a Sahile, 4 Bir vapur kaptanı tevkif edildi Kaptan ihmal ve teseyyüp suçundan muhakeme edilecek Üç gün evvel Hmanımızda bulunan Amerikan bandıralı Ekzibitör adın- daki gemide yük çıkarılırken İsmail adında bir işçi geminin of metre de- rinlikteki ambarına düşerek yaralan- miş ve hastanede ölmüştü. Müddelumumilik tarafından yapı- lan tahkikat netciesinde İsmailin ölü- mile neticelenen bu düşme vakasında ambar kapaklarının iyice yerlerine konmamış olmasının sebebiyet verdi- ği anlaşılmış ve geminin ambar işle- rinden mesul olan üçüncü kap- tanı jan ihmal ve © teseyyüb/ suçundan oyakalanarak - sorguhâ- kimine (o verilmiştir. e Ççüncü. sor- gu hâkimliğinde yapılan. sorgu ne- tcesinde Janın tevkifine karar veril- miştir. Dün üçüncü sorgu hâkimi B. Kemal limandan hareket etmek iste- yen Ekzibitör vapuruna giderek bir keşif yapmıştır. Keşiften sonra gemi- nin hareketine müsaade edilmiş ve ge- mi gitmiştir. Kaptan Jan hakkında mevkufen tahkikata devam eğiliyor. Hat boyundaki çöpler Dokuzuncu işletme idaresinin belediyeye bir müracaatı Avrupa hattı trenleri İstanbula ge Jirken Yenikapıdan itibaren tren yolu- nun iki tarafında yıkık, ahşap, biribi- rinin üzerine yatmış evlerin viran manzarasile karşılaşmaktadır. Bun- dan başka tren yolu güzergâhında va- kit vakit evlerden benüz atılmış veya atılmakta olan çöplere de sık sik te- sadü! olunuyor. Devlet demiryolları Avrup hattı do- kuzuncu işletme müdürlüğü tren gü- zergâhını sık sık temizletiyorsa da âni- de atılan ve derhal kaldırılmasına im- | kân kalmyan bü çöpler çok çirkin gö- rünüyor. Dokuzuncu işletme müdürlüğü bu ciheti ehemmiyetle göz önünde tuta- rak belediyeye müracatla nazarı dik- katini celbetmiş, ve buna mâni olun- masını istemiştir. Bundan başka Ba- Jıklı hastanesi civarında ve tren yolu Üzerinde bir mezarlığa hastaneden çı- kan cenazeler defnedilmektedir. Do- kuzuncu işletme müdürlüğü bu me- | zarlığın kaldırılmasını ve yahud bu- raya ölü gömülmemesini de belediye- den temenni etmiştir. Yemeni sir. Spitheadde aydınlık . id bir. gece (Baş tarafı 1 inci sahifede) Deniz üzerindeki bu eğlence gece yarısına kadar devam etti, Yüz bin- | lerce halk tarafından s€yredildi. Londra 20 — Reuter muhabirinden: Geçid resminde * ecnebi gemilerden Kocatepe Türk torpito muhribi, Ka- Jeoestonya denizaltı gemisi, Burza Leh, Regina Rumen . torpito mubhripleri Cava Hollânda kruvazörü, Droittni İsveç zırhlısı o geçişlerinin o mükem- melliği ile bilhassa nazarı dikkati çekmişlerdir. Bu gemiler, geçid res- mine büyük şeref vermişlerdir. Kral ve kraliçe Londraya dönüyorlar Portsmouth 21 (A.A.) — Kral, ge- ceyi Victoria And Albert yatında ge- çirdikten sonra bu sabah amiral ge- mileri ziyaret etmiştir. Kral, Nelson, Rodney ve Gucen Elizabeth gemile- rini dikkatle teftiş etmiştir. Nihayet en yeni kruvâzör olan 9,000 ton hac- mi istiabisinde ve 6 pusluk toplarla mücehhez bulunan Southampton Kruvazörünü ziyaret etmiştir. Kral, bilhassa üçer toplu taretlerle bu taretlerin asri techizatının mrümey- yiz vasfını teşkil eden deniz tayyare- lerine mahsus hangarlara karşı bü- yük bir alâka göstermiştir. Kral ve