A m m m AKŞAM | Çiçekçilik: Genç kanaryaların erkek ve dişileri nasıl tefrik edilir? Yavru, genç kanaryalarda, erkek ve digilerinin birbirlerinden tefrikinde çok defa müşkülüta maruz kalımmaktaır. Kanaryaların diğileri ölmez, yalnız er- kekleri öter. Çok defe yavru genç erkek hir e i i ini mi i il : : ; ; ii i BEER ii ; ii ii Hi Beri Ni ke i ii 1 | zi i pe 5 i Saksı içinde kahve ağacı nasıl yetiştirilir? Hepimiz kahve | ağacınıi büyük bir ağaç o olduğunu, Yemen, o Cenubi Amerika, gibi sesk iklim- / lerde © yetiştiğini biliriz; faka:, bir de bunun salon süs nebah olarak yetiştirilen, / bodur cins kahve ağaci piduğunu bilmeyiz. ve ağaçları, son zamanla; şilceyr halindeki çiçekli fidanlar gibi, sa- rda tipi diğer için yetiştiril. Ekzotik olan bu pek zarif nebalın yap- Fakları koyu yeşil ve maden parlaklıkla- dır. Bundan başka yapraklarının dal- lara yapışmış olan noktalarından, güzel beyaz çiçekler çıkmıştır. Bunun gibi, bidayette yeşil ve bilâhare Yonlarımızın dekorasyonu mektedir. warlak, Adeta bir Kirazı andıran, mey- vardır, ki, bunun eti tatlıdır. İçin- vardır ve asıl istifade edi- kısım da budur. Bu tohum kavru- Yunca, bundan mükemmel kahve elde Böyle sicak, tropik iklimlerde bulunan, Yetişen nebatlardan birinin salorlarımız- süs olarak bulundurulması, muvaf- fakıyetle yetiştirilmesi Insana cidden bü- yük bir zevk verir. Çünkü, burların to- humlarmdan da kahve elde etmek ka- bildir. Bu pek şık şüceyr halindeki kahve ne- teksiri tohumlariledir. Tohum- lar - yani kahve çekirdeği - ükbaharda, bu mevsimde, ince dere kumu ve yahut ince Tatıp testere talaşı içerisine gömü- lür, burada nisbeten iyi bir şekilde intaş ş tohumlardan çıkan fidancık- lardan iki üç yaprak hasıl olunca, bu fi- dancıklar yaprak çürüntüsü, funda top- yaz, kış sicak salonlarda veya seralarda, bırakınr. Yamn da bulundur! olur. Yaşlı gübreli, kuvvetli, ağirca toprak- lardan hoşlanırlar. Pena yetişmiş kahve — - Nakleden: (Vâ — Nü) — Bu işler orada mi oldu? — Evet, Mısırda... Evlenmiştim.. Kocam olan herifin ismini söylemeğe hacet yok... Çünkü öldü.. Ne lüzüm var... Yalnız şunu bil ki, onunla son derce bedbahttım. O bana, bir halsyi- ğa yapılan muameleyi yapıyor, beni dövüyordu. — Boşansaydın!.. — Boşansam parasızdım.. Açlık- tan, sefaletten korkuyordum... Oda vaziyelimi bildiği için alçakça istifa- de ediyordu... Biran intiharı aklımdan geçirdim, Mevsim yazdı, Nil üzerinde bir zehebiye kiralamıştık, Şöyle dü- şündüm: Kabahatli o olduğu halde niçin ben öleyim? Bu fikir aklıma gel- dikten sonra intihardan vazgeçtim ve intikam almak hevesi bende uyandı. Bir gece, gemimiz akıntı orlasında Merliyordu. Kocam sarhoş. Bana kü- fürler savuruyor... Güvertede kimse yok... Onu büsbütün içmeğe taşvik et- tim, Yüzüne güldüm; bir kaç yumruk attı; ses çıkartmadım.. Sonra, içti, Aşk ve macera romanı «Ertesi gün, bütün gemi halkı onu aradı... Ben de beraber... Sarhoşluğu malümdu... Serdeliyerek nehire düş- tüğüne herkes kanaat getirdi. Cese- di bir sahilde bulunmuş.. Tahkikat neticesi hiç bir şey ispat edilemedi. Bazıları benden şüphe ettise bile müs- bet bir