| SİYASI İCMAL: Amerika üçler ittifakın- dan endişe ediyor imanya, Japonya ve İtalya ara- sında Romada imzalanan ütifak mi- akı biltün dünya devletlerini muay- yen cephelerde toplanmaları zarure- tini doğuracak iyor. Bü- 1 bir çoğu- yeni yahud buna mu- | cepheye yahud da Ditaraflar esine gireceği tahmin edilmek- | ltere yeni cepheye karşı vazi- pek çabu e Chamberlain Londra şehre- i ziyafetinde söylediği nutukta Were hükümetinin Almanya ve e karşılıklı dostiuk esası üz€- lağı halisane tasmim eyledi- iti. Aralarında sıkı birlik Almanya He İtalyanın da- hususi idare rejimlerinin İngil- terenin kendileri e anlaşmasına asla mani olmadığını da kaydetti, İngiltere ile bu devletleri alâkadar eden müşterek meselelerin samima- ne tedkik ve müzakeresi ile aradaki münasebatın iyileşip Avrupada emü itimadın temelleşeceğini de söylemiş- tir. Yani İngiltere, İtalya ile Alman- syanın Japonya ile müttehid bir cep- he teşkil eylemesini kendisinin bun- larla anlaşmasına bir mani sayma- dığını kati olarak ifade etmiştir. Maahaza İngiltere Fransa ile işbir- liği yaparak bir hizada i.m, Hapishaneye ! San Fransisko posta Telgraf müdürle- rinden biri neden tevkif edildi ? San-Fransiskoda bay Alber Nuşin | yor, Hakikat olduğu gibi meydana çık» | tevkif edildi. Bay Nuşin San-Fransisko'nun bir- çok yüksek klüplerinde azadır. Posta telgraf müdürlerindendir. Dört çocu- Zu var. İyi bir aile babasıdır. Briç müsabakalarına San-Fransisko mümessili olarak girer, Bu sayın vatandaşı tevkif ettiler, Bundan 17 sene evvel iki kişiyi öldür- müş, 16 sene evvel hapisten kaçmış. Alber Nuşin inkâr'etmiyor, edemi- | sevkedildi. Milyarderler Yeryüzünde kaç milyarder vardır dersiniz? Pek çok zannetmeyiniz, yeryüzünde topu topu 10 milyarder vardır. Bunlardan üçü Amerikada, biri cenubi Amerikada, biri Japonya- da, leri Hindistandadır. Zaha- röf ölünce dokuz kaldılar, Mella, Ford, Piyer Morgan, Patino, Haydar Abad Nizami, Baroda Mahracesi, Ağa Han, Genkişi,.. Şahid kız güzel olursa.. rikanın Ohio eyaletinde Day- ton şehrinin bir mahkeme salonun- da aşağıdaki hadise cereyan etmiş- | tir kat Sanders şahid sıfatile mah- kemede bulunan genç, güzel, şuh bir kızı sıkı bir sörgudan geçirmeğe baş- Tar: «Pazartesi akşamı ne yapmıştı ?» diye serl bir lisanla sorar, pek tatlı bir tebessümle: — «Otomobille gezdim.» cevabini verir, £ etli. Başvekil | devam edecektir. Bu safa Amerikayı | dahi almağa hâlâ ümidvar bulunu- yor. İngiliz Başvekili Amerika ile İn- giltere sıkı teşriki o mesalde bulun- makla devletler arasındaki ihtilâf- ların sulh yolile halli kolaylaşacağı- nt da nulkuna ilâve etmiştir. Fakat Amerika Üçler ittifakının meydana gelmesinden İngüters ka- dar müsterih değildir. Muhtelif dü- İ şüncelerle endişesini izhar etmekte- dir. Başlıca endişesi Avrupa ve Aö- | yanın üç büyük devleti ve tevabii | arasında tesis edilen cepheye Ameri- | ka kıtasındaki devletlerden bazıları- | nın iştirak ederek Amerikanın şim- | diye kadar dileklerine uygun olan | ananevi harici politikalarından