kraliçe, öğleden sonra Lon- draya döneceklerdir. Birtalebe heyeti Uludağa gidiyor Üniversite coğrafya profesörlerinden Hâmid Nafizin releliği altındaki bir ta- lebe heyeti Bursada Uludağda ted- kikat enik üzere bu sabah ği AKŞAM — ————— Belçikada garb lokarnosu (Baş tarafı birinci sahifede) Fransız gazetelerinin makaleleri Paris 31 — Gazeteler, Hariciye na- zırı B. Delbosun Faris seyahatile uzun uzadıya meşgul oluyorlar, Ga- zeteler Bölçikanın yeni bir Lökamo anlaşmasını çok arzu ettiğini, fa- kat böyle bir anlaşma ihtimalinin oldukça zayıf bulunduğunu söylüyor- lar. Petit Parislen, Almanya ve İtalyanın, İngiliz suallerine daha zi- yade menfi cevap (verdiklerini söy- Tüyor. Gazetelerin neşriyatından ânla- çıldığına göre Almanya, Belçikanın | Milletler Cemiyeti paktının 16 ncı maddesi mucibince bütün âzasına | düşen vazifeleri ifa etmesini arzu et- memektedir. Halbuki böyle bir hare- ket Milletler Cemiyetinden çekilme- "| Ee muadildir. Brükselde bu nokta- nm görüşüleceği anlaşılıyor. Ocuvre gazetesinde “bayan Tabouis diyor ki: «Brüksel görüşmelerinin bi- rinci gününün bilânçosu mühim ola- rak tecelli etmiş bulunsa gerektir. Zira, B. Van Zeeland, bugünün ak- şamında, Belçikanın Almanya İle Milletler Cemiyetine muhalif bir esas dahilinde hiç bir zaman hiç bir mü- zakerede bulunmıyacağını beyan et- miştir, Belçikanm hâlen takip etmek iste- diği, “bir bitaraflık siyaseti değil, fa- kat daha ziyade Milletler Cemiyeti çerçevesi dahilinde bir istiklâl siya- setidir. Bu istiklâl siyaseti ise 16 ncı maddenin — tetbikinde — Belçikanın idame ettirmek niyetinde olduğu ta- | ahhütlerine ait bulunmaktadır. Çocuklara nasıl bakılacak || (Bâş tarafı 1 inci sahifede) — Çocuk kurumunun himaye he- | yetlerine “karşı vaziyetini söruyorsu- | nuz. Şehrimizdeki Yoksul” çocuklara yârdım için esin kurumunun teşki- diğiriden daha fazla varidat temini i bunun bir elden idaresi zarureti hasıl oldu. Yoksul ço- cuklara müteferrik yardım işile bun- dan sonra bü himaye heyetleri meşgul olacak, Çocuk esirgeme kurumu ise nizamnâmesinin emrettiği veçhile ni doğan bir çocuğu beşikten İtibi ten himayesi altına alarak onu 12 yi şma kadar her türlü ihtimamla yı tiştirmeği kendisine gaye edinecektir. Bunun için Şehzadebaşında tedarik et-! mek üzere olduğumuz bir arsaya fa- kir çocukları modem şekilde büyüte- cek, tedavi edecek, ve bulunduğu mın- takaya kundaktan itibaren çocuğun | nasıl bakılacağını öğretecek bir nü- | mune hastanesi yapmak kararındayız. Çocuk Kurumu faaliyetini bundan son- ra bu mihver etrafında genişletecek- tir. | Heyeti idare reisinin bü izahatı Kâ- | fi görülerek heyeti idare raporu ve bi- lânçosu tasdik edildi. Ve yeni intihap yapilarak kongre münasebetile reisi- cumhura, meclis relsi ve başvekile ta- zim telgrafları çekildi. Ödünç aldığı elbiseyi satmış Hakkı isminde bir çocuk, bir arka- daşından giymek üzere elbisesini almış | ve arkadaşından ayrıldıktan sonra İ doğru Kapalıçarsıya gitmiş ve elbiseyi | bir elbiseciye satmıştır. Hakkının ar- kadaşı, günlerce elbisesinin geleceğini bekliye dursun, bir gün onunla karşı- Jaşınca sormuş, kaybetmiş olduğu