Mevsimin bol meyvası; Vişne Reçel, marmölad, pelte ve likör nasıl yapılır? Bu mevsim en bol olan meyva viş- nedir. Lezzeti ve rengi pek güzel olan bu meyvadan bir kaç türlü istifade edilebilir. Reçelini, şurubunu, marmö- Tadını, likörünü, peltesini yapmak mümkündür. Reçeli — Çürüksüz, vuruksuz, ol- gun iri vişneleri intihap etmeli. Bir kilo vişmeyi yıkadıktan sonra sapları- Dı koparıp İtina ile vişmeyi sıkarak çekirdeğini çıkarmalı. Bir kilo vişme- ye iki kilo şeker lâzımdır. Bir kilosu- nu porselen bir kaba koymalı. Üzeri- ne çekirdekleri çıkmış vişmeleri, yer- Jeştirmeli, bunun üzerine de bir çorba kaşığı krem dö tartr serpmeli. Kalan şekerleri de üzerine örtmeli. Çıkan çekirdekleri ayrı bir tabak içine koy- malı ve yarım bardak su ile çalkalıya- rak şeker üzerine gezdirmeli. On iki saat sonra ateşe koyarak pişirmeli. Üzerinde hasıl olan köpükleri delikli Kepçe ile almalı. Pek çabuk yandığı için arasıra karıştırmak lâzımdır, Ki- yama gelince indirmelidir. Mürmelâdı — Etli iri vişnelerden bir kilo almalı. Sap ve çekirdeklerini ayıkladıktan sonra bir bardak su ile mteşe koymalı. Kepçe ile dalma karıştırarak hafif ateşte pişirmeli. Vişmeler yumuşayınca kevgirden eze- rek geçirmeli. (Patatesi püre yapmak için kullanılan prespüre de muvafik- tır.) İçerisine bir kilo şeker ilâve ede- rek hafif ateşte karıştırarak pişirmeli. Kepçeden koyu aktığı zaman ateşten indirmeli, Peltesi — Beş bardak suyu bir tes- cere ile ateşe koymalı. Su kaynama- a başlayınca İçerisine biraz soğuk su He ezilmiş beş çorba kaşığı dolusu nişastayı atmalı, Karıştıra karıştıra 'pişirmeti, nişasta kokusu kalmayınca ve koyu olünez iki buçuk bardak $e- ker koymalı, şeker eriyince evvelce sıkılmış ve hazırlanmış vişne suyun- dan iki buçuk bardak ilâve ederek hemen ateşten indirmeli, Soğuk yer- de muhafaza etmeli. Buz dolabında yahut buz üzerinde bir müddet dur- duktan sonra yemeli, Likörü — Basit şekli: Çürüksüz, ol- gun vişneleri saplarını makasla ya rısından kesmeli. Yıkayıp kurulamalı. Sırça kavanozun dibine bir kat vişne bir kat ince toz şeker koyarak kava- nozun yarısından fazlasını doldurma- hı, Bir kalem tarçin ilâve etmeli. Bir kilo vişneye yarım kilo şeker hesap etmeli. Sonra meyvaların üzerini örtünceye kadar kırk beş derecelik Esad Mahmud Karakard Karakard SON GECEL,, "Tek bir ümid kalmadı artık!... Neya- gık!... Bunca didişme, bunca fedakâr- Tıklardan sonra?... Osmanlı impara torluğunun son yıldızı da sönüyor... Talih; kimbilir ne korkunç bir akibet hazırlamakla meşgul şimdi!... Derin 'bir acı ile başını kaldırarak, üstü sisler- Je örtülü karşı dağlara bakıyor... Bir- denbire gözlerinin önünde Anadolu dağlarının hayali canlanıyor... Vata- mını hatırlıyor!... Vatanı, onun eşsiz, güzel, cennet valamı!... Kirpiklerinin ucunda bir damla göz yaşının donuk donuk pırıldadığını görüyoruz... Yürüyor... Merdivenin kenorlarını tutarak yu- karı çıkmaktadır... Göğsünü yırtan bir heyecanla derin derin mefes alı- yor... Odasının kapısı öttündedir... — Faruk beyt. Silkinerek başını döndürüyor... — Sen misin Mariya?.. Kız, rop düşambrınm eteklerini ka- pıyarak, yüzbaşının yanına doğru yaklaşıyor... Düz siyah saçları peri- in DUR Bluz moğası gün geçlikçe rağbet görmektedir. Resimde görülen bluz- Jar en zarif modellerden intihap edil- g3 Pembe tüsordan bluz. Etrafı ve kolları mavi ipekle işlenmiştir. 22 Haziran 1937 aa 2 —iİncesarı ketenden iki bluz. Omuz üzerinde üç siyah döğme ile iliklenmektedir. 3 — Beyaz organzadan bluz. Yaka ve jabosunum etrafı ince biyelerle süs- cepli sedef lenmiştir. 4 — Yeşli ipekli pikeden blü7. 