937 21 Ağustos AKŞAM ARADA SIRADA: Gece yarısından sonra İstanbul Alaturka saat, fayton araba, yan- |, dan çarklı vapur devirlerinde, güneş battıktan bir iki saat sonra İstanbul ; sokaklarından el ayak çekilirdi. Ana | caddelerde hemen hemen hiç kimse | görülmez; yan sokaklarda kahve ve- | ya komşu dönüşü bir iki fener gö Tünür ve gece yarısına doğru, ancak köpek ulumalarile bekçi sopalarının 8*si duyulurdu. Son vapur; son-tren ihtiyacı olmadığı gibi, Beyoğlundan Fatihe geç vakit dönenlerin sayısı da üçü beşi geçmezdi. Esasen Fatihten Beyoğluna çıkmak upuzun bir seya- hat sayılır ve gece yarısından sonra köşelerden birinde bekliyen bir deri bir kemik atlı külstür bir arabaya binip Fatihe dönmek nimet telâkki edilirdi. Eski İstanbul külüstür gece yarısı arabalarının yerini bugün otomobil- ler tuttu; seyrü sefer merkezi de İs- tanbulu alaturka saat, fayton araba, yandan çarklı vapur devirlerinde ol duğu gibi idare ediyor. Son vapur ve son trenlerden İstan- bula ayak basanlar için nakliye ve- saiti bulup binmek bir iztiraptir. Köprübaşında, istasoyn önlerinde bir | kısım şoförler mânasız ve halkı taciz eden bir rekabetle içinden çıkılmaz bir karışıklık vücetle getiriyorlar; Va- purdam; trenden çıkan: halk, neye” Pacağım. nereye gideceğini, hangi otomobile bineceğimi: şaşırarak uzun müddet kaldırımlarda kalıyor. İşin asıl garibi, gece yarısından sonra sizi otomobiline bindirip: yolda aksilik eden bir şoförü şikâyet için »tomobilin mumarasnır almanız. İse yaramıyor. Seyrü sefer: Lütfen mer- keze kadar geliniz, şoförlerin resmine bakıp kendisini teşhis ediniz, diyor. Çünkü gece yarısından sonra hangi otomobilde, Hangi şoförün çalıştığını Seyrii sefer merkezi bilmiyor: Seyrüsefer idaresinin gece İŞİMİ esaslı halletmesi sırası çoktan çek miştir. İstanbul alaturka saat, fayton araba devrini yaşamıyor. Bugün seyr sefer zaptı raptı da yalnız son vapur, son tren, son tramvay zama- Tuna İnhisar edemez. Marmarnda Hu- Sust ve wnumi motörlerin.de işlediği- ni nazarı dikkate almak gerektir. i Sedes Üç yaralama 1 — Yüksekkaldırımda oturan Es- ter ie Saim isminde biri. arasında, | metres tutmak yüzünden kavga çık- mış Salm, Esteri bıçakla omuzundan ştır. Ester, yarası tehlikeli olduğundan Beyoğlu hastanesine kal- dırılmıştır. 2 — Tophanede Bostan başımda Gülbaba sokağında oluran Ömerle, Kireçkapıda oturan amele çavuşu Be» kir, iş yüzünden kavga etmişler, Be- kir Ömeri yaralamıştır. 3 — Galatada Arab camisinde Ala- Camescidde oturan Cemal ile İsmail isminde bir arkadaşı Galatada Şarab iskelesinde bir meyhanede raki: içer- lerken: para. meselesinden kavga et- mişler, İsmail Cemlai bıçakla. yara- yarak kaçmıştır. Cemal, tedavi al- tana alınmıştır, İsmail aranmaktadır. Bir arabacı demir taşırken ağır yaralandı Arabacı Süleyman isminde biri, dün arabasile, Ayvansarayda: bir fab- rikaya demir çubukları götürmüş, burada demirleri fabrikaya taşırken iki demir parçası arasnda kalarak vücudünün muhtelif yerlerinden ezil- miş, tedavi altına alınmıştır. İ leri temizlemek Tifo azalıyor Son 24 saat içinde 4 vaka görüldü Tifo vakaları azalmakta devam e- dıyor, Son yirmi dört sast içinde 4 tifo vakası kaydedilmiştir. Vakaların azalmasına rağinen aşıyâ vesair ted- birlere devam ediliyor. 