Bu teşebbüsü polise Kalp gümüş lira yapmağa “kalkışan biri yakalandı haber veren Niyazi vakayı muharririmize anlatıyor Bundan birkaç gün evvel; Taksim- Be Sıraselvilerde bir evde Emniyet di- rektörlüğü ikinci şubesi tarafından yar pılan araştırmada yeni gümüş lirala» rın taklidlerini yapmak üzere hazır- lanmış olan alAt ve edevat meydana çıkarılmış ve bu iş Üzerinde çalışan Niyazi ve Cemal adlarında iki kişi ya- kalanarak adliyeye verilmişlerdi. Müd- delumum!lik icap eden tedkikatı yap- mış; Niyazi bu işte muhbir vaziyetin. de olduğu tesbit edilerek serbes bıra- kılmış ve Cemal hakkında da tevkif kararı verilmiştir, Cemal, gerek zabıtaca yakalandığı Zaman, gerek adliyede cinnet iddiasın- da bulunduğu cihetle Tıbbı adiice mü- şahede altına alınmasına lüzüm gö rülmüş, Tibbi adli bir defa da emranı ekliye hastanesine sevketmiştir. Emraz akliye hastanesi dün Cema» H polis müdürlüğüne inde etmiştir. kendisinde cinnet arazı görülmemiş- tir. Serbes bırakılmış olan Niyazi bir muharririmize kalpazanlık işinin 19 yüzünü şöyle anlatmıştır: — Ben Ankarada garsonluk eder lm. Fakat Iyi geçinemiyordum. İstan- bulda otobüs servislerinin fazlalaştığı- nı haber alınca, bunlardan birinde bi- letçilik almak üzere Ankaradan bu- raya geldim. Biletçiliğe girmek üzere uğraştığım bir sırada Sirkecide bir 10- kantaya garson olarak girdim. Bura- da; Cemal isminde bir gençle tanıştım. Cemal Benimle iyi ahbap oldu. Üç ay- da bir malâl maaşı aldığını, dünyada, iyi yaşamak için daha fazla paraya ih- tiytaç olduğunu söyledi. Samimyetimiz az zamanda ilerle. mişti. Nihayet bana, beraberce sahte para yapmamızı teklif etti. Bunun için ne masraf lâzımsa kendisi temin edecek, ben de onun, icra vasıtası ola» caktım. Bu iş için icap eden tertibatı, kur. şunları, makineleri ve eczayı aldık. Sı- raselvilerde Cemalin tuttuğu odaya yerleştirdik, Lâzım gelen tecrübeler- de yapılınca muvaffakıyeti neticeler alındı. Bu sırada ben yapılacak işin fenalığını takdir ettim ve lâzım gelen- lere vaziyeti anlattım, ve nihayet bil. diğiniz gibi cürmümeşhud yapıldı, Ce- mal tevkifhaneye atıldı.» Zabıtaca yakalanan âlât, edevat ve ecza daraphaneye gönderilmiştir. Da- raphaneden alınacak netice raporu da adliyeye gönderilecektir. Avni Bayer müddeiumumiliğin davetine icabet etmedi (Baş tarafı 1 inci sahifede) Avni Bayer nerede? Müddelumumiliğin davetine niçin icabet etmediğini öğrenmek üzere dün akşam Avni Bayerin muayenehane- sine telefonla müracaat ettik. Avni 'Bayerin yerine bir bayan çıktı. Sor- duk: — Bay Avni Bayer evde mi? — Hayır yoktur. — Siz kimsiniz? — Kayınvaldesiyim. — Avni Bayer nereye gitti? — Ben de bilmiyorum ve çok me- ri muayenehaneye gelmedi, hastalar bekleyip gittiler, Kendisini birkaç yer- e arattık bulamadık. Avni Bayer kimdir? 'Avni Bayer hakkında şu malümat veriliyor: Avni Bayer aslen Düzçeli- lr. 321 doğumludur. Babası şimdi Yunanistanda Gümülcünededir. Av- ni Bayer 929 da dişçi mektebini bitir. miştir. 932 den 935 senesine Kadar | Kasımpaşada oturmuş ve dişçilik et- miştir. Bundan sonra Beyoğluna nak- İetmiştir. Kendisi eğlence yerlerinde gok rastlanan bir gençtir, Ahmed Emin Yalmanın davası i “Diğer tarafdan Ahmed Emin Yal İman Avni Bayer âleyhinde iftira ve hakaret davası açmıştır, Ahmed Emin Yalman bin lira iddiası ortaya atıl dığı gündenberi böyle bir mesele mev- gud olmak şöyle dursun Avni Bayer bir adamın mevcud olduğunu bilmediğini söylemektedir. Ah- med Emin, iftira ve hakaret fiillerin- den dolayı takibat yapılmasını İste- Mmekle beraber 10 bin lira maddi