5 — Beyaz satenden bluz. Kendi kumaşından düğmelerle iliklenmek- tedir. Patateslerin kabukları Bu mevsimin taze patateslerinin kabuklarını ayıklamak yazıktır, Çün- kü patatesin en mugnddi kısmı ka bukların “altında olan yerdir. Pata- tesleri bıçakla kazımak ince zar gibi kabuklarının çıkmasına kâfidir. ispirto ile doldurmalı. Kavanozun ağzını iyice kapadıktan sonra altı haf- ta bırakmalı, Bu müddetten sonra Mkör kullanılır. Eğer tatsız gelirse koyu şeker kestirip içine ilâve edile- bilir. Diğer tertibi — İki kilo vişneyi bir kavanoza koymalı. Üzerine bir kilo ispirto dökmeli, kavanozu kapıyarak kânunusani ayına kadar bırakmalı, O zaman ateşe tencere İle koymalı ve seker ilâve ederek kaynatmalı. İspir- to tebahhur eder, Sonra steşlen in- dirmeli. Şeker arzu edilen tatlılıkta oluncıya kadar konulur. Gayet hafif ve leziz bir likör olur. Tefrika No. 74 — Faruk bey sapsarı yüzünüz!.. — Gece hiç uyumadım, sabaha ka- — Bir banyo alır mısınız? — Teşekkür ederim Mariya; vektim yok... Hemen şurada bir saat kadar uzanacağım!.. Sonra tekrar kuman. danlığa dönmek mecburiyetindeyim!., — Ne oluyor Faruk bey?.. Geceni- zi gündüzünüze katıyorsunuz!.. — Acele yapılacak mühim bazı iş- ler var!.. Faruk bey; sizi ilk defa bu kadar perişan ve muztarib görüyorum!. Allah aşkınıza söyleyin; hasta mısi- nız yoksa?.. — Hayır hayır; hiç bir şeyim yak!.. Yalnız biraz sinirlerim bozuk!,. Biraz — Durun size yalağınızı açayım!., — Zahmet etme Mariya; şu kane. penin üzerinde biraz uzanırım. So- yunmağa değmez, nasıl olsa şimdi rem şantiyi nasıl hazırlamalı? Yaz öyeikie (krem şantiyi) de- »ilen vurulmuş kaymak bir çok pas- talara, dondurmalara kullanılır, Bu- nu, hazır vurulmuş alınaktansa, te- zeliğinden emin olmak için evde ha- zırlamak en iyi usuldür. Satın alınan krem mümkün oldu- Hu kadar soğuk bir yerde durmalı, evin en serin yeri neresi ise orada durduktan sonra tel'ile vurmalı. Ya- rım kilo krem için telle çırpatken arasıra çiğ kaynamamış sütten kahve kaşığı İle dört beş kaşık ilâve etmeli, Krem lâyıkile kabarınca #zar azar 75 gram toz şeker koymalı telle ka- rıştırmalı ve sofraya çıkacağı zamana, kadar serin yerde tutmalı, Kız, heyecanla zabitin yüzüne ba- — Herhalde mühim bazı şeyler ce- rTeyan ediyor Faruk bey!.. Çok muz- tarip, çok dalgınsınız!.. Söyleyin; Al- Jah aşkına söyleyin ne var? Zabit bitkin bir halde kanepenin üstüne yıkılıyor... — Sorma, bana bir şey sorma rica | Heydi beni yalnız | ederim Mariyat.. bırak hem; uyumağa çalışayım biraz!, — Faruk bey, korkutuyorsunuz beni!., Kız hemen dizlerini bükerek zabi- ayakları ucuna çöküyor... Elleri- ni alıyor... Küçük, esmer avuçları içinde sıkıyor ellerini!.. — Söyleyin, yalvarırım söyleyin!.. Bir fevkalâdelik var herhalde bu- gün!.. — Bırak beni Mariya! — Ben sizi hiç bir zaman bu kadar müteessir ve perişan görmedim diyo- rum!,.. — Bırak beni, rica ederim bırak Mariya!., — Faruk bey; niçin söylemek iste- miyorsunuz? — Sen de niçin söz dinlemek iste- miyorsun?.. Sorma diyorum bana bir $ey!.. Görüyorsun işte, çok sinirliyim, cevap verecek halde değilim!.. Kız, yeşil gözlerini, birdenbire za- bitin gözlerine dikiyor... Dudakların» Hafif kola nasıl yapılır Yarı kolalı bir halde gömlek yaka ve kolluk ütülemek için en basit çare şudur: 40 gram pirinç kolasını yarım bar- dak soğuk suda ezmeli. Dört bardak kaynar sıcak suya karıştırmalı ve mütemadiyen tahta bir kaşıkla e?