delli bulunamadı. «Ailesi geçimsizliğimizi bildiği için benimle uğraştı. Nüfuzlu kiliğselerdi, beni hudud harici ettirdiler, Mirase da konamadım. Pek az bir pars ile İstanbula dönmek mecburiyetinde kaldım. «Ondan sonra, hayatımı kazanmak için çalıştım. İşte size bütün sergüzeş- timi olduğu gibi anlattım, Gizli hiç bir köşem kalmadı. Ben katil sayılı- Sütçül, Bu mevsimlerde çok aranılan, taze olarak yenilen ve | peynir tatlısı yapılan taze, iyi ve nefis bir koyun peyniri na Bugün. piyasada, maalesef, koyun sü- tündan yapılmış, laze, luzsuz koyun pey- niri bulmak iukün olmadığı gibi, parişte de müşkülütn tesadüf edilmekte- dir. Bununla beraber, sipariş edilerek tedarik olunan taze peynirler de o kadar nefis ve temiz olamıyor. Binaenaleyh, her ale sahibi, arasıra, kendilerine lâzım olün taze, tuzsuz peyni- Ti, erde bizzat, pek âlâ yapabilir. Bu mersimde çok yapılan taze koyun peynirinden, peynir tatlısı yapılır ki, yen- mesi “cidden pek hoş, İyi yapılırsa lezze- tine doyulmaz. Peynir lalısı yapılacak Koyun peynirinin çok taze olması, hattâ peynir mayalanıp süzüldükten sonra he- men tali: yapılması kizımdır. Peyniz mayası nedir? 1 — Sütün terkibinde, tereyağı maddesin den başka, peynirlerin esasını teşkili eden ve kazcin maddesi denilen bir maddel azotiye vardır ki, bu peyniri teşkil eder. Sütleki kazein maddesi iki halde bulu- bur: Altıda beşi gayri münhal kazein, bir kısmı da münhal kezcin'dir. Meselâ: Taze, her hüngi bir süte bir mükdar sirke, peynir mayası konursa sü- tün içindeki münhal olmıyan kazein pıhtılaşarak ayrbır 3, buna peynir mad- Gesi veya süt kesiği deriz. Mezkür gayri münhal kazein ayrıldıktan sonra geride kalan, süzülen yeşilimtırak sarı renkteki suya peynir suyu deriz. Bunda gayri münhal kazeln, süt şekeri, biraz töreya- &ı ve az mikdarda madeni emlâh vardır. İşte peynir mayasir ayrılmıyan bu münbal kazeini ayırmak için peynir yünu yüksek hararet derecesinde 75 - derecede bir müddet kaynatmak lüzim- dir ve o vakit «lor. peyniri denilen mad- de hasıl olur. Taze koyun peyniri şu suretle yapılır: Kaynatılmış. veya henüz o sağıla- rak, gelmiş olan koyun sütü 30-35 hararet derecesinde peynir mayasile ma- yalarır. Şayet süt akşamdan gelmiş, kay- İ matılıp soğumuş ise 30-35 dereceye ka- dar ııtılarak ve mayanın kuvvetine göre 40 - 45 veya S0 dakikada pıhtılaşmak üze- re maya konur. Piyasada ki türlü maya bulunur. Biri eişelerde satılan mayi, sulu maya, diğeri komprime edilmiş, beyaz mayalardır. Ne kadar süte ne kadar mayn konula- cağı hakkında mayrların yerinde ve içindeki izahnamesinde yazılıdır. O suret- le hareket etmek lâzımdır. te ilâve edilirse 45 - 50 dakikada sütü pıhtılaştırır. “ Buna mukabil mayi mayalar ise 15 - 20 santimetre mikâbı ve ayni hararet dere- cesi.deki ayn! mikdar, yani 100 kilo sü- te kanur, ayni şekilde shtü pıhtılaştırır. Bu mayaların hepsi ecza depolarında, Mi- sırçarşısında istenilen mikdarda bulunur. 2 — Bu şekilde mayalanan sütün üzeri - örtülür. bulunduğu kap kalınca bir bezle sarılır ve sıcak bir odaya konur. 