24 saat içinde | 1001 kişiye birinci, 1038 kişiye de i- | kinci aşı yapılmıştır. Geçen sene bu mevsimde İstanbul- | da günde 10-12 tifo vakası görülü. yordu. Bu sene salgının ibtidalarında vukuat, fazla olmakla beraber ciddi surette çalışılması sayesinde şimdi vakaları geçen senelerden aşağıya in- | dirmek kabil olmuştur. Alâkadar ma- kamlar tifo vakalarının daha ziyade i azalacağını ümid ediyor. Fabrika bacaları Vilâyet hıfzıssıhha o mütekassıslığı fabrika bacalarından çıkan duman ve gazların civar binaları fena koku altında birakarak halkın sıhhatini bozduklarını görmüş ve. buna mani olacak tedbir alınması lâzım gelece- ği hakkında belediye reisliğine bir ra- por vermiştir. İ Belediye bu raporu: tedkik etmek» tedir. Yakında. fabrika bacaları hak» kında bir kararverilecektir. . Ayasofya müzesi Mihrabın mozaikleri ve altın kubbesi temizleniyor Ayasofya. müzesinin içi ve dışı ile | mozaikleri İpek-Film tarafından fil- me çekilmiştir. Profesör Whittemore ve maiyeti mayıstan beri mihrabın. altın kubbe- sinin temzileme ve sağlamlaştırma, işi” le uğraşmakladırlar. Mibrab duvarlarını döşemeden kub- Deye kadar kaplayan ve mozaik na- Kışlaria: süslü olan kıymetli mermer- # korumak için mih | keleye ilâveler yapıl- raptaki büyük maktadır. Profesör Whittemoremihrab moza- iklerini ilkbaharda halka açabilmek | için bu yılki çalışmasını ilkkânunun haftasma kadar uzatacaktır. Yoksul çocuklara yardım birliğinin balosu İstanbul ik okullar yoksul çocuk- larına yardım birliği Beşiktaş idüre kurulu tarafından 21 Ağustos 1937 cumartesi günü akşamı Bebek bahçe- sinde tertip edilen balonun her türlü hazırlıkları ikmal. edilmiştir. Zoz0 Dalmas İle arkadaşları ve: Tepebaşı bahçesi Macar bayanlar orkestrası da bu baloya fahriyen iştirak etmek su- retile programı zenginleştirecektir. Bir mütekaid rıhtımda kalb | sektesinden öldü Galata. rıhtamındaki Aksu vapuri- le Karadenize gidecek olan bir yolcu» sunu teşyi eden mülkiye müfettişli- ğinden mütekaid Necib, birdenbire fenalaşarak” düşmüş” ve" ölmüştür. Cesedi muayene edilince Kalp sekte- sinden öldüğü: tesbit. edilmiş, gömül- |€ Haklı şikâyetler Susuz kalan bir mahalle Karagümrükte Dervişali mahal- lesinde oturan bir okuyucumuz yazıyor: Mahallemiz kenarda olmak ha- sebile Terkos teşkilâtı henüz vü- cude gelirilmemiştir. Son zaman- larda diğer suların kesilmekte ol- duğu malümdur. 350 hanelik ma- hallemizde yarım masura akan bir çeşme vardır. Karagümrük Der- vişali mahallesinde Alişan çeşme- si namile maruftur. Son günlerde bu çeymenin suyu 24 saat fasıla ile akıtılmaktadır. Bu yüzden tek- milmahalle halkı tahammül edil- miyecek derecede bir sat sıkıntısı çekiyor. Mahallemiz sanki Kerbe- olmuştur. Yüzümüzü yıkamak için değil, içmek için su bulama- dığınızı söylersem mübalâğa te- lâkkt edilmesin. Halbuki hastalık- tan sakınmak, temiz ve sıhhi gez- mek için, doktorlarımız bol bol banyo tavsiye ederler. 350 hanelik dir mahalleye yarım masura akan bir suyu, 24 saat fasıla ile akıtmak doğru olmasa gerektir ve aldka- darların bundan malümatları ol duğunu zannetmek bir hatadir. Herhangi bir yangın zuhurun- da birkaç yüz metre mesafeden hortumlarla su almak icapetmek- tedir. Bu müşküldta meydan ver- memek için çeşmenin. her zaman. akması, ve hazinenin dolu bulun- mast yahud Terkos suyu getiril. mesi iktiza eder. Alâkadarların nazarı dikkatlerini celbetmek üze- re Du satırların neşrini rica ede- rim. NOT: Karilerimizden gelen şikâyet mektuplarını $ üncü sahifemizde okuyunuz. | Yeni Fatih kaymakamı Şileden gelerek dün işe başladı Fatih kayma- kamlığına tayin olunan Şile kay- makamı bay İh. san, Sakızlı. Şile- den gelerek dün. yeni (vazifesine başlamıştır. İhsan. Sakızlı Şilede kaldığı bir sene- gibi az bir- zaman zarfinda köy kanunu tat- bikile (köylerde yollar ve köprü. B. İhsan Sakızlı ler yaptırarak ve bilhassa Korucu köprüsü gibi elli küsur metre uzunlu- gunda muazzam bir eseri köylü elile- ve köy kanunu tatbikile meydana ge- | tirerek bu Köprü civarında beş altı köyü kış mevsiminde mahisuriyetten kurtarmış ve köylerde sağlik duru- mundan: bazı ıslahat ve-yenilikler te- min etmiştir. Merkez kazada dahi belediye işle- rinde ıslahat yaparak plâj gazinosu- nu tecdiden tamir ve esnafin mura- Kabesine fazla itina etmiştir. Kıymet- li