Tü ürk Spur Kn ile FR: bahçe arasındaki ihtilâf Fenerbahçenin milli kümeden çıkarılması hem talimatna- meye mugayır, hem de klüpler için de zararlıdır T.S, K. i ile Fenerbahçe klübü ara- sındaki anlaşamazlık okuyucularımıs an malümudur. Bu ihtilâfı kısaca anlatalım: ZI şubat pazar günü oynanması lâzımgelen Üçok - Fenerbahçe maçı- na, Fener takımı gelmedi Bunun sebebi bu maçın 'T. 8. K. tarafından Taksim stadında oynatılmasına ka- rar verlimiş olması İdi. Bu sene milli küme maçlarına başlanırken, müsa- bakaların geçen seneki şartlar için- de oynanacağı ifade edilmiş ve yeni bir talimatname tebliğ edilmemişti. Geçen sene, pazar günü yapılan maçları her takım kendi sahasında oynamışlı. Orlada yeni bir talimat- name olmadığına göre, bu sene de aynı şekilde hareket edilmesi lâzım geleceği pek tabil idi. Fakat nedense T.S.K, Fenerbahçeyi pazar günü Taksim sahasında oynatmakla israr etti, Fenerbahçe de kendi saha avanta- jını nazarı dikkate alarak maçı uzun zamandanberi metrük bir vaziyette duran, kendi stadında oynamakta İs- rar ekti, T.S, K. yı kararından, Fenerbahçe de haklı israrından vazgeçmedikleri için tabi maç oynanamadı. Bunun üzerine T. 8. K., Fenerbah- çeyi henüz tebliğ edilmemiş olan mil- H küme talimatnamesinin o zaman kimsenin bilmediği bir maddesine 1s- tinaden (250) lira para cezasına mah- küm etti ve hükmen mağlüp saydı. Bu ilk ihtilâflan sonra Fenerbahçe bütün şaylalara ve dedikodulara rağ- meh milf kümedeki Beşiktaş maçını zayıf bir takımla oynadı. (Netice: 1-1) . Bundan sonra Fenerbahçe İz- mir Alsancak takımına karşı olan maçını dN cumartesi günürle tesadüf ettiği ve geçen sene bu maçlar Tak- sim stadında oynandığı için aynı sa- haya çıktı ve oynadı. Netice 9-1 Fe- nerbahçe galib, Nihayet 27 mart pazar günü Har- biye - Fenerbahçe maçı da geldi. Hâ- Iâ ortada yeni bir talimatname yok! Fenerbahçe gene bu maçın kendi sa hasında oynanması üzerinde durdu, T.S. K. da verdiği kararda israr et- tiği için bu maş da oynanamadı ve gene bilinmiyen talimatname muci- kere Fenerbahçe tekrar cezalandı- şe ». 28 mart 938 pazartesi günü T, 8, K. İstanbul Bölgesi klüp-' lere (1938 senesi milli küme taltmat- namesi) ni tebliğ etti. Mili küme maç- larmin yarısı oynanmış bulunuyordu. Bu talimatnameyi aynen nakledi- milli küme talimatnamesi 1 — 1938 yılı milli küme müsabakaları bu yılki lig maçları sonunda Ankara ve İzmirden birinci ve ikinci, İstanbuldan birinelden dördüncüye kadar derece ela- cak olan 8 klüb arasındâ yapılacaktır. 2 — Klüblerin bu oyunlara olan idmancıları bu maçlara yeni eleii tallmatnamesine uygun olmak gartile tirk edebileceklerdir. pe $ — Ayni mevsim içinde bir oyuncu iki bölgede mili küme maçlarına iştiriğ edemez. 4 — Fikstüre göre, müsabaka için bü- lunduğu şehirden hareket sırası geldiği halde hareket etmiyen veya kendi şehrine de müsabakaya, iştirik elmiyen, yahuğ maç esnasında sahayı terk ederek mi bakayı tamamlamıyani kiübler balkamie ve a tatbik edilecektir; Deplâşmanı yapmıyan kl0b 180 yi para cerası öder ve oyunda hükmi mağlüb sayılır. Tekerrürü halinde zilli kümenin mütebaki müsabakalarına elin» maz, B — Kendi şehrinde başka yerden ge- len klüblerle yapacağı müsabakadan ii tina eden hükmen mağldb sayılır ve 880 ira para cezası öder. GC — Sahayı terk eden klüb o oyunda imağlüb sayılacağı gibi o müsabaka ha- lat: olarak klübe düşen hisseyi fede- rasyon alır, Ve ayrıca hakkında disiplin terası tatbik olunur, © 8 — Mücbir sebebler olmadıkça fikstür değiştirilemez. Ve maçlar geri birakıla- maz. Mücbir sebeblerin Lakdiri yalnız fe- derasyona ve o gün sahada maçı İdare edecek hakeme alddir. 