45 - 50 dakika sonra sül, tamamlile pıhtılaşmış olur. Sütün iyi pıhtılaşmış, yani peynir tu- tup tutmadığı şu suretle anlaşılır: Elinizin tersini sütün mayalandığı kap üzerine yavaşça tulunuz, şayet iyi tut- müş, tamamile pıhtılaşmış ise permik üzerinde sarımtırak, yeşilimtirak peynir suyu görülür. Su damlaları yerine damlaları görülürse peynirin henüz tut- mamış olduğu anlaşılır. Bu tekdirde bir nm... Onun için sizin karınız ola- mam... Ancak metresiniz... O da şüp- heli,.. Atiyenin gözleri dolmuş, sesi titre- yordu. Bu hali o kadar cazib, öyle se- vimliydi ki, Vahid bey kollarını açtı ve coşkun bir sesle: — Atiye! Seni seviyorum... Mazin benim için yoktur, Her şeyi sildim, unuttum... Sen benim biricik sevgi- imsin! m İy Bu hâdiseden sonra, Atiye, katiyetle galebesine emin oldu. Erkeğinona karşı hissettiği aşkın hududsuzluğu- nu, kayıdsız, şartsızlığını görmüştü. | Mazinin hatâları artık istikbali boza- mâzdı, Vahid beye ne söyleseler, Şim- diden sonra tesir edemezdi. Çünkü en müthişini o, sevgilisinin ağzından duy- muştu, İstikbalde zuhur edecek herhangi bir karışık mesele karşısında: «— Yalan! Ben sana en öğrenemi- yeceğin feci şeyleri bile ağzımla söy- tubları okuyor, bep havaiyattan bah- seden o satırların arasında gizlenen bir sır olduğuna kanaat getiriyordu. OKUYUCULARIMIZIN SORGULARINA CEVAPLAR sıl yapılır? Bay Orhan, İs zi - tanbul: Mektubü- nuzu alâka ile oku- duk, yaptırmak is- müddet daha beklemek icab eder. 3 — Pıhtılaşmış olan peynir muhtevi- yalı bıçakla paralanarak, süzülmek Üze- tediğiniz Dadan re seyrek dokunmuş peynir bezlerine ko- | kovannın resmini nur ve bu bez asılarak altına da peynir dercediyoruz. suyunu kaybetmemek için bir kap konur. Bir müddet asılı kalıp süzüldükten sonra peynir bezden çıkarılır. Şayet peynir tat- İ bu yapılacak ise hemen yapılı. İ Sayet taze olarak yenecek ise pıhtıla- İ san bu madde bir kâse içerisine konur ve serin bir mahalde. muhafaza edilir. Üzerine şerek tozu veya bir mikdar ince tuz ekilerek sabah kahvaltılarında yenir. Çok mugaddi, lezzetli olan bu peynirin vücüde faydası pek çoktur. Eğer yapılan mikdar, pek çok ise, bu - nu, sabun kalıbı gibi keserek, bir kap içe- risine koyup tuzlamalı veya hafif sala- mura yapılmıştır. Bu şekide bundan uzunca bir müddet istifade edilmiş olur. Mayalanıp pıhtılaşmış olan peyniri süz- mek için şayet seyrek dokunmuş peynir beri bulunmaz ise, bunu ince söğüd dal- Isrından yapılmış sepetlere koyarak süz- mek te kabildir. Diğer bir yazımızla da, Avrupa peynir mayaları bulunmadı vakit, shtü nası mayalamak kabil olacağını izah edeceğiz. ——— ————— —— — Eb'adı üzerine ya- zimiştır. Murabba seklinde olması da- ha muvafıktır. Ma- amafih o müstadl şeklinde de olabilir. 