BU? SEFER a saktB ğ ESAERE ÇE g2 r sRegt v27B YİBSER “& BABES PEPEBE dalirtdak 8 giz — z Bussit tük Ekat Zt2iüF ik AKŞAM ji Trabzonda bir çok binalar! Yeri mermsar “A vilâyette yollar yapılıyor İ Trabzonun her tarafında büyük! i birimar faaliyeti göze çarpıyor Trahınn (Ak- Şam) — Trabzon belediyesi geçen Ylara nisbetle bü yıl imar saha- Mnda hummalı Mir faaliyetle ça- lişmaktadır. De- Üerl ve çalışkan Yali Sezal Uzayın Tiyasetinde topla- Ban imar komis- Yonü şehrin imar Plânını yaparak tasdik edilmek Bayındır- İk Bakanlığına göndermiştir. Şimdiye kadar sahipsiz denecek bir e lar m. Bir dahilinde beş ay zarfında dört bin Metre murabbaından fazla parke yol Yapılmıştır. Ayni zamanda 3500 met- Ye murabbaı da müceddeden Arnavut i yapılmıştır. Kindinarla Or- yolu üzerinde tesviyeitürabiye Ye kaya hafriyatı yapılarak güzergâh €dilmiştir. Ayrıca yeni Transit Yolu güzergâhı da yapılıp hazırlan- Maştr. Belediye inşaat işlerinden üç adet Yeni halâ yapılmış ve asri mezarlığın ia ikmal edilmiştir. Taksimde ye- Mİ yapılacak olan parkın etrafı mun- bir duvarla tahdid edilmiştir. Taksimde yeraltında ayrıca yet- MİŞ tonluk bir su deposu yapılmıştır. Mevcud mezbahanın tesisat ve ne- Yakısı ikmal edilerek an bin Hralık bir #bze hali inşasına başlanmıştır. İma- Pt mezarlığı tamamile tasfiye edile- Trabzon valisi Sezal | Umay Tek park haline sokulmaktadır. Şehire gelirtilecek içme suyunun inşaatına yakında başlanacaktır. Belediye uzun sokak yolu üzerinde- ki eski ve metruk kiliseyi yıkarak ye- ni ve modem bir sinema binası yaptır- mıya karar verdiğinden bu bina için lâzım olan tahsisat bütçeye konmuş- tur. İçinde binden fazla seyirciyi ba- rındırâcak olan yeni sinema binasının projesi belediye fen müdürü mimar B. Şadan tarafından hazırlanmakta- dır. Şehir dahilindeki imar faaliyeti de- vam ederken kaza ve köylerde de ayni faaliyet tekmil kuvvet ve Bizile devam etmektedir. Akçaabat, Maçka ve Sürmeneden maada merkez kazada da bir takım nümune köyleri yapılmıştır. Nümune köylerinden maada ayrıca bilümum köylere yeni konukevleri yapılarak bu köyler telefonla merkeze bağlanmış- tır, Telefon tesisatı kısmen köy büt- çelerinden kısmen de husus! muhase- benin yardımı ile yapılmıştır. Köy yollarının yeniden yapılmasın- a da hummali bir faaliyet ve gayret gösterilmektedir. Güzergâhları Nafia- ca tesbit edilen köy yolları altı metre genişliğinde muntazam şoseler halin- de inşa edilmektedir. Vilâyetin imar ve umran sahasında- ki inkişafında çok değerli himmet ve gayretleri görülen vali Seza! Uzay yal- niz Trabzon halkının minnet ve şük- ranlarını kazanmakla kalmamış ayni samanda muhtelif bakanlıkların da takdirlerini kazanmıştır, Havza (Akşam) — Havzada bir nakış dikiş ve biçki salonu açılmıştır. Bu- tada bayanlara bedava ders veriliyor. Bir de sergi tertib edilmiştir. Sergi kay- & N e Akşehir (Akşam) — Mahsule zarar veren domuzlara karşı sürek avları edilmiştir. 