Balkon ve salonlar için ortancalar nasıl yetişir? Hydrangöâ opuloides Güzel, pek zarif ve top halinde çık giçeklerile bahçelerimizi süsliyen ortan- saları balkon ve salon çiçeği olarak ta yetiştirmek kabildir.. Ortancalar; çok gösterişli, şüceyir ha- inde çiçeklerdir. Enva pek çoktur, çi- çeklerinin rengi ekseriyetle pembe ve beyazdır. Maamafih suni bir şekilde, çe- lik mavisi ve diğer renkli, ortancalar ye- tiştirmek te kabildir. Ortancalar; ekseriyetle bahçenin göl geli olan, ağaçlar altında havuz kenar- larında yetiştirilir. Maamafih, resmimiz- de görüldüğü gibi saksılar içerisinde ye- tiştirerek apartımanlarımızin balkonla- nm, salonlarımızı bu çiçeklerle süslemek mümkündür. Yetiştirme tarzları ve üretilmesi: İlk- baharda, mart veya nisanda, henüz açıl- mmamış ortancaların 6-9 santim boyunda dalları kesilerek funda toprağile karışık milli toprak içerisinde çelik (o daldırma- arı yapılır. Ortancalar pek arsız ve ça- 'buk köklenirler. Köklendikten sonra sonbaharda saksılara alınır. Ortancalar suyu çok sever; binaena- leyb sk sık sulanmaları lâzımdır. Kuru kalır ve sulanmazlarsa yaprakları sara- nr. Maahaza, bazan bu gibi sarılık alâi- mi, hastalık neticesi de olabilir; bu tak- 'dirde sulanacak su içerisine 962-3 nis- betinde kara boya - kibriti hadid karış- tınılarak sulamak lâzımdır. Ortancalar ekseriyetle haziranda çi- çek açarlar; maamafih, vaktinden evvel çiçek açtırmak kabildir. Bunun için sak- mları scak yerlere koymalı ve bol sula- malıdır. Ortancalara büyük çiçekler açtırmak için, nebat üzerinde fazla olan gönceleri koparıp en irisi muhafaza edilmelidir. Ortancaların bir çok nevileri meya- nında, erken çiçek açan Hydrangöa Hor- tenus rosâa, İlar, ros&e nevi pek meş- hurdur. Follis Argantina nevileri erken çiçek açarlar. Alacalı çiçek açarlar, Güzel ve iri beyaz çiçekler açan H. BAĞCILIK: Yerli asma çubuklarının, Flokseralı muhitte anaç olarak kullanılmâsı katiyyen doğru değildir Asmalarda, meyva ağaçları gibi, üş muhtelif tarzda üretilirler. | - tohum ile, 2 - Daldırma çelik ile, 3 - Aşı usullerile.. Bağcılıkta tohum ile teksir bazı zaruri abalde, yeni cineler elde etmek maksa- dile, veya foksera olmıyan, binseraleyh Amerika asma çubuğu ithali memnu bu- İanan bir muhitte, Amerika çubuğu el- de etmek maksadile, tohum ile teksire müracaat edilir. Esasen, tohum ile teksirde elde edi. lecek çubuğa ayni evsafı verdirmek ka- bil değildir, yetişecek, elde edilecek as- ma çubuğu, Atavizm tesirile aslına ka- gar, yani yarı yabanıleşir.. Binsenaleyh tohum ile teksir amatör bağcıları hiç en- terese etmez. Şu halde iyi bir cins üzü- mün tohumunu ekerek asma yeliştirme- ğe kalkmak doğru olamaz. Daldırma ile üretme, asmanın iyi te- şekkül etmiş herhangi bir dalını alıp sonbaharda veya ilkbaharda, toprağa, usulü dairesinde daldırılırın köklenerek müstakbel bir asma olur. Ancak, flokse- ta İstilâsma uğramış, o Memleketimizin bazı mahallerinde bu usul tamamile me- edilmiştir. Çünkü; bir çok emek ve zahmetlerle bu tarzda yetiştireceğiniz bir bağ, üç dört sene sonra, flokseraya yakalanarak az bir zamanda harab olup