6 — Bölgeler arası maçlarında İki mev- sim arka arkaya (Bölgeler arasında fut- bol birinciliğini) kazanan klüb mili kü- me maçlarına iştirik hakkını kazanmış olur: 7 — Hakemler: A — Mili kümenin deplâsman maçla- rını federasyonun resen tayin edeceği hakemler idare edecektir. B — Bölgeler içindeki maçların hâkem- leri gili iki klübün muvafakat! ile hasıl olacak mütabakata göre tesbit olunur. Mütabakat hasıl olmazın bölge ajanı ha- kemi tayin eder. l € — Yan hakemlerinin seçimi hakeme sidâir. # — Mim kümenin deplisman ve ha- kem masrafları genel merkez tarafından ödenir. Takımlara 15 kişlik masraf ola- rak maktuan aşağıdaki mikdarlar hare- ketlerinden 3 gün evvel ödenecektir. An- kara - İstanbul gelip gitme 700, Ankara - İzmiğ ve İslanbul - İzmir 800 hira. Mali kısımdan 3 — Mahalli maçların varidat ve masa- rifatı kilblere aiddir. 4 — Deplâsman maçlarının hasılatı ge- nsl merkeze aiddir. 5 — Deplâsman maçlarına ald bilet ve serbes duhuliye kartları genel merkez tarafından gönderilecektir. Bu talimatnameden anladık ki Pe- nerbahçe aynı maddenin B fıkrası mucibince tecziye edilmişti. Ve bu maddede (Mili kümeden çıkarılır) kaydı olmadığı için sadece Fenerbah- çeden para cezası ödemesi istenmişti. Harbiye - Fenerbahçe omaçından sonra. Sarılâciverdiilerin 9 ve 10 ni- sanda İzmirde oynamaları lâzımgeli- İ yordu ve Fenerbahçe bu seyahate gi- deçekti ve bunun için de âzami hüs- nüniyeti gösterdi. Fakat bir defa 'T. S. K.ile amlaşamazlık başladığı için bu seyahat dia kabil olamadı. Mili küme talimatnamesinin (8) inci maddesine göre seyahate çıka cak olan takıma (hareketlerinden üç gün evvel) maktuan, İzmir ise (800) Ankara ise (700) lira para verilmesi lâzımgeliyordu. Fenerbahçe klübü, İzmire 6 nisan çarşamba günü ekspres postasile gi- decekti, Çünkü ekspres postası halen İzmirle İstanbul arasında en ks yoldur. Futbolcülerinin seyahatten az müteessir olmalarını düşünen klüp- lerimiz dalma bu yolu tercih ediyor- lar. Fenerbahçe hareket gününden ta- limatname mucibince Üç gün evvel değil, o günü bile parasını alamamış... Havale ancak perşembe günü elleri- ne vasıl olmuştur. Perşembe günü Adi posta ile gitmeğe dahi razı olan Fenerbahçe, havalenin talimatname mucibince (800) lira değil (680) lira olduğunu görmüştür. Bu farkın neden tevellüd ettiği hak- kında sorulan suale aradaki farkın cezaya mahsub edilmiş olduğu öğ- renildi. Bunun üzerinş vapura bin mek Üzere olan Fenerbahçe takımı deplâsmanı yapmaktan vazgeçti. Cereyan eden hâdiseler bundan ibarettir. Hülâsa ortada bir tallmat- name olmadığı için Fenerbahçe bir sene evvelki Okararlar (oüzerinde, T.S.K.da verdiği hükümler üz rinde israr etmişler, ve her ikisi de bir adım bile geri çekilmemişlerdir. Şimdiki vaxiyete gelince: Fenerbahçe milli kümeden ihrag edilmiş, ve diğer takımlarla maç ya- pamıyacakmış, Fenerbahçenin yerine İstanbuldaki takımların muhtelii kaim olacakmış.. Şimdi elde bir milli küme talimat- namesi olduğuna göre, bu şartlar da- hilinde Fenerbahçeyi milli kümeden çıkarmak haksız bir harekettir. Fenerbahçenin vaziyeti 4 üncü maddenin (A) ve (B) fıkralarma uy- duğuna ve bu maddelerde de ihraç hükmü olmadığına göre bu kararla Fenerbahçeye haksızlık edilmiştir. Fenerbahçenin milli kümeden ihracı, diğer klüpler ve bilhassa milli küme için hem maddeten, hem manen Zâ- rarlıdır. İcab ederse tekrar bu mevzu Üze- rine döneriz, Ulvi Yenal Bugünkü maç Bugün Taksim stadyomunda sant 