I AKŞAM 6 Kânunüuevvel 1937 Dün Geceki ve Bu Sahahki Elfaberler Japonlar Nankinin kapılarına vasıl oldular Bir kol şehre 35 kilometre kadar yaklaştı - Japonlar Şanghayda da yerleşiyorlar Toklo 5 (A.A) — Tebliğ: Nankin cephesinde, şimal mıntakasında Tan- yangı işgal etmiş olan Japonlar, iki grupa ayrılmışlardır. Birinci grup, Chinkiang istikame- inde düşmanı takib etmekte ve Nan- kinin 65 kilometre şarkında kâin olan bu Çin mevziini ihata etmekte olan müstahkem hatlara doğru ilerlemek- tedir. Nankinin 35 kilometre şarkın- da kâln Küyung üzerine yürümekte olan ikinci grup, 4 birincikânun tari- hinde öğle vakti, bu şehrin varoşla- rından birine vasıl olmuş ve derhal taarruz hazırlıklarına başlamıştır. Cenub mıntakasında Lishui üzerine yürümekte olan Japon kolu, 4 birinci kânunda sabahleyin saat 11 de Lis- huinin 12 kilometre cenubu şarkisinde 'kâln Paimatang mevkiine varmış ve hemen buradaki a mevzilerine taar- im mevcuddur, burada büyük bir geçid resmi yapmış- lardır. Japon kıtaatı imtiyazlı mınta- kadan geçmiştir. Bir Çinli bir bomba. atmışsa da derhal öldürülmüştür. Başka hadise olmamıştır. Japonlar bu geçid resmile bütün hüküm ve nüfu- sun Japonların eline geçtiğini Çinlile- re anlatmak istemişlerdir. Japonlar imtiyazlı mıntakâda yerleşiyorlar, Avrupa devletlerinin vaziyeti Vaşington 5 — İngilterenin Japon- yaya karşı takib edeceği hattı hareke- ti kati surette kararlaştırdığına dair olan haberler bahri mahafilde men- nuniyetle karşılanmıştır. Yalnız garb devletleri, uzak Şarktaki müttefikle- rinden feragat elmiyeceklerini Japon- yaya anlatmak için bir nümayiş yap- mağâ teşebbüs ederlerse Amerika ef- kârı umumiyesinin buna müzaherete hazırlanmamış olduğu (söyleniyor. Amerikalıların ekseriyeti hâlâ bitaraf- ık ve hiç bir şeye karışmamak politi- kasına tarafdardır. Şang - Kay - Şek, Japon kuv- vetleri çekilmedikçe sulh mü- zakeresi yapılamıyacağını bildirdi Hongkong 5 (A.A.) — Röyter bik diriyor: Nankinde mareşal Şang - “Kay - Şek ile Alman büyük elçisi Tra utmann arasındaki müzakereler bu- gün bitmiştir. Alman malümata göre, İfareşal Şang - Kay - Şek Japonlar silâh- la tazyikte bulundukları müddetçe hiç bir sulh müzakeresine imkân ol madığını bildirmiş ve evvelâ Japon kuvvetlerinin geri çekilmesi lüzumun- da ısrar eylemiştir. Arda, Meriç, Tunca | Hatay ihtilâfının nehirleri taştı Edirnenin bazı evlerinin alt katlarına su girdi Edirne 5 (Hususi) — Birkaç gün evvel Edirne havalisine bilhassa Bul- garistana kar yağmıştı. Hava lodosa çevirdiğinden karlar birdenbire eri- Balıktan yün! Alman âlimleri bunu temine muvaffak olmuşlar Berlin 4 (A.A.) — Gazetelerin bil- dirdiğine göre, Alman âlimleri balık- Jarın beyaz kısmından «pamuk yünü; Amal edilmesine müsaid lifler çekme- ğe muvaffak olmuşlardır. Bu yeni madde yüzde seksen nisbetinde sel- Jüloz ve yüzde yirmi nisbetinde ba- ıkların beyaz kısmından mürekkep- tir. Maliyet flati dünya yün piyasa fi- atinden aşağıdır. , Ludendorfun sıhhati Vaziyetinde biraz iyilik hasıl oldu “ Münih 5 (A.A) — Generel Luden- dorfun sıhhi vaziyeti hakkındaki son bülten, son günlerde hastanın vaziye- tinde iyilik hasıl olduğunu bildirmek- tedir. Hasta, akli melekâtına tamamile sahiptir. Nabzı ve hararet derecesi mü- kemmeldir. Fakat