— rofesör Cemil diyor ki... İzmirdeki yanlış hareketin âkibetinden sakınalım Liman meselesi halledilmedikçe İstanbul hiç bir zaman güzel bir şehir olamaz İstanbulun imarı uzun müddet tatlı bir hayal gibi telâkki edilirdi. Bu hayal yakında tahakkuk ede. tektir, Kiymetli bir şehircilik müte- bassısı, B. Proste bunun için lâzım gelen proje ve plânları hazırlamakta. Gir. Vali ve Belediye Reisi B, Muhid- din Üstündağ yakında Ankaraya gi- derek hükümet erkânile görüşecek açmak için teşebbüsler vardır. Liman, kömür depoları için de projeler ha- zırlanmaktadır. Eski Şehremini profesör Cemil To- puzluoğlu İstanbulun imarı işile öte- denberi alâkadar olmuş, buna dair risaleler neşretmiştir. Profesör Cemil 'Topuzluoğlu, bir muharririmizle gö- rüşürken bu mevzu etrafında bazı kıymetli mutalâalar söylemiştir. Pro- fesör diyor ki: - Büyük Önder Atatürkün geçen- Yerde, Millet Meclisinin açılması mü- nasebetile irad buyurdukları nutukta İstanbulun imarı için hükümet büt- çesinden yardım edilmesi hakındaki beyanat ve direktifleri, İstanbul hal- kını ve güzel İstanbulu sevenleri çok sevindirdi. Ben bir gazetede bundan evvel; «Atatürk isterse İstanbulu on senede tanımmıyacak bir hale getirir» demiştim, Yine bundan sekiz, dokuz ay evvel neşreylediğim (Yarınki İs- tanbul) adındaki risalemde de güzel İstanbulumuzun şimdiki gibi harap ve perişan bir halde kalmıyacağını, iplidal büyük bir köy halinden çıka- rak ergeç İmar edileceğini, şehrimi- zin medeni ve asri bir kisveye sokul- masının da senelerce sonraya, ahfa- dımıza değil, akıllara hayret veren ve yapılması imkân haricinde olan bir çok işleri başaran Halâskâr Ata- türke nasib olacağını yazmıştım. İşte görüyoruz ki her başardığı işte olduğu gibi münasib zaman gözeten Ulu Önderimiz İstanbulun imarını da, bizzat, ele aldı ve bu güzel şehri de imar etmeğe karar verdi, Son gün- lerde hükümetimizin İstanbulu imar için her sene bütçesinden 2,5 milyon lira, ayıracağını ve çok kıymetli Nafia Vekili Ali Çetinkayanın da bu hayırlı işe önayak olarak tramvay şirketin- den aldığı bir buçuk milyon lirayı Yenicami etrafinm açılmasına ve Eminönünün imar ve tanzimine tah- sis edeceğini gazetelerde okudum. Bütün bu güzel haberler üzerine bir Kaç sene sonra İstanbulun güzelleşip temizleneceğini, asri bir şekli alaca- zine taşınmasına taraftar olduğumu . muhtelif vesilelerle söyledim. Aksi takdirde, yani kömür depoları liman» dan uzak olarak Boğaziçinin en gü- zel semilerinden Kuruçeşmede, ik man da yine İstanbulun en güzel bir tarafında bırakılırsa İstanbul hiç bir zaman güzel ve modern bir şehir olamaz. Böyle yapıldığı takdirde gü- nün birinde yapılan işin isabetsizliği anlaşılacak ve nihayet limanın kö- mür depolarile birlikte Yedikule ta» raflarına nakledilmesine mecburiyet hasıl olacaktır. Bu suretle sarfediiş- cek milyonlar berhava olacak, B. Proste'un tanzim ettiği plân da, sırf bu yüzden tatbik edilemiyecek, İstan- bul imarı da sürüncemede kalacaktır, Bugün de size söyliyebilirim ki şeh- rimizin imarına yanlış bir tarzda başlıyoruz. Liman işi iyice tedkik edilmeden İstanbul için çok hâyati olan imara karar (verilmelidir. Hele belediyemiz İstanbulu imar ve tan- zim için senede 10 - 15 milyon ra tedarik etmeden işe başlamamalıdır. Yoksa şimdi eline geçecek olan bir iki milyon lira şuraya, buraya serpi- lerek kaybolur. İşte bundan dolayı bugün sayın Naa Vekili Ali Çetinkayanm tram- vay şirketinden alarak şehrimize tahsis ettiği bir buçuk milyon lira- ayıracağı 2,5 milyon lirayı, bazı be- lediye resim ve vergilerine - halkı hiç sıkıntıya sokmıyacak surette - yapı- lacak cüzi zamla elde edilecek