hal 42 bin tona çıkmış oluyor. Şa- yet Amerika ve onunla beraber Ja- ponya daha ileriye gitmek isterler- se 456 - 50 bin ton hacminde harb ge- mileri inşası lâzımgelecektir. Böyle geminin bir tanesi ise 100 milyon Türk lirasına mal olur. Bir taraftan bu gibi siyasi ve mali düşünceler rol oynarken, diğer taraf- tanda büyük harb gemilerinin de- niz mubârebelerinde ne dereceye kadar ehemmiyetli bir rol oynıyabi- lecekleri düşünülüyor. Filvaki İngiltere ve Amerika, Ja- ponyanın 20,3 santimlik ve daha bü- yük toplarla mücehhez 10 bin tondan yukarı kruvazör inşa edip etmediği endişesile meşguldürler. Çünkü harb gemileri için olduğu kadar kruvazör için de İstikşaf esnasında mı, yok- sa ticareli koruma esnasında mı ken- disine faik ve kendisinden süratli bir düşmanla mşegul olacağı keyfi- yeti, bir hayat meselesidir. Bugün İngilterede, County sınıfına mensub 10 bin tonluk ve 8 aded 203 santini- lik toplarla mücehhez kruvazörlerin Uzak Şark suları için kâfi gelip 'gel- miyeceği mülâhazaları yer tutmağa başladı. Bununla beraber esas m&- seleyi gene büyük harb gemileri teş- kil ediyor. Harb gemilerinin nedeh bir zamanlar yükseğe çıkarıldıktan sonra gözden düştüğü ve tekrar kiy- metlendirildiği aşağıdaki cümlelerle ifade olunabilir: 1 — Harb gemileri umumi harb esna- sında ablokaya ve tahtelbahir muhare- belerine karşı birer kuvvet merkezi sâyı- ve torpido taşıyan tayyare © Jarak endirekt bir tesir göstermekle be- raber, faal bir neticeye yardım edeme- > m idi | müşti. rafça da inşa edilebileceğini ve evvel | 2-— Bu gemiler su kesiminden aşağı vukubulan İsabetlere karşı çok hassas- tılar, maynlar ve torpedolar çok defa tam zayiat vukua geldi. 3 — Yeni çıkan We uzaklara kadar eri- gen hava silâhina karşı kâfi derecede mahfuz değildi Limanda, açık denizde ve bilhassa mahdud hududlarda maruz kalacağı bomba hücumlarındeki âkibeli tehlike, yapılan azim ba, maral allırtmıyacak ka- dabüyüktü.” * 4 — 21 - 25 üiilden ibaret olan sürati 89 - 40 mil süratiğdeki daha hafif harb gemilerile başa göğmmiyazik kadar azdı. Bu dört nazariye teknik yenilikler sayesinde değişti” ve bugün hâkim olan aşağıdaki ritzariyelere meydan verdi; 1 — Ayni zamanda âzami harb kabili- yetini, âzami dayanma metanetini ve Azami sürati tevhld edebilecek yegine gemi, büyük harb gemizidir. İngilizlerin «Hoode harb gemisi buna bir misaldir. Son neticeler denizde hasıl olursa bunu yapabilecek olan küvvet büyük harb ge- mileridir. 3 — Su kesimi altına vukubulacak isa- betlere karşı büyük harb gemilerinin da- yanıklığı âzami dereceye yükseltilmiştir. Hiç bir gemi yoktur ki bu iş için - üç kaslı yemin - lâzım olan hacmi ve sSıkleti feda edebilsin. 3 — Ayni hal hava bombalarına ve yan isabetlere kârşı korunmak için lâzım olan zırh için de vakidir. 2 - 3 bin metre irtifadan düşen 500. kilo, ağırlığındaki bombalara ve 25 kilometro uzaktan ati- lan” ağır top mermilerine karşı zırhlı gü- verteler ve yan zırhları lâzımdır. Yalnız bu zirhlürin ağırlığı bütün gemi ağırlığı" nın yünde on beşini tutar. Bu kadar ağır- klar. ancak büyük harb gemisi tarafın- dan taşınabilir. 4 — Elde edilen 31 mil sürat için lâzım olan makinelerin ağırlığı dahi büyük harb gemisine oturtulabilir. Bu sürat sayesin- de büyük harb gemisi, hafif gemilerden büyük bir kısmına karşı faikiyet temin edebilir. Bu nazariyeler, büyük harb gemi- sinin her türlü tehlikeye ve hücu- ma karşı masun olduğu mertebesine kadar çıkamıyor. Çünkü bir hâva hücumu esnasında harb gemisinde bulunan tayyâre toplarının işe yara- maz bir hale gelmesi, maynle torpe- donun isabetile gemi süratinin azal- ması ve ondan sonra da harb gemi- sinin etrafını saracak olan hafif ge- milerin bomba ve torpedo ile son darbeyi indirmesi tehlikeleri baki kalıyor. Fakat bu tehlikeler kruvazörler ve torpido mubribleri tarafından