16,30 da bir haftadanberi memleketimizde bulunan First Viyana gayri'edereler arasında yapılan Taksim tigi şampiyonu Şişli ile karşılaşacaktır. Şişlinin Beşiktaştan bazı oyuncularla tak- viye edileceği söylenmektedir. Futbol federasyonu reisi Ankaraya gitti Bir müddettenberi şehrimizde bu- lunan federasyon reisi B, Sedad Rıza Ankaraya hareket etmiştir. B. Sedad Rıza 'Türk Spor kurumu ile muhtelif meseleler Üzerinde temaslar yapacak- tar. Eminönü Halkevinden: Evimize bağlı klüpler 1/5/938 pa sar günü lig maçlarına başlıyacağın- dan birliğimize dahtl klüplerin lsan- siye oyuncularını 26/4/938 akşamı- ha kadar bildirmeleri tebliğ olunur. Barutgücü alanında yapıla- cak maçlar 1 — Barutgücü 1 el ve 2 inci genç takımları sat 10 da. 2 — Bakırköy genç ve tekaüd Rum takımları saat 12 de (ve spor eğlen- celeri.), 3 — Barutgücü » Akınspor B. ta kımları saat 15 de, 4 — Akınspor - Barutgücü A, tw kımları saat 16,30 da karşılaşacak. lardır, Mersin İdmanyurdu bölge şampiyonu Mersin (Akşam) — fçel bölgesi futbol birincilik müsabakaları Bitmiştir. Mersin idman yurdu bölge şampiyonluğunu kazanmıştır. Yukarıki klişe İçel munlakası şampiyonluğunu kazanan Mersin İdman yurdu takımını gösteriyor. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan; SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika Menfilerin kurdukları cemiyet - Kâmil paşa Ile bir münakaşa No, 125 J Trablusgarb menfilerinden bir grup Ahmed Rasim ve Hüseyin Rahmi beyler (Boşboğar) 1 çıkarıyorlardı. (Elüfürük) her gün istibdad ricaline, hususile Ebülhüda efendiye atıp tu- tuyordu, Müvezziler bunu (Elüfürük - Bol tükürük!) diye bağıra, bağıra sa- tıyorlardı" o (Karagöz, İncili Çavuş, Geveze, Hokkabaz) da bugünlerde çi- kan belli başlı mizah gazetelerinden idi. Baha "Tevfik bey eski arab harfleri- Je (Eşk) ve (Eşek) kelimelerinin ayni şekilde yazılmasından istifade ederek birinci kelimeyi ileri sürmek suretile | imtiyazını aldığı gazeteyi neşrederken | ikinci unvanı kullanmak suretinde matbuat müdüriyetine bir atlatma oyunu yapmıştı! Münevverler en ziyade (Kalem) in nüktelerinden hâz duymakta idiler, Bu gazete tufanı altında baik ve hü- kümet, hele hükümet şaşkına dön- müşlü Bu yetmiyormuş gibi menfaların- dan avdet eden sürgünlerin Babıâli dairelerini; nezsretlerin (kapılarını aşındırmaları ve hiç arkası kesilmi- yen talebleri ile devlet ricalinin şaş- kınlığını arttırıyorlardı. Abdülhamid zamaninin bir çok men- fi ve firarileri İttihad ve Terakki ce- miyetinden istedikleri sıyanet ve hi- mayeti tamamile göremedikleri için haklarını aramak üzere aralarında hususi bir teşekküle lüzum hissedi- yorlardı. Hürriyetin ilânından bir ay sonra İstanbula can atan menfiler Sultan- ahmeddeki Millet bahçesinde bir top- Jantı yapmışlardı. Burada hem sür- günler biribirile tanıştırılacak, hem aralarında tesanüd vücude getirmeğe çalışılacak idi, O gün içtimada senelerce menfalar- da çekilmiş ıztırablar, meşakkatler sa- yılıp bağrılmış, şiddetli, heyecanlı nu- tuklar biribirini takib eylemişti, Niha- yet menfilerden Necib Nadir bey si- yasi mağdurların hukukunu müdafaa etmek maksadile bir cemiyet teşkilini teklif eylemiş, bu teklif alkışlarla ka- bul edilmiş ve (fedakâranı millet) na- mı verilen bu cemiyet nizamnamesi- nin esaslı maddeleri orada kararlaştı- rılmıştı. (25 ağustos 1908) Cemiyetin resmen müessisleri Sü- leyman Şefik paşa (bomba meselesin- de sürülmüştü) ile sonra Mutedil Hür- riyetperveran fırkasının riyasetinde ve Amasya mebusluğunda bulunan Hakkı paşa, avukat Necib Na- ör