gider. Binaenaleyh bu usul teksir, tama- mile terkedilmelidir. Bunun yerine, aşılı köklü Amerikan çubuklarile teksire mü- racaat etmek mecburiyeti (ovardır, kit Devlet bu maksatla memlekelimizin Mokseralı muhitinde Amerikan asma Fi- danlıkları açmış ve orada yetiştirilen çu- buklar, ya meceanen ve yahut da ufak bir bedel mukabilinde ahaliye tevzi edil- mektedir. Tekrar ediyoruz, elinize geçen - velev iyi bir cins azma çubuğu olsa bile - bunu teksir maksadile bahçenize dikmek doğru değildir. Bu çubuğu, #neak aşı kalemi olarak istimal edebilirsiniz. 3 - Aşı ile teksirde, bilâhare aşı bahsin- de izah edeceğimiz gibi, pek makbul yerli cinslerimizi, meselâ, çavuş, penbe çavuş, nurinigâr, İskender misketi, ya- pıncak ilâh. gibi, üzümlerle muhtelif Avrupa asma cinsi çubuklarını, Ameri- kan anacı Üzerine ve yahut anacı Ame- rikan olup ta kalemi iyi bir cins olmıyan asmalar üzerine bu saydığımız cinsleri aşılıyarak üretmek kabildir. Aşı bahsin- de bu meseleyi mufassalca yazacağız. Jeanne D'Arc nevi de cidden çok hoş- tur. Bidayette pembe olup ta bilâhare za Stellata nevileri de pek mak- bereli yaprak vermezden evvel, pek zayıf dalları kesilir, atılır; şayet bun- lar fundalı toprağa daldırılırsa kolaylık- Ja köklenerek başlı başına birer nebat Esad Mahmud Karakurd SON 'Türk topları, biribirine vuran bulut kümeleri gibi, durmadan gümbürdi- yerek, dumanlar saçarak, alevler da- Bıtarak patlıyor... — Guuuuuvv... Guuv... Guuuvv!... Binbaşının #esini duyuyoruz... — Müthiş bir ateş, Faruk bey!.. — Evet, çok dehşetli? Toplar, durmadan ateşe devam edi- yorlar ...Bütün kârşı tepeler şimdi, duman yığınları içinde kaybolmuş gibidir!.. Asker elinde süngü, heran hücuma hazır bir vaziyette bekliyor... Telefonlar durmadan işliyorlar!.. Yarım saat sonra... Acı bir telefon sesi... Faruk bey. heyecanla koşuyor... Ahizeden mütemadiyen boğuk boğuk sesler gelmektedir... — Allo. allo!.. Yedinci tayyare dafi topçu taburu!.. Yedinci tayyare dafi topçu taburu!.. — Allo. allo, burası!.. Yedinci tay- yare dafi topçu taburu ikinci bölük kumandanı yüzbaşı Faruk!. — Not ediniz!,, ECE!.. Tefrika No. 43 — Ediyorum!.. — Kalas ajansımızın şimdi telsizle verdiği istihbarat!.. İki kuvvetli Ru- men tayyare bölüğü, cenubu şarki isti- kametine uçmuştur.. Yolunu kesmeğe çalışın!. Bölüklerden birine Rumen mülâzimi Mihallesku kumanda edi- yor... Tekrar edin!.. aş nydnğunn aynen tekrar — ti kuvvetli Rumen tayyare bö- lüğü, cenubu şarki istikametine uç- muştur. Yolunu kesmeğe çalışın!.. Bölüklerden birine Rumen mülâzimi Mihailesku kumanda ediyor!. — Şimdi telefonla bu haber, bütün tayyare bölüklerine tamim edileceki,, Tekrar idin!.. — Şimdi telefonla bu haber, bütün tayyare bölüklerine tamim edilecek!., — Tamamı,. Muhavere rap diyip kesiliyor... Yüzbaşı, hemen kumandana koşu- — Binbaşım; iki kuvvetli Rumen tayyare bölüğü on dakika evvel Ka- lastan üzerimize doğru uçmuşlar, MEYVACILIK; ——— Kemale gelen çilekler nasıl toplanmalı? Çilek sepetleri nasıl olmalıdır? Çilek, fevkalâ- de nefis, buna mu- kabil çok nazik bir meyvadır. Fenni ve iyi bir tarzda toplanmazsa, ko- parıldıktan