İm 3 Ağustos 1937 AKŞAM Pazar günü Dün Pazar çünü plâjlarımızdan bir çocuklarını denize alıştırmağa görünüş: Güneş banyosu; çalışanlar Japon gemileri İwate kumanda- (o Yakumo kumanda” nı Marki Daigo nı B. Ugaki ldmanımıza gelecek olan Japon mektep gemilerinden İwate kruvazö- TÜ 1900 senesinde Armstrung tez. gâhlarında yapılmıştır. Rus - Japon harbine iştirâk etmiş, umumi harpte de faaliyette bulunmuştur. 1917 de mektep gemisi haline konmuştur. Yakumo kruvazörü Vulcan Alman tezgâhlarında 1899 tarihinde yapıl- miştir. Rus - Japon harbinde, umu- mi harpte muharebelere iştirik et- miş sonra mektep gemisi haline Kon- muştur. İki mektep gemisi de pek uzun 86- yahatler yapmıştır. Amerikanin Asya filosu Vilâdıvostoktan hareket etti Moskova 2 (A.A.) —'Tas ajansı bil- diriyor: Amerikanın Asya filosuna mensup gemiler dört gün süren dostane bir zi- yaretten sonra bugün Vladivostok li- Sahife 9 yaya ikinci geliş ilk defa gördüklerini unut- mamış aklında tutmuş! Kanadadan Fransaya gelen bir genç kızın garip macerası £ T Madlen Godar Bir insan, dünyaya iki defa gele- | bilir mi? Avrupada ilmi ruh müte- hassısları, bu mesele ile uzun zaman- danberi uğraşıyorlar, ve bir adamın muhtelif zamanlarda, iki defa dün- yaya gelebileceğini kabul ediyorlar. Son posta ile gelen bir Fransız mecmuası, bu meseleyi uzun uzadı- ya tedkik ediyor ve bir adamın öl- | dükten sonra tekrar dünyaya gelebi- leceği iddiasını isbat için Madlen Go- dar namında genç bir kızın başin- dan geçeni zikrediyor. Godar ailesi 1829 senesinde, Fran- sadan Kanadaya hicret etmiş ve ora- da yerleşmiştir. Bu ailenin ahfadın- dan olan Madlen Godar namında ve güzel bir kız, Avrupayı ve bilhassa Fransayı görmek hevesine kapılmış, kalkip Fransaya gelmiştir, Genç kız, vaktile Kanadada beledi- ye memurluğu yapmiş olan babası- nın ahbaplarından Fürnsvil nâmın- da birinin delâletile Fransayı gezecs- ğini ümit ediyordu. Fakat genç kız, Fransaya gelerek bu adamı arayınca, bir kaç sene er- vel öldüğünü öğrenmiş ve bu suretle yabancı bir memlekette yalnız kal mıştır. Maamafih genç Madich ken- disine rehberlik edebilecek adamı ha yatin bulamamasından ümitsizliğe düşmemiş, ecdadının, bundan bir asır evel Kanadaya hicret etmeden ev- vel Manş sahilinde Kairon namında bir kasabada oturduklarını hatırla- mış ve bu kasabayı ziyaret etmek is- | temiştir. Genç kız, bu arzusunu yerine ge- | trmek için Fransanın şimeline git- miş, bir köy lokantasında yemek yer- ken yanında oturan bir zabitle tanış- mış, ecdadının doğdukları köyü gez- mek istediğini anlatmış, zabitten ken- disine rehberlik edip edemiyeceğini sormuştur. esnasında, genç kızın ecdadının eski köyü hakkında tamamı tamamına vaziyete uygun birtakım tafsilât vermesi, zabitin hayretini mucip ol muş ve kendisine şu suali sormağa sevk etmiştir: — Siz bu verdiğiniz tafsilâtı babs- nızdan ve yahut gileniz efradından mi duydunuz? — Hayır... “Tesadüfen aklıma geldi de söylüyorum, Yemekten sonra zabit, genç kızı yas mma alarak Kairon köyünün yolunu tutmuş... Genç kız, etrafındaki şal- rane manzaralar karşısın hayretle duraklıyor. ve: — Tıpkı bildiğim gibi kaldı, esaslı bir değişiklik yok, kelimelerini tek- rarlıyordu. Bir aralık genç kız, İki yolun birleştiği noktay bite hitap ederek — Bu yol, eskiden böyle değildi Ne zaman bu geniş yolu açtılar, diye sordu Bu sual, zabitin şaşkınlığını ziyade arttırdı. Bu genç oluyordu da bu yörleri adım adım Yiyor ve bu kadar doğru mal rebiliyordu. Madlen zabitin bu hayretini göre rek ilâve etti: — Namusum üzerine temin ederim ki, bu tarafları ilk defa ziyaret yorum. Babamdan ve bü dan hiç bir malümat aim; bi, bu hususta hiç bir es madım, Yalnız bu yerlere © tığım dakikadan beri, bu. ce dolaşmış olduğumu 1 Fakat ne zaman, bilmiyorum Her halde bu yerler, bana hiç bancı gelmiyor. Zabitin $ artınşıtı. Artık Hiç şüphe 3 2, ya bu yerleri 2! st et hut buralarda doğup büy Halbuki bu iki ihtimal de v ğildi Genç kız önde, zabit arkada köye girmişlerdir. Genç kız biraz ilerledik- ten sonra bir köşe ba: a durmuş, tarlaya çevrilmiş bir arsanın önün de durarak: — İşte burası ailemizin evi idi. Tek ıda ikide bir #ldi ve Zâ- 5 bi- iş ve yâ» tü, | kath idi. İki odası vardı. Ahırı yanı- Masa başında başlıyan bu tanışma başındâ bulunuyordu.. demiştir. Zabit köy heyeti ih esini dar vet ederek tahkikat ya ve genç kı zan söylediklerinin harfi harfine hâ- kikate uygun olduğunu öğrenmiştir. Artık zabitin şüphesi kalmamıştı. Bu kız, bir defa daha hayata gelmiş ve bu yerlerde yaşamıştı. Binaenaleyh ikinci defa hayata gelişinde, ük ha- yatındaki hatıraları canlanmıştır. KY m