937 birinciteşrinden bugüne kadar 75 domuz öldürülmüştür. . Şevket Üzer tarafından açılmıştır. Yukarıda salonda ders görenler İşaretli öğretmen bayan Nadidedir) ve kaymakam serginin kurdelesini ahteerken görünüyo: ebeni le devam ediyor. Yukarıdaki resimde yakalanan iki domuz yavrusu Bursada çok iyi neticeler alınıyor Bursa (A m) — Bir haftadanbe- ri merinos kesim sergileri yapılmak» tadır. Bursa ve Yenişehir kazaların- da ve civar köylerle çifliklerde, meri- nos teşkilâtının yardım ve tariflerile yetiştirilmiş olan kuzular üzerinde tedkikler yapılmıştır Yeni merinos kuzuları, yerli kıvır- cık cinsi İle Alman merinoslarının te- salübünden alınan ilk döldür. Bu ame- yeden beş göbek sonra yerli Türk merinos tipi elde edilmiş olacaktır. Be- her göbek ameliyesi için asgari iki, iki buçuk seneye ihtiyaç vardır. İlk tecrübeler, yerli merinos tipi üzerindeki teşebbüsün çok müsbet bir netice vereceğini göstermektedir. Ke- sim sergilerinde Bursadan birincili- ği, Urfa mebusu B. Muhiddinin çifli- | ğinde yetiştirilen kırk dört kiloluk kur zu kazanmış Muhtelif köylerden birincilik alanlar da tefrik edilmekte- dir, Yetiştiricilere verilmek bin liralık bir mükâfat | ayrılmıştır. Merinos yetiştirme müfettişliğinden. her türlü yardım ve teşvik gören köy- | lüler, hükümetimizin ehemmiyetle | takib ettiği merinosu yerlileştirme işi- | ne büyük bir alâka gösteriyorlar. | Bursada Türkkuşu Tayyare modelcilik kurslâ- rına rağbet çok Bursa (Akşam) — Türkkuşu salo- nunda açılan tayyare modelcilik kurs- larına devam edilmektedir. Kânunu- | evvelde açılan ilk kursta otuz yedi | ilkokul öğretmenine belge verilmişti. | İkinci kursu bitiren muallimlerin sa- yısı otuz beştir. Şimdi de otuz üç öğ- retmen kursa devam etmektedir. Bunlardan başka orta mektep tale- İ besinden yetmiş kişi, masrafı kendile- rine ald olmak üzere kurslara gele- Tek birinci model tayyareyi yapmış- | lardır. Kaza ve köylerdeki ilkmektep muallimlerinin, tatil aylarında kurs | anlaşılmaktadır. Bu su- n vilâyet dahilinde tayyare modelciliği hareketi canlanmış ola- caktır. Türkkuşu talebeleri için bu sene Bursa bölgesinde kamp yapılmıya- | caktır. Türkkuşunun İnönü kampına Bursa lsesile kız öğretmen okulu on ve on birinci sınıf talebelerinden bir kafile ayrılmıştır. Bu kafile, kampın ! başlangıcı olan 1 temmuzda orada | bulunacaktır. Dokuzuncu sınıflardan yazılan talebelerin bu sene Kampa gönderilmelerinden sarfınazar edil- miştir, kurslarından mezun olan muallimlerin mekteplerdeki faaliyet- leri çok verimli olmaktadır. Talebeler, 19 mayıs şenliklerine 300 mode) tayya- re İle iştirak edeceklerdir. Trakyada kalkınma İktisadi ve zirai sahada büyük inkişaf var Edirne (Akşam) — Trakyada köy kalkınmasına fevkalâde ehemmiyet veriliyor. Bilhassa bütün köylerin ağaçlanması kalkınmanın en önemli bir kısmını teşkil ediyor. Ağaçsız ve ağacı az bölgelerde buna daha çok çalışılmaktadır. Meyva ağaçları baş- ta olmak üzere gölge ağaçları, keres- tesinden faydalanmak üzere kavak | ağaçları yetiştiriliyor. Trakya bölgesinde hayvancılığa da çok önem verilmektedir. Bilhassa de- Jenere olmuş kara sığır, at ve merkep nesli temiz kan, cins ve kuvvetli boğa- lar ve aygırlarla Selekte edilmekte ve bol sütlü inekler, çok etli ve büyük ciltli danalar ve öküzler alınarak bun» | ların döllerinden istifade edilmekte- dir. Yeni başlıyan tavşancılık ve fen- ni arıcılık Trakyanın her farafına kol salmaktadır. Trakyada <iktisadi c z | Meydan İ menakibi halkın ortasında o kahra- | İ ve zirai kalkınma işi süratle ilerlemek- tedir. Çok yakında büyük randıman- lar alınacağı muhakkaktır, ———— — temsilleri Tiyatronun tekâmülünden