o bir müddet sonra bo- zulmağa başlar. Çilek hasadına memleketimizde ni- sandan itibaren başlanır ve mayıs, ha- iran nibayetine kadar devam eder. Çilekleri, sabah erkenden güneş çık- mazdan evvel, akşamları da güneş bat- mak üzere iken toplamakdır. Kemale gelmiş çilekler uzunca bir müddet tarlada bırakılırsa çileğin güzel ve lâtif rayihası kaybolur, gider. Toplanan çileklerin bir iki gün zarfın- da sarfedilmesi lâzımdır, aksi takdirde bozulur, daha fazlu kalırsa küflenir. He- men toplanan çilekten yapılan reçel ve marmelât çok nefis ve dayanıklı olur. Çileklerin toplanma tarzı; bizde, ma- alesef gayrifenni ve gayrisıhhi gelişi gü- zel bir şekilde yapılır. Çilekler toplatürken, el, çileğe katiy- Avrupada çilek sepetleri .yen dokunmamalıdır. Kemele gelen çi- lekler, resmimizde | rakkamile gösteril- diği tarzda, meyva sapları tımakla kesi- Tir ve kopan çilekler ele temas etmeden, altına tutulan, sepet içerisine düşer. Şekil 11 de olduğu gibi, çileği avuç içe- risine alıp ondan sonra tırnakla kopara- rak tekrar el ile sepete koymak katiyyen doğru değildir. Çileğin sele temas eden noktası, elde mevcut mikrob, bakterilerle kirlenir ve elin hararetile, çileğin yüzündeki zar da bozulur. Binaenaleyh çilek toplanırken, ele hiç temas etmemesi lâzımdır. Toplama ve muhafaza sepetleri, res- mimizde, Il rakkamile görüldüğü gibi ağzı geniş, derinlikleri az ve sathi olma- dır. Avrupada çilekler için bu tarzdaki sepetlerin istimali mecburidir. Bu şekil- deki sepeti içerisinde bulunan çil: lerin mahiyetini anlamak, görmek ka- bildir. Bizde de, çilekler, bu tarzd. lerle satılırsa, | İstanbulda olduğu gibi, çilek sahtekârliğinin önüne geçilmiş olur. Bu suretle herkes alacağı çileğin nevini, Karıncalar ve mızır haşereler Bahçelerinizdeki güllere ve meyva ağaçlarına çık- maması için ne yapmalı? Bohçelerinizde, güllere, meyva ağaçlarına, yer- den tırmanarak çi kan ve pek çok tahribat . “yapan, karıncalara, ar bir takım ha- pörelare, - kurtlara karsı bu mevsim- de yapılacak yegöne tedbir, bu muzir hayvanların ağaca tırmanarak çıkmasına mâni olmaktır, rma Buna karşı, alınmcak tedbir arasında, hazır yapılmış zehirli, yapışkan macun- lu yalıları fidan ve ağaçların gövdeleri- ne bağlamaktır. Yakılar, hazır olarak, band halinde satılmaktadır. Resmimiz, bu tarzda yapılmış yakıla- rın, sğaç gövdesine nasıl raptedildiği: hi göstermektedir. Bu söylediğimiz. hazır yapışkan band- lar, tedarik olunamadığı takdirde, bu- mun yapışkan, ökse macunu gibi olan mahlölü alınarah ağaç gövdelerine bağ- lanıcak bezlere sürülmelidir. Şöyle övdesine evvelâ; resmimiz- ibi, alt kusma © parşömen bunun üzerine kaneviçe bezi, kağıdı, daha üzerine hazır yapışkan macundan bolca sürülür, bu #uretle sonbahara ka- dar bu bandlar ağaçların gövdesi üze- rinde kalırlar ve sonbaharda sökülerek yakılırlar; zira, bu bandların kenarlarına ağaçlara çıkamıyan bir çok muzır haşe- reler yumurtalarını koyarlar. Bandı geç- mek istiyen haşereler, karıncalar, bem oraya yapışır ve hem de zehirlenerek ölürler. Bu yakılar, harici tesirattan kolay ko- lay müteessir olmaz, bozulmazlar. Bo- zuldukları