büyük- çe bir parayı kasasına koyduktan sonra imar işine başlamalıdır. İlk iş İlk iş olarak Eminönü, Balıkpazarı, Sirkeci taraflarını kâmilen ve bir hamlede istimlâk etmeli, sokak ve meydanlarını açmalı, bundan sonra belediyenin elinde kalan çok kıymet ve değer kazanacak arsaları satarak Halbuki ayrı ayrı mevkilerde kü- çük, küçük kıtalarda istimlik yapı hırsa belediye bu hususta daha ziya- de para serfetmeğe mecbur kalır. Hem de büyük mikyasta istimlâk yapmadığından elinde satılacak ar- salar kalmaz ve yukarıda söylediğim istifadelerden de mahrum kalır, Yenicami kemeri Bundan başka müstakbel harita ve projeye uygun olmıyarak şurada, burada parça parça açılacak sokak ve meydanlar bilâhara beğenilmiyece- ğinden bu projelerin sık sık değişti rümesine mecburiyet hasıl olacaktır. Meselâ oYenicamiin (güzelliğini Meğer at şaka yapmış! Sinema yıldızı Clark Gablenin başına gelenler Hollivutun meşhur filim yıldızı Clark Gable ata binmeğe çok merak- dır, Artistin Sunny adında çok sev- diği bir atı vardır, Atı ile araları çok iyidir. Birbirlerine hafif tertip şaka yaparlar. Clark Gable geçen gün bir gezin- ti için atını almağa gittiği zaman at, ârtistin saçlarını yakalamış ve adam- akıllı çekmiştir. Etraftan artiste yar- dıma koşuşulması üzerine at Clark Gable'yi bırakmıştır. Fakat birkaç tu- tam saç ağzında kalmıştır. Atın kudurmuş olmasından korku- Tarak kendisi müşahede aitına aldırıl- | mışsa da böyle bir sey olmadığı anla- şılmıştır, At, meğer Clark Gable'ye şaka yapmış! Iki keşif | miz — ei | Çam sakızından gözlük / camı, dalganın yüksekliği | İngilterede çam sakızından sunt adeseler imaline çalışılmaktadır. Bu | adeseler fotoğraf makinelerinde, göz- Yüklerde, dürbünlerde, teleskoplarda ve sairede kullanılmaktadır. Yeni suni adeseler tıraş edilmeğe hacet kal- maksızın doğrudan doğruya yerleri- ne konulahilmektedir. Bir de sun! Aadeselerde ziyanın nüfuz kabiliyeti hakiki cam adeselerden yüzde otuz beş daha fazladır. Bundan başka ul- tra - viyolet şualar da suni adeseler- den daha kolaylıkla nüfuz edebilmek- tedir. Son zamanlarda yapılan ikinci keşif te şudur: Gemi inşaatında dikkate alınması lâzım gelen mühim noktalardan bi- risi de deniz dalgalarının uzunluğu ve yüksekliğidir. Şimdiye kadar bu hususta yapılan tedkikat hep tahmi- ni ölçüler meyadana çıkarıyordu. Son zamanlarda yeni imal edilen öl- çü Aletleri sayesinde Şimali Atlas Ok- yanusunda: fırtınalı günlerde üç yüz metre uzunluğunda ve 16 metre yük- Sekliğinde dalgalar tesbit edilmiştir. Bu ölçüler, bugüne kadar teshit edi- len uzunlukların ve vüksekliklerin iki mislidir. Fazla vergi tahakkuk ettiren üç memur hakkında takibat yal Beyoğlu bina ve arazi tahakkuk çu- belerinde bulunan vergi memurların- dan üç kişinin bazı mükelleflere ta- hakkuk ettirilmesi lâzım gelen vergi- den fazla olarak vergi tahakkuk et- tirdiği, yapılan tedkik ve teftişler neticesinde anlaşılmıştır. Bu üç me- mur hakkında derhal kanuni takibat Yazan: Arif C. Denker ESRARENGİZ KERVAN Sahife 7 'Tefrika Ne, 22 Ah- Sing: “Herşey yolunda... Ben de icab eden develeri hazırlattım...,, dedi Foyamız meydana çıkar, Ancak tü- l fekleri emniyet altına aldıktan sonra askerlerimizin geri dönmesini temin Hang-Fao dedi ki: — O halde her şey yolunda, Bende icab eden develeri hazırlattıni. Örtü- ler, çuvallar ve saire de satın alınmış- yola çıkacaktır. Ben onları Korlada karşılıyacağım. Bu esnada bir uşak hiç gürültü yap- madan odadan içeriye girdi ve durdu. dan sonra Hang-Faoya dönerek: — İşte geldiler! sözünü ilâve etti. dan para ileselde edilmiş olduğunu an- yordu. Yalnız, Japonların Rus ka- SN il i Tİ i ii ili