önce bu temsiller Sahife 1) Çinde, Mezopotamyada, Etilerde ve Mısırda da vardı Memleketimizde ül 23 Nisan (1938) Çocu! bir meydan temsili ro münekkidimizin dedi; âlemimizde nilik telâkki edilen Eminönü Halkevi temsil kolunun bu teşebbüsünü - o gün Beyazıd meyda- rundaki binlerce seyirci gibi - biz de alkışladık. Bugün bir seyyar kütüphaneyi, bir eczaneyi halkın ayağına götürmek nasıl mümkünse, tiyatroyu da halkın içine sokmak ve meydanlarda - duhu- liyesiz - temsiller vermek kabildir. Buna, Eminönü Halkevinin önayak olması, yirminci yüzyl içinde kurulan yeni Türk rejiminin sanat inkişafları arasında atılmış yeni bir adım telâkki edilebilir. Tiyatro tarihimiz, Agâh Sır- rı Levendle, temsil kolu başkanı dok- tor Celâl Tahsine ve o gün Ulus mey- danında tarihi candıran arkadaşları- na - bu yeniliğin bayraktarları olmak itibarile-- unutulmaz bir köşe ayıra- caktır. Periklis devrinde de, şair Oripidisin önayak olduğu meydan temsiileri es- ki Yunanistanın sanat ve edebiyat âleminde ayni rolü oynamıştı, Bu şai- rin teşvikile Atinada Partenon mey- danında oynanan «Zevsin gazabı», Periklisin yeniden kurduğu hür Yu- nanistanda büyük bir alâka uyandır- miştı, Bundan sonra Poliganotun ese- ri, Fidiasın şarkıları, Sofoklisin kanun- ları hep meydan temsillerinde candı- rılarak semt semi, şehir şehir oynan- mıştı, Dizyas gibi meşhur hatiblerin, He- rodot gibi müverrihlerin, Meton gibi heyetşinasların, Sofoklis ve Oripidis gibi şairlerin ve bilhassa Sokratis ve Anaksagoras gibi filozofların yetiştiği böyle bir devirde, bütün dünyanın Atinaya koştuğu halde, Pertenonları | bırakıp ta meydanlarda temsil veren Yunanlılar bu ihtiyacı neden ve nasıl duymuşlardı? Bu suale cevap vermeden önce, Şu- rasını kaydedelim ki, Periğlis devrin- de Oripidisin önayak olduğu meydan İ temsilleri Yunanistanda ilk defa or- taya atılan bir sanat tezal sayıla- bilirdi. Fakat, o devirden daha eski devirlerde yaşıyan başka milletlerin tarihini karıştırırken, meydan temsil- | lerinin Yunanilerden çok daha önce Asyada mevcud olduğunu görüyoruz. | Çinde kapalı tiyatro yokken - Mi- lâddan bin yıl önce - kahrazianların defa buyıl | bayramında ! manın kıyafetile temsil edilirdi. Arkeolojinin bize verdiği yeni eser- | ler arasında, Mezopotamya medeni- | yetine aid bir çok harb oyunlarını | gösteren kabartmalar vardır. İşte bu | kabartmalardan birinde Sümer Kreh | Gudea, bir kahramanın geçişini sey- | rediyor.. Kralın etratmda toplanan | halk kütlesi bundan sonra küçük köy ve kasabaların meydanlarında topla- mıyor ve aralarmdan iri boylu bir yiği- te o kahramanın giydiği elbiseyi giy- dirip atla bir meydana çıkarıyorlar. İşte Etiler. Mısırlılara karşı yap- tıkları bir harbde galib geliyorlar, Mi- sır firavunu müsaleha için Eti kralına bir heyet gönderiyor. Bu heyetin M- sırdan gelişini, Etilerin galibiyetini ve Firavuna bütün isteklerini nasıl kabul ettirdiklerini temsil eden mey- dan oyunları veriliyor. Etilerde bu oyunlar daha iptidai olmakla beraber, bir Arherikelı tiyatro muharririnin dediği gibi, daha yeni ve daha cazib bir şekil ve manzara arzetmektedir. Etide oyuncular arasında meşale tutanlar var. Buna bakılırsa, Eti meydan temsillerinin gece verildiğine hükmetmek mümkündür, Fidyas bir çok mabud ve kahraman heykellerile