25 milimelze olursa kâfidir. Kovanın haricen arz 485, dahilen 495 milimetredir. olursa kâfidir. Şayet kovan müstatil olursa, çerçevele- rin ara 030 sanlimetre, tulü de 040 tulmalıdır. Sirgufre yerleştirilecek ve arasma çıtası konacaktır. Bundan başka, her çerçeve- ye karşılıklı birer tel geçirilecek, Sırgofre, mum, bunun üzerine yapışlarılacaktır. Kovan, vesmimizde görüldüğü gibi, iki Kısımdan ibaret olarak o yaptırılmakdır. Biri, anların çoğalmasına hizmet eden nasıl olmalı? Bağlarbaşı, B, Ahmed Özel; Ada tar- şanları için uzun boylu masraf yaparak, İ Jüks kümesler, barınacak yerler yapmağa hiç te lüzum yoktur. Bahçenizin giaz- Tafını teşkil eder. Diğeri de kovanın üst but, rüzgürlardan masun bir kenarında, kısmındadır ki, bu da kovanın ballık ks tavşanlar için bir yer tefrik ediniz ve res- 1 dı iimisde görüldüğü gibi İl metre ari- | 20 teşkil edecektir. Bu kısma yakı tiklarta — rdurabba * şeklinde ve ; , | #mele arılar çıkarlar, erkek ve valde ar metre irtifaında ağaç kazıklarla, bu yes bölünüz ve kazıkların etraflarını da sin. ca örülmüş kafes teli ile örlünür. Buü- dan sonra bu her bölme içerisine gere resmimizde görüldüğü gibi, âdi çimento veya çivi fıçılarmı - her bölmeye bir ta- me olmük üzere - yerleştiriniz. Piçiları toprak seviyesinden 5 - 6 santim İrtifaın- da ve aşağı, yere doğru meyilli olarak bir kapak konur. Kovanın çifte eldarlı olması lâzımdır. O süretle, bu İki cidar arasına talaş ko narak, anlar kışın şiddetli soğuklardan muhafaza edilmiş olur. Çerçeveler ara- #ndaki mesafe 37 - 38 milimetre, çerçe- velerin üst çıtası daha kalın, 12 - 13 mi“ Wimetre olacaktır. lâzımdır. Koran o hacmini büyütüp | küşültebil- İ mek için, içine bir bölme tahtası yaptı- rılmalıdır. Kullanılacak çıtalar 6 - 12 mi- ilmetre kalınlığında ve çerçevelerin bü- yüklüğünr göre olmalıdır. Çerçevelerin üst çıtasının Kalınlığı alt- tan daha farla olacaktır. Zira, bal ile dolu peteğin ağırhin bu çitanın üst kıs- muna yüklenir. Çerçeveler arasında 11 milimetre ara- hık bırakılır. ve © suretle çerçeveler ko- vanlara yerleştirilir. 'Külühin veya balhktaki çerçevelerin irtifa, 6.15 - 020 metredir. Ami sandığın çerçevesinin tulü 0,40 metredir. Çerçevelerin arasındaki mesafe 37 - 18 mülimetre, peteklerin kalınlığı 25, çıtala- rın aralıkları 7,5 mitimetredir. Sorgularınızın diğer kısımlarına, gele- cek yazımızda, ayrıca cevab vertceğiz. zi o yarlarımızla haftledeceğinizi ümid ederiz. Bu cumartesi günkü gazetemizde tavşan yiyecekleri hakkında bir yazımız intişar edecektir. Tavşanlar hakkında türkçe yası ye sizin gibi ematörlerin istifadesin; cib olarak Kitablarımız henüz yoktur. At- manca, Fransızca yazılmış eser çoktur. Bunları Beyoğlundaki Alman veya diğer kütübianelerden tedarik edebilirsiniz başka, her fıçının içerisine temiz, yumu | şak kuru ot koyunuz. Ve bu yataklık ola- nnn ârasıra (değiştirilmesine dikkat ediniz. Her fıçımın ön tarafını yarım bir tahta e örtünüz. Kış geceleri bu kapakların boydan boya örtülmesi daha rıuvafıklır. Pıçıların yerden 5 - & sanlim yukarı- da kalmalarına ve bunun için de ya taş- tan yapılan bir kaldırma ve yahut ağaç kazıklar üzerine tesbit edilmesi faydalı- dır. Tavşanların birbirlerine karışmama- m, bilhassa erkeklerin dişiler tarafina geçmemesi lüzundir. Bunun için, bölme- lerin güzel yapılması şarttır. İşte bu tarif ettiğimiz şekillerde, basit ada tavşanlarının bannabilecekleri yer- Teri hazırlamış olursunuz. Ada tavşanları hakkında Nişantaşı, B. M. Enver: Meklubunuzu okuduk, evlerde ada tavşanları yetiştir. mek hakikaten çok