hastanın kuvveti mütemadiyen düştektedir. Kendisine bakan iki doktor, e ge hal sureti Suriye Başvekilinin söyledi- ğine göre Suriyeliler bunu adaletsiz buluyorlarmış! Paris 5 (A.A.) — Suriye Başvekili Cemil Mardam Temps gazetesi muhar- ririne beyanatında, Fransa - Suriye muahedesinin her iki memleket me- nafli hususunda karşılıklı bir himaye ve garanti rejimi kurduğunu söyle miş, Hatay ihtilâfının sureti halini Suriye halkının adaletsiz bulduğu- nu kaydeylemiş ve Suriye - Franşa muahedesinin Fransa tarafından tas- diki lüzumunda ısrar etmiştir, Konyada selin yaptığı zararlar 37 evtamamen 35 ev de kısmen yıkılmış Konya 5 (A.A.) — Şehirde sel za- rarı tesbit edildi, 37 ev tamamen, 35 ev kısmen yıkılmıştır. Zarar 73 bin li- ra raddesindedir. Bugün felâketzede- lere para dağıtılmasına başlandı. Bu yardım ileride yapılacak yardıma mah- suben yapılmıştır. Bir kayıp “Tiran sefareti başkâtibi vefat etti Tiran orta elçiliği başkâtibi B. Ve- dad Uşaklıgil kısa bir hastalık buh- ranı neticesinde Tiranda vefat etmiş» tir. Merhum ingilizce, famsızca ve al- mancaya hakkile vakıf, iyi tahsil gör- müş, çok zeki bir gençti, Memlekete kıymetli hizmetler edebileceği bir çağ- da ölümü pek acıdır. Babası, muhte- rem edib Halid Ziya Uşaklıgile ve ai- lesi erkânına bu acı kayıptan dolayı en samimi taziyelerimizi sunarız. Merhumun cenazesi Tirandan İs- er meet il inn mi GÜNÜN HADİSELERİ Madrid düşerse... Bir kaç günden beri Ftankocular Gep- Besinde büyük bir sükün vardı. Bu da, bü- yük bin taarruz hazırlığına alâmet sayılı- yordu. Hükümetçi gazeteler «İspanyanın mukadderatı bugünlerde Madrldin sukut edip etmemesi etrafında £ belli olacak!» Gye yazmakta ve hâlkı mukavemete teş- vik etmektedirler. Hükümet kuvvetleri Saragos cephesin- de 28 kilometre genişliğindeki bir sahada ve tayyareleri yardımile büyük bir taar- ruza geçmişler. ve Frankocuların Madrid Üzerine abanmalarını böylelikle bie mik- dar tavsatmak istemişlerdir. Bu onlârın halâ bedbinliğe ve manevi bir hezimete düşmediklerine, maddi kuvvetlerini de sarftan korkmadıklarına delâlet eder. Fakat, Madrid üzerine son ve kati bir taarruz olacağı muhakkaktır. Madrid dü- gerse Valans da tehlikeye girecektir. On- dan sonra Katalonya Kalıyor. Bu da, İspanya meselesinin gen bif- memesi demektir. Zira, Katalonya - öte- den beri kendini İspanyadan ayrı sayan bir memlekettir. Hem de nefsi İspanya- dan daha ileri bir sanayi muhitidir. Merkezi Barsölon, Miadridden daha mü- tarakkidir. Burada, öteden beri İspanya- ni meşhur anarho - sendikalistleri (ki, komünistlere yakın bir içtimai mez- hebdeki ararşisttirler) faaliyet halindey- diler. İspanyol eümhuriyetçileri, Kata- lonyaya bir hakkı hdyat tanıdığı için asi- lere karşı mücadelede sırtını oraya ver- miştir. Halbuki Franko bu hakkı tanımı- yacağı için, Katalonya halkı, faşist reji- minden nefret etmektedir. Bu sebebir, Madrid düşer (düşmez, Frankonun derhal piuzaffer olacağından şüphe etmelidir. Sol unsurlarla İspanyol tegallübünden bizar Katalonyalılar, elele vererek mücadelede devam edeceklerdir. Diğer taraftan, Frankonun tam zafe- rinden sonra dü kendisinden ve rejhhin- den müteneffir halkım yer yer mukabil ihti- .