za- Yar, 25 bin lira tazminat ve suçlunun |” ya çarptırılmasını taleb etmekte- . Bu istida dün: muameleye kon- muştur, Avni Bayer bugünlerde de Belediyede yapılan tahkika lediyede yapılan tahkikat tdilen mülkiye müfettişlerinden B. Ali Seyfi Türünen ile B. Abidin Pre- berin evvelki gün şehrimize geldikle- |, Kini ve derhal tahkikata başladıkları- Mı yazmıştık, ! Müfettişler dün sabah belediye dal- tesine gelmişler ve kendilerine tah- 8is edilen şehir meclis salonunun yar İşe başlar başlamaz vali ve belediye teisi Muhiddin Üstündağı ziyaret et- Mişler ve kendisinden otobüs işletmek bakkının belediyeye nasl devredildi. ğini, bu hakkın şimdiye kadar nasıl kullanıldığını sormuşlar ve bu husus- ta icab eden tafsilâtı almışlardır. Mü- fettişler, validen bu izahatı aldıkları sırada B. Muhiddin Üstündağ, bele- diye varidat müdürü B, Neşeti ça. gırmış, bazı noktalaf hakkında vari- dat müdürü izahat vermiştir. Müfettişler validen ve varidat mü- düründen bu İzahatı aldıktan sonra | kendilerine tahsis edilen odaya çekil- mişler ve akşam geç vakte kadar ça- lışmışlardır. Yeni davalar Tan gazetesinin dünkü nüshasında çıkan «Şef Atatürke minnet ve şük- rün» başlıklı başmakalenin bazı kı- sımları memurların şeref ve haysiyet- lerine nakise verecek mahiyette gö- rüldüğünden müddelumumilik, mat- buat kanununun 30 uncu maddesine tevfikan 'Tan gazetesi aleyhine resen bir daya açmıştır, Dünkü Tan gazelesinde «Maskeler den biri düştü» başlığı altında bir yazı çıkmıştır. Bu yazıda Avni Bayer- den evvel bin lira iddiasını ortaya atacak bazı kimseler arandığı, bu maksadia muhtelif eşhasa müracaat edildiği, fakat bunlardan hiç birinin kabul etmedikleri söyleniyordu. Bu yazıda ismi geçen Recai Nüz- het Baban dün müddelumumiliğe müracaatla Tan gazetesi aleyhine da- | va açmıştır. Devlet hesaplarında liranın esas ittihaz edilmesi hakkın- daki kanun Ankara 17 (Telefonla) — Devlet hesaplarında liranın esas ittihaz edil- mesi hakkındaki kanun lâyihası Bü- yük Millet Meclisi bütçe encümenin- ce kabul edilmiştir. 1 Hazirandan iti baren meriyeti teklif olunan bu lâyi- haya göre bilumum vergi ve resimle- rin tahakkukuna ve devlet borçları- nın sübutuns esas olan mikdar ve nisbetler değişmemek çartile hazine- nin kabz ve tediye muamelâtında ve hesap kayıtlarında esas olacak, ku- Tuş onun kesri itibar edilecektir, Tahakkuk, tahsil ve tediyede 20 “ para ve daha aşağı kesirler tay edile- rek 20 paradan fazla kesiflerde kuru» şa İblâğ olunacaktır, kendimiz yöpiyoruz. İşte Cümhu- riyetin büyük başarılarından biri daha! Fransız askeri heyeti (Baş tarafı 1 inci sahifede) hazır bulunmak üzere Pazartesi gü- nü Cenevreye gidecektir. Hatayda vaziyet Antakya 17 (Hususi) — Hatayda yeni rejimin ilânı dolayısile köylerde bayrama iştirak eden Türkler cesta, ceste tevkif edilmektedir. Mosdana köyünden Mehmed ile Sansarlı Bekir ve Reyhaniyenin Geli köyünden Ak» kan oğluZiya Ömer Ağa karako- Tuna, Cum nahiyesinden Haydar oğlu Ömer de Cum karakoluna sevkedil- mişlerdir. Tahrikâtın diğer cephesi Antakya LT (Hususi) — PFransış delegesi Garonun Sancakta tahrikâ- tanın bir cephesi de bilhassa Türkler. le Arapları küçük ihtilâflar vesilesile ayırmak, Türkleri Araplar, Arapları da Türkler aleyhine çevirmektedir. Bu maksadla yurd kaçaklarından ve irtica elemanlarından hoca Celâl var sıtasile Türkleriş Arapların arasın açmak için Suriye bâyrağını ihtilâf mevzuu olarak ortaya atmıştır. Hoca Celâl, Araplar arasında Suri- ye bayrağını çekmek için proganda lar yapmaktadır. Müsamerede Türkler aleyhine