rar 1937 m Çapadaki Daülkelp tedavihanesi Şehir işlerine, tıbbi ve sıhhi bahis- lere dair çok faydalı mütalâalarını arasıra dinlediğim kıymetli tıb üstad- larımızdan operatör Cemil Topuzluoğ- luna geçerilerde tesadüf ettiğim zar man, süz arasında bilmünasebe taba- bet âleminde kuduz aşısındaki külfe- tin kalktığını ve bir takım yenilikler yapıldığını söyledi. Kuduzun yaptığı tahribatı göz önü- ne alarak üstaddan bir mülâkat rica ettim. Operatör beni Maçkadaki a partımanında kabul etti ve şu izahalı vermek lütfunda bulundu: — Biliyorsunuz ki bugün memleke- timizde olduğu gibi dünyanın her ye- rinde kudurmuş veyahut şüpheli vazi- yette bulunan hayvanlar tarafından ısırılan kimseler - bulundukları şehir, ba veya köylerdeki hekimler tar rafından tedavi edilmedikleri için - hemen aşı yapılmak üzere uzun bir seyahata katlanmağa mecbur olurlar ve kuduz aşısı hazırlanan müessesele- Te, yani daülkelp tedavihanelerine ka- dar giderler. Isıran hayvan elde edilir de kuduş olduğu tahakkuk ederse derhal ve ayet hayvan bulunmazsa yine ihtiya- et etmek üzere ısırılan kimse r. Aşı yaptıranlar, şırıngaların zfta otellerde veyahut daülkelp mü- inden kalıyorlar, Bu yüzden ay- rçok para da sarfetmeğe mec- bur oluyorlar, müesseseleri çok ve nakliye sları bol bulunan memleketlerde bu gibi müşkilât pek çok hissedilmi- yorsa da memleketimizde henüz bu gi- bi müesseselerin sayısının az — veba- husus şehir ve kasabalarımızın çok'da- ğınık ve biribirinden uzak bulunmiası, Dakil vasıtalarının azlığı yüzünden; kuduz hayvanlar tarafından ısırılan» ların tedavisi güçleşiyor. Bazı defa vaktinde aşı yapılmamasından dola- yı bunların hayatları tehlikeye düşü- de bunları yedirip içirmek için de bir- çok paralar sarfediyor. İşte bu gibi ölüm tehlikelerini ve se- güçlüklerini nazarı itibare alan bazı memleketlerdeki Sıhhiye nezaret- leri şu son senelerde şüpheli hayvan- lar tarafından ısırılan kimselerin da- ülkelp tedavihanelerine gönderilmiye- rek doğrudan doğruya bulundukları yerlerin hekimleri tarafından aşılan- malarına ve tedavi edilmelerine izin yermeğe başlamışlardır. Çekoslovakya hükümeti Şu son gün- lerde daha ileriye giderek eski teamü- Idığı müddet içinde, yani birkaç | erinde kalmak sureile işlerinden, | MÜHİM BİR KEŞİF Kuduz aşısını her doktor yapabilecek Çekoslovakyada akyada tatbikine başlanılan bu usulden biz de istifade vi 1 ! i lü terketti ve bu hayırlı işe her mem- leketten evvel önayak oldu. Çekoslo- vakya hükümeti, memleketinde pek muntazam, pek mükemmel müess0se- lere malik bulunduğu halde halka ko- laylık olmak ve bahusus ısırmağı mür teakip - hiç vakit geçirilmiyerek - der- hal aşı yapılarak hastaların yüzde yüz | kurtulmalarını temin için 1 temmuz l 1937 den itibaren kuduz aşısının diğer aşılar gibi hekimler tarafından yapıla» | cağını ilân etti. Bu suretle daülkelp tedavibaneleri, diğer aşı enstitüleri gibi, yalnız kudu- za karşı aşı hazırlamak vazifesile mü- kellef oluyorlar ve tedavi müessesesi halinden çıkıyorlar, Kudurmuş ve şüp- heli hayvanların muayenelerine gelin- ce: Bu araştırmalar da baylar enşli- tülerinde yapılıyor. Çekoslovakya Sihhiye nezareti, bu neticeyi elde etmek için üç sene uğraş- tı, bazı şerait altında memleketteki bütün hekimlere kuduz aşısını dağıttı, birçok tecrübeler yaptırdı, nihayet şu neticeyi elde etti: 1934, 35 ve 36 seneleri içinde kurt, köpek, tilki, kedi, domuz, ayı, at vesaire | hayvanlar tarafından ısırılıp ta ku- duz müesseselerine gönderilmiyen ve hekimler marifetile ası yapılan 545 