7 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

7 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

geçirilerek ayrılır. rilir, yapılır. lara bu aydan itibaren durgun Uçlu makaslaria temizlenir. iŞ alma yapılır vam edilir. Diki son turfanda olarak ekilir. Çilek #ldeleri, tohumin. tıklarına ekilirler. piliçlerin tefriki lâzımdır. ARICILIK İŞLERİ boş olanlar yerlerine konulur. Kuşlar: Ağustos ziraat takvimi UMUMİ ZİRAAT İŞLKKİ — Harman yapılmasına devam edilir, Harmanı yapı- muş, ambara konülmüş hububalın kızmaması için, sık sık âklarılarak havalandırılır. Diğer taraftan, sonbaharde ekilecek hububat tohumları kalburlardan, tiryollardan Anızların bozulmasına, nadasların sürülmesine devam edilir. defa biçilmesine, kurutulan otların, bu ay zarfında mutlak balya edilmesine nihayet MEYVA BAHÇESİ İŞLERİ — Meyvaların hasadına fenni bir şekilde devam edi- lir. Meyva bahçesi dahilindeki ağaçların tımarına, haşerat, tufeylât ile mücadelesi- ne devam edilir. Ağaçların etrafı çapalanır, otları alnır, bolca gübre şerbeti, su veri- Jir. Bilhassa yeni dikilmiş meyva fidanlarına bu ameliyat daha itinalı bir şekilde Ağaçlardaki kurumuş dallar, kabuklar, zamk hastalığı dolayısile açılmış yaralar Keskin bir çakı fi kesilerek temizlenir. Badehu üzerleri karbonllyur macunu İle ka- patılır. Mecün bulunmadığı takdirde killi yağı çamurla örtülür. Yaban! genç fldan- göz aşımı veya yaprak aşısı vurulur. Tohumları dikilmiş meyva yastıklarına bolca su verilir, otları alınır, ilkbaharda yeni dikilmiş meyva fidanlarına haftada bir su verilirse kâfidir. Zayıf büyüyen meyva fidanlarina gübre şerbeti, içerisine kireç karıştırılmak çar- tle sulu lâğam bakayası - yarı yarıya su ile karıştırılarak - verilir. Bir genç ağaca veya fidana yarım gaz tenekesi şerbet, iki teneke de su verilir. BAĞCILIK İŞLERİ — Yağmurları müteakip fazla gölge yapan yapraklar koparılır. Salkımlar seyreltilir, hastalıklı Bağlarda koltuklar, fazla boy atmış yuzun tomruklar koparılır. İlkbaharda dikilen asma fidanlarının toprağı çapalanır, boğazları açılarak gübre, gübre şerbeti, su ve- rülr. Fazla sürgünler koparı!r. Bu sene dikilen asmalarda da yeşil budama, koltuk ve SEBZE BAHÇESİ İŞLERİ — Kışlık sebzelerin fidelerinin dikilmesine bu ayda de- imiş olanlara bolca su, gübre şerbeti verilir. Yazlık sebzeler gözden geçirilerek, birer'gün famlalarla sulanır. Tohumları alınacak ler konarak sonbahara doğru bunların tohumları, usulü Maydonoz, turp, Ispanak, taze olarak sarfedilecek yeşil soğan, dn bu ayda dikilirler. ÇİÇEK BAHÇESİ İŞLERİ — Soğunlı çiçeklerin soğanları, yumruları, Yavru go- gancıklar bu ayda topraktan çıkarılır, muhafaza edilmek Üzere kurak mahallere ko- nur veya bahçelerde yeni mahallerine dikilebilirler Güllere, bu aydan ibaren durgun gö: aşısı vurulur. Karanfil, gül, Yasemin, barı süs ağaçlarının çeliklemeleri bu ayda yapılır. Bonbuharda çiçek açacak hercai menekşelerin yerleri hazırlanır, tohumları yas- KÜMES İŞLERİ — Kuluçka işine nihayet verilmiş olması lâzımdır. Damıslık cins Sansarlara karşı delikler, pencereler bu aylarda dalma - geceleri - kapalı bulundurulur. — Kovanlardaki fazla ballar âlınır, petekler tefrik Olunur, Çarırların üçüncü kükürt, göztaşı verllir tane yazlık sebeelere işaret. esinde alinir. 