İ iâiler çıkaracağını iddia edenler vardır. Böylelikle «Madrlâ düşerse?» süalinin arkasından türlü türlü istihfamlar sıra- < F.T. mm — — 0 —— Yaman bir kadın Bayramlık yapmadı diye dostunu bıçakla yaraladı Bu bayram, zabıta vukuatı nokta- sından diğer bayramlara nesbetle sa- Hi başlı vakaları şunlardır: Çocuk kaç kaçırma | r AÂmme hukuku namına davaya devam ediliyor İzmir (Akşam) — Burada bir çocuk kaçırma vakası olmuştur. Kaçırılan çocuk üç yaşında ve Özcan adındadır, Anasının adı Hasibe, babasının Mus- tafadır, Hasibe ile Mustafa dört yıl bir arada yaşamışlar ve bu gayri res- mi yaşamanın neticesi olarak Özcan doğmuştur. Fakat Mustafa günün bi- rinde eve genç ve güzel bir kadın da- ha getirmiş, Hasibe ile birlikte bir ev- de kalmalarını istemiştir, O vakit Ha- sibe, buna isyan' etmiş, dört yıl bir e Mustafa, aradan pek âz zaman ge- çince anasının yanında kalan oğlu Özcanı kaçırmıştır. Biricik oğlundan ayrılmağa tahammül edemiyen kadın, adliyeye müracaatla çocuğunu iste- miş, o vakit babası, çocuğu anasına teslimi etmiştir. Fakat Hasibenin şah- #i davadan vazgeçmesine rağmen âm- ukukt Bakkalın altınlarına göz koyan 5 haydud yakalandı Bakkalın kurnazlığı soygun teşebbü- sünün neticesiz kalmasını temin etti İzmir (Akşam) — Bergama kaza- &nın Turanlı nahiyesinde Sarıcalar köyüne bir gece baskın yapan ve pa- Ta almak için bakkal B. Zühtüye iş- kence eden beş kişi, jandarmamızın teyakkuzu sayesinde yakalanarak ad- lyeye verilmişlerdir. Bunlar “civar köyler halkından, Mustafa, Halil İb- rahim, Hüsnü, Hasan Hüseyin ve Abdulahtır. Haydudlar, vaka esna- sında yüzlerini mendillerile maskele- miş ve iki mavzerle üç tabanca teda- Tik ederek köye gitmişlerdir. Yağmur yağıyordu. - Ortalık zifiri karanlıktı, Köy halkı yatsı namazın- da idiler. Bakkal B. Zühtünün dük- kânı köyün kenarında idi. B. Züh- tü köyde altın babası diye meşhur- dur. (5000) lira altını vardır. Arka- daşlarını sokakta ve dükkânın önün- de bekçi ve gözcü bırakan baydud Mustafa ile Halil İbrahim birinin elinde mavzer, diğerinde tabanca ol- duğu halde ansızın dükkâna girerek orada bulunanlara: — Kıpırdamayın, yakarız. Diye ba- gırmışlardır. O sırada dükkânda (Hacı) Kıroğlu Hakkı ve Süleyman çavuş kahve içiyorlardı. Bakkal Zühtü de dükkândaki eşyayı yerleştirmekle meşguldü. Baskından hepsi de büyük telâşa düşmüşlerdir. Haydudlar, bak- kalın paralarının içinde bulunduğunu tahmin ettikleri para kasasına doğ- ru ileliyerek bakkala: — Kasanın anahtarını , aç ka- sayı! diye bağırmışlar ve silâhların namlu ve dipçiklerile onu dövmeğe başlamışlardır. Zühtü, yü- zünden ve omuzundan birkaç yara ve bere aldığı sırada kasanın anah- İzmirde turfanda sebze yetiştirilecek Çeşme kazası buna çok muvafık görüldü İzmir (Akşam) — İzmirin Çeşme ka- zasında her mevsimde turfanda zebze ve meyva için tedkikat ya- . Ziraat mütehassıslarının Üzerinde tedkikat yaptıkları bu iş hâ- kikaten mühimdir ve çok kazançlı ola- denize a- tan sonra Çeşmede her mevsimde tur- fande meyva ve sebze yetiştirmek müm- kün olacaktır. Bir Ingiliz tayya- resi denize düştü İki ölü, 10 yaralı var Roma 5 (A.A.) — Hindistandan gel mekte olan dört motörlü bir İngiliz deniz tayyaresi Brendizi'den hareke- tinden biraz sonra denize düşmüştür. İçinde bulunan mürettebattan ikisi ölmüş dördü yaralanmıştır, Altı