13 Kânunusani 1938 AKSAMDAN AKŞAMA» Eyyam gördükten sonra sefalete düşenler... Tekir kedi, damdan dama atlar; #onra mutbak önünde dört diz üstü çöker; sahte bir rehavetle gözlerini yumar; uyuklar taklidi yaparak, Virdenbire hamle eder, Ahçının ayık- dığı uskumrulardan birini kaptı ruydı yallah... Koydunsa bul... Kuy- Yık, - dört nal giden bir süvarinin kamçısı gib - havada... Gözler, «Ta- kunya arkamdan atılıyor mu?» diye arkada... Gene damdan dama... Bunlar olamadı mu?.. İnsinalar inhisar altıma aldıkları gıda madde- lerini, asırlardır ehlileştirerek tered- di ettirdikleri bu bücürleşmiş kap- ianlardan bin bir ihtiyatla esirgiyor- İar mı?... Öyleyse duvar kenarların dâ kur pusuyu... Hakiki kaplan ya- ban domuzunun beline pençesini na- indiriyorsa kedi de fareyi öyle ya- Devekuşunun küçülmüşü ta- biatte yoksa, gelsin serçe avı! Yahud da çöp tenekeleri ne güne duruyor?... Fakat onların da gedik- isi kavgacı köpekler, kediler var. Onlara meydan okuyabilenlere ne mutlu!... Doyururlar karınları... Bu şeraitle yetişen kedi, hayat mü- gadelsinden, sefaletten korkmaz. Fa- kat benim asıl acıdığım, ev kedileri» nin sokağa atılmışlarıdır. Küçükken boynuna mavi kurde- le takmışlar. Evin küçük hanımı Üs» tü lâyanta kokan göğsüne bastırmış. Anne elceğiziyle sütlü paparasını hazırlamış. — İştihası yok... Ciğer aldırsak.. Tergün beş kuruşluk tenbih edin ka- saha... , — Hayır, tüylerini döker; yeme ğin suyundan da yemelidir... Sofra- N için de bir iskemle koya Yemek vakti, ismile davet ederler: — Pompiş! Pompiş! Pompiş! Ne- Yedesin? 0, tenezzül edip başını bile kaldır- maz. Zira, mangalın altında horul horul uyuyor... Fakat bu nazlı nazenin hayvanes- İz, bir gün, yukarıda bahsettiğim Sokak kedisinden bile merhamete Şayan bir hal alabilir: Kaderin defterinde akla gelmedik felâketler yazılıdır: Ev halkının baş- ka bir yere taşmarak, Pompiş'i bir hayırsıza emanet etmesi. Yahut ke diciğim hastalanarak, tüylerini döke tek illete yakalandı diye attırılması... İşte o zaman vaziyet kötüdür Hayvan, almasını bilmez; çalmasını hilmez; bulduğumu beğenmez; sırt Sıcak ister; pençede tırmanacak kuv- vet yoktur; nazlandırılmak için yak- laşlığı yolcudan birtekme. Suzan Munte ismindeki meşhur Rus artistinin son günlerini nasıl se falet içinde geçirdiğini okudunuz mu? Asfalt yerine... Yokuş caddeler parke olarak yapılacak Bahçekapıdaki asfalt yolun yeni postane eaddesini takib ederek An- kara ve Babıali caddelerinden Divan- yolunda Belediye önüne kadar İnşa edileceğini yazmıştık. 9 Ancak, son günlerde yapılan fenni tediikler neticesinde asfaltın yokuş olan yerlere müsaid olmıyacağı ve kı- zak yapacağı anlaşıldığından, Anks- ra caddesinin âit kısmından, yaf Me- serret otelinden itibaren Türbeye kar dar olan saha yeniden parke olarak inşa edilecektir. Ankara ve Babıali caddelerindeki bütün parke taşlar sö” 'killecek, buraya yeni parkeler döşeno- cek ve parke taşlarının intizamını te» min etmek üzere do zemin beton le takviye edilecektir. Taşların arasına da Bütün denilen asfalt madde kona- caktır, Babıali ve Ankara caddelerinden çi- kan eski taşlar bu iki cadde civarn- da olan yan sokaklara, bu arada çok işlek olan Ebüssuud caddesine kona- caktır. Yokuş câddeler parke olacak, asfalt inşaat yalnız düz sokaklara hasredi- Tecektir. Yol kazaları Son 24 saat içinde beş kaza oldu Son günlerde otomobil ve tramvay kazaları fazlalaşmıştır. Dün muhte- Mf yerlerde beş kaza olmuştur: i — Emirgân hattında çalışan 3857 numaralı otobüs Tophanede Hasan 18- minde birine çarparak yaralamıştır. 