'mısak, selata kümeslerde tertibat alınır. Yan! bütün Anaları tarafından terkedilen kanarya yavrularını nasıl beslemelidir muvafakıyetle beslenmeleri de hayli mü- him bir iştir. Bazı dişiler; yavrular yumurtadan çık- tıktan sonra da kuluçkada imiş gibi yuva- da oturarak yavrularını beslemesini dü- şönmezler. Bu gibi dişileri ufak bir çöp veya çubukla arasıra yuvalarından kaldır- mak faydalıdır. Bazan da dişinin yuvadan kalkmaması, bitler dolayısile vücutleri zayıflıyan yav- ruları üğütmemek istemesi arzusundan Meri gelebilir. Bazı dişiler de yavrularını kâfi mikdar- ve böyle yavrular bilhassa iki haftalık ya- ni büy çıkarırken muhtaç oldukları fazla gıdayı bulamadıklarından ölürler. Bu gi- bi dişilerin önünde, şimdiye kadar hiç ye- medikleri bir yemi vermek çok iyi netice verir. Bazı başlangıçta yavrularını gayet iyi besledikleri halde kendilerinde Yeniden has olan çifleşme arzusu üÜzeri- ne erkek kanaryalarla düşüp kalkmaya başlar ve yuvada yavrularının aç bir halde kendisini beklediğini unutur, Böyle bir va- (AKŞAM) Cevvalenin böyle başlıyan nutukla- rını çok dinlemiş olan arkadaşları hiç te hoşlarına gitmiyen bu mevzudan kurtulmak için ona hemen ve her za- manki gibi hak vermekte gecikmedi- ler, Genç Kız, etrafının bu teslimiyetin- den o kadar cesaretlenmişti ki kana- atlerinin itiraz kabul etmez bir hakem gibi mutlak olduğuna kendi de inan- miştı. Bu münakaşa kahramanlığı da onun gururunu kabartıyordu. Arkadaşlari- na karşı kendini âdeta imtiyazlı bir mahlük gibi görmekten nefsini me- nedemiyordu. Şuurunu ve hislerini kuvvetlendi- ren bü tesadüfler ve temaslar ona şu kanaati de telkin etmişti: İradesi, muhakemesi cinsi zâaf lara karşı kalbini ve dimağını bir kal- kan gibi muhafaza edecek kadar kuv- vetlidir. v $urken bile onları zayıf, âciz, zavallı görüyor, her halleri ve hareketlerile Nk Ka men AİLE Mehtep arkadaşları giyette erkeği hemen dişiden ayırmalıdır, Maamafih bazan da bu gibi dişilerin kendiliklerinden bir kaç gün sonra tekrar kendi vazifelerini hatırladıkları görülür. Eğer bir dişinin yavrularını fena besledi- &i görülürse o zaman bir kısım, İyi pişmiş taze yumurta kırıntısı, iki kısım francala ve biraz süt Me hazırlanan bulamaç, bir tüyün sapı ile genç kanaryalara yediril- melidir. Ucunda yem olduğunu anlıyan genç kanaryalar, gagalarını açarak tüyün ucundaki yemi alırlar. Yuvada bırakılmak şartile genç yavrular her iki, üç saatle bir defa yeni hazırlanan yem ile beslen- melidir. Yavrular büyüdükçe dişi de yavrularını beslemede daha faal davranır ve kısmen Ge yelişliricinin bu şekildeki yardımı ile yavrular kuvvetlenir, büyürler. Kuvvetle- nen yavruların beslenmesine yardım £t- Tefrika No. 8 Bürhan Cahid ————— dişi olduklarını itiraf eden bu biçare- lerin facialarla dolu istikballerini şim» diden