va- ka tedkik edildi. Bu vakalardan "72 sinde ısıran hay- vanın kuduz olduğu fennen sabit ol- muş ve 437 sinde ise ısıran hayvanlar elde edilememiş ve kuduz oldukları anlaşılamamıştır. Bununla beraber bütün bu 545 has- taya aşı yapıldığı halde cümlesinin şifayab olduğu ve arasıra bazı dağl- kelp tedavihanelerinde görünmekte ol- duğu üzere hiçbirinde aşıdan dolayı felc (paralizi) vesaire gibi anzalar kalmadığı görülmüştür. Yalrüz bir ayı tarafından isirılap ta aşı yapılan hasta ölmüş ise de yaka- Janan bu ayının kudurmayıp iki sene- denberi hâlâ yaşamakta olduğu ve hastanın - aşı yapılması neticesile de- Eli - ancak ayının dişleri vasıtasile hu- sule getirdiği enfeksiyondan vefat ete tiği anlaşılmıştır. Çekoslovakya hükümeti, yaptığı bu mühim tedkikat ve elde ettiği istalis- tiğe istinaden Hem usulü (Methode | de Hempt) ile, demin dediğim gibi, | ” önümüzdeki demmuzdan itibaren | şüpheli bir hayvan tarafından ısırı- lan her hangi bir kimse, vakit kayb- etmiyerek günü gününe aşı yaptırma- dan dolayı ölüm ve fele tehlikeleri kal- kıyor, 2 — Şüpheli hayvanlar tarafından ısırılan hastalar uzun boylu seyahat- ten ve bu uğurda sarfedecekleri para- lardan kurtuluyorlar. Bahusus şehir ve köylerinden ayrılmıyarak işleri, güçlerile meşgul oluyorlar, 3 — Belediyeler, ısırılan kimselere vermekte oldukları yol parasından, hükümet te enstitülerde haftalarca << — Bize ne bildiriyor? Sokak ortasından mandıra! lerde oluran okuyucuları- «Şakir, İmzâsile şöyle bir mektup aldık: hir içinde» n membalarını av rüşirken diğer taraftan hasis menfaatlerini düşünen bazı kimseler şehrin en kesif bir yerinde ortalığa koku ve mikrop saçmakta ve bizleri sürü halinde sineklerin iz'aca- tına maruz bırakmaktadır. Bu yüz- den sıhhatimiz tehlikeye girmiştir. Vezmecilerde Deruni Mehmet soka- ğında sık evler arşsında bulunan bir orsa uzun zamandanberi ağıl haline getirilmiş 30-40 tane koyun beslenmek- tedir. Arsadaki mahzen batak halin- do bir pislikle doludur. Havalar biraz ısınmağa başlar başlamaz civardaki evler oturulamaz bir hale gelmiştir.» AKŞAM Okuyucumuz, bu şikâyetinde ta- mamile haklıdır. Belediye birkaç se- ne evvel şehir içinde bu neviden hay- van beslenmesindeki sıhhi mahzuru görerek inek ahırlarını şehir dışına çı- kartımış ve fenni şeraiti haiz yeni ahar- lar tesis ettirmişti. Şehir içinde, bir semtin sıhhatini bozacak surette ağıl alâkadarların nazarı dikkatini celbet- tik. Mahallinde yapılacak tedkikattan sonra halkın sıhhatini tehdid eden bu gibi münsebetsizliklere nihayet veri- leceğini umuyoruz. ... Şirketi Hayriye tarifesi hakkında Yeniköyde oturan bir kariimizden bir mektup aldık. Okuyucumuz bu mektubunda, Şir- Feti Hayriyenin Boğaziçi halkınm yal- nız İstanbula gidip gelmelerine göre bir tarife tanzim ettiğini ve iskeleler arasmda! yolculuk edecek olanların ihtiyacı hiç düşünülmediğini, meselâ Yeniköyde oturan bu yolcunun Ana- “Boğazı şenlendirmek için Kandillide kiralık ve satılık binalar yapmaktan ziyade- halkın ihtiyacını karşılıyacak | şekilde seyrüsefer tarifesi tenzim et- mesini tavsiye ediyor. AKŞAM Şirketi Hayriye henüz yaz tarifesi» ni tanzim ve ilân etmemiştir. Okuyu- cumuzun bu haklı şikâyetinin gözönü- ne alınarak gerek Boğazn iki kıyısı, gerek iskeleler arasında Kâfi derecede seferler tertip etmesi ve hülkın Boğa- zın her tarafına kolayca gidip gele- bilmesi için tedbirler alması lâzımdır. | Yeni tarifenin hazırlandığı şu sıra- da şirketin bunu ihmal etmiyeceğini ümid ederiz. Kayseri - Sıvas hattında muvakkat bir