takdirde üzerlerine birer kat daha yapıştırılır, bu yakılar o kadar pa- halı değildir. Bilhassa kiymetli güllere, yapraklar çıkmazdan, gonceleri açılmaz- dan evvel bandları konulmasını şiddetle tavsiye ederiz. Bu suretle güllerinizi mu- zır haşerelerin ve bilhassa karıncaların tasallutundan kurtarmış olursunuz, Bu gibi macun veya yakıları tohum mağa- zalarından tedarik etmek kabildir. Bu bandlar, tohum mağazalarından aranıla- cağı zaman, Şahtin yapışkan, zehirli ya- kıları, bandları diye aranılmalıdır. m —— — nerenin malı olduğunu, evsafını gözile görür ve anlar ve bu yüzden sahtekür- lığı göze alan esnafın baziçesinden kur- tulmuş olur. Binaenaleyh, eski devirlerin yadigârı olan, sahtekârlığa çok elverişli ve mü- said bulunan ve yalnız üzerindeki dört beş iyi çileği ihtiva eden, külâh tarzında sepeilerin ortadan kaldırılarak yek edil. mesine dört gözle intizardayız. OKUYUCULARIMIZIN i SORGULARINA CEVAPLAR i Güllerin üretme tarzı Eskişehir B. İhsan: G tarzları hakkındaki vap veriyoruz: 1 — Güller; tohumları, çelikleme, dal 8 dırma ve aşıları ile üretilebilirler. Daldırma; ya âdi daldırma - kasımda yapılır. - ve yahut ta çardak ve sanlı güllerde ve diğer güllerde olduğu gibi havai daldırma yapılır. Bu suretle İirnonöi larda olduğu gibi dallara teneke konar rak, dallar köklendirilir. Gül tohumlarının ekme mevsimi teş? rinievvel ayıdır. İyi hazırlanmış gübreli toprağa tohumlar ekilir. Ertesi senenin sonbaharıma kadar çıkan fidanlar, lerin üretme za kına E$ri hum veya fidan maktalarında bırakılır; 9 bilâbare buradan sökülerek asıl yerlerine 40-45 santim mesafelerle dikilirler. Bune” gül vermiyenler teşrinievvelde yapılarak ehlileştirilir, cinsi 189 lah olunur. a Bununla beraber, ötede beride, di larda yetişen yabani güller - Roza Ki ninalar da toplanarak bahçenizin gül relenmiş olan toprağına dikerek, bunla" ni da ilkbaharda veya sonbahara doğr © makbul güllerin gözlerinden alınarak, sürgün veya durgun göz aşım yaparsanız bunları ıslah ve teksir etmiş olursunuz. © Kıymetli güllerinizin o fazla dalları 5-6 göz üzerinden, keskin bir çakı ile kesile rek bunları toprağa o daldırırsanız keza “|. bunlar da köklenirler. Daldırma yapm lacağı vakit bütün yapraklar hazfedilire yalrız toprak yüzünde kalacak, dalın” tepesindeki yaprak bırakılır, toprağa giti recekler kâmilen kesilir, sene bolca su ile sulanır, toprağı da | iyi gübrelenmiş oluraa hepsi mükemme- len köklenirler. İşte güller bu söylediği- miz tarzda üretilirler. Siyah kanatli'amri böceklere karşı; Sİ Kadıköy B, Ahmed: 2 gram arsinikiyeti “ nuhas - Uranya yeşilini 15-20 gram toz halinde kireçle karıştırınız. bunu 10 İt Te siya koyarak güzelce karıştırdıktan" | sonra mahlülü, filit tulumbasile, haşere“ lerin bulundukları yaprakların üzerine polverize ediriz. Bu suretle böcekleri öldürmüş olursuriuz. Uranya yeşilini, İstanbul Ziraat mü“ düriyetinden meccanen alabilirsiniz. 