Periklisin . yeniden ihya ettiği Atinayı süslerken, Partenon meydanında da gece temsillerine baş- Janıyor. Gece temsillerine, Homer: «Bu, bize yabancı ellerden geldi. Mak- sad halkı tenvir etmekse, gece karan- hğında meydanlarda oyun vermeğe | kidedaha ne lüzum var?» diyor, Gece temsilleri halka daha cazib ve bilhassa feerik göründüğü için, seyirciler kapalı ti- yatrolardan ziyade gece meydan tem- sillerine koşuyor ve bu suretle kapal . Vi İlyatrolar asüzadçgâna münhasır ka- İşte gene Sümerliler devrindeyiz... Dicle Firât kiyılarında büyük bir meydan. Orta Asyadan göç eden Türk- lerden bir çoğu (Sirtellâ) maden ocaklarında çalışıyor. Bu meydanda işçilerin büyük bir şenliği var. (Nipur) dan gelmiş bir sihirbaz meydanda bir çok heyecanlı oyunlar oynuyor. “ Bi devirde tiyatro, henüz anlaşılmamış bir mefhumdur, fakat, o günkü hayat ve muaşeret şartları içinde bu da bir meydan temsilidir. Çünkü, bu &ihir- baz ortada ayni zamanda bir kahra- manın menakibini anlatarak ata bini- yor ve: İşte, ; (Naraş) Sümerden (Hamat) a giderken, halkın arasın- dan böyle geçti..diye bağırıyor. Bu rTolü yapan sihirbazı halk büyük bir heyecan ve alâka ile seyrediyor. Meydan temsillerinin iptidai şekil- lerine Mısırda, Suriyede, Rusyada da tesadüf edilmektedir. Bütün bu devir- lerin tarihi üzerinde duracak olursak - Sabri Esadın dediği gibi Karagöz nasıl Orta Asyadan gelmişse - mey- dan temsillerinin de Yunanilerden çok daha evvel Asyadan Avrupaya yayı dığını görürüz Atânada musiki müsabakaları için inşa edilen Odeon da Periklis devrinin eseri olmakla beraber, ayni zamanda burada da temsiller verilmişti. Odeon asılzadegânın inbisarına geçince, Ereh- tiyo âbidesine başlandı ve Akropolis-, deki (Prophile) avluları sırf meydan temsilleri için Minestoles tarafından inşa edildi. Periklis Atinayı imar eder- ken, eti çok halkı ve halkın ihtiyaçla- rını düşünmüştü, Meşhur (Prophile) meydanları onar bin kişilik seyirci alır ve temsilde ayakta duracak yer bu- Tunmazdı, Perikiis bütün düşünesleri- ni, Sofoklis ve Sokrat bütün felsefele- rini halka b uvasıta ile telkin ederler- di. Gerek o devirde, gerekse daha son- raki devirlerde «temsili meydanları» halkı tenvir eden en büyük birer mek- tep sayılırdı, Gece temsilleri daha çok rağbet görür, sanatkârlar yüksekçe bir sahnede dekorsuz, perdesiz oyun oynarlardı. Sahnenin dört çevresi ren- görenk ışık veren meşalelerle donatı- kırdı. Seyircilerin bulunduğu yerlere ışık koymazlardı. Bunun sebebi bü- tün seyircilerin dikkatini bir noklaya çekmedi Amerikalı bir tiyatro muhar «Yunaniler, kanun yolile tatbik im- kânını bulamadıkları fikir ve nazari-, yelerini, meydan temsilleri vasıtasile İ halka “kolayca yaparlardı!» diyor. Bizde «.meydan temsilleri» halk sadece bir eğlenöe mevzuu değil, yeni bir irfan ve İrşad müessesesi olacaktır. Oraya geleceklerin yüzde sekseni - bel- Jası - Şehir tiyatrosuna ayak basmamış insanlardır. Bu yeni sahne ve yeni seyirci kütle si için, yeni piyesler hazırlanmalıdır. İskender F. Sertelli İzmitte Şark Pazarı Sadeddin Yalım Ticarethanesi Kocaeli vilâyeti mektep kitapları satış yeri, Mer nevi kırtasiye Nauman dikiş ve yazı makineleri, Ke- dak fotograf makine ve & İmenk Güneş Öğle İkindi Akşam Ya E TAL 937 488 853 1200 147 Va. 253 449 1210 1605 19,12 3100