ç R sm raT şa Reexraş “ AKŞAM 10 Şubat 1938 m Hollywoodda büyük bir sinema Sahife 9 stüdyosunda neler gördüm? Hollywood stüdyolarına girmek Vaşingtonda Reisicümhurun evine girmekten çok güçtür Bir otobüs geldi, içeride her biri başka başka kıyafetlerde bir çok kimseler oturmuş... ekilmiş tarlalar, büyük havuzlar vardır Stüdyoda ucsuz bucaksız erazi, bir çok binalar, Yer yüzünde, “milyonlarca, yüz Milyonlarca: gencin rüyalarına giren, dünyaca meşhur Hollyvwood stüdyo larınin o&n büyük adamlarından bi- tinin evi... Çok meşhur bir yıldızla içeride randevum var. Dünyada bü- yük filimler çıkaran meşhur bir Holiyvood stüdyosu kadar garip bir Yer: olacağını hiç zannetmiyorum. Avrupadan, Amerikanın her tara» fından, Afrikadan, hattâ Avustrak yadan kalkıp bin bir hülya ile genç- lerin koştuğu stüdyo kapılarının her birinde Amerikanın 15 resmi ünlor- malı polisi duruyor. İçeriye insan değil, kuş uçurtmuyorlar. Beş adım uzaktan insana sesleniyorlar: — Pasaportunuz nerede? Evet pasaport... Memleket hudut- larını geçerken nasıl pasaportunu Zu göstermeğe mecbursanız Holiy- woodda - bir stüdyoya girmek için de Amerika sinema şirketleri ittihadı umumi müdürü mister Tom Pettey- den - bir pasaport almanız lâzımdır. Sinema. stüdyolarına girme pasapor- ta. Fakat umumi müdür 'Tom Pettey- değil, Bu pasaportla stüdyonun an- cak filim çekilen yerlerinden çok uzak olan bekleme salonuna girebil- dim. Burada da bir o kadar polis İçeriye girmek istiyenlerle meşgul- düler. Bekleme salonunda Öyle bir bekleme salonu ki dünya- siz hesapsız iki karış boyunda cüce- ler... Şirley Temple rakip olmak ümidile annelerile beraber gelen ça çaron, çok bilmiş büyüyüp te küçül- müş çocuklar... Hele bu küçükler... Kendilerini, kabiliyetlerini > göster- mek için çırpınıyorlar. Yüksek sesle şarkı söylemeler, Step denilen dansı şayanı hayret dönecek bir tarzda yapmalar... Oraya gelen küçükler sanki şimdiden yıldız olmuşlar gibi birbirlerine âdeta rakip gözile bakı" yorlar... Marifetli köpeğini, kedisini, Stüdyoda meşhur yıldızların mankenleri; Claudette Colbert, Marlene Dletrleki ye Carole Lombard'ın. ölçüleri Stüdyoda bir sokak ve filim çevirme hazırlığı #lim için Hollywooda gelip burada Çantalarından notalar taşmış ih- kalmış Eskimolar, kamburlar, had- | tiyar musikişinaslar aralarında ko- nuşuyorlar: — Enfes bir beste yaptım... Zan- nederim ki bu sefer bunu satın alır- lar... Kapıdan dönenler Daha ileride senaryo 'muharrirle- ri... Birçok gençler birer hâmi ile bir genç kız görüyorsunuz ki "yanın- da eski, ihtiyar bir aktör... Onun hi- mayesine sığınarak «belki bir figü- rTanlık kaparım; ümidile gelmiş. Genç kızın ihtiyar ve oldukça tanın- Fakat ihti yar aktör daha stüdyonun iç kapr sından giremiyor ve geri dönüyor... Ehhh... Stüdyo kapısının bazan in. sana hiç merhameti yoktur. Bir za- manlar buradan alkışlar içinde, se- lâmlar, reveranslar arasında geçen meşhur artistler, talihlerinin yıldızı Sönünce bu kapının yüzlerine kar- gı kapandığını görmüşlerdir. Bir vakitler en büyük yıldızlar arasında ismi geçen (meşhur Anita Paj, geçenlerde bir arkadaşını gör- mek için gittiği bir stüdyodan, böy- le kendisine açılmıyan bir kapının karşısında geri dönmeğe mecbur ol- muştur... O Anita Paj ki bir zaman- Jar ismi gençlerin dilinden düşmez, dünya kadınları onu taklid ederler, sinema şirketleri kendisine bir tek Genç kızları ihtiyar aktörlerin hi- maye etmesine mukabi), delikanlı. ları da himaye kanatları altına ala- rak gelmiş yaşlı, eski kadın artistler yar. Genç kızların, delikanlıların ümit- lerle dolu gözleri hep kapıda... Ah bu kapı!... Bu kapının arka tarafı... Bir çok genç başların içinde yaşıyan hayali cennet orada... Bazı polisle çerken genç kız, genç kadın veya deli- kanlurım gözleri hemileri © târüfa çevri- iyor. Bu gözlerin içinde öyle bir yal- yarış var ki... Polisler içeriye girmek istiyenlerin nehir , xinin içinde dâğ var, Küçük bir ne- hir geçiyor. Ekilmiş bir tarla göze çarpıyor. Çünkü filim için ne lâzırı. sa stüdyoda bulunması şart... Fa kat asıl fillrn çekilen hangar gibi yerin her târafi kapalı, «çalışma stüd- yosu> denilen”yerlere girmek büsbü- tün imkânsiz, polisin verdiği bu kâğıd kâfi değli... İçinde filim çev- rilen «çalışma stüdyo» larına ekin mizi pasaports suz kimse, hattâ stüd- yolarının müdürleri de giremiyor. Böyle bir nizam kurulmuş. Bura müdüründen Kapıcısına kadar herkeş riayet ediyor. Bizimle berâber çalışma stüdyola- rına girmek için Metro Goldwin'in nüfuzlu müdürlerinden ikisi de kır- mızı pasaport “aldılar, O zaman an- ladım ki Hollywood'da meselâ bir Metro Goldwin Mayer, bir Üniversel, bir Paramount, bir «R. K. O. Radyo» stüdyosunA girmek Vaşingtonda Re- isicümhurun oturduğu Beyazeve gir- mekten çok daha güçtür. Stüdyoda otobüs istasyonu Kırmızı pasaportları aldıktan son- Ta bana rehberlik eden Metro Geld- win Mayet'in neşriyat müdürü! — Asıl #llim'çekilen yerleri görme- den önce size stüdyoyu baştan başa gezdireyim... dedi. Fakat stüdyoyu yaya gezmek pek imkânsızdır. Şora- daki istasyolida otobüs o bekliyece- ğiz... Evet stüdyonun içinde otobüs