- meli. Kolalanacak şeyleri bu suya ba- tırmalı, sıkmalı ve nemli iken ütüle- meli. Gayet güzel olur. Kirpiklerin kıvırcık olması için Kirpiklerin kıvırcık olması İçin sa- balı akşam usanmadan küçük bir fır- ça ile yukarı doğru fırçalamak lâzım- dır. Bir gözü bitirip diğerine geçmeli, sonra İlk fırçalanan avdet etmeli, sonra gene ikincisini fırçalamalıdır. kıvrılır. Damdan düşer da mânalı bir ses... gibi — Faruk bey; Bulgar ordusu peri- şan olmuş diyorlar. Fransızlar, Ru- menlerle irtibat peyda ediyormuş doğru mu?.. Zabit, siyahı gözlerini biran kaldı- rarak kızın yüzüne bakıyor... Kaşla- rı çatılmış, alnı çizgilerle dolmuştur... — Durup dururken böyle bir sual — Yirmi dört saattenberidir İbrail çalkanıyor... Hattâ garp cephesinde Almanların büyük ve kati bir hezime- te uğradığını da söylüyorlar!.. — Sana ne söylediklerini sormyuyo- rum. Böyle bir sual sormak nereden musun?., — Unutmayın ki Faruk bey, niha- yet ben bir Rumenim!.. —Sende unutma kibende bir Türküm!. — Faruk bey, ne haşin, ne sert ko- — Yarabbi; ne kadar değişmişsiniz bugün!.. Bambaşka bir insan olmuş- Sunuz!.. — Anlamıyor musun, muztaribim diyorum sana!.. Bırak beni haydi yal niz! Bir damla yaş, kirpiklerinin ucundan MI GPULDAN Az zamanda kirpikler mükemmelen sormak nereden hatırına geldi şimdi? hatırına geldi diyorum, anlamıyor | Moda haberleri Gündüz kızarmış ekmek ren- gi gayet ince çorab, gece gayet açık mor salkım rengi ince çorab giymek modadır. Tafta kombinezon üzerine ince tül, yahut organdi elbise gi- yiliyor. 4 Siyah yün dantelden e ie truakar manto, liünon « st deri eldiven, kemer,"çanta; ya- kaya sarı karanfil en çok beğeni- len ve taklid edilen kıyafet olmuş- tur, Plâj elbisesini herkes giyebi- lir. Pijamayı giymek için ince w- zun ve kalçaları ince olmalıdır. Şort giyebilmek için bacaklar ge- yet mevzun olmalıdır. 4 Açık renk, beyaz, mavi, sarı pembe, yeşil, fötr şapkalar yazın çok giyiliyor. 4k Kenarlı hasır şapkaların ekseriyetinin arkası önünden çok kısadır. Sekiz, on renk ensiz kurdele- den eklenerek yapılan eşarplar çok modadır. Her renk elbise ile ku lamılabildikleri için rağbet bul- maşlardır. | ŞKULLERE CEVA! | Kokteyl yerine meyva suyu Taksim B. Y: Kokteyl yerine mey- va suyu içmek modası yalnız Holli- vulta değil her yerde taammüm et- miştir, Bunun cilde güzellik ve vücu- de gençlik verdiği söylendiği için çok içiliyor. Domates suyu, kıyar suyu, portakal, kayısı, vişne, turunç, ahududu, üzüm gibi sebze ve meyvaları €zip sıktıktan sonra tülbentten si da yahut buz dolabında soğuttuktan sonra içiliyor. İçine şeker veya likör katılmamalıdır. 2 — (Dait virjinal) denilen ve yüze sürülen suyun tertibi şudur litre gül suyu, altı gram (tent tolu.) Gül suyunu yavaş yav Te içine akıtınız, karıştırınız v: kullanınız, Teintürü gül suyu içine atmayınız. Esmerleşmek için “Taksim 298 Feriha; Esmerleşmek içini sürülen yağları kremleri güzellik ensti- tölerinde, pudra krem satılan mağazalar: da arayınız. Bunlar kremlerin başka cinsleridir. plajlarda sürülen koparak, esmer yanaklarına doğru kayıyor... Ellerini yere dayıyarak kalkmağn çalışmaktadır... Zabit, ağ- Tadığını görüyor ve onu bileklerinden yakalıyor hemen!.. Çekiyor kendi- ne!.. — Afedersin Mariya; ne söylediği- mi bilmiyorum. Çok fenayım! Dudaklarımı, onun küçük, ince, es- mer parmaklarının üzerine koyarak öpüyor... Saçlarından okşuyor... / — Mariya; hakkın var, senin niha* yet bir Rumen Kızı olduğunu unutur yorum... Doğru; elbette sana ve mem- leketine heyecan, saadet verecek olan bu haberleri öğrenmek istersin!.. Bir dakika düşünüyor... Gözleri buğulu ve ıslak!.. — Mademki öğrenmek istiyorsun, | söyliyeyim öyle ise!.. İşittiğin haber- ler doğru!.. Harbi OKazeniyorsunuz, müttefikleriniz ilerliyor!.. Biz şimdi- den oyunu kaybetmiş sayılabiliriz... Artık vücüdünü sarsan bir heyecan- Ja haykırarak sevinç göz yaşları dö- kebilirsir!.. Sevin, sevinebildiğin ka- dar!.. Bu senin hakkındır!.. Susüyor bir dakika .. Sonra, başını çevirerek pencerelerden, sabahın ay- dınlığı içinde, kenarları yosun tut- muş bir deniz gibi uziyan sırtlara ba- — Anladın değil mi şimdi Mariya; niçin muztaribim!.. (Arkası var),