görür gibi onlara acıyarak ba- kiyordu, Ve kendi, kasırganın kayalara çarp- tığı çürük tekneden kurtulmuş tek | yolcu heyecanı ile arlık selâmet için- de yol alabileceğine emin, meslek ha- yatınm insan zekâsını ölçen hususi mesaisine atılmak için hazırlanıyor- du. * İstanbulun güzel sonbaharı yeni | başlamıştı. Bütün yaz güneşin ateşi- ni emen topraklar arasıra serpen yağ- murla sicak nefes kusuyor. Ciğerleri kurumuş hastaların son haftalarında yüzlerine gelen sevimlilik gibi daha bir kaç gün olsun canlı kalmak ümi- dile yeşermeğe çalışıyordu. Artık gezme yerleri tenhalaşıyor. Sayfiyelerden dönüş başlıyordu. Yaz istirahatlerini çocuklarının mektep tatiline uyduran âileler bütün bir s- cak mevsimi hümmalı bir hasta gibi ateşler içinde geçirdikten sonra hâzin ve serin eylülü beklemeden şehre dö- nüyorlardı. Meklepler açılmıştı. msm Meyvacılık: Zayıf kalmış genç meyva fidanları Bu mevsimde yapılması zaruri olan ameliyat Geçen Ükbahar- da dikilmiş meyva fidanlarından, ya» Yıf kalmış veya iyi teşekkül edememiş &enç fidanların, bol meyva vermiş veya bali hâzırda üze- Binde pek çok mey- “18 yası bulunan ağaç- lara, bu mevsimde bol su, gübre, sulu güb- te vermek lâzımdır. Bu #üretle uğuçların yaşama tatzları, Belecek sene tekrar bol meyva vermek ka- biliyetleri temin edilmiş olur. Bu ameliyat şu suretle temin edilmiş Olur; şöyle ki: Ağaçların etrafı dairen mâdir kabartılır, verilecek suyun da ha- riee gitmemesi için, suyu zaptedecek bir şekilde bir sa yalağı yapılır. Bundan önce toprak kabartılır, üzerine yanmış beygir gübrezi veya inek, koyun gübresi karışık veye sade olârek ağaçların etrafı- na yayılır ve boprakla karıştırılır. Badehu bu tarzda hazırlanmış olan ağaca 2-3 teneke sulu gübre şerbeti verilir. Bu ame- Uyat 2 - 3 defa tekrarlanır. Bu suretle ağaçların körpe sürümleri Kkuvvetlenmiş olur. Ye kış donlarından müteessir olmaz. lar, Gübre ve su vermekte bilhassa dikkat edilecek mühim mesele; fağaçların Vazi- yetleri iyice tedkik edildikten sonra bu ameliyata teşebbüs elmek lâzımdır. Mese- Mâ: Böer ağaç zayıf ise meyva verir, fakat meyvaları iyi teşekkül etmiyorsa, sulu gübre şerbeti, bol gübre ve su vermek Mâzımdır. Şayet ağaçlar kuvvetli büyü- yorsa ve meyvaları İyi teşekkül ediyorsa, buna fasla gübre ve gübre şerbeti, sa vermekte mâna yoklür. . Verilecek gübrelerin cinsleri: Çok çiçek ve meyva verdikleri halde, pek zayıf bü- yüyen ağaçlara, arollü gübre, Keza hiç meyva vermedikleri veya az meyve veren, fakat çok gürbüz, küvvelli büyüyen ağaç- lara, tam mânasile meyva vermesi için fosforlu kimyevi gübresini, hayvan güb- resile beraber vermek iktiza eder, Ağaçlara verilecek sulu gübre şerbeti, su tarzda hazırlanır; Beygir veya sığır gübresi, hayvan gübre serbeti hepsi bir tahta fıçıya, bir mikdar Bu İle konur, ağzı kapanır, Ihtimara terk edilir. Buna bir mikdar gül, beş misli de su konarak karıştırılır ve yukarıda söyle- diğim tarzda ağacların kükleri etrafına verilir; buna bir mikdar da azotlu, fosfar- lu gübre ilâve edilirse tesiri daha seri