1 2 — Gönderdiğiniz hastalıklı yaprali külleme değil bir nevi pastır; buna feri lisanınca Püksinya derler, buna karşi bordo bulamacı istimal edilir. Bundan evvelki yazımızla, bulamacın nasıl ya" pıldığını izah ettik. k 3 — İpek böceği gübresini yüzde 5-10 Bisbetinde suda hallederek çiçeklere vex yebilirsiniz, bunun yakıcı tesiri yoktur. Ve yahut her çiçek saksısna yarımşar avuç verebilirsiniz. .Cğ 4 — Gazetemizde simdiye kadar ins tişar eden Zirai yazılarımızı, hulâsa «des Tek tabetmeği düşünü; bu emrin derhal diğer bölkülere ta- mim edilmesini bildiriyor... Binbaşının gözleri, birdenbire açılı- yor ve büyüyor... Uzun bıyıklarının altında, karanlık bir kuyu çenberi gibi derinleşen, korkunçlaşan ağzı, yana doğru kayıyor... — Yal.. Gelsinler bakalım!.. Binbaşı, derhal bölüklere rabıtayı temin eden dahili telefonu alıyor... 'Boğuk bir ses ve yalınz üç kelimeli bir cümle!.. — Dikkat, düşman geliyor!.. Binbaşının sesini, birdenbire aksi sada gbi, muhtelif perdeler üzerinde konuşan, bir takım meçhul ağızlar- dan tekrar tekrar duyuyoruz: .— Dikkat düşman geliyor!. — Dikkat düşman geliyor!.. — Dikkat düşman geliyor!,, On dakika... Boğuk hir ses haykırıyor... — Görüldüler.. Geliyorlar! Erküni harbiye yolun kesilmesini ve Binbaşı bağırıyor. — Tam üstümüze doğru uçuyor- lar!.. Dikkat!.. İki dakika... Tayyareler şimdi, bir tuma dizisi halinde karşımızdadır- lar! “Yüzbaşının sesi... —'Tam vaziyet kumandanım!.. Tek ve gür bir haykırış!.. — Ateşi... Başları bir ejder ağzı heybetile ha- vaya dikili duran Türk topları, bir düğmeye basılmış gibi hep birden gümbürdeyiveriyorlar,.. Gözlerimiz, kara bir duman bulutu içine gömü- Tüyor... Biribiri arkasına, çakan şim- şek gibi alevler!., — Guuuuvv... Guuuv... Guuuvv!, Yer gök sarsılmaktadır!., Tayyareler, birdenbire açılıveriyor- lar... Yana, yukarıya, sağa, sola ka- visler çizerek * biribirinden ayrılıyor- lar... Gökyüzü, Türk toplarının ağ- zından fırlıyan humbaraların duman- larile dolu... Hayret!.. Tayyareler 'bâlâ hücum etmiyorlar!.. Bir dakika... Ne 0?.. Dönüyorlar galiba! Kabil mi?.. Evet, evet muhakkak, dönüyor- lar işle!.. Uzun ve Şaşırtıcı kavisler çizerek mütemadiyen şimele doğru süzülüyorlar!., Binbaşı bağırıyor... rifleri kiyor... Yüzbaşının murıldardığını işitiyoruz... — Evet, vazlle almış olacaklar... Harbi kâbul etmediler, geçmekten sarfı nazar ederek dönüyorlar!.. — Vay anasını, avlıyamadık he Beş dakika... . 'Tay'yareler, Türk bas faryalarının üzerine bir bomba bile savurmadah, şimale doğru süzülerek, bulutların arasına giriyor ve kaybo- lup gidiyorlar... "Telefonlar işliyor şimdi!.. — Allo. allo!.. Yedinci tayyare daf) topçu taburu veriyor!.. Yedinci tay- yare dafi topçu taburu veriyor!.. Tek“ rarlayın!.. Kulağımızda bir takım boğuk, Kani rışık sesler çınlamaktadır... iğ — Yedinci tayyare dafi topçu tabu Tu veriyor! Yedinci tayyare a topçu taburu veriyor!.. —On tayyareden mürekkep mi Rumen bölüğü geçmekten sarfı naz“ zar ederek şimale doğru uçmuşlardır!, Tekrar edin!.. — On tayyareden mürekkep iki Rumen bölüğü geçmekten sarfı naz“ zar ederek şimale doğru uçmuşlardır!, Bu ses, beş dakika sonra, telefon, telsiz ve diğer vasıtalarla bütün cü- — tamlara tekrar edilirken işitiyo- .. Bir hava dalgası gibi ağır ağır talakla çarpan bir uğultu!.. (Arkası var)