3 — Sirkeci - Topkapı hattında çar şanı 168 numaralı tramvay Topkapı- da şolür Nusretin otomobiline çarpar rak hasara uğratmıştır. 3 — Vatman Hasanın idaresindeki, Eeşiktaş - Fatih tramvayı Eminönün- da 3399 numaralı otobüse çarparak hasara uğratmıştır. 4 — 3849 numaralı kamyon Şişlide Margarit isminde bir kadına çarparak ehemmiyetli surette: yaralamıştır. $ — Şoför Mustafanın. otomobil Kartalda bayan Syheylâya çarparak muhtelif yerlerinden yara» lanmasına sebebiyet vermiş, şoför, jan- darmalar tarafından yakalanarak ta» kibata girişilmiştir. Bir palto hırsızı yakalandı Beşiktaşta 19 uncu ilkmektebe gire Tek palto, pardesi ve safre aşıranr İs mall Hakkı isminde biri #mniyet direk- törlüğü memurları tarafından yaka- Tanmış, adliyeye teslim edilmiştir. muş. İşte Munte'nin son günleri, ... Belki demokrasiye ıd, fakat im sani bir bis: İyiye alışmışken, yüke sekten sefalete düşene daha acını yor. «Vaktile iyi yaşayıp hayattan nasibini almış! Şimdi de biraz çek- sini» felsefesini o çirkiü bulmamak; insafliların harcı değildir. VANİY Haklı şikâyetler Böyle şoförlük olur mu? Bir muharririmiz, başından ge- çen vakayı şöyle anlalıyor: Geçen gece saat bire doğru, 1831 numaralı taksiye binmiş, diler efra- dından iki bayanla birlikte eve dö- Büyordum.. Makinede bir arızacık ol- duğu için, Köprü üzerinde kaldırıma yanaşıp durduk. Bu saatte, tabintile, hiş bir kalabalık yoktu. Hattâ kosko- ca köprüde bir araba, bir piyade bile görünmüyordu. Birdenbire, arkadamızdıan bütün huziyis gelen bir olomubi belirdi, Gelip bizim duran taksinin arkasına tosladı. Bizimkinin tanıponu çarpı- dı. Kendinin de çamurluğu yamrı- yumru oldu. Bu araba işlemeye yeni çıkmış, nu- marası bizde mahfuz bir taksldir. bu derece acemi- nazarında oazaltıyorlar. rAcaba bir gey mi içmiş? şüphesini uyandır. yorlar? - Yerler rutubetiiydi. Fren yap- mıştır, kaymıştır. Fzen yapılması iktism eder bir va- siyet de yoktu. Suha genişti Fake veley kayganlık da olza, meydan das da bulunan, bunlar, duran bir oto- mobile çarpmak için sebeb midir? Şofür olan her vaziyette slınasak tedbiri bilmeli deği midir? Bu imesfek erbabının ve halkın 89- iâmeti hamma, şoförleri bu gibi ace- milerden yahud direksiyon başın- dayken geyri tabii hallerde bulum- mağ: itiyad edinenlerden temizleme- Mai. Esaslı bir kontrol tavsiye ederiz. Bir paketin içinden çocuk cesedi çıktı Cesedi kimin suya attığı. araştırılıyor Yeşilköy ile Bakırköy arasında Ay- mama deresinin ağzında bir paket gö“ rülmüş ve jandarma tarafından çıkâ- nlmışlır. Kat kat kâğıtlara sarıldıktan son- ra üzeri iplerle sımsıkı bağlanmış olan paket açılınca, içinde bir çocuk ces0- di çıkmıştır. Vaka derhal müddelumu- miliğe. bildirilmiş, nöbetçi müddel- umumi muavini ile Adiiye doktoru mahalline giderek cesedi muayene et- mişler ve