yol- cu da keza ağır surette yaralanmıştır. Bunların arasında €ski hava nazın Salmond'da vardır. Mamure civarındaki tren kazası nasıl olmuş Maraş 5 (A.A) — Dün Mamure civarındaki bir köprünün bozulması ve şiddetli yağmurlar neticesinde Tay, altındaki ana toprakların kayması dolayısile vukua gelen kaza eme ma suretile bu akşam Maraşa gelebil- mişlerdir. Bunların anlattıklarına na» saran kaza çok ani olmuş lokomotifin #ü içerisine girmesi üzerine beş on metre ilerdeki rayların topraktan yu- tarımı cebinden çıkarmış, kasaya doğ- Tu İlerlemiş, fakat o surda bir kur- nazlık düşünerek kasanın anahtarr nı yere düşürmüştür. Haydudlardan Halil İbrahim, dükkândaki petrol lambasını ale: — Çabuk anahtarı bul! demiş ve bakkala küfretmeğe başlamıştır. Haydud Halil İbrahim limbayt tu- tuyor, bakkelda yere düşürdüğü anahtarı arıyordu. Bakkal Zühtü, böylece dükkânm kapısına doğru yaklaşmış, biv hamlede haydudun elinde tuttuğu lâmbaya çarpmış ve yere düşürdükten sonra kapıdan di- şarı fırlıyarak Karşı taraftaki komşu- nuh evine girmiş, oradanda köy meydanına çıkmış vakayı halka, köy bekçilerine haber vermiştir. Haydud- lar, bu umulmadık hareket karşısın- da şaşırmışlar ve dükkündan çıkarak kaçmışlardır. Vilâyet jandarma ko- mulanı binbaşı B, Hulüsi Gür biz- zat haydudların takibine çıkmış ve failleri iki gün zarfında yakalamıştır. - Yapılan tahkikatta haydudların Kınık nahiyesindeki kahvede oturup iki gün evel soygunu kararlaştırdık- ları anlaşılmıştır. Silâhlar, Hüsnünün evinde duvar içine saklandığı yerde bulunmuştur. Haydudlar da suçları nı itiraf etmişlerdir, Bakkal B. Zühtünün paralarının kasasında olmadığı İzmirdeki banka- lara yatırılmış olduğu da anlaşılmış- tar. Haydudlar, (5000) altın aldıkları takdirde aralarında paylaşmak niye- tinde olduklarım söylemişlerdir. Cum- huriyet devrinde haydndluğa yer kal- madığını bu hadise bir kere daha göstermiştir. Yugoslav Başvekili italyada Üçe ayrılan görüşülecek i meseleler nelerdir? Venedik 5 (A A.) — B. Stoyadino- viç, saat 13,30 da Venediğe gelmiş ve Romaya doğru seyahatine devam ct- miştir. İtalyan - Yugoslav kududunda B. Btoyadinoviçi İtalyan hükümetile İtal yan ordusu mümessilleri karşılamış” Roma 5 (A.A.) — Yugoslavya Baş vekili Stoyadinoviçin Romaya yapmak» ta olduğu ziyaretten bahseden Geor- nâle dİtalia Romada görüşülecek meselelerin bilhassa üçe ayrıldığını yazmaktadır: 1 — Avrupa sulhunun muhafaza sını ve Avrupada yeni siyasi teşekkü .lü alâkadar eden umumi meseleler. Bittabi bu meseleler arasında her türlü karanlık kuvvetlerin sul niyet- lerine karşı Avrupa nizamının het bakımdan müdafaası keyfiyeti var- dır, 2 — İtalya ve Yugoslavyanın orta "Avrupa ve Balkanlar ile olan müna- sebetleri, Bu hususta Geornale d'ital* ia diyor ki: Yugoslavya Bulgaristanla geçen şubatta yaptığı ebedi dostluk muah8-, desile Balkan kadrosunun tavazzus huna çok kıymetli bir surette hizmeti etmiştir. 3 —İtalya ile Yugoslavya arasın»! daki ekonomik ve politik münasebefs ler. Bu münasebetler geçen tnayıs için” de tayin edilmişti. Şimdi bu yeni esasların müsbet bir şekilde halli ka* Wyor, İtalya Avrupada ne toprak İle hakını ve ne de bir monopol veya he gemonya tesisini istemiyor, İtalya, her devletin istiklâline hürmet eden