ADIMIZ, ULUS ANDIMIZDIR Başbakammız bul akşam geliyorlar || Sebep: Senatonun fevkalâde Tuncelinde sergerdeler teslim imkânını arıyorlar Elâziz, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Başbakan İs- met İnönü Tunceli dahilinde yaptığı tetkik seyahatinden dönmüş- tür. İsmet İnönü Tuncelinde muhtelif tettişlerde bulunmuş ve halkla temas etmiştir. Başbakanımız, Elâziz'e döndükten sonra saat 16 da hususi trenleriyle Ankaraya hareket etmiştir. İnönü'nü hamil tren Sıvas ve Kayseri'de birer saat kadar kaldıktan sonra yoluna devam edecek ve akşam Ankaraya muvasalat edecektir. Tunce'inde islâhat Elâziz, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Tuncelinde « istemli bir surette tatbik edilmektedir. 'eğil tam bir ulâhattır. Sergerdeler tamamen elebaşları hükümet kuvvetlerine teslim ol- Yapılan maktadırlar. Serkeşlerden Seyid Rıza da teslim olmak imkânla- rını aramaktadır. j HER YERDE h SALI | 5 22 KURUŞ Haziran 18 inci Yıl — 1937 se ni JERL Blum kabinesi istifa etti salâhiyet vermek istememesidir Kamil Şotan yeni kabineyi kurmak için çalışıyor Paris, 21 (Hususi) — Bir seneden fazla zamandanberi iktidar mevkiinde bulunan Blum kabinesi gece saat üçte istifa etmiştir. B. İstifa eden B. Blum Buy ük Türk bilgini ibnisina için dün bir tören yapıldı Gündelik Tuncelide Islâhat Kemal ÜNAL Hükümet reisi; Sıhiye Bakaniyle birlikte, üç aylık mukavemetin artık tâ- mâmen kesildiği Tuncelinde, yeniden baş ıyacak imar hareketini tetkik etmiş- tir, Başbakan Büyük Millet Meclisi kür- süsünden, memlekete açık bir dille, bu mıntakada sükün ve huzurun tesis edil- diğini söylerken, bir buçuk yıldanberi üzerinde çalışrlan programın - tatbikma azim İle devam olunacağını teyid etmişe lerdi. İnönünün seyahati bu azmin geniş bir ifadesidir. Medeni memleketlerin bir çoğunda, tarihi ve daha çok coğrafi sebeblerle geti kalmış bazı mıntakalar — vardır. Bunların varlığı, o yurdun - ileriliğine mani olmaz ve bir endişe uyandırmazsa da anavatan sınırları içinde, böyle mın- takaların bulunuşu şüphesiz iyi bir şey değildir. Belki buralarının dağınık — ve mahdud oluşu birçok memleketlerde si- yasi değil, içtimal ve kültürel tedbirle- re müracaati zaruri kılmıştır. Bu ted- birlerin müessir olması da herşeyden önce zamanla mümkündür, Türkiye hududları içinde de böyle geri ve fakat toplu bir mıntaka vardır. Eskiden Dersim denilen bu yerin u- zunluğu 90 ve genişliği 60 kilometreye yakındır ve böylece mesahai sathiyesi de 500 ile 550 kilometre arasındadır. üç bin metre yüksekliğinde dağların kapladığı bu sahada fevkalâde sarp ka- yalıklar, derin yarlar, biraz da orman- lar vardır, Elkilecek yerler yok gibidir, Böyle bir tabiatın — içinde yaşayan 6S ile70 bin arasındaki halkın ne kadar iptidaf bir hayat sürdüğünü tahmin etmek güç değildir. Bunların büyük türk nüfusu için- deki vazi kemiyeti ile yerlerinin —Tür- kiye hartası içindeki çok küçük — hac- mi, Avrüpa memleketlerindeki geri mıntakalarla ve onların halkile muka- yese edilince çok görülmiyebilir. An- cak Kemalist rejim; böyle bir mukaye- senin herşeyi mazur kılacak hükümle- rini kendine yaraştırmamıştır. Cumhu« riyet