tahkikata başlanmıştır. Paket içinden çıkan, tahminen iki Üç aylık bir erkek çocuğu cesedidir. Çocuğun üzerindeki elbiseler temizdir. Pembe renkte bir kaşkorse giydirii- miştir. Yine temiz bezlerle güzeles kundaklandıktan sonra kat kat kâ- ğıllara sarılmış, üzeri sicimlerle bağ- lanmış ve böylece denize atılmıştır. Cesedin üzerinde bir yara bere izi yok- tur. Yalnız suda fazla kalmadığı için aslanıp dağılmamış ve vücud bozulma» mıştar. Üzerinde, ocuğun kime ald olduğu" nu gösterecci: bir şey de yoktur. Ölür mün sebebini tesbit için cesed morga kaldırılmış ve cesedi denize atanların meydana çıkarılması için tahkikata vo a Gayrimübadil bonolari Gayrimübadil bonoları, geçen cu- martesi günü 25 kuruşa kadar çıkmış- tı. Son bir iki gündenberi bonolarda düşüklük vardır. Dün. bonalar « 18,30 kuruştu. Deniz Bank Umum müdür tedkiklerde bulunacak Deniz Bank teşkilâtı için şehrimiz- de tedkiklere devam olunuyor. Deniz Bank umum müdürlüğüne tayin edi» len B. Yusuf Ziya Öniş, Deniz Banka geçen teşekküllerin müdürlerile dün de temaslarına devam etmiştir. B. Yu- suf Ziya Öniş'in bugünlerde deniz müesseselerini gezerek tedkiklerde bu- Yunması da muhtemeldir. Deniz Bank umum müdüf muavin» diğine de İş bankası Hamburg şubesi müdürü B. Tahir Kevkebin tayin olun- duğunu memnuniyetle öğrendik. B, Kevkep uzun müddet Kibrit şir- kelinde ve Karaağaç mülessesatı idare meclisi relsliğinde bulunmuş, Avrupa” da bankacılık tahsili görmüş değerli bir maliyecidir. B. Kevkep bir haftaya kadar Ham burgdan şehrimize gelecektir. Eski Istanbul Üniversite tarih doçenti B. Cavid bir konferans verdi Eminönü Halekvinde İstanbul mey- zuları etrafında tertib edilen konfe- ransların ikincisi Üniversite tarih do- çentlerinden B. Cavid tarafından ve rildi. Kıymetli doçentin intihab etti- ği mevzu: «Kuruluştan Türk fethine kadar İstanbul idi. B. Cavid İstan- bul şehrinin milâddan evvel nasil kü» rTulduğunu, milâddan evvel ve milâd- dan sonra muhtelif muharipler tarar kadar getirmiştir. B. Cavidin derin bir vukufla verdi- ği bu konferans alâka ile dinlenmiş» tir. > ; Ulus refikimiz 19 yaşında Uluş refikimiz evvelki günkü nüs- hasıle 10 yaşına girmiş bulunuyor. Ulus Ankarada 10 ikinci kânun 1919 da intişare başlamıştır. O vakit ismi «Hakimiyeti Milliye» idi, Şu halde bu büyük refikimiz memleketin kurtuluş davasile yaşıttır. denebilir. © günleri yaşamış olanlar pek iyi har tırlarlar, O tarihte iptidal bir şekilde intişar eden «Hakimiye Milliyer, tapkı yirmi Sene evvelki Türkiye ile şimdiki Ata- türk Türkiyesi gibi, tekâmül ede ede, en ileri garp gazetelerils mukayese edilebilecek bir mükemmeliyete erişen (Ulus) a inkılâp etmiş bulunuyor. Refikimizi tebrik eder, devamlı mu- vaffakıyetler dileriz. Sahite 3 TİYATRO TENKİTLERİ Erkek ve Hayaletleri i l | il il "3 i i ii i İ ini Bay Amcaya gör B. A. — Galiba iki metreye kadarf. — Daha fazla sanıyorum... ' B. A. — Hayır, öyle olag, Söylen imlğnier .. Mesel& İstanbulun geniş belediye çerçevesi gibil... Fakat bu satıh üzerin- | mek mümkün müdür, yani belbdiye de kalan bir ölçüdür!., | Kaç metre irtifan kadar İstanbul gel- .İ rile meşguldür?. z x — Hayır, bir şehir nerden nereye ka- dar