köprü yapıldı Sivas (Akşam) — Kayseri - Sıvas hattı üzerinde bulunan Çatlıdere köp- rüsünü, geçen hafta yağan şiddetli yağmurlardan hasıl olan seller alıp götürmüştü. Bu yüzden trenler aktar- ma suretile ve teehhürle gidip geli- yorlardı. Yıkılan köprünün yerine mu- vakkat bir köprü yapılmış ve trenler normal bir şekilde işlemeğe başlamış- Jardır. Bu mwntakada sel tehlikesinin önüne geçmek için büyük bir asma köprü yapılacaktır. Gelen muhacirler Buigaristandan Edirne yolile gele- rek Tuzlaya gönderilen 625 göçmen- den 410 u Sıvasa, 215 i de Diyarıbeki- re gönderilmişlerdir. Çarşamba günü Hisar vapuru Köstenceden bekleniyor nan umman satsamana alıkonulan hastaların yeyip içme mas- rafından kurtuluyorlar, Memleketimizde bazı defa geç yapı» lan tedavi neticesinde aşılardan son- ra yine kuduran hastalara ve paralizi» lere tesadüf olunuyor. Sıhhiye vekâ- letimizin bu gayet mühim sıhhi mese le ile de hemen alâkadar olmasını, Çe- koslovakyada olduğu gibi, kuduz mü- esseselerimizde hazırlanan aşıların bü- tün hekimlerimiz tarafından kullanıl masına müsaade . etmesini kemali ehemmieytle dilerim.» M.R. Sahife ? Adliye Vekilinin beyanatı Adliye sarayının inşasına pek yakında başlanacak Çocuk ıslahhaneleri meselesi halledilmek üzeredir Cürmümeşhud mahkemeleri çoğaltılacak, tatili müteakib icra islahatına başlanacak İstanbula geldiğini yazdığımız Ad- liye Vekili B. Şükrü Saraçoğlu, dün adliyeye gelerek müddelumumi B. Hikmet Onarla beraber yeni adliye ları esnada kendilerini ıslah yoluna sevkedecek muallimler de dalma baş- larında O bulundurulacaklardır. Bu | hususta Sümer Bankla muhaberede- İ yiz. Prensip itibarile aramızda mu- tabakat hasıl olmuştur. Yakında bu işin kati surette halledileceğini kuv- vetle umuyoruz. Islahhanelerden âzami istifade te- min edeceğimiz Zira, Türkiyede, Türk militi arasnda pro- fesyonel müerfimler yoklur. En ağır suçların bile mebdel besit bir hid- det ve infialden doğmaktadır. Müc- rimler arasında yaradılış itibarile suç işlemeğe kabiliyetli pek mahdut kimseler de bulunabilir. Şimdiye kadar yaptığımız tecrü- belerde en azılı mücrimlerin ıslahı hususunda dahi çalıştırma prensi- pinin muvaffakıyetli neticeler verdi- ğini gördük. Çalıştırmayı da bir metod dairesinde derece derece art- trmak suretile tatbik ediyoruz. Bu gerait altında bizde ıslah kabul et- rim. Bu hususta Maliye Vekâleti ve encümenler de ayni arzuyu izhar et- mektedirler. Fakat bittabi bu da bir zaman meselesidir.» yıkılması demektir. Böyle bir mesele yıkılırken elbette ona kuvvetli bağ- larla merbut bulunan de bir söz söylemeğe hakkı vardır. Aksi takdirde evlenme işleri bir çocuk oyuncağından farksız kalır. için lizımgelen unsurlar çoğaldıkça cürmümeşhud kanununun tatbik sa- hâsını da genişleteceğiz. Bunu dar ha ağır cürümlere de İeşmil edece- meşhud mahkemeleri açmak arzü- sundayız. Lüzum görülürse ağır ce- za işlerine dahi cürmümeşhud ka- nunu teşmil edilebilir, Bugün ceza işlerinde müçtemi hâ- kimli mahkemeler azalmıştır. Vekâ- let mutlak surette müçtemi veya tek hâkimli makemeler teşkili na- zariyesini gütmüyor. Mahkeme teş- kilâtını işlerin ve hayatın icabatına göre yapmağa mecburiyet vardır. İstanbul hapishanesi Adliye sarayının inşasına ei nınca “İstanbul hapishanesinin bo- Somada bir idam Soma 19 (Akşam) — Sumanın Ko- zanlı köyünde anası Çerkes Hasan ki- sı Hatice ile çoban Hüsnüyü öldüren ve mahkemece idama mahküm edilen, Mehmed Ali oğlu Mehmed hakkında» Ki hüküm infaz edilmiştir. Mehmed, sabaha karşı saat Üçte &» sılmıştır.