ve Avnullahülkâzımi beylerdi. Cemiyetin esami defterine bir kaç yüz Aza kaydedilmişti. Fakat yazılma- miş olsalar da bütün menfiler tabii Aza sayılıyorlardı. Cemiyetin umumi merkezi Süley- maniyede Askeri matbaa yanında bir önirede (dl. Burada ilk içtimnda Av- nüllahülkâzımi rels ve Esad bey umu- mi KAtib intihab olunmuştu. Müessis- lerden başka Mevlânzade Rifat bey de a heyetine seçilen Aza meyanında Avnülahülkâzımi bey -asıl ismi Mehmed Selim - beşinci sultan Murad tamanında mabeyin ikinci kâtibi olan ve Suavi vakasında zimedhal addedil- miş bulunan hacı Hüseyin Hüsnü be- yin (1) oğlu idi. İstanbulda doğmuş, si a Lİ, iğ arabca, farsca, fransızca öğrenmiş, gazeteciliğe sülük eylemişli, Abdülhamid zamanında kardeşile birlikte çıkardığı (Mürüvvet) gazete- sinde bir makaleden dolayı tevkif olu- nacağını anlıyarak memleket haricine kaçmış, sonra ömrünün nihayetine kadar kullandığı Avnullahülkâzımi müstear namile avdet etmiş, yakala» nıp nefyolunmuş, menfasından kaça» rak İstanbulda Fuad paşanın konağı- na dehalet etmiş, Fuad paşa vesateti- le ve onun konağında tutulmak şar- tile affa uğramış, Fuad paşaya husu- si kâtiblik etmiş, âsi Yemen imamını kandırıp dehalet ettirmek fikrile Ye- mene gitmeği, bunun olamıyacağını idrak edince Bülücistana savuşmağı tasavvur ederken 1901 de Fuad paşa - Fehim paşa vakasında Fuad paşa- nın adamları meyanımda tutulup ci- nayet mahkemesine tevdi edilmiş (2) müebücd gürek cezasile Sivasa, ora- dan da kaçmağa teşebbüs ettiği için Sinoba gönderilmişti, İnkılâba kadar Sinobda kalmıştı, Böyle maceralar içinde geçen bu senelerde üç evlâdını kaybetmişti. Fedakâranı millet cemiyetinin ida- re heyeti içlimaları pek hararetli olu- yordu, Menfilerin tercihen memuri- yetlere tayini, memuriyete geçmeğe hak ve iktidarı olmıyanlara, hattâ okuyup yazma bilmiyenlere münasib maaşlar tahsisi isteniliyor, verilen ka- rarları tervic ettirmek için sadrazam ve dahiliye nazırı nezdine murahhas- lar gönderiliyor, teşebbüslerde bulu- nuluyordu. Bu teşebbüsler bazan müs- mir oluyor. Bazan olamıyordu, Um- duklarını bulamıyanlar gün geçtikçe şikâyetlerini yükseltiyorlardı. Eski Ankara mebusu B. Mahir Sai- din (31 mart) eserinde yazdığına gö- re: (Abdülhamid mabeyinci Emin bey vasıtasile Fedakâran için 1900 altın göndermişti, Müracaatleri üzerine bazılarına da ayrıca ellişer, yüzer, iki yüzer lira dağıtarak kendisine karşi yapılan hücumların bir derece önüne geçmeğe muvaffak oldu, Fedakâran cemiyeti ve Hukuku Umumiye gazetesi bütün şiddetini İttihad ve Terakkiye tevcih etmiş, hücüm ve Jtabinra dü- çar oldukça bu şiddetini artlırmıştı.) Kâmil paşa: (Mizan gazetesi ezhanı umumiyeyi tahdiş edecek neşriyata devam etme- sinden dolayı icra olunan tahkikat ne- ticesine intizaren devletçe görülen lü- zum Üzerine baemrisami muvakkaten tatil olunmuştur.) Tebliğile Mizan gazetesini tatil ve Murad beyi tevkif edince Mevlânzade Hukuku Umumiys gazetesinde bu muameleye şiddetle hücum etmişti. Sadrazam Hukuku Umumiyenin mesul müdürünü nez- dine davet etti; bu zat (Fedakâranı millet) cemiyeti Azasından birisile bir- likte Babiâliye gitti, (Arkası var) (1) Avntllahulkâzım! (Divanı Harbi Ör- #) rimlesinde babasının EH. 95 senesinde beş buçuk ay merkez kunandanlığı « di- vani harb - dalresinde tevkiften ve a 2a- manın divani harbinde muhakemeden #onm menfasında zehirlendirildiğini be- yan oder, (2) Avnullahulkâzıminin m 10d8 kendisini müdafan için irad ettiği sözleğ (Son Müdafaa) namllş intişar eden bir risalede mahfuzdur, din iahdizin