ay- rılmasıdır. Bu endişenin yerinde olduğu Ame- rika kılasının şimali Amerika ittiha- dı devletinden sonra en büyük dev- leti Brezilya devletinin bir hükümet darbesi ile kanunuesasiyi değiştir. mesi ve oparlâmentoyu üga eyle- mesi ve talyada olduğu gibi esnaf cemiyetleri esası üzere halis faşist re- jimini kurmuş olmasıdır. Cenubi Amerikanın yarısını teşkil eden Bre- zilyanın bu yola girmesi arkasın- | dan Lâtin Amerikası devletlerinden | diğerlerini de sürükliyebilir. İ Feyzullah Kazan mış. Mapishaneden çıkınca Amerika bah- riyesine girmiş, başçavuş rütbesile ter- his edilmiş, Sicili fevkalâde iyi oldu- ğundan posta telgraf müdüriyetine | memur olmuş, direktörlüğe kadar Yük-| selmiş... Bay Alber Nuşin, mahkümiyet müd- detini tamamlamak üyere hapishaneye Garip bir iddia Yugoslavyah Svietislar Romanoviç bisikletle 18,000 kilometre yol kate- deceğini ve böylece bütün Balkanları dolaşacağını söyledi... | sı ve imha edilmesi lâzımdır. İşte ga- Bunda bir garabet yok amma Ro- manoviç bu seyahati sırasında tek | kelime söylemiyeceği bahsine de girdi. | Bugün bahsi kazanmak üzeredir. | 8 ayda 10,000 kilometre yol almış ve | tek kelime konuşmamıştır, — «Ya sah akşamı neredeydiniz?» — «Otomobille gezdim..» Avukat Sanders dayanamaz. doğru iğilir, samimi bir israrla: — «Ya yarın akşam ne yapacak- sınız?» diye sorar, Hasım tarafın avukatı bu sualden dolayı çok hiddetlenir. Hâkim, niçin Kısa hiddetlendiğini sorunca: — «Bu süali şahid bâyana meslek- daşımdan evvel ber sordum da onun için!» cevabını verir. ER e m mi KANSIZLI kanl ihya eden n terlipedilmistir. tsmizsizlik icin yegâne de En mrntahipetibda 17-1 her keseye elverişli mükemmel bir Radyodup., uma restonl, mi va Ckiorose SIROP DESCHLENS, PARIS NOVOTNi' de SÜRPRİZ Budapeşte Operet Şantözü RUDOLFFY Tamamen yeni bir repertuyarla ve Yunun Opereti artisti ARİS HRYSOHOOS'un ve sevimli tenor YUNKA'nm İyirakle eğlenceli mümeroar Alman - Italyan - Japon anlaşmasının komünizme karşı mücadeleden başka pek mühim hedefleri varmiş vazifeleri olacaktır. için birleşen devletler tehdid edilmektedir. emeller beslenilen bir Romadan Temps gazetesine bildiri- | liyor: Almanya, İtalya ve Japonya | arasında komünizm aleyhinde imza- lanan muahedename burada büyük ehemmiyetle karşılanmıştır. Bütün gazeteler burğun tarihi bir kıymeti olduğunu, ek Avrupa, gerek dün- ya bakımındân büyük tesirler yapa- cağını söylüğorlar. Muahedenin sa- hası Avruj n Asyaya, Adriyatikten Büyük Okyanusa, Garpten Uzak Şar- ka kadardır. Ceman 210 milyon nüfu- | sa malik üç büyük devlet komünizme karşı birleşmiştir. Bu devletler Kızıl sirayetine karşı sıhhi bir kordon tesis edeceklerdir. Buradaki kanaate göre komünizm dünya için bir tehlikedir. Buna ancak bütün devletlerin birleş- | mesile hücum edilebilir Bu telâkkiye göre Romada imza- lanan muahede meşrü müdafaa İçin- dir. Hedefi Avrupadan ve dünyadan bolşevizmi koğmaktır. Bu sebeple dün- ya politikasında mühim bir âmil ol maktadır. Dünyaya kurucu yeni bir sulh politikası