şek- linde bir cevap alınca, hemen polise müracaat etmiştir. Hakkı, polis tara- fından sorguya çekilince, işin aslını olduğu gibi anlatmış, elbiseyi sattığı yere giderek müsadere edilmiş, Hakkı hakkında da kanuni takibata girişil- miştir. Karadeniz vapuru Maltaya vası Madrid elçiliğimize iltica eden İs- panyolları Valansiyadan getirmekte olan Karadeniz vapurunun dün $#- bah Maltaya vasıl olduğu hakkında limanımıza malümat gelmiştir. Geçen seneki meyva rekoltesi İsanbul vilâyeti ziraat mıntakasın- da 986 senesinde 23,513,751 kilo mey- va istihsal edilmştir. Bu seneki istih- salin daha fazla olacağı tahmin edili- İsme aid veimtihan -t: 1-ROSE MA Ayrıca: 19 MAYIS Türkçe Sohbet (Baş tarafı 3 üncü sahifede mir, Demek ki kötü bulduğumuz bir şeyi bütün insanlara teşmil etmemiz kendi aleyhimizde bir hüküm, bir iti- raflır, Dostoyevski'yi bir de bu bakım- dan oküyun, sanatkârlığına yine hay- ran olabilirsiniz, şahıslar yaratmak kudretine yine hayran olabilirsiniz, çektiği ıstırablara acıyabilirsiniz; fa- kat şahsından, insanlığından ürper- memeniz, iğrenmemeniz pek zor olur. V. — İnsanın, alelümum insanın bir takım zaafları, hudud'ları bulunduğu- mu inkâr etmek kabil mi?... Fakat mü- | temadiyen onlardan bahsedenler in- san oğlunun İyi taraflarını inkâr et- miş oluyor. Halbuki mayamızda kötü- lük kadar iyilik de vardır; iyiliğin üze- rinde de ısrar etmek lâzımdır. Andrö Gide'in dramında Edipe: «Sfenhs'in sorduğu bilmeceyi anladığım için de- Zil, her sualin cevabı insan olduğu için insan dedim» der, VI. — İnsanı olduğu gibi kabul et- meği, vasıflarını iyi, kötü diye ayır- mamağı, yani kıymet hükümlerinden kaçınmağı tavsiye ediyorlar. Bu, rea' lisma imiş... Bunu söyliyenler insanın en köklü vasıflarından birini görmü- yor veya görmezlikten geliyor: İnsan kıymet hükümleri veren, iyi ve kötü mefhumlarını icad eden hayvandır. VII. — İnsan oğlundan bahsetmek belki en vahi iştir, çünkü onu tama- mile kavramak kabil değildir. Belki de vahi bir sevda, çok müşkül bir iş olduğu için zevklerin en tatlısıdır. Nurullah Ataç li muzvini B. Ekrem Belediye hasta Belediye reis miavliği B. Ekrem has- ta olduğundan nlektüpçu B, Necati- nin muavine vekâlet etmesi kararlaş* Askeri Enpara müddetleri Liselerle yüksek mektep talebeleri- nden sonra faaliyete göçen askeri'Kamp müddet- lerinin bü sene 15 günden 20 güne çı- karılması mühasip görülmüş ve bu karar dün alâkadarlara tebliğ edilmiş- tir. Bu sene askeri kamplarda okulu larak derslerin programı da Maarif vekâletinden gönderlimiş ve dün Ma- arif müdürlüğünden mekteplere bildi- rilmiştir. r Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Pangallıda Nargileciyan, Taksim: Limonciyan, Beyoğlu: İs- tiklâl caddesinde Dellasuda, Te- pebaşında Kinyoli, Galata; Hüse- yin Hünsü, Kasımpaşa; Vasıf, Has, Halıctoğlunda Barbud, Eminönüd Salih Necati, Heybeli- ada: Halk, Büyükada: Halk, Fa- tih: Şehzadebaşında Asaf, Kara- gümrük; Ahmed Esad, Bakırköy: Merkez, Sarıyer: Nuri, Tarabya, Yeniköy, Emirgön, Rumelihisarın- daki eczaneler, Aksaray: Ethem Pertev, Beşiktaş: Nail, Kadıköy: Pazaryolunda Rifat Muhtar, Mo- dada Aldeddin, Üsküdar: İttihad, Fener: Fenerde Emilyadi, Beya- nd: Kumkaptıda Belkis, Küçükpa- zar: Hasan Hulüsi, Samatya: Sa- matyada Çula, Alemdar: Anka- ra caddesinde Eşref Neşet, Şehre- mâni: Topkapıda Nam. Teşekkür Kayınpederim General Cevad Ver- ginin irtihali münasebetle şahsıma vâki dost ve samimi taziyelere, duy- makta olduğum derin minnetrlikla, Bugün MELEK sinemasında JEANETTE MAC DONALD - NELSON EDDY 22 Mayıs 1937 Yaz fiyatları 20 - 25 - 35 kuruş. (2 Film birden RiE 2-MOSKOVA- ŞANGHAY POL AN EGG. RA sözlü ve İNGİLTERE KRALININ TAÇ GİYME cim Dört asırlık bir tarih 1... Harikulâde bir menkibe ! Ender yaratılan bir e: Bir Krala takdim pr yegâne bir film h.... İNGİLTERE TACININ İNCİLERİ SAKARYA sinemasını İnanılmaz bir muvaffakiyetle dolduruyor. DİKKAT : Bu film, Başka hiç bir sinemada oynanmıyacaktır. İLÂVETEN : 1 — 19 MAYIS FİLMİ 2 — Taksim Stadında yapılan gençlik spor bayramı 3 — S.M. Vinci JORJ'un Taç giyme töreni (bütün tafsilâtile) Yer bulmaktan emin olmak için seans saatlerine dikkat ediniz. Saat 2 - 4.15 - 6.30 Suvare 9 Suvareler için biletlerinizi daima evvelden tedarik ediniz. Telefon : 41341 i üyük Fransızca Bugün TUR K sinemasında * Tie birden: HAŞMETLİ VALS İl Bayan GENERAL Henry Garat - Rene St. Cyr Dick Powell - Ruby Keeler İlâveten : İNGİLTERE KRALININ TAÇ GİYME MERASİMİ Bugün saat 1 de matine Bugün SUMER sinemasında 1 — İngiltere Kralının Taç Giyme Merasimi Bütün teferruatile gösteren renkli film. 2 — Görülmemiş SARI KAYA zengin film. 3 —GİZLİ VESİKA Jean Murat ve Vera Koren'in büyük muvaffakiyeti ve bir Fransız zabitinin bir Alman. casusuna karşı mücadelesini tasvir eden film. Bun SARAY sinemasında — Görülmemiş ve yeni | Senenin muvaffakıyeti SEN Mi ÖLDÜRDÜN? | TOP-— HAT LEWİS STONE Ginger Rogers - Fred Astaire tarafından heyecanlı bir film. tarafından şahane bir film. İlâveten: Türkçe sözlü 19 MAYIS FİLMİ ve İngiltere kralının Taç Giyme Töreni Akşamları Hoş iki saat geçirmek için TEPEBAŞI GARDEN”: gidiniz. Müstesna programı: En modern, en müntahap Pariziyen şantörleri PERCHİCOT Şayanı hayret akrobatik dansörler CİLLY ve WESTER Rus danslarında TİO ODALAIA Emsalsiz Amerikalı patinörler SKATİNG HAMİLTONS DIKKAT! DiKKAT! Yarın hava müsaid olduğu takdirde saat 17 1/2da Tepebaşı bahçesi YAZ SAHNESİNDE Bütün programla MATINE TEPEBAŞINDA HALK İ BAHÇESİ Bugün açılıyor Maestro Albert Tina idaresinde Mükemmel ORKESTRA Büyük Fransız Realist şantözü JANE BRÜYERE ve bülbül sesli Türk şantözü SUNA Pek yakında: BEZOS ve 7 Beyaz Kuş Meşhur Havayen heyeti YILDIZ sineması CHARLES BOYER'nin Bu sene oynanılan yeni filmi BESTEKÂR ŞANGAY BIMEN ŞEN Ayrıca: ve arkadaşları SAMSON HARRY BAUR ve GABY MORLAY 24 Mayıs pazartesi akşami Saat 21 de MELEK SİNEMASINDA AZAK sineması Bugün bu sene SARAY Sinemasında ikinciliği kazanan ÖLÜM Merhum general Mustafa Rasim kızı ve Eyüp dispanseri başhekimi merhum doktor İsmail Hurşit eşi Na- fin İsmali dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün öğleden sonra stat | 1. DANSLAR. DEVAM 18 de Maltepede plâj yanındaki ” “ EDİY OR ldan motörle Beşiktaş Ha; “e ve hn ip on Sadr 1- PEPO (Büyük Şark Opereti)