Olur. İşte şu tarzda zayıf ağaçlara kuvvet verikniş, neşvünümair., fazla meyva ver. mek kabiliyetleri arttırılmış olur. m on a miye de lüzum kalmaz. Fakat dişi, yavrularına bakım işinde çok ihmalkâr ise © zatlan yarruları alıp diğer yuvalara dağıtmalıdır. Çünkü yav- rular Yalışız. hususi yem ile besliyerek di- ginin- Yardımı olmaksızın büyütmeye kal- kışmak hem çok yorucu v& hem de her zaman #çin iyi netice vermez. Resimlerimiz, kanarya yavrularına Şeri ve suyun nası) verileceğini göslermektedir. Beki 1 yeilerin bir çöple nasil veridi. ğini, kezâ şekil 2 de suyun damla halinde, nasıl verildiğini göstermektedi Daha dersler başlamadan ilk sıni- fın kitapları arasında kendini kaybe- den Cevvale günlerce sokağa çıkma- dan çalışmıştı. Teyzesinin gittikçe hayretini arttı- ran bu r genç kızı zayıf dü- şürmüştü. Yemek zamanları onu sof- Taya - İndirmek bir mesele olmuştu. Teyzesi ısrar ettikçe odasından çık- mamak için bahaneler icad ediyordu. İhtiyar kadın, küçük ve haşan bir yaramazı kandırır gibi onun saçlarını okşayıp yüzünden, gözünden öperek yalvara yakara yemek odasına indi- riyordu. Komşular ârasında biri bankada biri de bir ecnebi müessesede çalışan iki genç kız daha vardı. İstanbula İlk geldiği günler bu arkadaşlarile gö- rüşmekten zevk alayı Cevvale şimdi artık onları da ihmal etmeğe başle- mışta. Bankaya devam eden Süheylâ se- vimli, zarif bir kızdı. Lise tahsili yap- mıştı, Tekaüd olduktan sonra bir bü- yük mağazanın hesap işlerine bakan babasına da yardımı dokunuyordu. İzmirden İstanbula. Üniversite tah- sili yapmağa gelen Cevvale ile hem akranlık hem komşuluk vesilesile pek çabuk ahbab oldular, Tütün şirket- lerinin birinde daktilo olan Güzin de hemen iki akşamda bir onlarla bera- berdi, | 4 Belirlar. Tohumları İspanya Şebboyu Çelikleri bu aylarda yapılan çok zarif ve şık bir çiçek Ispanya şebboy- oi lannin pek çok, muhtelif o nevleri vardır. Bunların beyaz, sa rı, pembe katmerli olanları pek mak- buldür. Kokusu da kendine mahsus pek güzeldir. Çi- çeklerin teksiri; tos hum ve çelikleme- eri iledir. Çelikler bu aydar Mibaren ağustos ni- hayetine kadar ya- 'da mart, nisan larında, tahta ka- salara, iyi hazırlan- miş kumlu funda toprağı veya bir kısım çürümüş gübre, bir kısım &di tep- rak ile teması temin edilir. Badehu ince mahlüfu içerisine, tohumlar serpilir ve üzerine imee bir tabaka toprak konduktan Sonra el ile tohuruar, tazyik edilerek top- rak ile temaz temin edilir. Badehu İnce süzgeçli bir kova ile sulanır. Tohumlar on | beş gün kadar mutedil bir şekilde ratip tutulur, fakat çok sulanmamalıdır. Tohumlar intas edip beş altı santim boylanınca, buradan fideler çıkarılarak küçük saksılara şaşırtılarak taksim olu- nur, Bir müddet burada Kuldıktan sonra daha büyük saksılara dikilirler. Çeliklemeleri de şu tarzda yapılır: Ağus- tos ayı rarfında, bir senelik dallar, çiçe- Bin gövdesinden bıçakla kesilir, 5-6 göz- Mü çiçekler tefrik olunur. “Bundan sonra bu çelik dalların uçlarındaki yaprakları bırakılarak geri kalan yapraklar hazfolu- nur. Badehu