temini için ilk şart bolşevizmin münferid bir hale konma» zetelerin neşriyatı budur. Bütün ma- hafilde bu yolda mütalâalar işitilmek- tedir. Almanya, İlalya ve Japonyanın ye- ni anlaşma ile komünizme karşı açtık- | lari harp Avrupada ve bütün dünya- / da akisler yapacaktır. Üç hükümet arasındaki anlaşmanın diğer birçok hükümetler üzerinde tesir yapacağı ümid ediliyor, Anlaşma bütün millet- lere açık bulundurulduğundan bu hü- kümetler açıktan açığa Almanya - İtalya - Japonya tarafını tutmasalar bile bunlarla anlaşacaklardır. Roma anlaşmasını plâtonik, sade- ce kuvvede kalacak telâkki etmeme- İ lidir. Almanya, İtalya, Japonya biri- birlerine her sahada yardım edecekler» dir. Bu bükımdan yeni muahede bir kuvet tezahürü addedilebilir. Üç fa- şist hükümet arasındaki anlaşmanın komünizme karşı mücadele ile kalmı- yacağı kanaati vardır. Bu kanaat bil- hassa Romada kuvvetlidir. Yeni an- laşma üzerine İtalyanın dış politika» sının Uzak Şarka kadar olan geniş bir sahada tesir yapacağı söyleniyor. İtalya, Avrupada Almanyanın mü- zaheretinden istifade ettikten sonra Asyada Japonya müzaheretine istinad. edebilecektir.-B. Mussolini 1934 de fa- şist partisinin umumi heyetinin toplan- tısında söylediği bir nutukta demişti & «İtalyanın tarihi hedefleri ikidir: Afrika ve Asya... Cenup ve Şark, işte İtalyanların alâkasını celbedetek iki nokta...» - Afrika artık mazi oldu. İtalya bu kıtada bir impatatorluk kurdu, Şimdi İtalyanın emelleri Asyaya dönüyor. Sarı insanların ülkesinde İtalyanın muvaffakıyet ihtimalleri her zaman- dan çok başkadır. Habeşistandaki mu- vaffakıyeti ile İtalya Hind Okyanusu- na karşı askeri ve siyasi bakımdan mühim yerler ele geçirmistir. Asyada irçok memleketlere yeni münasebet- ler kurabilir. İtalya şimdi kendisini büyük müs: temlekeci v6 uzak kıtalarla münases, Italyan mahafilinin kanaati : Yeni anlaşma üzerine İtalyanın dış politikası Uzak Şarka kadar geniş bir sahada tesir yapacaktır, İtalyanın bundan böyle Okyanuslarda mühim Ingiliz gazetelerinin kanaati: Sulh, bilhassa komünizm düşmanlığı Komünizm İspanyada olduğu gibi, üzerinde taarruz için vesile olacaktır. tarafından hükümete beti olan bir memleket addediyor. Japonya ile anlaşması ve Brüksel kon- feransının karşılaştığı güçlükler İtal- yada yeni ümidier uyandırmaktadır. Bu vaziyetin kendisine bir gün geniş bir hareket sahası açacağı kanaati var. dır, Bütün İtalyan gazeteleri İtalyanın bundan böyle Okyanuslarda vazifesi olacağını yazıyorlar. Şimdiye kadar yalnız Avrupa ve Akdeniz devleti olan İtalya, Afrika imparatorluğu sayesin- de coğrafi ve siyasi bakımdan bir Ok- yanus devleti olmuştur. Hind Okyanus su sahillerinde yerleşen bu hükümet Büyük Okyanusa kadar tesirini göste- rebilecektir. İşte Romada işitilen sözler bunlar- dır. Bu sözler gösteriyor ki İtalya, Ja- ponya ile yaptığı anlaşma ile komü- nizm aleyhinde mücadeleye girişmek- le beraber yeni ve büyük bir Asya po- litikasına girişmeği düşünmektedir. Londrada ne diyorlar? 