propaganda . Humus 17 (Hususi) — Künunuey. velin 6 ncı günü Humusta Suriye iz- cileri namına ortodoks kardeşlik ra bıtası cemiyeti klübünde bir müs mere verilmiştir. Bu müsamerenin mevzuunu Büyük na Hüsnü Çebbarenin babası Şahin Cebbarenin' getirilmesi mevzuu ba his olmaktadır, Hüsnü Cebbarenin faal adamların- dan ve Fransiz muhiplilerinden bir zat da Yenişehir (omahalle sindeki evini cemiyete tahsis etmiştir. o ( Araplığı koruma) na mi altında kurulacağı söylenen ce- miyet Arap davasının değil doğrudan doğruya intihabatta Fransız mü- messillerini kazandırmak gayesine hizmet edecektir. Netekim klübü aç- mak için çalışanlar şimdi Fransiz ta- rTatarlarından mürekkep bir cephe birliği vücude getirmek için propa- ganda yapmaktadırlar... Mecliste 8 lâyiha müzakere edildi (Baş tarafı 1 inci sahifede) Biz vergilerde halka kolaylık için bir çok kararlar alıyoruz. Hayatı ucuz latacak tedbirler alıyoruz. OHaysta ucuzlatmak için evvelâ müracaat ede- ceğimiz tedbir ne olmalıdır? Fikrim- ce vergileri bu gibi zaruri şeyler Üze- rine yükletirsek halkı sıkmış oluruz. Bütçe encümeni mazbata muhar- riri Ralf Karadeniz, Hüsnü Kitapçı nın bu vadide verdiği usun İzahata cevab olarak demiştir ki: — İlâca 100 kuruş verebilen bir vatandaş onun içinden nihayet dört kuruşu hazineye vermezse o dört ku- Tuş kendisinden başka suretle alın- mağa tavessül edilir. Ami kanun kabul edilirken bütün ispençiyariye ve tıb- bi müstahzarat Üzerine resim konul. muştur. Bugün imkân hasıl oldu, en çok kullanılan ve kıymeti 20 kuruş- tan aşağı olan ilâçlar Üzerinden bu resim kaldırıldı. Bütçe encümeni bun- dan fazlasının kaldırılmasına vari Yazan: Arif C. Denker ESRARENGİZ KERVAN Tefrika No. 33 “ Şu kâğıtları nasıl ele geçirdiğini anlat, ama martaval atmal, Güldost köpeğin önüne biraz pey- nir ekmek attıktan sonra çayını içme- ğe başladı. İçerken vaziyeti bir kere daha baştan aşağıya düşündü. İşin içinde halledemediği bir çok muam- malar bulunduğunu anladı. Ahmedin neden tevkif edildiğini ve ona neden işkence yapıldığını, araya giren Ja- ponların kim olduğunu, Ah-Singin Japonlarla birlikte mi, yoksa onlara karşı mı hareket ettiğini kestiremedi. Bir taraftan Ahmedle konuştuğu za» man bir çok noktaların anlaşılacağı. na memnun oldu,diğer taraftan Ah-Singin Andrey tarafından boğul- ması üzerine artık onun takibatından kurtulduğu için geniş nefes aldı. Güldost bu düşünceler içinde kah- valtısını” bitirdikten sonra Ahmedi çağırttı. Onu karşısına oturttu. Bir sigara yaktıktan sonra Ahmedi istin- taka başladı: — Evvelâ şu kâğıtları nasıl ele ge- çirdiğini anlat, Ama bu sefer doğru- — Peki, şu halde küğıtları Japon- lardan çaldın. Japonlar bu kâğıtlara — Hayır, bilmiyorum. Fakat o kâ- ğıdlardan Japonların bir kervani ele geçirmek istedikleri anlaşılıyor. Bu kervan Turfandan geliyor ve silâh ta- şıyor. Burası mühimdir. — Ah-Sing seni nasıl yakalattı7. — Karanlıkta birdenbire üzerime hücum ettiler. Japonlarla Hang-Fao isrhinde zengin bir tacir de Ah-Singin evinde idi, — Ya, demek ki Japonlar da Ah- Singde idiler, öyle mi? Japonlar seni tamdılar mı? — Elbettel Ben de onları tanıdım. Tanıdıkları için işkence yaptılar. RR af işe yi de MM — Ben onu pek İyi tahumıyorum. Fakat Hüseyin efendi tanır. İhtiyar, Hang-Fao ile Ah-Singin sıkı dost olduklarını, ayni zamanda Hang- Faonun Taotayın (1) samimi arka- daşı sfatile Çin memurları üzerinde üzerinde bir noktada, sulkastin yapıl- Ahmed Abuğün ve senin, İzlerini aramağa çalışırlar, fakat bunuda bulmaları pek güçtür Ahmed deği ki: birl ögesi