defolunacaklır, Bunun için en mu- vafık görünen netice, müvâzenesi epice düşünülüp taşınılmış olan do- nanma olmak gerektir. Öyle bir do- nanma ki ne ağır üniteler, ne de ha- fif üniteler itibarile gayri câiz bir faz- lahk arzetmesin. A.C.D. Nişancı kızlı kızlar Amerikanın garp kısmında kızlari nişancılıkta erkekleri geçtiler Aynaya bakarak hedefe atan - Bacaklarının arasından rovelverle hedefe isabet ettiren kızlar Amerikanın «vahşi garbu denilen taraflarında oturanlar mükemmel ni- şancı ve atıcı olur Geniş kenarlı şapkaları, geniş ve püsküllü pantalon- ları ye dar cebkenlerile kovboy kıya- fetine giren nişancıların variyetelerde gösterdikleri atış hünerlerini seyret- miş olanlarımız az deği Eskiden o muhitte nişancılıkta me- haret göstermek erkeklere münhasır iken şimdi erkeklerden geri kalmak istemiyen kadınlar da silâh atmasını öğrenmeğe başlamışlar ve bu hususta erkeklere yaklaşmağa muvaffak ok muşlardır. Hattâ Arizonalı iki kız er- kek nişancılar bile geçmiştir, Bu kız- lardan birisi Marian Jones ve diğeri de Filis Körtisdir. Marian atıcılıkta o kadar ileri git- miştir ki otuz adım mesafeden bir kartviziti delik deşik etmektedir. Kı- zın bu meharetini takdir etmemek mümkün .değildir, çünkü kurşunları doğrudan doğruya değil, resimde gö- rüldüğü gibi tüfeği omuzuna vurarak aynaya bakmak suretile endirekt atı- r, Marlanın tüfekle muvaffak olduğu şeyi Filis, bildiğimiz altı patlarla ba- şarıyor. Son sistem rovelver almayıp ta eski biçim altı patlar kullanması- na sebeb, Arizonalı erkek atıcıların kabadayılığın alâmeti farikası olan bu altı patlarları taşımalarıdır. Filis iği- lerek ve rovelveri bacaklarının ara- sından geçirerek hedefe doğru arka arkaya altı defa sıkarken gözlerini bile kırpmıyormuş, Bu kız da muay- yen mesafeden ve bu gayritabii vazi- yette kurşunları hedefe isabet husu- sunda fevkalâde meharet gösteriyor- muş. Marianla Filis atıcı Arizonalı erkek- lerden şu farkları vardır ki erkekler » bildiğimiz kıyafette kendilerini gös- terdikleri halde atıcı kızlar arkalarına yalnız birer mayo geçirerek erler meydanında endâm ârzediyorlar. Kız- ların böyle gezmeleri Arizonanım çok sıcak olmasından ileri geliyormuş, Ni- hayet erkeklerin kovboy kıyafetinde, kızların ise yarı çıplak bir halde erkek- İiklerini göstermeleri kendilerinin bi- leceği bir iştir. Geçenlerde Marian bir atış müsa- , bâkasında yüzlerce erkek huzurunda nişancılıktaki meharetini gösterirken müsabakada hazır bulunan bir çok Arizonalılar bu kızın bir vakitler o ci- varda nişancılığile şöhrel kazanmış olan Danlel Boone'e yakın bir üsta (o Pölis bacaklarının arasından hedefe olduğunu itirafa mecbur kalmışlardır. ateş ediyor Atıcılık sporile meşgul olgnlar, ağır . tüfeklerle ve bunlar için evde dökülen | Mariana eski bir tüfek verilmiş, kıs © kurşunlarla nişancılıkta son sistem | bununla da ayni mehareti göstermeğe tüfeklerle olduğundan daha zor neti- | muvaffak olmuştur. Marian hiç tered- celer elde edildiğini iddia ediyorlar. | düd etmeden 6 eski tüfeği omuzuna © Bu iddia doğru olmasa gerektir, Çün- | vurmuş, aynasını tutarak nişan almış i kü son sistem bir tüfekle nişancılık | ve kurşunu tâm hedefine isabet ettir mehareti göstermeğe muvaffak olan | miştir. izmir Kız öğretmen okulu a jimnastik bayramı İzmir (Akşam) — İzmir Kız Öğretmen okulunda atletizm bayramı yapıl” mış, muvaffakıyetli neticeler alınmıştır. Kızlarımız, mor ve kırmızı olmak üzere iki grupa ayrılmış, müsabakalar neticesinde morlar, iki puvan farkla birinciliği almışlardır. Aynı zamanda kızlarımızın ritmik dansları zevkle sey“ redilmiş, bir geçid resmi ve hep bir arada jimnastik hareketleri yapılmıştır. 2 Davetliler, kızlarımızın gösterdiği muvaffakıyeti takdir etmişlerdir. Yukarda bayrama iştirak eden talebeden bir grup görünüyor. Yün ii Önilndmk eri