'Temps gazetesinin Londra muha- biri bildiriyor: İngiliz gazeteleri Alman- İtalyan - Japon anlaşması münasebe- tile uzun makaleler yüziyorlar. Bu makalelerin hülâsası şudur: Yeni an- laşma Sovyet Rusyadan ziyade İngi- liz, Fransiz ve Amerikan demokrasi- lerinin menfaatlerine ve belki de ara- zilerine karşıdır. Komünizmi iyi gör- miyen Daily Telegraph yazdığı bir makalede diyor ki: sÜç devlet anlaşmasını Almanya namına imzs eden Von Ribbentrop bu anlaşmanın dünya sulhü için teminat, olduğunu söylemiştir. Bu sözleri ka- yıdsız ve şartsız kabul etmek güçtür. B, Ribbentrop Romada misakı imza ediyör Bolşevizm, dünya sulhünü tehdid eden biricik tehlike olsaydı buna İnanirdık. Fakat son vekayi pek âçık surette gösterdi ki, bugün sulh bilhassa ko- münizm düşmanlığı için birleşen dev- letler tarafından tehdid edilmektedir. Rus bolşevizmine karşı olan açık düş- manlık komünizme karşı olan husu- metten daha başkadır. Paktın ilk ne- ki, İtalyan muharriri B. Gayda bu sa- hada üç devletin iki milyon tonluk harp gemisi toplıyabileceğini pek nar emeller besledikleri bir hükümete hü- cum etmek için faşist devletlere bir bahane olacaktır. Yeni anlaşma, meselâ Çekoslovak- yaya taarruz için bir başlangıç mi- dır? Maamafih en ziyade İngiliz im- paratorluğu tehlikede görünüyor» Hangi mahkemeye gitmeli Açılan davayı rüyete hangi mahkeme veya dairenin vazife- dar olduğunu - tayin etmek-mü- himdir. Vazife ya zati maslahat itibarile yahud iddia olunanın kıymet ve mikdarı hazarı itibara alınarak tayin olunur. Meselâ: Bir hukuk davası zati maslahat itibarile ceza mahkeme- si vazifesinden hariç ve Teşkili Mahakim kanunu mucibince mâ» hakimi asliyenin hukuk dairele- rine aiddir. Diğer tarafdan tüc- carlar arasındaki davalar ile ti- cari muamelelerden doğan dava- lara ticaret mahkemeleri bakar. Bir de hususi kanunlarla - mali veya idari kanunlarla - bazı mer- ciler gösterilmiştir ki o nevi da- valara da bakacak heyetler bun- lardır. Meselâ Kazanç Vergisi Ka- nunu icabı teşekkül eden tedkiki itiraz komisyonları veya devlet, ile fert arasında çıkacak ihtilâi- lara bakacak Şürayı Devlet, Biz şimdi adliye mahkemelgri- ni ele alalım, Teşkili mahakim kanununda mahkemenin vazi- fesi müddeabihin kıymetine göte tayin edilmiş ise işbu kıymet mah- kemenin vazifesini tayinde esas olur, Değer ve mikdarı 300 lirayı geçmiyen alacak menkul ve gay- rismenkul davalarını meşelâ sulh mahkemeleri görür, Bu nevi kemelerin diğer vazifelerini de kanunlar göstermiştir. Bir dava- da istenen 300 lirayı geçlimi as- liye mahkemesine müracaat et- mek lâzımdır. Yalnız burada dü- şünülecek bir nokta daha var- dır. O da selâhiyet meselesidir. Yani acaba neredeki mahkemede davayı açmalı? Üsküdarda mı, Beşiktaşta mı? Kanun, her dava ikame edildiği tarihte müddea- aleyhin Kanunu Medeni mucibin- ce ikametgâhı addolunan mahal mahkemesinde bakılır, kaydını selâ miras meseleleri hep ölenin ikametgâhı mahkemesinde bakı- lır, Gayri menkule müteallik da- yalarda gayri menkulün bulun- duğu mahal mahkemesinde ika- me olunur, SSM LAL;