meraklı, zevkli bir iş- tir, bundan başka iktisadidir de; çünkü, evlerde her gün hasıl olan cv, mutfak artıklarını topliyarak, bunları tavşanlara yedirmek süretile kiymetlendirmek kabil olmuş e. Tavşanların yetiştirme, bakım ve has- talıkları hakkında arasıra gazetemizde yanlara tesadüf edeceksiniz, bunları ta- Kip ederseniz bu husustaki müşküllerini- köşk tutmuşlar, kimseyle temas etmi- yorlar, çekik bir hayat yaşıyorlardı. Hayriye, sabah akşam, kız kardeşinin maddi ve manevi sıhhatile meşgul- dü. Uzun münakaşa ve düşünceler- den sonra, Feriha'nın bir Suikasde uğrayıp hâmile kaldığı neticesine var- mışlardı. Bu cinayeti işliyen acaba kimdi? Mutlak maliyetlerindeki uşaklardan biri... Hirsh, sinsi ve kimbilir nas) gizli intikam besliyen bir adam... Bir kaç zaman evvel hırsızlığı meydana çıkınca kovdukları arabacı üzerinde şüpheleri temerküz ediyordu. Bu he- rif, tahammülfersa küstah bir çapkın- dı. Hattâ kaç kere gerek Hayriye'ye, gerek Feriha'ya, yercesine bakmış- ta da kızlar onu tokatlamak arzusunu duymuşlardı. Yarabbi! Vahid beyin kıymetli kızı demek bu alçak herifin kurbanı olmuştu! Zavallı babâları bir gün bu facıayı duyacak olursa ismine ve şerefine sıçrıyan bu lekenin tesiri- le ne kadar utanacak, ne kadar bed- baht olacaktı! Hayriye E düşündükçe tzü üzüm üzülüyordu. Periha'ya da pek acıyordu, Zavallı yavrucak başına ge- leni anladıktan sonra, artık Cahid'e mektub yazmaz olmuştu. Bu muaşa- kaya devam ederek karşısındakini teşe vik etmek hakkını kendinde bulmu- yordu. Çünkü o, artık, lekeli bir kız- di : (Arkası var) , Bu işi tetkike karar verdi. Ayni za- manda Cahid hakkında hiç bir hava- dis duymaması merakını mucib olu- yordu, Doktor Rahmiyi her görüşün- de lâfı kumnazlıkla o tarafa getirerek genç subay hakkında malümat almak istiyordu. Bir gün Rahmi beye Atıfetten gene bir mektup geldi. Cahid'in iyileşmek üzere olduğunu yazmakla beraber şu satırları da ilâve ediyordu: «Nişanlımı rast ettim... Cahid'i evi- mize aldık... Burada gayet iyi bakılı- yor... Eminim ki, yakında tehlikeyi “tamamen atlatacak!» Atiye, bu mektubun mealinden haberdar olunca fena hâlde sinirlen- li R ri taz'ın acele hareket etmesi lâzım ge- liyordu. Atiye delikanlıyı çağırdı. — Bek! - dedi. - Sen Bursaya doğ- : ru bir git. Kızların bu seyahati gayri“ tabi! bir iş... Bana kalırsa işin içinde bir sır var. Meseleyi anlamağa çalış. — Nasıl yapayım? — Gidersen onları yakından tedkik edebilirsin. Vaziyetlerini anlarsın, Ona” göre tedbir alırız. Ben sana para ve- | reyim, Hemen hareket et. Borcunu İ sonra hesablaşırıZ. iti İki hemşire, Bursada küçük bir Yalniz yaptıracağınız kovan, tahfasi- O nın İyi kurumuş tahtadan olmasına dik“ kat etmek lâzımdır. Tahtanın kalınlığı” Çerçevelerin adedi 10 - 12 santimetredir. Çerçeve başları, kovan et- rafına mıhlanacak çıtalar üzerine otuf- Çerçevelerin üst ve yan tarafları ohuk-” © hi olucaklır. Bunun içerisine suni mum | 4 kuluçkalık kısmıdır ki, bu, kovanın ali ts- çıkamaz, ona göre kovanın üst tarafına © Çerçevelerin zeminden 15 milimetre mesafede ve cldardan da 75 milimetre aralıklarla mevzu olmasi