bütün yurddaşların şuur ve heye- canla yürüttüğü ilerilik hamlesi içinde tarihin seyyielefni söküp atmaktadır. Bu harekete, mikdarı çok az ve sahala- (Sanu 5 inci sayfada) Dün İstanbul üniversitesinde İbnisini için söz söyliyenlerden B, Hasan Çambel profesör Neşet Ömer, rektör B. Cemil Bilsel Türk dâhisinin yüksek eserleri heyecanla anıldı Istanbul, 21 (A.A.) — Büyük türk âlimi İbnisinâ'nın 900 üncü yıl- dönümü munııebetıyle Türk Tarih Kurumu tarafından haziranın 21 inci pazartesi günü İstanbul üniversitesi konferans salonunda parlak bir tören yııpıhııış!ıı Konferans salonu İstanbulda bulunan mebuslar, profesörler, ve geniş bir münevver kütle ile dolmuştur. Konferans salonunda Atatürk- ün tablosiyle İbnisinâ'nın resmi ve genç bir türk sanatkârının ese- ri olan güzel bir büst göze çarpı- yordu. Davetlilere Türk Tarih Ku rumu tarafından İbnisinâ'nın gü- zel bir minyatürlü resmiyle bir ro- zet armağan edilmiştir. Tören başlıyor Törene Türk Tarih Kurumu Başka- nı Bolu saylavı Hasan Cemil Çambel'in bir nutku ile başlandı. Hasan Cemil Çambel, bu nutkunda büyük türk âlimi- nin orta çağda şark ve garb ilim âle. mine yaptığı büyük tesirleri icmal et tikten sonra bu türk âliminin beşeriye- te yaptığı cihanşümul tesire işaret ede. rek Ulu Önder Atatürkün türklüğü be- şeriyet camiasr için en verimli, en ün- lü ve en şerefli hizmetleri yapacak en yüksek seviyeye çıkarmayı türk milleti. ne hedef olarak gösterdiğini tebarüz et- tirmiş ve türk gençlerinin İbnisinâ gi- bi dünya ilim âlemine rehber olacak su- rette yetişerek, Atatürkün başına geç- tiği ve başardığı türk inkılâbının ha. yırlı ve fedakâr birer unsuru olmala- rını temenni etmiş ve sözünü törende hazır bulunanlara teşekkür ederek bi- (Sonu 4. üncü sayfada) Heyetimiz Bağdad'a varıyor Bakanlarımız Irak sınırında halkın coşkun tezahürlerile karşılandılar Bağdad, 21 (A.A.) — Irak matbuat bürosu bildiriyor: Türkiye Dış İşler Bakanı Ekselans Tevfik Rüştü Aras'ın reisliği altında bu- lunan ve aziz arkadaşlarından mürekkeb olan muhterem türk delegas- yonu, bu sabah İrak sınırına varmıştır. İrak hükümetinin Ankara elçisi Bay Naci Şevket muhterem delegasyon arasında bulunmaktadır, Türk delegasyonu sınırda ve bir okla da, Musul mutasarrıfı, enmiyet müdürü, yüksek memur- lar ve o bölgenin eşrafı tarafım- dan karşılanmıştır. Karşılanma tö- reninden sonra türk heyeti Musul'a doğru hareket etmiştir. Heyet, yolda uğradığı bütün yerler- de hükümet ricali, muhtelif halk taba- kaları tarafından hürmet ve samimiyet- Te karşılanmıştır. Türk delegasyonu bu- ; Bün saat biri çeyrek geçe Musula var- (Sonu $ inci sayfada) Blum'un bul ettirdiği fevkalâde mali sal ifasına sebeb, parlamentodan istediği ve parlamentoya ka- lâhiyetlerin senatoca reddedilmesidir. Senato, Blum'un isteklerine mukabil finans komiıymnnı bir bap ka proje metni teklif etmiştir. Blum senatoda itimad reyi ıneınenıq fa- kat sonra kabineyi toplantıya çağırmış ve istifaya karar vermiştir. İstifaya sebeb olan senato top- hantısı müzakereleri ve bunu ta- kib eden hâdiseler sırasiyle şudur: Senatonun dün akşamki celsesinin başlarızıcında B. Abel