bunların köklenmeleri için tahta kasalara konulan kumlu, gübreli toprak içerisine - yarısı toprak içerisine girmek üzere - dikilirler ve kökleninceye kadar bolea sulanirlar, Çelikler kök peyda eder etmez en İyi teşekkül etmiş olanları,*kasalardan çıka nlarak küçük sakkıları ekilirler. Burada iyice baylanmış olanlar daha büyük sak- Sılara nakledilebilirler. İspanya şebboyunu havi saksılar, bah- çenin günşeli mahallerine ve yahut ta apartmanların balkonlarına, pencere ke- narlarına konurlar. Saksıların içindeki çiçeklerin inükem- mâl bir şekilde teşekkül edebilmesi için bunların muntazaman sulanmasma dik- Kat etmek lâzımdır, Sonbahara doğru, havalar sofuvunca saksıların içeriye, sıcak yerlere alınması Yâzımdır. İspanya şebbayları saksıları ile, doğru- dan doğruya, bahçede toprağa gömülebilir ve bilihare tekrar içeriye alınabilirler, İyi bakıldığı, arasıra gübreli su ile 5 landığı takdirde, pek güzel ve şik çiçekleri ile bahşelerimizi, salonlarımızı ve balkon- larımızı, mükemmel denecek bir şekilde süslerler.. Resmimiz, tatlı sarı renkli, katmerli çi- çek açmış bir İspanya şebboyunü göster mektedi Cevvale ilk zamanlar onları kendi idealine uygun bulmuştu. Bu güzel kızlar, hattâ ikisinin de aile vaziyetle- Ti az çok müsaid olduğu halde, erkek gibi çalışıyorlardı. Kimbilir onları is- tiyen ne Kadar erkek vardı Fakat on- İ Jar hürriyetlerini her şeye tercih edi- yorlardı. Cevvalenin ilk haftalar bu Zihni- yette gördüğü yeni arkadaşları onun kanaatlerini oçelmekte, hayallerini yıkmakta gecikmediler. Bir gece yeni bir filmi beraber sey- retmek için sinemaya gideceklerdi. Cevvalenin teyzesi onları akşamdan yemeğe davet etti. Üç genç kız, bir iki saat sonra göre cekleri filim hakkında konuşuyorlar- dı: Güzin sinemada yer bulamamaları ihtimalini ileri sürerek: — Keşke gündüzden bilet alsaydık! dedi. üheylâ içini çeker gibi: — Vakit mi vardı kardeş, dedi. Bu- günlerde şefimin aksiliği üstünde. yarım saat izin almak kabil değil, Cevvale lâtife etti: — Onun kolayı var, biraz gözünü açıp şef olmalı, İkisi birden dudak büktüler; — Ona imkân var mı? Cevvalenin daima dik duran başı Sert bir hareketle yükseldi: (e sokağa farla... Güvercin ve güve: cinlikler hakkında malümat Ankara, B. Ke- mal Doyran: Gü- | verenler hakkın. daki sorgularınız;, sırası geldikçe peş derpey o malime verilecektir... Gü vercin beslemek ie zevkli bir iştir. An- cak, güvercin te- darik etmezdeh &v- yel bunların bari- nacakları yerlerin bazirlenması Mis Yumğ Güvercinliklerin pek muhtelif şekileri yardır. Resmini dercettiğimiz güvci &n fenni ve modem olan şekillerden ridir. Bunun tek sütun, veya Öç sütun üze“ Ö rine mevzu olan şekilleri vardır. Bu gibi © güvervinliklerin yerden irtifa 2 - 3 met- reden fazla değildir ve böyle olmas da Jazımdır. , Güvertinler, yuvalarına girmezden ev- vel oynuşmağı çok severler. Bunun için © barınacakları yerlerin önünde 25 - 30 sans tim genişliğinde birer kenarlık yaptırıd- ması İizımdır. Güvercinlikleri bölmeli yaptırmalıdır ki, çift, çift olarak