idarecilerimizden bay İhsanın yeni vazifesinde: de. muvaffakiyetler diler Halk hamamları Bazı hamamcılar- la birlikte şirket karubısak: Terkos tesisatı olmıyan hamamlar rın belediye tarafından kapatılması. Belediye reisliği, şehirin hamam is- lerini esasından tedkik ve tanzim et- meği münasib: görmüş ve bu işi ik- tisad müdürlüğüne” havale: etmiştir. Düşünülen şekle göre belediye; bazı hamamcıların iştirakile bir şirket te- | sisetmek veşirketin koyacağı serma- ye İle alaturka, alafranga tertibatı ih- tiva eden hamamlar açmak fikrinde: dir. Bunun için mevcud bazı hamam- i ardan istifade edileceği gibi, yeniden hamam da yaplırılmasına teşebbüs edilecektir. Küfe ile nakliyat yasak ediliyor Sirt hamallığının: lâğvinden sonra küfeler içinde 50 kiloyu geçmeyen za- ti eşyanın muvakkaten: taşınmasına. müsaade edilmişti. Haber aldığımıza göre bu müsaadenin kaldırılması mu- vafık görülmüştür. Yalnız verilecek kararın ne zamandan itibaren tatbik edileceği henüz belli değildir. Iki cesed İkisinin de kaza neticesin- de öldüğü anlâşıldı Eyvelki akşam üzeri biri Saraybur- nu civarında, biri de Heybeli sahille- rinde iki cesed bulunduğu yazılmıştı. Bu cesedlerin. hüviyetleri hakkında zabıtaca yapılan tahkikat neticelen- miştir. Sarayburnuhda bulunan cesedin, Şehremininde oturan Hakkı oğlu Yu- suf isminde bir işçi olduğu, Heybeli sa- hillerindekinin de bu adada oturan 2T yaşlarında Sultana isminde bir Musevi kızı bulunduğu tesbit edilmiş- tir. ” Bu kızın parmaklarında. ve kulakla- rındaki: mücevherlerin yerinde durs makta olması, vücudunda kiç birce- bir, darb, mücadele ve emsali eserler bulunmaması bir kazaya kurban git- miş olduğu neticesini vermiştir, Sarayburununda cesedi bulunan "Yusufun ise; yüzmek üzere denize gitdiği bu civardaki akıntıları bilme- diği için boğulduğu anlaşılmıştır. Her iki cesed de gömülmek üzere ailelerine teslim edilmiştir. Festival takvimi İÜ 21 Ağustos cumartesi: Yüzme mü- sabakası (Macar takimile İstanbul muhtelit takımı arasında) Modada saat “13,30 da, Atletizm müsabakaları (Türk ve İ) Macar atletlerinin iştirâkile) Fener- bahçe stadında saat 14 de. |), Beynelmilel güreş müsabakaları; İl Taksim stadyormunda saat 21,30 da, ) | Balkan Festivali: Taksim Belediye ) Bahçesinde anat 21,30 da (Bulgar, Ru- Şi men, Yugoslav, Yunan ve Türk ekip- Gil ierinin işticikile), Sahife 3 SOHBET: Münekkid, gazete medeniyetinin yarattığı en garib mahlüiktur. Avra- pa memleketlerinden gelen gazeteler- deki tenkid yazılarına bir bakın: her münekkid haftada hiç değike dört beş kitab okuyor; bunların bazıları da dört yüz, beş yüz sayıfalık... Demek ki çabucak, koşar gibi oku- yorlar: Kariler de böyle acele acele bir okumadan sonra verilmiş hüküm- iz bırakır, ancak onlar bize sırlarmı tevdi eder, Münekkid bir eserin özü- nü kavrayıp onu başkalarına da an- lir. Bunun içindir ki her hafla bir kaç kitab hakkında fikir beyan eden mü» nekkidlere hiç bir zaman itibarım ol- madı. Onların yazılarına ancak, bah- si hakkında üstünkörü bir fikir edin. mek için bazan göz gezdiririm. Hü kümlerinin büyük bir kıymeti olma- dığımı bilirim. Tenkidin elbette iyisi de var: bir ten sonra yazılmış olanları... Fakat bunlar hemen hiç bir zaman «profes. Roman, hikâye, tiyatro tenkidi ko- laydir; «essai» lerden bahsetmek de kolaydır. Mevzuları hulâsa edilir, mu- fiyede değildir. Halbuki bir-romanın;, bir hikâyenin, bir tiyatro piyesinin mevzuu tâ kendisidir. Romanı, hikâyeyi, tiyatro piyesleri- ni, «essainleri çok severim; fakat on- en güzellerini de - nihayet tah- sirayet ettirebilirsiniz. Bundan başka "| çare yoktur. Hikâye, roman yazılır ve gözle okunur. Halbuki şiir, yazıl şeklinde değil, ses'indedir. Gözle okununca ta- (Devamı £ üncü sahifede) Nurullah Ataç mam olmuş sayılmaz, Bunun için di