Gardey, sol ce. nah partileri delegasyonunun intikali mahiyetteki teklifinin bilhassa hül mete cebri bir istikraz akdine tevessül etmek ve devlet ile Fransa bankası a- rasındaki mukavelenameleri — tadil ey- demek müsaadesini bahşetmekte olması bakımından senatoyu tatmin etmemek- te olduğunu tebarüz ettirmiştir. Sonra söz alan B. Vensan Erlol, se. nato finans komisyonunun metnini ka- bul etmiyeceğini bildirmiştir. Finans bakanı, demiştir ki: *— Politik hayatımızın her nabz âa- tışını milli kredi aleyhinde istismar et. memek gerektir.,, B. Öriol, heyecandan titriyen bir sesle, vazifesini yapmış olduğunu, üç taraflı anlaşmayı imza etmek suretiyle enternasyonal işbirliğine müracaat yo. landa gayret sarfetmiş bulunduğunu söylemiştir. Hatib, netice olarak, demiştir ki: “— ne itimadsızlığı kabul ederim, ne tahdid edilmiş itimadı kabul ede- Tim.., B. Blam kürsüde B. Blum, senatodan sol cenah par. tileri delegasyonunun metnini — kabul etmesini istemiş ve demiştir ki: “— İstenilsin, — istenilmesin, biz balkçılar cephesi hükümetiyiz. Senato- nun ekseriyeti isşe halkçılar cephesine mensub değildir. Bu ekseriyet, bizden boyuna bir nevi “akıllı uslu davranma,, istemiş ve bu hal bizim memleketteki (Sonu 4. üncü sayfada) bugün General Kâzım Özalp dün şehrimize döndü Kayseri ve Kırıkkalede teftişlerde bu- lunan Milli Müdafaa Bakanı General Kâzım Özalp dünkü Kayseri treniyle şehrimize dönmüştür. Milli Müdafaa Bakanı General Kâ- zım Özalp Ankara garında bir çok meb- uslar ve bakanlık ileri gelenleri tara. fından karşılanmıştır, Yeni kabineyi kurmak için çalışan B. Kamil Şotan B. A. Çetinkaya Ankaraya döndü Adapazarı, 21 (A.A.) — Çetinka- ya — yanındaki zevatla — birlikte Sapancaya geldiler. Kalabalık halk ve tenezzüh trenleriyle gelen İstanbullu- lar tarafından karşılandılar ve saat 6.20 de Ankara trenine bağlanan husu- si vagonla Ankaraya döndüler. Vekil Adapazarı telefon şebekesi. nin bir an önce yapılması için gerekli tedbirlerin almacağını söylemiştir. Sa- pancalılar da Vekilin bu ziyaretinden çok memnun kalarak coşkun tezahü- ratta bulundul; Fıkra Musiki Musiki meselesi gelecek - nesillet için halledilmiştir; yeni türk sesi, gerb m>müsiki 4lemi içinde duyulacaktır. Fasıl heyheyi, eski hayatın hatırası — olarek bir müddet daha ve biz yaştakiler için yaşıyacaksa da, Atatürk'ün Sarayburmu nutkundan beri, onun, bir daha dirik memek üzere ölmüş olduğuna şüphe e. dilemez. Taksim bahçesinde ilk defa alatut. ka! İstanbul gazetelerinin vermekte ol- duğu bu havadis alaturkanın zaferine değil, Taksim bahçesinin seviye ve mu« hit değiştirdiğine delalet eder, Zatea bir müddettenberi düşegelmekte — olan Taksim bahçesi, bu suretle, Belvü ve Panorama serisine girmiş olmaktadır. Sanat vergileri azaldığı için, bu se. ne bol bol garb musiki sahneleri göree ceğiz: bir alaturkalı Taksim bahçesi kâ, Tabalığına, bir de garb sahnesi seyirci lerine bakınız ve ikisini mukayese edi. niz. Yeni Türkiye ile eski Türkiye ka. labalıklarının arasını, bizim nesiller bir intikal hattı ile ayrrmaktayız. Varsın hicaz taksimi, son nefesini Taksim bahçesinde versin' . Patay GÜLÜLELİĞE li İ ü el