barınmaları kabil ol- © sum. Yuvaların irtiaı 28, genişliği de 28-30 © santimetre olursa kâfidir. > Yuvaların © önünde birer pervaz yaptırılmalıdır. Yu- vaların sira üzerinde bulundurulması fay dalıdır. Güvercinleri, o kümesletine (alıştırmak Için yaşlı olanları bir middet kapayarak bol yemlerle beslemeli, Yavruların aliştir rılmasi daha kolaydır. Yeni güvercinler Kuluçka olunca, yerlerine çabuk alışırlar. © Güvezcin yeliştirmek ve teksir tarzları hakkında muntezam Yyamlar yazacağız, onları takip etmenisi tavsiye ederiz. ş Çiçekler hakkında X Kasımpaşa, B. A. Tan: Mektubunuzu alâka ile okuduk, sorgularınıza zamanı g0- © ince cevapları verilecektir. Biz çiçekle- © rin bakım ve yetiştirme tarslarını mevsim nazarı itibara alınarak taksim ediyoruz. Meselâ! İlkbaharda yetiştirilen bir çiçek hakkında şimdiden malümat verirsek yazı prensibimize uymaz. Bir müddet daha © inlizar etınenizi tavsiye ederiz. Gazetemizi muntazaman takip ettiğiniz takdirde, müşküllerinizi halledecek yanlar ra, her halde tesadüf edersiniz... Arı ve kovanların tedariki € Haydarpaşa, dektor B. Salim Pekmen: Mektubunuzu oküduk, arı beslemek haki- katan zevkli, kârb ve meraklı bir iştir. Tedarik etmek istediğiniz arıları civar yere © lerden, meselâ: Adapasarı, İzmit, Po- Jenez köyünden veya Trakyadan tedarik edebilirsiniz, Son sistem Layens ve Dadan kovanların da Perşembepazarındaki &lâtı 3irniye mağazalarından tedarik edebilir« siniz. Bununla beraber, son zamanlarda Trakya umum müfettişliği, iskân edilen muhacirlere tevzi edilmek Üzere, son sis- tem kovanları, cins arılarile tevzi etmekte olduğunu İstihbar ettik; bunun gibi, bazı erbabı meraka da, arıcılığın teşvik ve ih- yası maksadile, maliye, fiati üzerinden son sistem - Dedan, Layens O kovanlarile vermektedi Binaenaleyh Trakya umum © müfettişlik ziraat müşavirliğine müraca- atmızı veya bir vasıta ile oradan tedarik mi ehemmiyetle tavsiye ederiz, f sert çıkmışlı ki iki genç kız biri rine bakışlılar. Böyle bir suali onlar şimdiye Kadar işitmemişlerdi ve bunu $ kendi kendilerine sormak lüzumunu da hissetmemişlerdi. Cevvalenin göz bebekleri kuvvetli bir projektör gibi iki arkadaşının yü- zünde dolaşıyordu, Öyle ya, niçin? â diye tekrar etti, Zeki ve müstehzi Süheylâ işi lâtifeye döktü: : — Bizim şef olmamız tehlikelidir, dedi. Aklımıza esti mi işleri bırakır, sinemaya gideriz. Güzin kolundaki saate baktı: — Vakit geliyor çocuklar, gevezeti- ği bırakın haydi. Gece sinemaya git- mek hiç işime gelmiyor ama ne çare. sabah dokuzda iş başında bulunmak için yedi buçukta kalkmak lâzım. Arlık Cevvale susmuş, iki arkadaş konuşuyorlardı. Süheylâ çantasından çıkardığı kâ- gıtlara sarılmış pudra İle tuvaletini tazelerken içini çekti! # — Sorma.. hele tramvaylarda ayak- ta kalmak yok mu, İskiden erkekler ayakta kadın gördüler mi yer verirler” . di. Şimdi kimsenin aldırdığı yok, Gün“ düz akşama kadar büroda çalış, geç vakit yorgun argın eve dön. Sabah mektep çocuklarile beraber haydi ge” (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: